önemi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
önemi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Yayaların Trafikte Yaptıkları Hataları Nelerdir?

Yaya Geçidinden Geçmek(Işıksız Kavşak – Geçitler)Yaya geçitlerinden geçerken nelere dikkat etmeliyiz? Bu günkü konumuz hemen her gün yaptığımız bu hareketin ne tür tehlikeler içerebileceğini sizinle paylaşmak.
Yaya geçitlerinden geçen insanları hiç izlediniz mi? Daha çok bir düzen mi gördünüz, yoksa karışıklık mı?
Yaya Geçidinden Geçmek (Yansı 1)
Yapılması gereken en uygun davranış yaya geçidinin kullanılmasıdır. Ancak, bazen yaya geçidinin işaretlerle belirlenmediği bir kesimden karşıya geçmek gerekebilir. Eğer yakında trafik ışıklarıyla kontrollü yaya geçidi ya da alt-üst geçitler bulunmuyorsa, herhangi bir yer yerine yaya geçidinden geçmek daha güvenlidir. Unutulmamalıdır ki, geçişe başlamadan önce trafik sağ ve sola bakılarak kontrol edilmeli, geçişin güvenli olacağına kanaat getirilirse yola çıkılmalıdır. Bu durumda; yaklaşan araçların uzaklıkları ve hızları doğru tahmin edilerek, hızlı (ancak acele ederek ve koşarak değil) adımlarla karşıya geçilmelidir. Özellikle 07-12 yaş öğrencilerinin bu tahmin, değerlendirme becerisinin yeterince gelişmemiş olabileceği akıldan çıkarılmamalıdır.
Kavşaklardaki yaya geçitleri kullanılırken, çapraz bir geçiş yapacaksanız mutlaka iki aşamada geçişinizi yapınız. Trafik şeritleri üzerinde bulunacağız mesafe ve zamanı, yaya geçitlerini kullanmak şartıyla, çok kısa tutunuz. (Yansı 1/a, 1b)
Eğer siz kaldırımdayken yaya geçidinin önünde,araç sürücü ya da sürücülerinin sizin geçişiniz için durakladıklarına kanaat getirmişseniz, yine de onlarla bir göz kontağı kurmayı ihmal etmeyiniz. Eğer tamamen durduklarına emin olursanız, yola çıkınız. Size yakın olan aracın durmuş olması,bütün tehlikelerin bitmiş olduğu anlamına gelmez. Yol genişse, bu aracı sollayacak ya da, yol iki yönlüyse karşıdan gelebilecek bir aracın varlığını aklınızdan çıkarmayınız. Eğer trafiğin geliş ve gidiş yönü, yol ortasında bir adacıkla bölünmüş ise, mutlaka bu adacıkta durup, diğer yönü kontrol ederek geçişinize devam edip etmeyeceğinize tekrar karar veriniz. 
Üst Geçitleri Kullanmalıyız !Alt Geçitleri Kullanmalıyız !Bu konuda alt ve üst geçitleri kullanmanın gerekliliği ve kullanılmadığında neler olabileceği açıklanacaktır. Ayrıca geçitleri kullanmada istekli olmanın önemi vurgulanacaktır. 
Alt ve üst geçitleri kullanmadığımızda bizi ne gibi tehlikeler bekliyor? İşte bu konuyu işlediğimizde geçitleri kullanmada daha duyarlı olabileceğiz.
2- Alt ve Üst Geçitleri Kullanma (Yansı 2)
Yaya olarak trafikte güvenle karşıdan karşıya geçmek istiyorsak ve eğer bulunuyorlarsa, mutlaka alt ve üst geçitleri kullanmamız gereklidir. Trafik ışıklarıyla kontrol edilen kavşaklar ve geçitler yakınınızda olsa bile, alt ve üst geçitler varsa, bunları tercih ediniz. Çoğu kez, hemen hepimize bu geçitleri kullanmak biraz zahmetli ve zaman kaybettirici gelir. Bu doğrudur. Biraz zahmet çekersiniz, biraz zaman kaybedersiniz. Ancak güvende olursunuz, size ve yakınlarınıza onulmaz acılar verecek, yeri doldurulamaz can kayıplarınızdan ya da sizleri sakat bırakacak yaralanmalardan kurtulmuş olursunuz. Sizin, aileniz ve ülke için en değerli şey yaşamınızı sağlıklı sürdürmenizdir. Bu nedenle, hiçbir zaman alt ve üst geçitlerde geçecek birkaç fazla dakikayı, birkaç fazla merdiveni ya da yürünecek birkaç metre fazla mesafeyi sorun yapmayınız.
Unutmamanız gereken bir başka gerçekte şudur: Alt ve üst geçitler, normal yaya geçitlerine göre çok pahalı yapılardır. Bunları yerleştirenler, mutlaka yol üzerinden karşıya geçişlerde çok fazla kazalar olduğu için bu kararı almışlardır. Seçilen yerler, çok fazla aracın yüksek hızlarda seyrettikleri cadde ve yol kesimleridir. Çoğu kez bu geçitler yerleştirildiği için, idareciler normal yaya geçitlerini kaldırırlar ve hatta bu tür karşıya geçişlerin yapılmaması için engeller yerleştirirler. Dahası alt ve özellikle üst geçitlerin varlığını gören sürücüler, birde yol üzerinden direkt geçişlerin engellendiğini de fark ederlerse, daha hızlı araç kullanmak için kendilerini mazur görürler. Buradan çıkarılacak sonuç şudur: Eğer cadde üzerinde, alt ya da üst geçit bulunuyorsa, karşıya geçişlerde mutlaka ve mutlaka bu geçitleri kullanmamız gereklidir.
Bölünmemiş Cadde Kesimin-den Geçiş
Niçin bölünmemiş cadde kesimlerinden karşıya geçmek tehlikelidir? Eğer böyle bir caddeden geçmek zorundaysak nelere dikkat etmeliyiz. Bölünmemiş cadde kesimlerinden geçtiğimizde karşılaşacağmız tehlikeler en az iki kat daha fazladır. Eğer bunun yaratacağı tehlikeleri bilirsek can güvenliğimizi korumuş oluruz. 
Bölünmemiş (orta refüjsüz-geniş cadde) Cadde Kesiminden Geçiş (Yansı 3)
Mümkünse böyle bir geçiş yapmayınız. Gerekiyorsa, biraz daha kaldırım üzerinde yürüyerek trafik ışıklarıyla kontrollü ya da bölünmüş bir kesime gelerek geçişinizi yapınız. Sevgili çocuklar, böyle bir kesim, sizlerin okul yolu üzerindeyse, anne ve babanızla birlikte, daha güvenli yeni bir güzergahı birlikte belirleyiniz. Bu seçiminiz daha uzun bir yolculuğu gerekli kılabilir. Ancak unutmayınız, birinci öncelik her zaman sizlerin güvenliğidir. Trafikte en açık tehlikeye maruz kesim “korunmasız yol kullanıcıları” yani yayalardır. Eğer kaçınılmaz bir şekilde, böyle bir geçiş yapılacaksa, mümkünse anne ya da babanız size eşlik etsin ya da okul servisleri servis kullanın. (Yansı 3)Bölünmemiş bir yol kesiminden karşıya geçmeniz kaçınılmaz ise daha da fazla dikkatli olmanız gerekmektedir. Burada bölünmemiş yol olarak, gidiş ve geliş şeritleri yayaların kısa süre güvenle bekleyebilecekleri orta adacıkla ayrılmamış genişliği 7 metreden fazla yollar kast edilmektedir. Özellikle trafik ışıklarıyla kontrol edilmeyen kesimlerde, öncelikle şu kontrolleri yapmanız gerekmektedir:

  1. Her koşulda güvenle karşıya geçebileceğinizden emin olmanız gerekmektedir. Birçok kez 10 metre civarında ya da üstünde bir uzaklığı bir seferde geçmeniz olasıdır. Bu hareket için geçerli zamanı doğru kestirmeniz gereklidir. Bu kestirim sırasında, aynı zamanda bir ya da iki yönden yaklaşan araçların hız ve bulunduğunuz noktaya uzaklıkları üzerine de gerçekçi bir tahmin de bulunmanız çok önemlidir.
  2. Eğer karşıya geçeceğiniz yol, “tek yönlü”trafiğe hizmet veriyorsa, bu takdirde yalnız sağa ya da yalnız sola bakmanız gereklidir. Ancak burada sıklıkla karşılaşılan tehlike, karşıdan gelen trafik olmadığı için aynı yolda ilerleyen araçların daha hızlı ve sürücülerinin birbirini geçme telaşı içinde seyretmeleridir. Bu durumda yalnız, kaldırıma yakın şeridi değil, diğer trafik şeritlerindeki araçların uzaklık ve hızlarını da dikkatlice değerlendirmeniz gereklidir.
  3. Eğer karşıya geçeceğiniz yol bölünmemiş ve “iki yönlü” trafiğe hizmet veriyorsa, durum biraz daha karmaşıklaşır. Geçişe başlamadan önce, her iki yönde yaklaşan araçların hareketlerinin, uzaklık ve hızlarının doğru kestirilmesi gereklidir.
Yukarıda belirtilen tehlikelerden ötürü 07-14 yaş öğrenciler böyle bir geçişi yapmaktan kesinlikle kaçınmalıdırlar.
Eğer karşıya geçeceğiniz bölünmemiş yol kesimi, trafik ışıklı bir kavşak ya da yaya geçidiyse daha güvenli bir ortam söz konusudur. Bu durumda “yayaya yayan yeşil ışık” yanarken karşıya tamamen geçmeye çalışınız. Hiç bir zaman yaya yeşil ışığına geç girmeyiniz.
Karşıdan Karşıya Geçişte Yetersiz Oryantasyon
Bu konu karşıdan karşıya geçerken eğer yeterince dikkatimizi toplamazsak karşılaşabileceğimiz riskleri içermektedir. Ayrıca karşıya geçerken neleri yapmamamız gerektiği vurgulanmaktadır. 
Cadde üzerinde her seferinde bir saniye daha fazla dursak başımıza neler gelebilir? Karşıdan karşıya geçmeyi yeterince önemsiyor muyuz?



  1.  
  2. Karşıdan Karşıya Geçişte Yetersiz Oryantasyon (Yansı 4)
  3. Bu metinde sıklıkla söz edileceği gibi trafikte bulunmak, herkes ancak özelikle siz çocuklar ve gençler için oldukça tehlikelidir. Bu tehlike, yaya olarak trafikte bulunulduğunda ve caddelerden karşıdan karşıya geçişlerde daha da artar. Bu nedenle “karşıdan karşıya geçişlerin” neredeyse bir sınav ciddiyeti ve özeni içerisinde başlaması, sürmesi ve tamamlanması gerekmektedir. Oysa ki, ilköğretim öğrencileri yaşları gereği, ortaöğretim öğrencileri ise çevre ve arkadaşlarıyla diyalogları gereği bu yoğun konsantrasyonu sıklıkla sağlayamazlar. Sizlere bu özel uyarı ve bilgilendirmenin, bir alışkanlık kazandırılana kadar sürekli yapılması gereklidir. Karşıdan karşıya geçişte, tüm dikkatin trafik ortamına yoğunlaştırılması gereklidir. Karşıya geçişin güvenli olduğu kararı verilirken ve geçiş sırasında hiç bir zaman dikkati dağıtıcı şeylerle uğraşılmamalı ve bu şekilde düşünülmemelidir. Gazete, dergi karıştırılmamalı, arkadaşlarla şaka yapılmamalı ve trafikte uyarıcı sözler dışında özel sohbet konuları açılmamalıdır. Geçiş kararı alınması ve geçiş eylemi çok hızlı, aceleci ve dağınık yapılmamalıdır. Özellikle, geçiş sırasında hızlı olunmalı, ancak koşulmamalıdır. Trafik dışı çevreye bakarak dikkat dağıtılmamalıdır. Eğer varsa, yaya geçidi işaretleri üstünden ve bulunuyorsa sinyalizasyon- durma çizgileri yönünden yürünmelidir. Trafik ortamında dikkatin dağıtılmasında bir saniye bile çok önemlidir. Bir saniye bile, kararınızı ya da geçişinizi olumsuz etkileyecek dikkat dağıtıcı işler ve düşünceler içinde olmayınız.Araçlara Olan Mesafenin ve Araç Hızlarının Yanlış DeğerlendirilmesiŞimdi araçların hızlarını ve bize olan mesafesini nasıl kestirebiliriz, eğer kestiremezsek ne tür tehlikelerle karşılaşabiliriz konusunu birlikte işleyeceğiz. Kazalardan sonra “anlamadım nereden çıktı, birdenbire arabayı yanı başımda gördüm” gibi ifadeler kullanan kişilerle karşılaştınız mı? Sizce neden bu tür ifadeleri kullanmış olabilirler?
  4. Araçlara Olan Mesafenin ve Araç Hızlarının Yanlış Değerlendirilmesi (Yansı 5 ve 6)
Karşıdan karşıya geçişlerde sıklıkla tereddüde düşülen konu, yaklaşan araçların hız ve mesafeleridir. Şehir içlerinde izin verilen maksimum hız 50 km/sa.’dir. Bu hızda, 1 saniyede katedilecek mesafe yaklaşık 14 metredir. Oysa, çoğu kez sürücülerin bu hız limitlerinin üzerinde seyrettikleri ve bazı büyük şehirlerimizde varolan kent içi çevre yollarında,bu hızların 100 km/saatler seviyesine çıkabildiği gözlenmektedir. Bu durumda aynı aracın 1 saniyede katedebileceği mesafe yaklaşık 28 metre olmaktadır. 
Bu nedenlerle, karşıya geçişte yaklaşan trafikle ilgili doğru bir hız ve mesafe tahmini yapmak yaşamsal önemdedir. Bu yeteneğinizi geliştirmeye çalışınız. Güvenli alanlarda, örneğin evinizde, caddedeki trafiği, önceden saptadığınız mesafeler ve bir saat yardımıyla gözleyerek, hızlar ve mesafeler üzerine uygulamadan dersler çıkarmaya gayret ediniz. 
Geçişe Başlarken Araç Sürücülerince Gördüklerini Garantilememek, Park Edilmiş Araçların arasından Geçiş 
Biz araç sürücülerini gördüğümüz halde onlar bizi görmüyorsa ne tür riskler ortaya çıkabilir konusunu ele alacağız. Ayrıca park edilmiş araçların arasından geçildiğinde neler olabilir konusu üzerinde duracağız. 
Sizce sürücüler her zaman yayalara yeterince dikkat ediyorlar mı? Bu konuda başınıza bir olay geldi mi?6- Geçişe Başlarken Araç Sürücülerince Görüldüklerini Garantilememek; Park Edilmiş Araçların Arasından Geçiş (Yansı 7, 8) Başlık anlaşılmıyor
Karşıdan karşıya geçişte; eğer yaya geçidi trafik ışıklarıyla kontrol edilmiyorsa, araç sürücülerinin sizi gördüğünden emin olmanız gerekir. Bu durumda durmuş, ya da durmak üzere olan araç sürücüleriyle bir göz kontağının sağlanması gereklidir. Bunun çoğu kez, el ve baş hareketleriyle desteklenmesine gerek yoktur. (Yansı 7)
Türkiye koşullarında sinyalize olmuş yaya geçitlerinde de, göz kontağı sağlanması yararlı olabilir. Sürücülerin, bu tür yerlerde bile, yaya güvenliğine yererince ve kurallar çerçevesinde özen gösterdikleri söylenemez. Bu nedenle, sürücülere kendinizi göstermeniz ve niyetinizi belli etmeniz olumludur. Bütün bunların kaldırım üzerinde size ve sürücüye özel dikkat dağıtıcı ortamlardan yaratmadan yapılması gerekir.
Sıklıkla yapılan bir yanlış, park eden ya da durmuş araçların arasından, çevreyi kontrol etmeden yola fırlamanızdır. Bu son derece tehlikelidir. Bunun yerine, mutlaka çevreyi geçiş öncesinde kontrol edebileceğiniz ve çevrenin de sizi izleyebileceği kesim ve ortamlardan karşıya geçiniz. (Yansı 8)
Viraj/Kavşak Nedeniyle Yetersiz Görüş Olan Kesimden GeçişKonumuz yetersiz görüş olan kesimler nasıl anlaşılabileceği ve bu tür caddelerden niçin geçiş yapmamamız gerektiğidir?
Gözlerinizi kapatarak karşıya geçmeniz mümkün mü? Yetersiz görüş olan kesimler bunun gibidir. Bu kesimlerin nasıl anlaşılabileceğini öğrenirsek hem kendimizi hem başkalarını korumuş ve uyarmış oluruz. 
  1.  
  2. Viraj / Kavşak Nedeniyle Yetersiz Görüş Olan Kesimden Geçiş (Yansı 9)
Karşıdan karşıya geçeceğiniz kesim, hemen yakınınızdaki viraj ya da kontrolsüz bir kavşak nedeniyle yetersiz görüşe sahip olabilir. Bu tür durumlarda, yaklaşan araçların hız, mesafe ve manevralarını izlemek ve tahminde bulunmak güçleşir. Sonucu ise, çoğu kez trafik kazalarıyla sonuçlanabilecek tehlikelerdir. Önemli olan, geçiş yapmak istediğiniz bölümün bu tür özelliklere sahip olduğunun öncelikle sizler tarafından ayırtedilmesidir. İzlediğiniz resimler, böyle bir fikrin sizde oluşmasına yardımcı olacaktır. Sizlere bazı uzaklıklar vererek karışıklıklara neden olmak istemiyoruz. Ancak, araçları ve manevralarını bulunduğunuz noktadan görememek yararlı bir ölçüt olabilir. 
Bu tür yerlerden geçiş yapmamaya gayret ediniz Görüşü uygun, yaya geçitli ya da trafik ışıklarıyla kontrol edilen bir kavşağa veya geçide ulaşmaya çalışınız. Bu bölgelerde güvenli bir geçiş tarifi vermek olanaklı değildir.
Kaldırımda Yeşil Işığı Bekleme Yeri 
Bu konu kaldırımda yeşil ışığı nerede beklemek gerektiğini ile ilgilidir. 
Çok basit gibi görünmesine rağmen yeşil ışığı bekleme yeri konusunda bir çok kişi hata yapmaktadır. Bu konuyu işlediğimizde güvenli bir şekilde yeşil ışığı beklemeyi öğrenmiş olacağız.
  1.  
  2. Kaldırımda Yeşil Işığı Bekleme Yeri (Yansı 10)
Trafik ışıklarıyla yönetilen bir kavşakta, yaya geçişi için ayrılmış bandı kullanmamız gerektiğini, yayalara yanacak yeşil ışıkta karşıya geçmemiz gerektiğini biliyorsunuz. Peki bize yanacak yeşil ışığı nerede beklememiz gerektiğini biliyor musunuz? "Elbette biliyoruz" diyeceksiniz. "Kaldırımda"! Bu doğru, kaldırımda bekleyeceksiniz. Asla taşıt trafiğine ayrılmış yol üzerinde beklemeyeceğiz. Ancak sıklıkla yaptığımız yanlış şudur: Yine kaldırımdayızdır. Ancak farkında bile olmadan bir ayağımızı yol üzerine atmış olabiliriz. Ya da kaldırımın o kadar yola yakın kenarına gelmişizdir ki, yanımızdaki bir arkadaşımızın ya da herhangi birinin bilerek ya da bilmeyerek ufak bir dokunmasıyla kendimizi yol üstünde bulabiliriz. Bunun ne kadar tehlikeli olabileceğini düşünebiliyor musunuz? O halde ne yapmamız gerekiyor?
Yanıtı çok basit. Yeşil ışığı öncelikle mutlaka kaldırım üzerinde ancak araç trafiği şeritlerinden uzak, güvenli bir köşesinde beklememiz gerekiyor
Trafik Işığının Yeşil Sürecine Çok Geç Girmek
Yayalara yeşil ışığın yanma süresi geçilen yolun uzunluğu dikkate alınarak saptanmıştır. Bu nedenle yeşil yandıktan çok sonra karşıya geçmeye çalışıldığında nelerle karşılaşabileceğimizi işleyeceğiz.
Siz daha yolun ortasındayken kırmızı yanarsa acele edersiniz. Peki aynı zamanda sürücüler de acele eder mi? Ederse ne olur?
2- Trafik Işığının Yeşil Sürecine Çok Geç Girmek (Yansı 11)
Karşıdan karşıya geçmek için, trafik ışıklarını göreceğiniz kaldırım başına geldiniz. Size yeşil ışık yanmasını beklediniz ve yanınca karşıya geçtiniz. Peki, bazen şu anlatacağım durumlarla karşılaşmıyor muyuz? Yaya geçidinin başına geldiniz yeşil ışık yanıyor, ancak onun ilk yandığı anı görmemişiniz. Ya da, bu noktaya yaklaşırken, görüşünüz öylesine açık ki, çok önceden yeşil ışık yandığını fark ettiniz hatta onlarca kişide sizden önce geçişini tamamladı ve karşıya geçti. Siz, bütün bu olanlardan sonra yol kenarına geldiniz. Size şunu öğütlüyoruz. Karşıya geçmek için çok kısacıkta olsa bir kez daha düşününüz. Eğer, geçişinizi o an yanmakta olan yeşil ışık süresince bitiremeyeceğinize karar verirseniz, lütfen geçişinizi bir sonraki yeşil ışığa erteleyiniz. Kendinizi olası tehlikeli bir duruma atmak yerine ( siz yolun ortasındayken, size kırmızı yanması ve bazı aceleci sürücülerin hareket etmesi gibi) bir kaç dakika gecikmiş olun, bir şey yitirmezsiniz.
Bazen de şöyle olur. Kaldırımın başında size yeşil ışık yanmasını bekliyorsunuz. Bu arada, arkadaşlarınızla sohbet ediyorsunuz. Bir bakıyorsunuz ki, yeşil ışık çoktan yanmış, yanınızdaki kalabalık karşıya geçmiş bile. Haydi aceleyle caddeye atıyorsunuz kendinizi çocuklar. Sözün özü şu: Size yanacak yeşil ışığı bekleyiniz ve bizlere tanınan bu güvenli geçiş aralığını doğru kullanınız, bu aralığın ortasında geçişe başlamamaya özen gösteriniz. 
Trafik Işıkları Çalışırken de Araçlara Dikkat
Burada işleyeceğimiz konu trafik ışıkları çalışırken de bazı risklerin mevcut olup olmadığıdır.
Araçlara kırmızı ışık yanarken bazı sürücüler yinede geçiş yapabilirler mi? Buna kesinlikle evet diyebiliriz. O halde trafik ışıkları çalışırken de tetikte olmamız başımıza istenmeyen kazaların gelmesini engelleyecektir. . 
3-Trafik Işıkları Çalışırken de Araçlara Dikkat! (Yansı12)
Bir başka dikkat göstereceğiniz konu ise, trafik ışıklı kavşaklarda, yayalara yeşil ışık yanarken, aynı zamanda sola ya da sağa dönen bazı araç hareketlerine de yeşil ışık yanmış olabileceğidir. Bu çok yanlış bir düzenlemedir ancak ne yazık ki bazen uygulanmaktadır. Bu koşullarda dahi, önceliğin yaya geçişlerinde olduğu doğrudur. Ancak, siz yine de tedbirli olup, bu tür kavşaklarda çok daha dikkatli bir biçimde geçişinize başlayıp, tamamlayınız. 
Trafik Işıkları Çalışırken Polisin Kavşağı Yönetmesi
Şimdi işleyeceğimiz konu trafik ışıkları çalışırken ışıkları değil trafik polisinin işaretlerinin takip edilmesi gerektiği hakkındadır. 
Özellikle akşamları geniş bulvarlarda polislerin hareketlerini izlemek oldukça zordur. Hele birden fazla polis varsa işimiz iyice zorlaşabilir. Ancak ışıkları dikkate almayıp polislerin işaretlerini izlemek işimizi çok kolaylaştıracaktır.
  1.  
  2. Trafik Işıkları Çalışırken Polisin Kavşağı Yönetmesi (Yansı 13)
Bazı kentlerimizde, değişik zamanlarda çeşitli gerekçelerle trafik ışıkları çalışırken, trafik polisi kavşağı yönetmektedir. Size öğretilen trafik kurallarından anımsayacağınız gibi, bu durumda uymanız gereken trafik polisinin işaretleridir. Keşke bu durumlarda, polisimiz sinyalizasyonu çalıştırmasa ve siz ve sürücüler karışıklığa düşmese. Çünkü biliyoruz, bazı kavşaklar bir noktadan yönetilmeyecek ve yöneten kişinin her köşeden görülemeyeceği kadar büyük. Ancak, polis işaretini izlemeyi unutmayın, bu işaretin sürücülerce algılandığından emin olun. Bu şartlarda eğer geçişiniz güvenli ise, hareket edin.
Kaldırımın Olmadığı Ya da Kısıtlandığı Alanlarda Yürüme
Bu konuda kaldırımın olmadığı ya da kısıtlandığı yerlerde yürürken nelere dikkat edilmesi gerektiği ve ortaya çıkabilecek riskler açıklanacaktır. Ayrıca gündüz ya da gece bu tür durumlarda alınabilecek önlemler vurgulanacaktır. 
Kaldırımda yürümekte zorlandığı için araç sürücüleriyle kavga eden insanlarla karşılaşmışsınızdır. Bu tür durumlarda siz ne yapıyorsunuz. Almanız gereken önlemleri öğrenmek size yardımcı olacaktır.
Konu 1.2: Diğer Yaya Hareketleri
  1.  
  2. Kaldırımın Olmadığı Ya da Kısıtlandığı Alanlarda Yürüme (Yansı 14)
Özelikle iki küçük yerleşim yeri arasındaki taşıt yollarında bazen kaldırım olmaz ve yolun hemen yanlarında dar banketler bulunabilir. Şaşırtıcıdır ve ne yazık ki bazen şehir ya da kasabanız içinde de böyle caddeler bulunabilir. Bazen de ağabey ve ablalarınız araçlarını kaldırım üzerine park etmişler ve sizlere yürümek için çok sınırlı bir yer bırakmışlar, bazen onu bile unutmuşlardır. Ne yapacaksınız? Öncelikle bu tür yolları kullanmamanızı söyleyeceğiz. Mutlaka kullanacaksanız ya da birden böyle bir durumla karşılaştınız? Yolunuz her iki tarafında da siz yayalara ayrılan imkanlar birbirinin aynı. Yani sağ, soldan daha güvenli değil. Hemen yolun soluna geçin ve yolun sol tarafındaki, kaldırım ya da banketleri kullanın. Böylelikle yürürken karşıdan gelen trafiği görme ve olası tehlikelere biraz önlem alma şansınız olacaktır. Düşünün sağda yürürseniz, arkanızda gözünüz yok ki, gelen araçları fark edebilesiniz! Çocuklar, gençler. Biliyoruz, ülkemizde yaygın değil ve şimdilik bulunmuyor. Ancak bakarsınız yakında satılabilir. Yaya reflektörlerinden söz ediyoruz. Bunlar üzerlerine gelecek ışıkları yansıtacak özellikte, giysinize takılabileceğiniz küçük parçalardır. Hani bazen, bisikletlerimizin tekerlerine taktığınız şeyler gibi. Özellikle alacakaranlıkta ve gece yürürken bu tür reflektörlerin, sürücülerce fark edilmenizde çok etkili oldukları bilinmektedir. Uygulayabileceğiniz, bir diğer basit önlemde yine karanlıkta, ışığı daha fazla yansıtan sarı vb. renkli giysi ya da ceketleri giymektir. 
Kaldırımda Yalnız ve Ebeveynle Yürüme
Kaldırımda yürürken trafik şeridinden uzak bölgeyi seçmemiz niçin önemlidir? Bu konuda duyarlı olmak gerektiği vurgulanacaktır.
Etrafınızda hız kurullarına uymayan yüzlerce sürücü varken kaldırım yerine yolda yürümek çok kötü kazalarla karşılaşmamıza yol açabilir. Peki kaldırımlar da doluysa ne yapılabilir?




  1.  
  2. Kaldırımda Yalnız ve Ebeveynle Yürüme (Yansı 15) Biraz önce, yeşil ışığı beklerken, yolun kenarına çok yaklaşmamanız gerektiğini belirtmiştik. Kaldırımda yürürken de benzer bir tedbir gerekli ve elbette yararlı olabilir. İster yalnız olalım, isterse anne ve babamızla birlikte; kaldırımda yürürken trafik şeridinden uzak bölgeyi seçmeliyiz. Özellikle küçük kardeşlerimiz aileleri ile birlikteyken, mutlaka kaldırımın binalara yakın bölümünden yürümeliler. Bazen büyükler bunu unutursa, lütfen siz hatırlatınız. 
  3. Yol Üstünde ya da Yolla Teması Olacak Yerlerde OynamaŞimdi yolda ya da yola yakın yerlerde oyun oynamanın yol açabileceği tehlikeler üzerinde duracağız. Yolda oyun oynayan bir tanıdığınızın başına bir kaza geldi mi? Oyun oynamak mı? Kaza geçirmek mi? Hangisi tercih edilir sizce?
  4. Yol üstünde ya da Yolla Teması Olacak Yerlerde Oynama (Yansı 16)
  5. Oturduğumuz mahallede, sokak aralarında özellikle futbol maçı yapmış ve değişik oyunlar oynamışızdır. Bunu sizlerde yapıyorsunuz, çünkü hepimize oyun oynayacak bahçe ve alanlar giderek azalıyor. Ancak, bugünün gençleriyle farkımız belki de bizlerin zamanında bu kadar fazla taşıt trafiği bulunmuyordu. Oysa şimdi, mahalle aralarındaki yollarda bile hızla giden birçok araç görüyoruz. Bu nedenle, sokak, cadde üzerlerinde top oynamayalım. Biraz daha yürüyerek, eğer varsa semt sahaları ya da daha güvenli alanlara ulaşalım. Top oynadığınız alanın güvenli olması, ancak topunuzun sık sık caddeye kaçmasının ne kadar büyük tehlikeler yarattığını sizler de biliyorsunuz. O zaman, bu tür yerlerinde uygun olmadığını görüyoruz. Büyüklerinizden yardım isteyerek mahallenizde en uygun olan bir ya da birkaç sokağın, “taşıt trafiğine kapalı olan yol” haline getirilmesi için ilgililere dilek ve önerilerinizi de götürebilirsiniz. Bunu unutmayın.Okulla Ev Arasında Güvenli Yürüme Güzergahının SeçilmesiOkula yürüyerek gidenler için en güvenli güzergah seçimi nasıl yapılmalıdır?Sizce öğrenciler evden okula giderken en kısa yolu mu yoksa en güvenli yolu mu seçerler? Niçin?
  6. Okulla-Ev Arasında Güvenli Yürüme Güzergahının Seçilmesi (Yansı 17)
Şimdiye kadar ki konuşmalarımızda birkaç kez söz ettik. Belki de konumuza buradan başlamalıydık. Arkadaşlar, özellikle ilköğretim öğrencisi kardeşlerimiz için karşıdan- karşıya geçişlerin ve yaya olarak trafikte bulundukları yerlerin çok ama çok önemli olduğunu bir kez daha söylemeliyiz. Sizlerin trafikte bulunma nedeniniz genellikle ev ile okullarınız arasındaki yolculuklarınızdır. Bu yürüme güzergahını belki de farkında olmadan seçiveririz. Çoğunlukla yaptığımız şudur. En kısa yoldan gitmek ve dönmek. İlk bakışta yanlış bir seçim de değildir. En azından trafikte az zaman geçiriyorsunuz demektir. Ancak bu kısacık yolda, sizin için büyük tehlikeler taşıyan bir ya da birkaç kez caddeden karşıya geçiş bulunabilir. Belki de, hep kaldırımlar üzerine parklar yapılmış bir sokaktan yürüyorsunuzdur. O zaman, bu tehlikelerin yer almadığı ya da daha az olduğu, belki biraz daha uzun ancak daha güvenli bir yeni yolu bulamaz mıyız. Belki de bulabiliriz. Yapacağınız şey şudur: Ailenizle, varsa bir küçük şehir planı da kullanarak yeni yolları konuşmak ve en güvenli olanına karar vermek. 
Bu yoldan öncelikle bir kez de ailenizle yürüyerek, seçiminizin doğru ya da daha güvenli olduğunu kontrol ediniz. Sonra da, çok önemli bir neden olmadıkça (kaza, yol kapanması gibi.) bir daha güzergahınızı değiştirmeyiniz. Eğer herhangi bir nedenle, sonraki günlerde, kullandığınız yolda tehlikeler yaratacak gelişmeler olursa o zaman ailenizle bir daha düşünebilirsiniz. Belki de vazgeçtiğiniz kısa yolda ya da bir diğerinde bu kez de güvenliğinizi artıracak bazı olumlu değişimler olmuştur. Örneğin daha önce trafik ışıklarıyla kontrol edilmeyen bir kavşağa, trafiği yöneten ışıklar konmuştur. Belki, kaldırımda araç parkları önlenmiştir. Belirli bir kesim de olmayan kaldırımlar, eklenmiş olabilir. Bütün bunlar sizin güvenliğinizi artıracak gelişmelerdir. Bazen tersi de olabilir. Uzun bir süreyle, karşıdan karşıya geçtiğiniz kavşaktaki trafik ışıkları çalışmayabilir. Ya da, bir nedenle sizin yolunuzdaki trafik çok artmıştır. İşte bu saydıklarımızda, sizin güvenliğinizi olumsuz etkiler ve ilk seçiminizi tekrar değerlendirme zamanınız gelmiştir. 
Servise Binmek İçin ya da İndikten Sonra Karşıya Geçiş
Servislere güvenli biniş ve inişler için neler yapabiliriz? Şimdi hep birlikte bu konuyu ele alacağız. 
Öğrenciler servise hep geç kalırlar nedense. Böyle durumlarda çok acele ettiğimizde başımıza gelecekleri düşünmek bile istemeyiz. Ancak bu tür kazalar çok sık oluyor ve bundan kurtulmak için yapılabilecek şeyler olmalı
KONU 3: OTOBÜS/ SERVİS YOLCUSU OLARAK RİSKLER







  1.  
  2. Servise Binmek İçin ya da Servisten İndikten Sonra Karşıya Geçmek
  3. (Yansı 18-19)Hemen birçok şehirde, yerleşimlerin gelişimi ve trafiğin artmasıyla, evden okula ya da okuldan eve gitmeniz için okul servisleri çalıştırılmaya başlanmıştır. Belki de birçoğunuz bu servisleri kullanıyorsunuz. Şimdi ki konumuz, bu servislere binerken ve indikten sonra nasıl davranmamız gerektiği ile ilgili. Genel olarak şunu unutmayın. Servis araçlarınızın her dört tarafından yaklaşık 3’er metrelik mesafeler, araçla ilgili potansiyel tehlike alanlarıdır. Kaldırım üzerinde, güvenli bir yerde servisi bekliyorsunuz. Ya da daha da kötüsü, geç kaldınız. Evinizden servisinizin kornasını duydunuz ya da pencereden gördünüz. Hemen aşağıya iniyorsunuz. Çoğunlukla da servisi yakalamak için hızla, dikkatsizce karşıya geçiyorsunuz. Yaptığımızın ne kadar tehlikeli olduğunu yinelemeye gerek var mı? O sırada aniden geçen bir başka aracın yaratacağı tehlikeler çok açık.Şimdi birde servisten indikten sonrasını düşünelim. Bazı arkadaşlarınız çevresini ve yoldaki trafiği hiç kontrol etmeden, bazen duran servisin önünden kendisini yola atar. Hani trafiği kontrol ettikten sonra karşıya geçecektik? Hemen unutuverdik. Sevgili çocuklar, gençler. Ne kadar telaşlı ve dalgın olursanız olun, lütfen dikkatinizi toplayın ve karşıdan karşıya geçerken yapmanız gerekenleri unutmayın. Mutlaka, trafiği kontrol ederek en güvenli yerden dikkatlice karşıya geçiniz. Bu konuda, servis şöförü ağabeyinizle de konuşmayı ve sizi hataya düşürecek davranışlardan kaçınmasını ve bazen de sizleri onun uyarması gerektiğini siz ona hatırlatın. Daha güvenli bir yerde durması, imkan varsa, sizi kaldırım üzerinden almak şartı ile, sizin bulunduğunuz yol kenarına yanaşmasını isteyebilirsiniz ondan. Bundan başka yapacaklarınızda var. Mümkünse, zamanınızı doğru kullanıp, evinizden gecikmeden çıkıp, servisinizi kaldırımda bekleyiniz.Okula giderken taşıdığınız ders malzemesinin bile trafik güvenliğinizle ilişkisi vardır. Mümkünse ağızları özenle kapanmış ve taşıması kolay ve alışık olduğunuz çantalar kullanınız. Araçlardan binerken, inerken ya da indikten sonra yürürken düşürebileceğiniz malzemeler, sizi hemen hiç düşünmeden yerden onları almaya yöneltecektir. İşte, servisiniz çevresindeki potansiyel tehlike alanlarında bu başınıza gelirse, servis sürücüsünün ya da diğer sürücülerin sizi farketmeme olasılıkları vardır. Servisin hemen arkasında böyle bir olay meydana geldiğinde, belki de geri manevrayla yola çıkacak servis şoförünüzün sizi görmeme olasılığı çok yüksektir. Bu nedenle, asla elinizde kitap, defter taşımayınız, ağızları açık çantalarla hareket etmeyiniz. Araç sürücülerine de anlatacağımız, onlarında böyle durumlarda üzerlerine düşen görevler var ancak siz yine de sizin için gerekli tedbirleri kendiniz alınız ve dikkatli olunuz. Bu uyarılarımız her türlü taşıta binen ve inen tüm arkadaşlarınız için geçerlidir. Özellikle araçları ve bu özel konumuzda servisleri kullanırken giyeceğimiz giysilerin seçiminde bile özenli davranmalıyız. Kolaylıkla takılabileceğimiz elbise aksesuarları, atkılar vb. bize beklenmeyen tehlikeler yaratabilir.Serviste, Otobüste Yolculuk Sırasında DavranışlarServislerde yolculuk yaparken ne tür kazalarla karşılaşabiliriz ve bunlar nasıl önlenebilir? Şimdi bu konuyu açalım biraz. Servisler kalabalık olabilir; yol uzun olabilir. Tüm bunlar servislerde can güvenliğimizi tehlikeye atmamızı gerektirmez. Servislerde trafik kurallarına uygu bir şekilde oturduğumuzda belki de zamanı daha verimli geçirebiliriz. Ne dersiniz?
  4. Serviste, Otobüste yolculuk Sırasında Davranışlar (Yansı 20)
Okul servisleri ya da otobüsler içinde bazen kısa, bazen de uzun yolculuklar yapıyoruz. Çoğu kez hepimiz görüyoruz. Bazı arkadaşlarınız, koltuklarda oturmayıp, ayakta duruyor. Şöförün bulunduğu bölüme yaklaşıp, ön cam kenarına ilişiyor. Bazen hareket halindeki taşıtın penceresinden, başını ve ellerini çıkarıyor. Bunlar kesinlikle yapılmaması gereken, çok tehlikeli davranışlardır. Bu durumlarda, sürücünün ani bir manevrasında ya da frene başvurmasında bütün dengenizi yitirip, şiddetle yere düşebileceğinizi, kafanızı ve vücudunuzun başka yerlerini çarpıp, çok tehlikeli bir biçimde yaralanacağınızı size bir kez daha hatırlatıyoruz. (Yansı 20) 
Ne yapmamız gerekiyor. Elbette koltuklarda oturup ve özellikle ön koltuklarda varsa emniyet kemerinizi bağlamanız gerekiyor. Araç tamamen durmadan, ayağa kalkmamanız lazım. Eğer serviste tüm koltuklar dolu olduğu için ayakta kalıyorsanız, lütfen ailenizi ve okul yöneticilerinizi bilgilendiriniz. Kesinlikle, araç pencerelerinden, dışarı sarkmayınız, kollarınızı ve başınızı çıkarmayınız. Dengenizi kaybedebileceğiniz gibi, yanınızdan geçen bir başka araçta size çarpabilir.
Read more

İstiklâl Marşı’mızın Edebiyat Tarihi Açısından Önemi Nedir?


İstiklal marşı bir milletin yeniden doğuşunu yeniden  dirilmeye çalışışını ve verdiği haklı mücadeleyi anlatır.
Edebiyatımız açısından  bakıldığında istiklal marşı cumhuriyet dönemi edebiyatının mihenk taşlarından biridir.Bir çok eseri oldukça etkilemiş mütekare döneminde ortaya çıkan eserlere ilham kaynağı olmuştur 
Read more

1. Viyana Kuşatması Konu Özeti


1. VİYANA KUŞATMASI, NEDENLERİ, SONUÇLARI, ÖNEMİ, ÖZELLİKLERİ (1) (OSMANLI DEVLETİ YÜKSELME DÖNEMİ KONU ANLATIM)

(1529) (OSMANLI DEVLETİ, OSMANLI İMPARATORLUĞU İLE İLGİLİ KONU ANLATIM)

-Macaristan’ın fethinden sonra Osmanlı Devleti’nin karşısına Avusturya çıktı.

-Avusturya Macar topraklarının kendisine ait olduğunu iddia etti.

-Osmanlı Devleti’nin en güçlü olduğu bu dönemde de Kanuni Belgrat’ı geri aldı.

-1529’da Viyana kuşatıldı fakat alınamadı.

Viyana’nın Alınamamasının Nedenleri:

1. Ordunun kuşatma savaşına hazır olmaması.

2. Surları yıkabilecek büyük topların getirilmeyişi.

3. Kış mevsimine yaklaşılmasından dolayı Viyana alınamamıştır.


-Ferdinant Viyana kuşatmasından sonra tekrar Belgrat’a saldırıp Macar kralı olmak istedi.

-Bunun üzerine Kanuni tekrar sefere  çıkıp Almanya’ya kadar ilerledi.

-1533 yılında Avusturya’nın isteğiyle İstanbul Antlaşması imzalandı.

Antlaşmaya göre;

1. Ferdinant Macar kralı Yanoş’u tanıyacaktı.

2. Avusturya elindeki Macar toprakları için Osmanlı Devleti’ne vergi verecekti.

3. Avusturya kralı protokol bakımından Osmanlı sadrazamına eşit sayılacaktı.
Read more

Patrona Halil İsyanı Nedir?


Osmanlı tarihinde Lale Devri‘ne son veren isyandır. Bu ayaklanmanın elebaşısı Patrona Halil adında bir hamam tellağıdır. İsyan bir sokak ayaklanması gibi görünürse de yıllardan beri mutlak şekilde iktidarda olan Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa‘nın açmış olduğu zevk-i sefa hayatına karşı milletin isyanıdır denebilir.

Nevşehirli Damat İbrahim Paşa Lale Devri denilen eğlence ve israf hareketlerine önayak olduğu gibi ayrıca bütün önemli görevlere akrabasını, dostlarını, adamlarını getirmişti. 28 eylül 1730 günü başlayan ayaklanma hükümetin gafleti yüzünden bastırılamayınca büyüdü. Ayaklanmaya Yeniçeriler de katıldılar. Nevşehirli’nin iktidarında kendilerine yer vermediği ulema da asileri destekledi.

Fetvaları ile isyanı meşru gösterdiler. Devrin padişahı III. Ahmet pek sevdiği sadrazamının başını vurdurmak zorunda kaldı. Yalnız ihtilalciler hükümdarın ilk fırsatta öc alacağını biliyorlardı. Onu da tahttan indirerek yerine yeğeni Şehzade Mahmut’u (I. Mahmut) çıkardılar. Nevşehirli İbrahim Paşa’nın ölüsü sokaklarda süründürüldü. Adamlarından birçoğu da parçalandı. Lale Devri‘nin mimarlık şaheserlerinin bir kısmı yıkıldı. Asiler devlet işlerini ellerine geçirdiler. Patrona Halil’le arkadaşları istanbul’un zengin Rum kasaplarından birinden rüşvet alarak onu Romanya prensliğine tayin edecek derecede cüretlerini artırdılar.

Devlet 1,5 ay Patronalılar’ın idaresi altında kaldı. En sonunda I. Mahmut İran meselesini görüşeceğini bahane ederek Patrona Halil’le arkadaşlarını saraya çağırdı. Birer birer kafalarını kestirerek öldürdü ve iktidarı yeniden ele aldı.
Read more

Lozan Antlaşmasının Türk Tarihi İçin Önemi Nedir?


LOZAN’DAN KALAN PROBLEMLER VE LOZAN ANTLAŞMASI’NIN TÜRK TARİHİ AÇISINDAN ÖNEMİ
İtilaf Devletleri bu antlaşmayla Misak-ı Milliyi ve Yeni Türk Devletinin bağımsızlığını tanımıştır.
Boğazlar Komisyonunun kalması milli egemenliğimizi sınırlamıştır. Boğazlar sorunu kalmıştır.
Musul alınamamış ve Irak sınırı kesinlik kazanmamıştır .Musul sorunu kalmıştır.
LOZAN ANTLAŞMASI (24 TEMMUZ 1923)
Mustafa Kemal; Yunanlıların İzmir’de yaptığı tahri­batın görülerek, Yunanistan’dan daha fazla savaş tazminatı alınması ve görüşmeleri daha ya­kından takip edebilmek için barış görüşmelerinin İzmir’de olmasını istemiştir. Görüşmelerin tarafsız bir ülkede olmasını isteyen Avrupalı devletler ise görüşmelerin İsviçre’nin Lozan kentinde olmasına karar vermiştir.
Rauf Orbay bakanlar kurulu başkanı olduğu için görüşmelere katılmak istemiş; fakat görüşmelere Mondros Mütarekesini imzalayan bir kişinin gide­meyeceğini savunan Mustafa Kemal; barış görüş­melerine İsmet paşa’nın gitmesini uygun bulmuştur.
http://www.ataturktoday.com/Resim/24Temmuz1923TurkDelegasyonLozan.jpgGörüşmelere TBMM adına baş delege olarak İs-met İnönü, Rıza Nur ve Hasan Saka katılmıştır.
Mustafa Kemal TBMM delegelerinden; barış görüşmeleri esnasında kapitülasyonlar ve Ermeni meselesi hakkında taviz verilmemesini istemiştir.
Lozan’da barış görüşmeleri 20 Kasım 1922’de başladı. Borçlar, Irak sınırı, kapitülasyonlar, Bo­ğazlar ve İstanbul’un boşaltılması meselesinden dolayı görüşmeler 4 Şubat 1923’de kesildi.
Yahudi cemaati lideri Haim Naim Efendi’nin ara-buluculuğu sonucunda görüşmeler 23 Nisan 1923-de tekrar başlayıp, 24 Temmuz 1923’de sonuçlandı.
a-Sınırlar:
1-Doğu SınırıKars Antlaşması ile belirlenen sınır ölçü alındı.
2-Irak Sınırı:Musul petrol bölgesini Türkiye’ye bırakmak istemeyen İngiltere Irak sınırının çizilme­sinde sorun çıkardı. Görüşmelerde vakit kaybedil­mek istenmediğinden dolayı, Irak sınırı meselesi-nin, Lozan Görüşmelerinden sonra Türkiye ile İn-giltere arasındaki ikili görüşmelerle halledilmesi kararlaştırıldı.
Açıklama: Irak sınırının çizilmesi, Lozan’da çö­züme ka­vuşturulamayan tek meseledir.
3-Suriye Sınırı:Ankara Antlaşması ile belirlenen sınır ölçü alındı.
b-On İki Ada:İtalya’ya bırakıldı.
c-Ege Adaları:Bozcaada ve Gökçeada dışındaki diğer adaların Yunanistan’a, silahlandırmamak şar-tıyla bırakılmasına karar verildi.
d-Boğazlar:Boğazlar başkanlığını Türk delege­nin yapacağı şekilde bir komisyon tarafından yöne­tilecektir. Bu komisyon milletler cemiyeti tarafın­dan denetlenecek ve statü milletler cemiyetinin garantisinde olacaktır.Boğazlardan serbest geçiş olacaktır. Ticaret gemilerinin geçişi serbest olacak; fakat savaş gemileri tonaja tabi tutulacaktır. Türk askeri olağanüstü durumlar hariç boğazlar bölgesi­nin 20 km gerisinde duracaktır.http://www.yeniadana.net/ResimUpload/0E457404CE5041F32A4DFCA698BB9451BEAD372B.jpg
Açıklama: Türkiye açısından Lozan antlaşmasının en sakat maddesi boğazlarla ilgili maddesi olmuş­tur. Bu madde adeta Türkiye’yi malüb durumuna düşürerek, Türkiye’nin egemenlik haklarını kısıt­lamıştır.
e-İstanbul’un Boşaltılması:Antlaşmanın imza-lanmasından 6 hafta sonra İstanbul boşaltıla­caktır.
Açıklama:İşgalciler 2 Ekim 1923’de İstanbul’u terk etti.
f-Kapitülasyonlar ve Düyun-ı Umumiye:
Kapitülasyonlar ve Düyun-ı Umumiye kaldırıldı.
g-Borçlar:Osmanlı’nın en fazla Fransa’ya borcu olduğundan dolayı, borçlar en fazla Fransa ile tartı­şıldı. Borçların I. Dünya Savaşı sonucunda Os­manlı’dan ayrılan devletlerle TBMM arasında pay­laştırılarak ödenmesine ve TBMM’nin üzerine düşen borcu taksitler halinde ödemesine karar ve­rildi.
h-Ermeni Meselesi: Kapandı.
ı-Azınlıklar:TBMM, azınlıklar bahane edilerek iç işlerine karışılmaması için bütün azın­lıkları Türk vatandaşı kabul etti. İstanbul’daki Rumlar ile Batı Trakya’daki Türkler hariç; diğer azınlıkların ve dışarıdaki Türklerin ülkelerine dö­nebileceği kabul edildi.
i-Yabancı Okullar:Yabancı okulları iç mese­lesi sayan TBMM Lozan Görüşmelerinde yabancı okulları tartışma konusu yaptırmadı.
k-Savaş Tazminatı:Yunanistan, Karaağaç böl-ge­sini savaş tazminatı olarak Türkiye’ye verecektir.
Açıklama: Bu madde Trakya’nın I. Dünya Savaşı öncesin­deki sınırını değiştirmiştir.
l-Patrikhane:Patrikhane İstanbul’da kalacaktır. Patrik seçimini, başka devletleri iç işlerine karış-tırmak istemeyen Türkiye yapacaktır. Türkiye Or­todoks din adamlarının belirlediği üç adaydan birini patrik olarak tayin edecektir. Patriğin siyasal yetki­leri olmayacaktır.
m-Kıbrıs: İngiltere kendi toprağı saydığı Kıbrıs’ı görüşmeler esnasında tartışma konusu yaptırmadı.
Lozan Antlaşmasının Önemi:
1-Türkiye Devleti tanındı.
2-Osmanlı devletinin sona erdiği kabul edildi.
3-Türk devletinin tam bağımsızlığı kabul edildi.
4-Osmanlı’nın bıraktığı asırlık sorunlar kapandı.
5-Devrimler için ortam hazırlandı.
6-Sevr Antlaşması yürürlükten kalktı.
7-Sömürge altında yaşayan milletlere örnek oldu.
Lozan Antlaşmasının Eleştirilen Yönleri:
1-Batı Trakya ve Ege Adaları’nın geri alınamaması
2-Patrikhanenin İstanbul’da kalması
3-Musul’un alınamaması
4-Boğazların statüsü
Açıklama:Lozan’ı eleştirenlerin; günün şartlarını, bilme­diği veya düşünmediği anlaşılmaktadır. Ta­rihçi araştırdığı olayın geçtiği dönemin şartlarını bilmek zorundadır.
Lozan Antlaşmasının Özellikleri:
1-I. Dünya Savaşı sonrasında imzalanan antlaşma­lar arasında günümüze kadar geçerliliğini koruyan tek antlaşmadır.
2-I. Dünya Savaşı sonucunda imzalanan en son antlaşmadır.
3-Yeni bir devletin kurulduğunu belgelemiştir.
4-23 Ağustos 1923’de II. Meclis tarafından onay-landı.
5-Rusya ve Bulgaristan sadece Boğazlar rejimi için katıldı.
6-143 maddedir.
Lozan’ı I. Dünya Savaşından Sonra İmzalanan Antlaşmalardan Ayıran Farklar:
1-Askeri kısıtlamalar yoktur.
2-Türkiye savaş tazminatı vermemiştir
3-Türkiye’ye ekonomik yaptırımlar uygulanmamış­tır.
4-Zaferi simgelemektedir.
5-Türkiye eşit devletler statüsündedir.
Read more