ÜNİTE
2
Muhasebe
Analizleri
Muhasebe
Analizleri: işletmenin
muhasebe sisteminin işletmede gerçekleşen faaliyetleri ne ölçüde
yansıtabildiğinindeğerlemesidir.
TAHAKKUK
ESASI VE NAKIT ESASI
Işletmeler,
finansal tablolarında değişim yaratan işlemleri -ki bu işlemler
finansal karakterli işlemlerdir- muhasebenin tahakkuk esasına göre
kaydederler. Tahakkuk esası, işlemlerin, nakit
ödemenin veya tahsilatin yapıldığı
anda değil, iş/emin
gerçekleştiği anda kaydedilmesini
öngörmektedir..Buradan hareketle, tahakkuk esasını benimseyen bir
işletmede hasılatın ortaya çıkması (gerçekleşmesi),
tahsilatın yapılMasıyla değil, mal veya hizmetin satılmasıyla
gerçekleşmektedir.
Hasılat
ve giderin oluştukları dönemde kayıt altına alınması,
muhasebenin temel kavramlarından birisi olan dönemsellik kavramının
ruhuna uygun olarak, hasılat ve giderleri eşleştirebilme olanağı
yaratmaktadır. Hatırlanaccığı üzere dönem-sellik kavramı,
işletmenin sonsuz olarak kabul edilen yaşamının finansal
raporlama
amacıyla
belirli zaman dilimlerine bölünmesini belirtmektedir.
Nakit
esasına
göre muhasebeleştirmede ise mal ve hizmet satışından sağlanan
hasılat, nakit tahsilatın yapıldığı dönemde; mal, sigorta,
ücret, elektrik vb. unsurlar için yapılan giderler de nakit
çıkışının gerçekleştiği dönemde muhasebeleştirilmektedir.
Muhasebe
riski: Muhasebe
farklılıklarının
finansal tablolarda belirsizlikler yaratabilme ihtimali olarak ifade
edilmektedir.
FAALIYET
TÜRLERI
Muhasebe
analizleri kapsamında
finansal tablolarda yer alan faaliyetler temel olarak üç faaliyet
grubunda özetlenmiştir. Bunlar;
- Finansman Faaliyetleri
- Yatırım Faaliyetleri
- işletme (Üretim-Satış Faaliyetleri) Faaliyetleridir.
Finansman
Faaliyetlerinin Analizi
Finansman
faaliyetleri, işletmenin
çeşitli ihtiyaçlarını
karşılamak ve varlıklarını Şnanse etmek için kaynak sağ-lama
faaliyetleridir.
Yabancı
Kaynaklar
Yabancı
kaynaklar, bir işletmenin geçmiş olay ve işlemlerinin bir sonucu
olarak, gelecekte diğer kişi ve işletmelere nakit veya diğer
varlıklarla (örneğin,
ticari mallar,
mamuller) ödeme yapılması veya hizmet sağlanması için
mevcut yasal ve
yapısal yükümlülüklerdir.
Kısa
Vadeli Yabancı Kaynaklar
Kısa
vadeli yabancı
kaynaklar, bir yıl içinde ödenecek bor-çlardan
oluşmaktadır. Bu kapsamda hem borcun doğduğu tarihten itibaren en
fazla bir yıl vadeli olan borçlar hem de borcun doğduğu
anitibarıyla
vadeleri bir yılın üzerinde olup bilanço tarihinde vadeleri bir
yılın altına inmiş olan uzun vadeli borçlar yer almaktadır.
Kısa vadeli yabancı kaynaklar, ödenmeleri dönen varlık kullanımı
veya bir başka kısa vadeli borç yaratması beklenen borçlardır.
Uzun
Vadeli Yabancı
Kaynaklar
Uzun
vadeli yabancı
kaynaklar, vadeleri bir yılın üzerinde olan veya bir faaliyet
döneminden (hangisi uzunsa) sonraki dönemlerde ödenecek olan
borçlardır. Uzun vadeli yabancı kaynaklar temel olarak finansal
borçlar, ticari borçlar ile borç ve gider karşılikları gibi
unsurlardan oluşmaktadır.
Uzun
vadeli yabancı
kaynakların ödenmesi genellikle tüm borç tutarı için tek bir
ödeme yapmak yerine vadeye kadar olan süre içinde belirli
aralıklarla ve düzenli olarak yapılan ödemeler yoluyla
gerçekleşmektedir. Bu da ödeme tarihi yaklaşan borcun (toplam
borcun bir kısım faiz ve anaparası) kısa vadeli borç haline
dönüşmesi anlamındadır. Dolayısıyla kısa vadeli borca dönüşen
bu kısmın ödenmesi dönen varlıklarla yapılacaktır. Uzun vadeli
borçlar ödenmeleri işletmenin yatırım gücü ve karlılığıyla
ilgilidir.
Yabancı
Kaynakların Analiz Açısından Önemi
Yabancı
kaynak kullanımı işletmenin varlıklarında değişim
yaratmaktadır.
Kullanılan
kısa vadeli borçlardan bazıları aktife hem
nakit girişi sağlamakta hem de aktiften nakit çıkışına sebep
olmaktadır. Hatta bu nakit çıkışları, kullanılan borcun
faizini de içerdiğinden nakit girişlerinden daha fazla olmaktadır.
Örneğin, işletmelerin bankalardan sağladığı krediler.
Kimi
kısa vadeli
borçlar aktife stok
girişi sağlarken vadeleri geldiğinde aktiften nakit çıkışına
sebep olmaktadır.
Örneğin: ticari borç
Bazı
kısa vadeli borçlar aktife
nakit girişi sağlarken vadeleri geldiğinde aktiften stok çıkışına
sebep olurlar.
Örneğin: alınan avans
Kısa
vadeli borçlardan bazıları aktife
nakit girişi sağlamakta ama buna karşılık aktiften doğrudan bir
çıkışa sebep olmamaktadır. Örneğin,
gelecek aylara ait gelirler.
Aktife
doğrudan
bir giriş yaratmadiğı h'cilde aktiften nakit çıkışına yol
açan borç türleri
de vardır. işletmenin devlete olan vergi borçları, sosyal
güvenlik kurumuna olan prim borçları buna örnek olarak
verilebilir.
Aktife
nakit girişi
yaratmayan ve aynı zamanda da aktiften nakit çıkışına yol
açmayan borç
unsurları da bulunmaktadır. Vergi karşılıkları
Finansal
Kiralama (Leasing)
Finansal
kiralama işlemi,
kiralayan ve kiracı (kullanıcı) arasındaki finansal kiralama
sözleşmesiyle hayata geçmektedir. Bu sözleşmede yer alan
koşuilara göre kiracı, kiralayanın sahip olduğu bir maddi duran
varlığı kullanma hakkına sahip olmaktadır. Bu kullanım hakkı
karşılığında da kiracı, kiralayana kira ödemesi yapmaktadır.
Finansal
kiralama işleminde
kiracı, gelir tablosunda kiraların faize ilişkin kısmını ve
amortisman giderlerini gösterecektir. Bilançoda ise kullanım
hakkını gösteren kalemi maddi olmayan duran varlıklarda, kiralama
sözleşmesinden doğan yükümlülüğünü ise yabancı kaynaklarda
gösterecektir. Tek düzen hesap planında kiracı
açısından
finansal kiralama işleminde kullanılan hesaplar şunlardır;
301
- 401 Finansal Kiralama işleminden
Borçlar Hesabı
302
- 402 Ertelenmiş
Finansal Kiralama Borç Maliyetleri(-) Hesabı 260 - Haklar Hesabı
268
- Birikmiş
Amortismanlar Hesabı
Kıdem
Tazminatı
Kıdem
tazminatı, işçinin iş sözleşmesinin sona eriş biçimine bağlı
olarak ve işçinin çalıştığı süre dikkate alınarak ücret
tutarına göre işverence ödenen bir miktar para olarak
tanımlanmaktadır. Kıdem tazminatı, çalışanın o iş yerinde en
az bir yıllık çalışmasından sonra hak etmiş olduğu bir
büyüklük olduğundan, ödemenin yapıldığı dönemde gider
olarak muhasebeleştirilmesi doğru bir bilgi sunmayacaktır. Önceki
konularda da belirtildiği üzere muhasebenin tahakkuk esası ve
dönemsellik kavramı, dönemsel faaliyet sonuçlarının ve finansal
durumun gerçeği yansıtacak şekilde raporlanmasını
amaçlamaktadır Muhasebenin temel ilkelerinden olan ihtiyatlılık
kavramı da kıdem tazminatı konusuyla ilgili olarak düşünülmelidir.
Ihtiyatlılık kavramı, kesin olarak ölçülemese bile bütün
bilinen veya olası borçların ve zararların kaydedilmesi
gerektiğini ifade etmektedir.
Borç
Karşılıkları
ve Koşullu Borçlar
- Borç Karşılıkları mevcut bir yükümlülük olduklarından ve Yükümlülüğün ifası için işletmeden kaynak çıkışı gerekeceğinden, yükümlülük olarak muhasebeleştirilirier (güvenilir bir tahmin yapı labildiği varsayımıyla).
- Koşullu borçlar (veya şarta bağlı borçlar) borç olarak muhasebeleştirilmezler çünkü bunlar geçmiş olaylardan kaynaklanan olası yüldimkiliiklerdir
Yükümlülüğün
yerine getirilmesi için işletmeden kaynak çıkışı olası
değildir ya da ilgili
yükümlülüğün
tutarı yeterince güvenilir bir şekilde tahmin edilememektedir.
SONUÇ
|
OLASILIK
|
MUHASEBELEŞTiRME
VE RAPORLAMA
|
Hemen
hemen kesin
|
En
az %90
|
Karşılık,
Yükümlülük olarak raporiama
|
Muhtemel
|
%51-%89
|
Karşılık,
Yükümlülük olarak raporlama
|
Mümkün
|
%5-%50
|
Dipnotlarda
açıklama
yeterli
|
Uzak
ihtimal
|
%5'ten
az
|
Açıklamaya
gerek yok
|
Gelecek
Aylara / Yıllara
Ait Gelirler ve Gider Tahakkukları
Gelecek
aylara/yıllara
ait gelirler, sonraki dönem/dönemlere ait gelirlerin, içinde
bulunulan dönemde peşin olarak tahsil edilmiş kısımlarını
içermektedir. Gelecek oylara ait gelirler kısa vadeli yabancı
kaynaklarda; gelecek yıllara ait gelirler ise uzun vadeli yabancı
kaynaklarda yer almaktadır. Analiz açısından incelendiğinde
gelecek aylara/yıllara ait gelirler, işletmeye nakit girişi
sağladığından işletmenin bu nakdi faaliyetlerinde kullanarak
kazançlarını artırma _olanaklar ının_bulunması
işletme_nçısından _olumlu_bir _durumu yansıtmaktadır.
Finansal
kiralama işleminde
.kiracı,
gelir tablosunda kiraların faize ilişkin kısmını ve amortisman
giderlerini gösterecektir. Bilançoda ise kullanım hakkını
gösteren kalemi maddi olmayan duran varlıklarda, kiralama
sözleşmesinden doğan yükümlülüğünü ise yabancı kaynaklarda
gösterecektir. Tek düzen hesap planında kiracı
açısından
finansal kiralama işleminde kullanılan hesaplar şunlardır:
301
- 401 Finansal Kiralama işleminden
Borçlar Hesabı
302
- 402 Ertelenmiş
Finansal Kiralama Borç Maliyetleri(-) Hesabı 260 - Haklar Hesabı
268
- Birikmiş
Amortismanlar Hesabı
Kıdem
Tazminatı
Kıdem
tazminatı, işçinin
iş sözleşmesinin sona eriş biçimine bağlı olarak ve işçinin
çalıştığı süre dikkate
alınarak ücret tutarına göre
işverence ödenen bir miktar para olarak tanımlanmaktadır. Kıdem
tazminatı, çalışanın o iş yerinde en
az bir yıllık çalışmasından sonra hak etmiş olduğu bir
büyüklük
olduğundan, ödemenin yapıldığı
dönemde gider olarak muhasebeleştirilmesi doğru bir bilgi
sunmayacaktır. Önceki konularda
da belirtildiği üzere muhasebenin tahakkuk esası ve dönemsellik
kavramı, dönemsel faaliyet sonuçlarının
ve finansal durumun gerçeği yansıtacak şekilde
raporlanmasını amaçlamaktadır Muhasebenin
temel ilkelerinden olan ihtiyatlılık kavramı da kıdem
tazminatı konusuyla ilgili olarak düşünülmelidir.
Ihtiyatlılık kavramı, kesin olarak ölçülemese bile
bütün bilinen veya olası borçların ve zararların
kaydedilmesi gerektiğini ifade etmektedir.
Borç
Karşılıkları
ve Koşullu Borçlar
- Borç Karşılıkları mevcut bir olduklarından ve yükümlülüğün ifası için işletmeden
kaynak çıkışı gerekeceğinden, yükümlülük olarak muhasebeleştirilirler (güvenilir bir tahmin yapılabildiği varsayımıyla). - Koşullu borçlar (veya şarta bağlı borçlar) borç olarak muhasebeleştirilmezler çünkü bunlar geçmiş olaylardan kaynaklanan olası yükiimliıiüklerdir
Yükümlülüğün
yerine getirilmesi için işletmeden kaynak çıkışı olası
değildir ya da ilgili yükümlülüğün
tutarı yeterince
güvenilir bir şekilde tahmin edilememektedir.
SONUÇ
|
OLASILIK
|
MUHASEBELEŞTiRME
VE RAPORLAMA
|
Hemen
hemen kesin
|
En
az %90
|
Karşılık,
Yükümlülük olarak raporlama
|
Muhtemel
|
%51-%89
|
Karşılık,
Yükümlülük olarak rapor lama
|
Mümkün
|
%5-%50
|
Pipnotlarda
açıklama
yeterli
|
Uzak
ihtimal
|
%5'ten
az
|
Açıklamaya
gerek yok
|
Gelecek
Aylara / Yıllara
Ait Gelirler ve Gider Tahakkukları
Gelecek
oylara/yıllara
ait gelirler, sonraki dönem/dönemlere ait gelirlerin, içinde
bulunulan dönemde besin olarak tahsil edilmiş kısımlarını
içermektedir. Gelecek oylara ait gelirler kısa vadeli yabancı
kaynaklarda; gelecek yıllara ait gelirler ise uzun vadeli yabancı
kaynaklarda yer almaktadır. Analiz açısından incelendiğinde
gelecek aylara/yıllara ait gelirler, işletmeye nakit girişi
sağladığından işletmenin bu nakdi faaliyetlerinde kullanarak
kazançlarını artırma olanakları nınlotıluhmasi
işletme_açıstndan blumlu_bir -durumu yansıtmaktadır.
Gider
tahakkukları,
içinde bulunulan dönemde tahakkuk etmiş olmasına rağmen henüz
ödenebilir veya istenebilir durumda olmayan giderlerin izlendiği
hesaptır.
Özkaynaklar
Kaynakların
diğer bir unsuru olan özkaynaklar ise ortakların işletmeye tahsis
ettikleri sermaye ve kardan işletmeye bırakılan kısımları
kapsamaktadır. Bu yüzden geri ödenmeleri söz konusu
değildir.Diğer bir deyişle işletmenin sürekliliği kavramında
yer alan işletmenin yaşamının sonsuz olduğu varsayımı
kapsamında, özkaynaklar sonsuz vadeye sahiptir.
Özkaynaklar
grubunda tutarca en büyük payı
oto finansman kalemlerinin alması beklenmektedir. Kar yedekleri,
geçmiş yıllar karları ve dönem net karı büyüklüğünden
oluşan oto finansman büyüklüğü, işletmenin kendi faaliyetleri
sonucunda yarattığı değerlerin bir göstergesi olmasından dolayı
güvenin önemli bir göstergesidir.
Yatırım
Faaliyetlerinin Analizi
Gerekli
üretim faktörlerinin edinilmesine yönelik faaliyetlere yatırım
faaliyetleri denilir. Işletmelerin faaliyet konuları ile
varlıkların dağılımı arasında da ilişki bulunmaktadır.
Ticaret işletmelerinde dönen varlıkların aktif içindeki payı
duran varlıklar° oranla daha fazlayken, sanayi işletmelerinde ve
hizmet işletmelerinde duran varlıkların payı daha fazladır.
Üretim işletmelerinin ve hizmet işletmelerinin özellikle maddi
duran varlık ve maddi olmayan duran varlık yatırımlarının büyük
tutarlara ulaşması işletmeler arasındaki bu farkı ortaya
çıkarmaktadır.
Dönen
Varlıklar
Dönen
varlıklar,
bir yıl
içerisinde veya normal faaliyet dönemi içinde paraya
çevrilebilecek, tahsil edilebilecek, satılabilecek,
kullanılabilecek değerler ile para ve para benzeri varlıkları
içeren gruptur. Finansal analiz açısında ele alındığında
dönen varlıklar grubu işletmenin Brüt
çalışma (işletme) sermayesini (kaynaklarda
yer alan "Sermaye" ile karıştırılmamalı)
oluşturmaktadır. Brüt çalışma sermayesinin iki temel görevi
bulunmaktadır.
Bunlar;
- Kısa vadeli yabancı kaynakların ödenmesi
- Günlük faaliyetlerin yürütülmesi
Dönen
varlıkların
kısa vadeli yabancı kaynaklardan büyük olan kısmı Net
Çalışma (işletme) Sermayesi olarak
adlandırılmakta ve günlük faaliyetlerin sürdürülmesinde
kullanılmaktadır. Eğer dönen varlıklar kısa vadeli yabancı
kaynaklardan küçükse bu durumda Net
Çalışma (işletme) Sermayesi Noksanı
çalışma
sermayesi
noksanının
olması durumunda işletme kısa vadeli yabancı kaynaklarının
tamamını ödeyemediği gibi günlük faaliyetleri yürütmede
sıkıntılar yaşayacaktır.
Kısa
vadeli yabancı kaynaklar yalnızca dönen varlıklar' finanse etmesi
gerektiğine göre dönen varlıkların kısa vadeli yabancı
kaynakları aşan kısmının finansman kaynağı nedir? Bu sorunun
cevabı doğal olarak kısa vadeli yabancı kaynaklar dışında
kalan kaynak unsurlarında aranmalıdır. Uzun vadeli yabancı
kaynaklar içinde dönen varlıklar' finanse edebilecek iki temel alt
grup bulunmaktadır. Bunlar ticari borçlar ve alınan avanslardır.
Işletmenin uzun vadeli olarak ham madde/ ticari mal satın alması
doğrudan stoklar grubunu etkilemektedir. Uzun vadede teslim edilecek
bir sipariş için alınan avanslar da hazır değerler grubunu
etkilemektedir.
Özkaynaklar
grubunda da sermaye ve dönem net karı
dönen varlıkların finansman yerlerindendir,
Duran
Varlıklar
Duran
varlıklar,
işletme
faaliyetlerinde bir yılın üzerinde kullanılmak amacıyla edinilen
varlıklar ile vadeleri bir yılın üzerinde olan alacakları
içermektedir. Duran varlıklar; ticari alacaklar, diğer alacaklar,
finansal duran varlıklar, maddi duran varlıklar, maddi olmayan
duran varlıklar, gelecek yıllara ait giderler ve gelir tnhakkukları
ile
diğer duran
varlıklar alt gruplarından oluşmaktadır. Duran varlıkların esas
finansman yeri özkaynaklardır. Özkaynakların yeterli olmadığı
durumlarda özkaynaklarla birlikte uzun vadeli yabancı kaynaklar da
duran varlıkların finansmanında kullanılmaktadır. Kısa vadeli
yabancı kaynaklar duran varlıkların finansmanına katılmamalıdır.
Böyle bir durum kısa vadeli yabancı kaynakları n dönen
varlıklardan büyük olmasını gerektireceğinden net çalışma
sermayesi noksanının oluşmasına yol açacaktır.
Amortismanlar
Duran
varlıkların
bir yıldan daha uzun sürelerde işletme faaliyetlerinde kullanılma
özellikleri, işletmede kullanıldıkları süre zarfında
işletmenin elde ettiği hasılata da katkı da bulunduklarını
göstermektedir. Amortismanın muhasebeleştirilmesinde ilgili döneme
isabet eden amortisman payı, dönem gideri olarak kaydedilirken
aktif düzenleyici bir hesap olan Birikmiş Amortismanlar hesabına
alacak kaydı yapılır. Birikmiş Amortismanlar Hesabı, ilgili
maddi duran varlığın yıllar itibarıyla gidere dönüşen
kısımlarını topladığından varlığın maliyetinin ne kadarlık
bir kısmının gidere dönüştüğü görülebilir. Maddi olmayan
duran varlıkların da değeri bir gün yok olacaktır. Bu yüzden
maddi olmayan duran varlıkların maliyeti de faydalanıldıkları
dönemler boyunca dönemin hasılatıyla eşleştirilmek üzere itfa
edilmelidir.
Karşılıklar
Ülkemiz
muhasebe uygulamalarında
karşılık terimi farklı durumları ifade eden olaylar için farklı
anlamlarda kullanılabilmektedir. En yaygın olarak karşımıza
çıkan kullanım, aktif kalemlerin değer kaybı veya olası gider
ve zararları kaydedebilmek için oluşturulan düzenleyici hesaplar
için olanıdır,
DÖNEN
VARLIKLAR
|
DURAN
VARLIKLAR
|
(-)
Menkul Kıymet
Değer Düşüklüğü Karşılığı
|
(-) Bağlı Menkul Kıymetler
Değer Düşüklüğü
Karşılığı
|
(-)
Şüpheli
Ticari Alacaklar Karşılığı
|
(-)
iştirakler
Değer Düşüklüğü Karşılığı
|
(-)
Şüpheli
Diğer Alacaklar Karşılığı
|
(-)
Bağlı
Ortaklıklar Değer Düşüklüğü Karşılığı
|
(-)
Stok Değer
Düşüklüğü Karşılığı
|
|
(-)
Diğer
Dönen Varlıklar Karşılığı
|
|
Analiz
açısından
aktifte yer alan karşılıklar bir değer kaybını ifade ettiği
için işletme açısından olumlu bir durum ifade etmemektedir.
Gelecek
Aylara/Yıllara
Ait Giderler ve Gelir Tahakkukları
Gelecek
oylara/yıllara
ait giderler sonraki dönem/dönemlere ait giderlerin içinde bulunan
dönemde peşin olarak ödenmiş kısımlarını içermektedir.
Gelecek oylara ait giderler dönen varlıklarda, gelecek yıllara ait
giderler ise duran varlıklarda yer almaktadır.
finansal
analiz açısından
değerlendirildiğinde gelecek aylara/yıllara ait giderler ortaya
çıktığı tarih itibarıyla gerçekleşmemiş giderlerin • peşin
ödenmesi anlamına gelmektedir. Dolayısıyla işletme, ödeme
tutarı kadar büyüklüğü kendi faaliyetlerinde kullanmaktan
feragat etmiş olmaktadır.
Bu sebepten dolayı eğer zorunluluk halleri yoksa gelecek
oylara/yıllara ait giderler hesabının tutarca az olması
beklenmektedir.
Gelir
tahakkukları
ise içinde bulunulan dönemde tahakkuk etmiş olmasına rağmen
henüz istenebilir durumda olmayan gelirle'rin izlendiği hesaptır.
İşletme (Üretim-Satış)
Faaliyetlerinin Analizi
işletmelerin
ana faaliyeti mal alıp satmak veya ürün/hizmet üretip satmak
olarak özetlenebilir. Ancak işletmeler ana faaliyetleri dışında
da faaliyetlerde bulunmaktadır ve bu faaliyetlerden de gelir elde
etmekte veya bu faaliyetler sonucunda giderlere katlanmaktadırlar.
Dolayısıyla işletmenin ana faaliyetine ilişkin faaliyet sonuçları
ve bunları oluşturan unsurlar ile ana faaliyet dışında elde
ettiği gelir ve karlar ile katlandığı gider ve zararların
birbirinden ayrı olarak raporlanması analiz ve yorumların sağlıklı
olmasını sağlayacaktır. Buradan hareketle bir işletmenin elde
ettiği dönem karını şu şekilde göstermek yanlış
olmayacaktır:
Kar
= Hasılat -
Giderler + Faaliyet Dışı Karlar - Faaliyet Dışı Zararla
Hasılat,
malların teslimi veya hizmetlerin yerine getirilmesi faaliyetleri
ile bunlara yardımcı olan faaliyetleri içeren tüm olağan
faaliyetlerin sonucunda varlıklardaki artışlar veya borçlardaki
azalışlar olarak tanımlanmaktadır.hasılatın
bazı temel özelikleri bulunmaktadır. Bunlar;
- Hasılat, kazanma sürecinin bir sonucudur.
- Hasılat, olağan faaliyet ile ilgili veya beklenen nakit girişleriyle sonuçlanır.
- Hasılat, brüt tutar üzerinden raporlanır.
Hasılatın
gelir tablosunda raporlanabilecek duruma gelebilmesi, ancak hasılatın
gerçekleşmesiyle mümkün olabilmektedir. Bu da hasılatın;
- işletmenin, yerine getirmeyi umduğu hizmetlerin tümünü veya büyük bir kısmını yerine getirdiğinde,
- Hasılat tutarı veya zamanı makul derecede güvenilirlikle belirlenebilir olduğunda ve
- El değiştirme işlemi gerçekleştirildiğinde kayda alınmasıyla mümkündür.
Gelir
Tablosu
işletmenin
belirli bir dönemdeki faaliyet sonuçlarını gösteren tablo gelir
tablosudur. Bu noktaya kadar anlatılanlar ışığında gelir
tablosunun işletmenin ana faaliyetine ve yan faaliyetlere ilişkin
bilgileri ayrı ayrı raporlayacak şekilde bölümlendirilmiş
olduğunu söyleyebiliriz. Gelir tablosu şu bölümlerden
oluşmaktadır:
- Brüt Satış Karı bölümü
- Faaliyet Karı bölümü
- Olağan Kar bölümü
- Dönem Karı bölümü
- Net Dönem Karı bölümü
Gelir
tablosunun ilk iki bölümü ana faaliyet sonuçlarına
ilişkin detayları içermekte, üçüncü ve dördüncü bölümler
yan faaliyetlere ilişkin sonuçları dönem karı bölümünde ise
vergi karşı lıkları yer almaktadır.
Brüt
Satış
Karı Bölümü
Brüt
satış karı
bölümü işletmenin mal/hizmet/ürün satışından elde ettiği
toplam hasılat ve bu hasılatı elde etmek için katlandığı
giderlerden oluşmaktadır. Analiz açısından bu bölümde öne
çıkan iki nokta bulunmaktadır. Bunlardan ilki brüt satışlar ile
net satışlar arasındaki satışların brüt satışlar
büyüklüğüne yakın olması beklenmektedir. Diğer bir ifade ile
satışlardan indirimlerin az olması istenir. Böylelikle işletme,
yapmış olduğu satışlardan elde ettiği hasılatı mümkün
olduğunca kaybetmeden elinde tutabilmiş olacaktır. Brüt satış
karı bölümünde analiz açısından ikinci önemli nokta ise net
satışlar ve satışların maliyeti ilişkisidir. İşletmenin brüt
satış karma ulaşabilmesi için satışların maliyetinin net
satışlardan küçük olması gerekmektedir. Ancak satışların
maliyetinin çok küçük olması mal/ürün/hizmet kalitesiyle
ilgili olumsuzluklar' akla getirebilmektedir.
Faaliyet
Karı
Bölümü
Faaliyet
karı
bölümü, işletmenin ana faaliyetiyle ilgili olup satışların
maliyetine dahil edilemeyen Araştırma-Geliştirme Giderleri,
Pazarlama, Satış ve Dağıtım Giderleri ve Genel Yönetim
Giderlerinden oluşmaktadır. İşletmenin ana faaliyetiyle ilgili
toplam karlılığı brüt satış karı büyüklüğünün faaliyet
giderlerini karşı laması sonucunda kalan faaliyet karı ile
görülmektedir.
Olağan
Kör Bölümü
Olağan
kar bölümü, işletmenin dönem içinde süreklilik gösteren yan
faaliyetlerine ilişkin faaliyet sonuçlarının yer aldığı
bölümdür. Bu bölümde alt gruplar olarak;
- Diğer Faaliyetlerden Olağan Gelir ve Karlar
- Diğer Faaliyetlerden Olağan Gider ve Zararlar
- Finansman Giderleri
yer
almaktadır.
Faiz gelirleri, kambiyo karlar', komisyon gelirleri, karşılık
giderleri, menkul kıymet satış zararları, uzun vadeli borçlanma
giderleri bu bölümde yer alan kalemiere örnek olarak
gösterilebilir.
Dönem
Karı
Bölümü
Dönem
karı
bölümü, işletmenin dönem içinde süreklilik göstermeyen yan
faaliyetlerine ilişkin faaliyet sonuçlarını göstermektedir. Bu
bölümde alt gruplar olarak;
- Diğer Faaliyetlerden Olağandışı Gelir ve Karlar
- Diğer Faaliyetlerden Olağandışı Gider ve Zararlar
yer
almaktadır.
Önceki dönem gelir ve karlar', maddi duran varlık satış karlar',
çalışılmayan kısım zararları gibi
kalemleri bu
bölümde yer alan kalemlere örnek olarak gösterilebilir. Bölüm
içi sonuçlar itibarıyla gelir/kar kaleminin gider/zarar kaleminden
büyük olması beklenmektedir. Böylece bölüm içi karlilık
sağlanarak
olağan
kar büyüklüğü artırılmakta veya olağan zarar büyüklüğü
azaltdmaktachr.
4 Yorumlarınız