Austin Mahone Kimdir? Hayatı

Gerçek ismi Auistin Carter Mahone olan şarkıcı 4 Nisan 1996 yılında Texas'da doğdu. 170cm boyunda olup 64 kilodur. Küçük yaşta babası kanser yüzünden öldü ama bunun müzik kariyerini durdurmasına izin vermedi askine dahada kamçıladı. Austin Mahone YouTube üzerinden Alex Constancio adlı arkadaşıyla yaptığı kaliteli şarkılar yayınlayarak ünlü oldu. Austin Mahone iki tane hit müzik yaptu ve listelerde yüksek yerler elde edebildi. İlk şarkısı Say Somethin ve diğeri 11:11 dur ayrıca Make a Wish olarakda da biliniyor. Bazı insanların onun yeni Justin Bieber olduğunu söylerken bir çok insan yeni fenomen olduğunu söylemenin yanında bekleyip görmeyi tercih ettiklerini söylüyor.
Yazının Devamı İçin Tıklayın;  http://muzikbuldum.com/biyografi/austin-mahone-kimdir
Read more

David Guetta Kimdir? Hayatı


indir (1)
David Pierre Guetta Kimdir?
David Pierre Guetta 1967 7 kasım Paris doğumlu,Fransız DJ ve prodüktördür.1980 ve 90'larda kulüplerde DJ'lik yapan Guetta, Gum Productions'ı kurdu ve ilk albumü Just a Little More Love'ı 2001'de bu şirketin etiketiyle piyasaya sürdü, ardından Guetta Blaster (2004) ve Pop Life (2007) albümlerini piyasaya çıkardı. Son olarak 2009'da One Love adını taşıyan dördüncü stüdyo albümünü yayımladı.
Bu albümden "When Love Takes Over" (Kelly Rowland ile), "Gettin' Over You" (Chris Willis, Fergie ve LMFAO ile) ve "Sexy Bitch" (Akon ile) gibi hit singlelar çıktı. Bu şarkılardan biri Amerika'da ilk 5'e kadar yükselirken, aynı zamanda her üçü İngiltere'de 1 numara oldu. Albümden çıkan "Memories" (Kid Cudi ile) adlı parça da uluslararası alanda başarılı oldu. Guetta'nın dünya çapında on beş milyon kadar albüm sattığı bilinmektedir.
Yazının Devamı İçn Tıklayın;  http://muzikbuldum.com/biyografi/david-pierre-guetta-kimdir
Read more

Far East Movement Kimdir?


indir
Far East Movement (Uzak Doğu Hareketi) Kimdir?
merikan elektro hop türü şarkı söyleyen bir gruptur. Grup 2003 yılında kurulmuştur. Grubu kuran Kev Nish (Kevin Nishimura) Japonya ve Çin kökenli, Prohgress (James Roh) ve J-Splif (Jae Choung) Kore kökenli, DJ Virman (Virman Coquia) ise Filipinli Amerikan kökenlidir. Bu grup Los Angeles'da bir çok canlı müzik etkiliği yapmış ve ün kazanmıştır. Bu grubun "Round Round" şarkısı bir Hollywood filminde oynamış ve bu grup daha çok tanınmaya başlamıştır. Daha sonra "The Fast and the Furious: Tokyo Drift" adlı şarkısı oyunalrda ve DVD'lerde yer aldı.
Yazının Devamı İçin ;  http://muzikbuldum.com/biyografi/far-east-movement-kimdir
Read more

Seçkin Özdemir Kimdir? Hayatı

Seçkin Özdemir (1981) Seçkin Özdemir Kimdir? - Seçkin Özdemir (Al yazmalım İlyas) Hakkında Seçkin Özdemir Aşk Hikayesi


Seçkin Özdemir 25 Ağustos 1981 tarihinde İstanbulda doğmuştur. Müjdat Gezen Sanat Merkezinden eğitim alan Seçkin Özdemir, 2004 yılında İstanbul My Radio”da radyo show programı yapmıştır. Muhteşem Yuzyıl” adlı dizide Leo” karakterini de canlandırmış ve bir çok reklam filminde rol almıştır. Seçkin Özdemir Al Yazmalım” adlı dizide rol almaktadır.

Eğitimi: Kocaeli Üniversitesi - Müjdat Gezen Sanat Merkezi

2004 senesinde İstanbul My Radio”da 5 ay boyunca drive timeda interaktif bir radyo show programı gerçekleştirdi. 2004 Ağustos ayında Number 1”a transfer olarak televizyon programı da yapmaya başladı. 2005 senesinde Fosters sponsorluğunda yaptığı Faraş” isimli absürd programın ardından, 2006 senesinde Türkiyenin en büyük gençlik kulubü Gnctrkcl Seçkin Özdemirle çalışmaya başladı. Müjdat gezen sanat merkezinde aldığı tiyatro eğitiminin ardından Akbank, Ülker, Binboa Vodka, Coca-Cola ve Gnctrkcll reklam filmlerinde rol aldı ve 2008 yılında Atvnin Yaban Gülü dizisinde Burak karakterini oynadı.

2 senedir Number 1 Tv ve Number 1 Fmde yönetmen Önder Kızılkanla birlikte Gnctrkcll sponsorluğunda Play” isimli gençlik müzik eğlence programını hazırlayıp sunmaktadır ve Gnctrkcllnin tek televizyon sunucusudur. Ayrıca Gnctrkcllnin Türkiye çapındaki organizasyonlarında sahne sunuculuğu yapmaktadır.

Rol Aldığı Yapımlar
Al Yazmalım
Muhteşem Yüzyıl

Aşk Hikayesi

Seçkin Özdemir(1981)Seçkin Özdemir Kimdir?







Read more

Aşk Hikayesi Nasıl Bir Dizi, Konusu


FOX TV'den yeni dizi: Aşk Hikayesi
“İlk bakışta aşk”ın hikâyesi çok anlatıldı. Bu hikâye onlardan biri değil. Bizim hikâyemiz “son bakışta aşk”ı anlatacak; Geç kalmışlıkların, “keşke”lerin, aşkı bulunca yitirmenin dokunaklı hikâyesini... Genç bir adamın, annesini arayan Korkut Ali’nin hikâyesini...
Ülkesinde reyting rekorları kıran fenomen Güney Kore dizisi I’M SORRY I LOVE YOU (Mianhada, Saranghanda) Türkiye’ye uyarlanıyor. 

Zorlu aşkların ve kavuşamayanların anlatıldığı ‘AŞK HİKÂYESİ”nin çekimleri, 1 Mart’ta Almanya’da başladı. Stuttgart ve Köln şehirlerinde 15 gün sürecek çekimler İstanbul’da devam edecek. 
Read more

Aşk Hikayesi Dizisi Oyuncu Kadrosu


FOX TV'den yeni dizi: Aşk Hikayesi
Başrollerinde en son ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisinde Hürrem Sultan’ın aşık olduğu ressam Leo karakteriyle ve ‘Al Yazmalım’ dizisinde başrolde ekrana gelmiş olan Seçkin Özdemir, ‘Altın Portakal En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu’ ödüllü Damla Sönmez, usta sanatçı Zuhal Olcay, müzisyen-oyuncu Yamaç Telli ve ‘Öyle bir Geçer Zamanki’ dizisinde izlediğimiz Elçin Sangu rol alıyor. MF Yapım Fatih Aksoy ve Faruk Bayhan’ın ilk dizi projesi olarak ekrana gelecek “AŞK HİKÂYESİ”, Makbule Kosif, Zehra Güleray, Pınar Uysal ve Funda Çetin tarafından yazılıyor.

“AŞK HİKÂYESİ”nin yönetmenliğini geçtiğimiz sezon çektiği aşk öyküsüyle izleyenleri ekrana bağlayan ‘ADINI FERİHA KOYDUM’ dizisinin yönetmeni Barış Yöş üstleniyor. 

‘Birbirine dokunamadan, kavuşamadan Aşk olur mu?’ sorularının günümüz versiyonu olarak çok sevilecek “AŞK HİKÂYESİ”, yakında FOX TV ekranlarında seyirciyle buluşacak.

Read more

Hürrem Hamam Otu Nedir? Ne İşe Yarar

Hürrem Hamam Otu istenmeyen tüylere son vermek amacıyla formüle edilmiş, içerisinde bitkisel ekstralar barındıran doğal bir yağdır. Tüylerinizi kırmadan ve kökünden yok olmasını sağlayan bu bitki adını, tarihte kadınların hamam vakitlerinde kullanmasından dolayı Hamam Otu olarak almıştır. Cildine önem verenlerin tercihi hamam otunu sizde vakit kaybetmeden deneyin ve düzenli kullanım ile birlikte tüylerin yok olduğunu görün! Hürrem Hamam Otu Yağı'nın tüy dökücü özelliği ile istenmeyen tüylerinize veda etme zamanı Hürrem hamam otu yağı sizi altı seansda tüylerinizden tamamen kurtarır, ilk kullanımın ardından tüyleri yarı yarıya döker, daha sonraki aylarda ise tüyleri tamamen yok eder. Düşünebiliyor musunuz, sadece 6 seans tüylerinizden kurtulmaya yetiyor!
Read more

Deneme Türü ve Tarihi Gelişimi Nedir? Konu Anlatımı


Deneme Türü ve Tarihi Gelişimi

1. Tanımı
Bir yazarın özgürce seçtiği herhangi bir konu üzerinde kesin yargılara varmadan, kişisel görüş ve düşüncelerini serbestçe anlattığı yazılara deneme denir.
Başka bir ifadeyle serbest düşüncenin ifade alanı ve nesrin bir türü olarak deneme, yazarın gözlemlediği ya da yaşadığı olay, olgu, durum ve izlediği objelerle ya da herhangi bir kavramla ilgili izlenimlerinin herhangi bir plâna bağlı kalmayarak, deliller getirip kanıtlama yoluna gerek duymadan ve kesin hükümler vermeden, tamamen kişisel görüşüyle serbestçe yazıya döktüğü birkaç sayfayı geçmeyen kısa metinlere denir.
Deneme, derin düşünceden çok, kişinin kendi dışındaki nesnelerle herhangi bir konuda gerçek ya da hayalî olarak girdiği diyalogun ürünüdür.
Deneme yazarı, olay, olgu, durum ve eşyalarda sıradan insanların eskilerin ifadesiyle ülfet ve ünsiyet perdesiyle göremediği, farkına varamadığı ayrıntıları, dikkat etmediği hususları, incelikleri, güzellikleri, harikaları, olağanın altında yatan olağanüstülükleri görebilen, hissedebilen, düşüncesiyle ve deneyimleriyle onları okuyucular için ilginç görülebilecek şekilde yazıya dökebilen insandır. Sıradan insanın “baktığı” şeyi deneme yazarı “görür”.
Kendisinden önce benzeri yazılar yazılmış olmakla birlikte 16. yüzyılda deneme kavramını ilk kez kullanan Fransız yazarı Montaigne (Monteyn)'dir. Denemeler adını verdiği yazıları, bir edebiyat türünün adı olmakla kalmamış, benzerlerinin de yazılmasına yol açmıştır.
2. Özellikleri
Denemede konu özgürce seçilir, sadece denemeye özgü bir konu türü yoktur.
İnsanı ve toplumu ilgilendiren her şey (yaşama, ölüm, aşk, sanat, felsefe, din, ahlâk, töre, bilim, siyaset vb.) denemenin konusu olabilir.
Deneme yazarı kendisiyle konuşur gibi yazar, kendi kendiyle konuşma havası içindedir.
Yazının konusu yazarın o anda aklına geliveren bir konu görünümündedir.
Dili doğru ve güzel kullanır.
Deneme dilinde çeşitli bilim, felsefe ve sanat dallarına ait terimlere yer vermekten ziyade, halk çoğunluğunun ortak günlük konuşma dilinin düşünce diline dönüştürülmesi çabası hâkimdir.
Düşünce ufku geniş ve kendine özgü bilgi birikimine sahiptir.
Kendi duygularının dışında başkalarının düşüncelerine de saygı duyar.
Denemeci ele aldığı konuyu içtenlikle anlatır.
Denemeci, bayağı bir anlatıma inmeden terim ve felsefi kavramların ağırlığından uzak bir üslubu tercih eder.
Denemeci, denemenin sonunda kesin bir yargıya, bir sonuca varmak amacında değildir.
Deneme, herhangi bir konuda düşündürücü, öğretici, inandırıcı ve ufuk açıcıdır.
Deneme rahat okunan bir düşünce yazısıdır.
Denemecinin öne sürülen her düşünce ya da savı doğrulama, kanıtlama gibi bir kaygısı yoktur. Deneme, makale ve eleştiriden bu yönüyle ayrılır.
Deneme yazarı birçok kaynaktan beslenir: Felsefî, sosyolojik, tarihî tema ve olayların yanında bilimsel veriler ve ünlü kişilerin özdeyişleri olabilir. Yine de denemeci seçtiği konuyu farklı bir yaklaşımla işler.
Öğretici ve düşünsel yanı da vardır.
Makale gibi düşünsel plânla yazılır. Fakat makaleden kısa yazılardır.
Yazar anlattıklarını kanıtlamak zorunda değildir.
Bilimselden çok kişisel görüşünü açıklar, okuyucusunu kendisi gibi düşündürme kaygısı yoktur.
Denemede bilimsel yazılardaki kuruluk ve şematiklik bulunmaz.
Düşünce şiirsel, akıcı, samimî bir üslûpla sunulur. Bu bakımdan deneme yazılarının geniş halk yığınlarınca kolayca ve rahatlıkla okunabilme özelliği vardır.
3. Denemenin Amacı;
Okuyucuyu düşünmeye yöneltmek,
Hayatın gerçeklerini ortaya koymak,
Kültür alanındaki değişme ve gelişmeleri fark ettirmek,
Birey-toplum ilişkisini dile getirmek vb.
4. Konularına ve Yazılış Amaçlarına Göre Denemeler;
Klasik deneme,
Edebî deneme,
Felsefî deneme,
Eleştirel deneme olmak üzere gruplandırılır.
5. Deneme ile makale arasında ne fark vardır?
Denemelerde kişisel düşünce yer alır. Söylenenlerin kanıtlanmasına ihtiyaç duyulmaz. Denemelerde ele alınan konular, kesin sonuçlara bağlanmaz. Makalelerde ise bilgi vermek, bir fikri açıklamak ön plandadır. Düşünce yönü ağır basar; kanıtlamaya ve açıklamaya dayanır. Kesin bir sonuca ulaşmak hedeflenir.
6. Denemenin tarihi gelişimi
Kendisinden önce benzeri yazılar yazılmış olmakla birlikte 16. yüzyılda deneme kavramını ilk kez kullanan Fransız yazarı Montaigne (Monteyn)'dir. Denemeler adını verdiği yazıları, bir edebiyat türünün adı olmakla kalmamış, benzerlerinin de yazılmasına yol açmıştır.
Dünya edebiyatında: Montaigne(zaten öncüsüdür), Bacon, Voltaire, J.J Roussesau'yu saymak mümkündür.
Klâsik Türk edebiyatındaki münşeât mecmualarındaki yazılar ve Kâtip Çelebi (1609-1657) gibi yazarlar bir tarafa bırakılırsa, modern anlamda deneme türü, Türk edebiyatında asıl olarak gazete ile birlikte ortaya çıkmaya başlamıştır. İlk özel gazete Tercümanı Ahval (1860)’in yayın hayatına başlamasından itibaren gazetelerde çıkan değişik yazılar, zamanla ayrı bir tür olan deneme için dil, anlatım ve yaklaşım bakımından zemin oluşturmuşlardır. Tanzimat’tan itibaren bir süre gazete ve dergilerde “musâhabe” üst başlığı altında deneme benzeri yazılar kaleme alınmıştır.
Türk edebiyatında deneme türünde pek çok ürün verilmiştir. Bu tür içine koyabileceğimiz ürünler, genellikle değişik zamanlarda çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanmış yazıların bir araya getirilip kitaplaşmış şekilleridir. Bu eserlerde yer alan yazıların bir kısmı, inceleme, eleştiri yazısı olarak da görülebilir. Bunun yanında bir kitapta yer alan yazıların bir kısmı edebiyat, bir kısmı tarih, bir kısmı felsefe, bir kısmı başka konularda olabilmektedir. O bakımdan deneme türü için çok kesin sınıflandırma ve sınırlandırmalar yapılamamaktadır.
Türk edebiyatında ilk deneme kitapları arasında Ahmet Haşim’in Bize Göre (1928), Gurebahane-i Laklakan (1928); Ahmet Rasim’in pek çok yazısı; Mahmut Sadık’ın Takvimden Yapraklar (1912); Refik Halit Karay’ın Bir Avuç Saçma (1939), Bir İçim Su (1931), İlk Adım (1941), Üç Nesil Üç Hayat (1943), Makyajlı Kadın (1943), Tanrıya Şikâyet (1944); Falih Rıfkı Atay’ın Eski Saat (1933), Niçin Kurtulmamak (1953), Çile (1955), İnanç (1965), Pazar Konuşmaları (1966), Kurtuluş (1966), Bayrak (1970) gibi kitaplarını saymak mümkündür.
Türk edebiyatında deneme türü, genellikle şair, romancı ya da hikâyeci kimliği öne çıkan sanatçılar tarafından ortaya konan ürünlerden oluşmaktadır. Birinci derecedeki vasfı “denemeci” olan yazar sayısı oldukça azdır. Nurullah Ataç (1898-1957), Sabahattin Eyüboğlu (1908-1973), Suut Kemal Yetkin (1903-1980), Mehmet Kaplan (1915-1986), Nurettin Topçu (1909-1975), Salah Birsel (1919 ), Vedat Günyol (1912 ), Enis Batur (1952 ), Cemil Meriç (1917-1987), Mehmet Salihoğlu (1922 ), Uğur Kökden (1934 ), Nermi Uygur (1925 ) bunlardan birkaçıdır.
Read more

Masal Türü ve Tarihi Gelişimi Nasıldır? Konu Anlatımı


Masal Türü ve Tarihi Gelişimi


Masal
Genellikle halkın yarattığı, ağızdan ağza, kuşaktan kuşağa sürüp gelen, çoğunlukla olağanüstü durum ve olayları yine olağanüstü kahramanlara bağlayarak anlatan halk hikâyelerine masal denir.
Masallar, meydana geldikleri zaman bir kişinin malıyken, yaygınlaştıkça, yöreden yöreye, ülkeden ülkeye geçtikçe halkın malı olur. Masal, anonim bir türdür.
Masal terimi öncelikle, Külkedisi, Ali Baba ve Kırk Haramiler, Keloğlan gibi ulusal ve uluslararası sözlü geleneğin ürünleri olan halk öykülerini kapsar. Ama sözlü gelenekle ilişkisi olmayan edebî yönü ağır basan bazı eserler de bu türün içinde yer alır. Genellikle masallar "masal anaları" tarafından kendisini dinlemeye hazır topluluklara anlatılır. Daha sonra derlemeciler tarafından yazıya aktarılır. Türk masalları, dünya edebiyatının başköşesinde yer alır.
Halk masalları 4 temel grupta toplanır. Hayvan masalları, olağanüstü ve gerçekçi masallar, güldürücü öyküler, zincirlemeli masallar.
*Hayvan masalları genellikle kısa masallardır. La fontaine masalları bu türün en güzel örnekleridir. Şeyhi’nin Har-name adlı eseri de Divan edebiyatındaki hayvan masalları (fabl) türüne görmek gösterilebilir.
*Olağanüstü masallarda, olağan varlıkların yanı sıra cin, peri, dev, ejderha gibi olağanüstü varlıklara da yer verilir. Gerçekçi masalların başlıca kahramanları ise padişahlar, vezirler, prenses ve prensesler, zenginler, hırsızlar ya da haydutlar gibi gerçek hayattaki kişilerdir.
*Güldürücü masallar okuyan ve dinleyeni eğlendirmeyi amaçlayan masallardır.
*Zincirleme masallarda sıkı bir mantık bağıyla birbirine bağlanan, küçük ve önemsiz bir dizi olay art arda sıralanır.
Günümüzde belli bir kişinin ortaya koyduğu yapma masallar da yazılmaktadır.
Masalların bölümleri:
a) Tekerleme ya da döşeme: Masallar "bir varmış, bir yokmuş" ya da "evvel zaman içinde, kalbur saman içinde" gibi ifadelerle başlar.
b) Serim: Kişi ve olayların tanıtılması
c) Düğüm: Merakın doruklara ulaşması.
d) Çözüm: Rahatlama. Kötülerin cezalandırılması, iyilerin ödüllendirilmesi
e) Dilek: Türk masallarında dilek bölümü "onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine..." ya da "gökten üç elma düştü" biçiminde başlar.
Masallarda genellikle iyilik-kötülük, doğruluk-haksızlık- adalet-zulüm, alçakgönüllülük-kibir… gibi zıt durumların temsilcisi olan kişilerin mücadelelerinden veya insanların ulaşılması güç hayallerinden söz edilir.
Olaylar ve kişiler olağanüstü özellikler taşırlar ve tamamen hayal ürünüdürler.
Masal kişileri her tabakadan seçilebilir. Masallarda cinler, periler, devler: de rol alır.
Masalların bir kısmı hayvanlarla ilgilidir.
Masallarda genellikle bir eğitim amacı saklıdır. Masallar bu yönüyle didaktik (öğretici) bir nitelik taşır.
Masallarda yer ve zaman kavramları belirsizdir. (zamanın birinde, peri padişahının ülkesinde gibi)
Anlatımda genellikle geniş zaman veya öğrenilen geçmiş zaman kipi (-mişli geçmiş zaman) kullanılır.
Anlatım kısa ve yoğundur.
Masallarda milli ve dini motiflere hemen hiç yer verilmez.
Çocukların eğitiminde etkilidir. Hayal gücünü geliştirir.
Gerçek amacı eğitmek, öğretmek, ders vermektir.
Evrenseldir.
Masalların anlatım özellikleri:
-Anlatım hiçbir engele uğramadan akıp gider.
-Gereksiz söz tekrarları yapılmaz.(Akıcılık)
-Ses akışını bozan, söylenmesi güç seslere ve kelimelere yer verilmez. (Akıcılık)
-Gereksiz ifadeler olmaz. (Duruluk - Açıklık)
-Anlaşılması güç cümlelere kurulmaz. (Duruluk - Açıklık)
-Anlatım sade ve süssüz olur. (Yalınlık)
-Duygu ve düşünceler kısa ve kesin ifadelerle dile getirilirler. (Yalınlık)
Türk masalları üzerinde, bizde PERTEV NAİLİ BORATAV, EFLATUN CEM GÜNEY gibi kişiler çalışmışlardır.
Masal türünün önemli eserleri:
*Binbir Gece Masalları (Doğu Masalı)
*Grimm Kardeşlerin Masalları (Alman Edebiyatı) -Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler, Ormandaki Ev, Su Perileri, Rapunzel, Altın Saçlı Şeytan, Hansel'le Gretel, Bremen Mızıkacıları, Parmak Çocuk, Uyuyan Güzel, Fareli Köyün Kavalcısı, Kurbağa Prens, Kurt ve 7 Küçük Oğlak, Kar Beyaz ile Kırmızı Gül, İmparatorun Yeni Elbiseleri, Yaban Kuğuları, Kurşun Asker-
*Andersen Masalları (Danimarka Edebiyatı) -Prenses ve Bezelye Tanesi, Kibritçi Kız, Dünyanın En güzel Gülü, Küçük Deniz Kızı, Kara Buğday, Kumbara, Su Damlası, Uçan Sandık-
*Perrault Masalları (Fransız Edebiyatı) –Uyuyan Güzel, Parmak Kız, Kül Kedisi, Çizmeli Kedi, Kırmızı Başlıklı Kız-
Türk ve Dünya Edebiyatında masal türünün tarihsel gelişimi, önemli temsilcileri
Eski Yunan’da 6. yüzyılda Aisopos’un fablları masal türünün ilk örnekleri arasında sayılabilir. Doğu coğrafyasının en eski masalları Binbirgece masallarıdır. Avrupa’da masallar 19. yüzyılda derlenmiş ve sistemli bir şekilde yayınlamıştır.
Türk edebiyatındaki öğretici nitelikteki ilk masal örneği Uygurca Kalyanamkara ve Papamkara hikâyesidir.
Yazıya geçirilen ilk masal örnekleri Tutiname, Pançatantra, Binbirgece masalları, Decameron, Pentemerone’dir…
Read more

Türk Edebiyatında Hikaye Türünün Gelişimi Nasıldır?


Türk Edebiyatında Hikaye Türünün Gelişimi

H İ K Â Y E İlk Çağ Anadolu’sunda masal ve tarihi olayları anlatan eserlerle oluşmuştur. Orta Çağda özellikle Hindistan’da “Binbir Gece Masalları” sağlam bir hikâye geleneğinin varlığını bildirmektedir. Bu gelenek, Arapçadan yapılan çevirilerle Avrupa’ya masal, efsane ve rivayetler şekliyle yayılmıştır.
Hikâyeye bugünkü anlamda ilk edebi kimlik kazandıran İtalyan yazar Boccacio’dur. 16. yüzyılda yazdığı “Decameron” adlı eseriyle ilk öykü örneğini vermiştir. Rönesans’ın etkisiyle de 19. yüzyıl edebiyatının en yaygın türü olmuştur.
Bizde, destanlar, halk hikâyeleri ve masallarla eski bir temeli olan bu tür, 14. ve 15. yüzyılda “Dede Korkut Hikâyeleri” ile çağdaş hikâye tekniğine yaklaşmıştır.
19. yüzyılda Tanzimat’la gelen yeniliklerle birlikte batılı anlamda ilk örneğini Ahmet Mithat Efendi “Letaif-i Rivayet ( söylene gelen güzel şeyler ) adlı eserini yazarak vermiş; “Kısadan Hisse” ile bu türü geliştirmiş, Sami Paşazade Sezai “Küçük Şeyler” adlı eseriyle modern hikâyeyi oluşturmuştur. Servet-i Fünun döneminde ise en güzel hikâyeleri Halit ziya Uşaklıgil ve Ahmet Hikmet Müftüoğlu vermiştir. Bağımsız bir tür olma özelliğini ise Milli Edebiyat döneminde Ömer Seyfettin’le kazanmıştır.
TANIMI: Yaşanmış ya da yaşanabilecek şekilde tasarlanmış olayları kişilere bağlı olarak belli bir yer ve zaman içinde anlatan türe hikâye diyoruz.
HİKÂYENİN UNSURLARI
1) OLAY: Hikâyede üzerinde söz söylenen yaşantı ya da durumdur
2) KİŞİLER: Olayın oluşmasında etkili olan ya da olayı yaşayan insanlardır.
3) YER: Olayın yaşandığı çevre veya mekândır.
4) ZAMAN: Olayın yaşandığı dönem, an mevsim ya da gündür.
5) DİL VE ANLATIM: Hikâyenin dili açık, akıcı ve günlük konuşma dilinden farklı olarak, etkili sözcük, deyim atasözü ve tamlamalarla zenginleştirilmiş güzel bir dil olmalıdır.
Anlatım ise iki şekilde olur:
1. Hikâye kahramanlarından birinin ağzından yapılan anlatım yani “hikâyede birinci kişili anlatım” diğer adıyla kahraman anlatıcının bakış açısı
2. Yazarın ağzından yapılan anlatım yani anlatılanlar “hikâyede üçüncü kişili anlatım” şeklinde olur.

HİKÂYEDE PLÂN:
Hikâyenin planı da diğer yazı türlerinde olduğu gibi üç bölümden oluşur; ancak bu bölümlerin adları farklıdır. Bunlar:
1) SERİM: Hikâyenin giriş bölümüdür. Bu bölümde olayın geçtiği çevre, kişiler tanıtılarak ana olaya giriş yapılır.
2) DÜĞÜM: Hikâyenin bütün yönleriyle anlatıldığı en geniş bölümdür.
3) ÇÖZÜM: Hikâyenin sonuç bölümü olup merakın bir sonuca bağlanarak giderildiği bölümdür
Ancak bütün hikâyelerde bu plân uygulanmaz, bazı öykülerde başlangıç ve sonuç bölümü yoktur. Bu bölümler okuyucu tarafından tamamlanır.
Ö Y K Ü Ç E Ş İ T L E R İ Hikâye, hayatın bütünü içinde fakat bir bölümü üzerine kurulmuş derinliği olan bir büyüteçtir. Bu büyüteç altında kimi zaman olay bir plan içinde, kişi, zaman, çevre bağlantısı içinde hikâye boyunca irdelenir. Kimi zaman da büyütecin altında incelenen olay değil, hayatın küçük bir kesiti, insan gerçeğinin kendisidir Bu da öykünün çeşitlerini oluşturur. Buna göre
1) OLAY ( KLASİK VAK’A ) HİKÂYESİ: Bir olayı ele alarak, serim, düğüm, çözüm plânıyla anlatıp bir sonuca bağlayan öykülerdir. Kahramanlar ve çevrenin tasvirine yer verilir Bir fikir verilmeye çalışılır; okuyucuda merak ve heyecan uyandırılır. Bu tür, Fransız yazar Guy de Maupassant ( Guy dö Mopasan) tarafından yaygınlaştırıldığı için “Mopasan Tarzı Hikâye” de denir
Bu tarzın bizdeki en önemli temsilcileri: Ömer Seyfettin, Refik Halit Karay, Hüseyin Rahmi Gürpınar ve Reşat Nuri Güntekin’dir.

2) DURUM ( KESİT ) HİKÂYESİ: Bir olayı değil günlük yaşamın her hangi bir kesitini ele alıp anlatan öykülerdir Serim, düğüm, çözüm planına uyulmaz Belli bir sonucu da yoktur. Merak ve heyecandan çok duygu ve hayallere yer verilir; fikre önem verilmez, kişiler kendi doğal ortamlarında hissettirilir. Olayların ve durumların akışı okuyucunun hayal gücüne bırakılır.
Bu tarzın dünya edebiyatında ilk temsilcisi Rus yazar Anton Çehov olduğu için “Çehov Tarzı Hikâye” de denir.
Bizdeki en güçlü temsilcileri: Sait Faik Abasıyanık, Memduh Şevket Esendal ve Tarık Buğra’dır

3) MODERN HİKÂYE: Diğer öykü çeşitlerinden farklı olarak, insanların her gün gördükleri fakat düşünemedikleri bazı durumların gerisindeki gerçekleri, hayaller ve bir takım olağanüstülüklerle gösteren hikâyelerdir.
Hikâyede bir tür olarak 1920’lerde ilk defa batıda görülen bu anlayışın en güçlü temsilcisi Fransız Kafka’dır Bizdeki ilk temsilcisi Haldun Taner’dir. Genellikle büyük şehirlerdeki yozlaşmış tipleri, sosyal ve toplumsal bozuklukları, felsefi bir yaklaşımla, ince bir yergi ve yer yer alay katarak, irdeler biçimde gözler önüne serer.

Read more

Örnek Olasılık Sorusu ve Cevabı


Bir sihirbazın cebinde iki demir para vardır. Bu paralardan biri normal, diğeri ise her iki tarafı da yazı olan hileli paradır. Sihirbaz elini cebine atarak, paralardan birini rastgele alır ve bu parayı havaya fırlatır. Para yere düştüğünde yazı gelirse;
a) Bu paranın normal para olma olasılığı nedir?
b) Aynı parayı tekrar fırlatır ve ikinci kez yazı gelirse, bu paranın normal para olma olasılığı nedir?

Read more

İlksen Başarır Kimdir?


İlksen Başarır 1978 yılında İstanbul’da doğdu. Saint-Benoit Fransız Lisesi’ni bitirdikten sonra Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun oldu.

Okulu bitirdikten sonra 2000 yılında İFR (İstisnai Filmler ve Reklamlar) de yardımcı yönetmen olarak çalışmaya başladı. Burada dört sene boyunca birçok yabancı ve türk yönetmenle reklam ve uzun metraj projelerinde yer aldı.

İlk sinema filmi deneyimi Semir Aslanyürek'in Şellale adlı filmi oldu.

2005 yılından itibaren serbest olarak mesleğini sürdüren İlksen Başarır ANS, Dinamo, PTT, Anka Film gibi yapım şirketleriyle çalışmaya devam etti.

İlksen Başarır, 2009 yılında T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla Başka Dilde Aşk adlı ilk sinema filmini çekmiştir.

Yönetmen, ikinci filmi Atlıkarınca'yı 2010 yılında gerçekleştirmiştir.

Ödüller:

Başka Dilde Aşk
46. Antalya Altın Portakal Uluslararası Film Festival Kent Konseyi Jüri Ödülü
4. Bursa Uluslararası İpekyolu Film Festivali SİYAD En İyi Film Ödülü
21. Ankara Uluslararası Film Festivali Jüri Özel Ödülü , Umut Veren En İyi Yeni Senaryo
Berdyansk Film Festivali En İyi İlk Yönetmen Ödülü
5. Kıbrıs Uluslararası Film Festivali En İyi Film, En İyi Senaryo, En İyi Yönetmen

Atlıkarınca
47. Antalya Altın Portakal Uluslararası Film Festivali En İyi Senaryo Ödülü
30. İstanbul Uluslararası Film Festivali Radikal Halk Ödülü
Read more

Baha Bayırlı'nın Yarı Final Performansı İzle


Baha Bayırlı stüdyoyu kahkahaya boğarken finalin de yolunu tuttu.Çaldığı bateri ile herkesi kendi hayran bırakan Baha Bayırlı Hülya Avşar'la girdiği diyaloglarla herkesi güldürürken seyircilerin de yoğun ilgisiyle karşılaştı.Seyircilerin öpücük yağmuruna tuttuğu Baha finale çıkmayı başardı



Baha Bayırlı'nın Yarı Final Performansı İzle
Baterist Baha performans izle
yetenek sizsiniz Baha yarı final video izle


Read more

Her Şey Yolunda Merkez Nasıl Bir Dizi, Konusu

Dizide emniyet teşkilatının temel direği olan polis memurlarının, polis okuluna seçildikleri günden, göreve başlayacakları güne kadar yaşadıkları mizahi bir dille anlatıyor.
Read more

Her Şey Yolunda Merkez Dizisi Oyuncu Kadrosu


Yakında Show TV erkanlarında yepyeni bir dizi başlıyor. Her Şey Yolunda Merkez isimli dizinin oyuncu kadrosuda şekillendi gibi.  Best Model Of Turkey yarışmasında adından söz ettiren Berk Atan İpek Tuzcuoğlu, Aslıhan Güner ve Bülent Alkış belli olan bazı isimler.


Bulent Alkis Her şey yolunda merkez oyuncuları
Bülent Alkış
Ipek Tuzcuoglu Her şey yolunda merkez oyuncuları
İpek Tuzcuoğlu
Murat Akkoyunlu Her şey yolunda merkez oyuncuları
Murat Akkoyunlu
Hakan Bilgin Her şey yolunda merkez oyuncuları
Hakan Bilgin
Orcun Kaptan Her şey yolunda merkez oyuncuları
Orçun Kaptan
Bora Akkas Her şey yolunda merkez oyuncuları
Bora Akkaş
Berk Atan 300x187 Her şey yolunda merkez oyuncuları
Berk Atan
Aslihan Guner 300x222 Her şey yolunda merkez oyuncuları
Aslıhan Güner
Read more

Karadayı Dizisi Nazif Kara Düşmana İnat Bir gün Fazla Yaşamak Şiiri

Nazif Kara Düşmana İnat Bir gün Fazla Yaşamak Şiiri

Dünyadan, memleketinden, insandan
Umudun kesik değil diye
Ya ipe çekilirsin ya atılırsın içeriye
Yatarsın on yıl, on beş yıl
Daha da yatacağından başka
Sallansaydım bir bayrak gibi ipin ucunda keşke demiyeceksin
Yaşamakta ayak direteceksin
Belki bahtiyarlık değildir artık
Boynunun borcudur fakat, düşmana inat bir gün fazla yaşamak
İçeride bir tarafınla yapayalnız kalabilirsin
Kuyunun dibindeki taş gibi
Fakat öbür yanın
Dünyanın kalabalığına öyle bir karışmalı ki
Sen ürpermelisin içeride
Dışarıda kırk günlük yolda yaprak kımıldasa
İçeride mektup beklemek, yanık türküler söylemek
Bir de gözlerini tavana dikip sabahlamak
Tatlıdır, ama tehlikelidir.
Unut yaşını, koru kendini bitten
Bir de bahar akşamlarından
Bir de ekmeği son lokmasına dek yemeği
Bir de ağız dolusu gülmeyi
Unutma hiç bir zaman
Bir de kimbilir, sevdiğin kadın seni sevmez olur
Ufak iş deme, yemyeşil bir dal kırılmış gibi gelir içerideki adama
İçeride, gülü bülbülü düşünmek fena
Dağları deryaları düşünmek iyi
Durup dinlenmeden okumayı yazmayı
Bir de dokumacılığı tavsiye ederim sana
Bir de ayna dökmeyi
Velhasıl
İçeride on yıl
On beş yıl, daha da fazlası hatta
Geçirilmez değil, geçirilir
Kararmasın yeter ki sol memenin altındaki cevahir
İlki, yetmiş altı gün
Sessiz düşmanlığında üstüme kapanan kapının
Sonra, saç bir geminin baş altında yedi hafta
Lakin vikipedi yenilmedik
kafam, ikinci bir insandı yanımda
Çoğunun yüzünü unuttum büsbütün
Yalnız, çok ince, çok uzun bir burundur aklımda kalan
Halbuki kaç kere karşıma oturup dizildiler
Bir tek kaygıları vardı
Hakkımda hüküm okunurken heybetli olmak değildiler
Read more

Lenka Kimdir? Hayatı



indir
Lenka Kripac Kimdir?
Lenka Kripac 1978 19 mart doğumlu Avustralyalı şarkıcı, söz yazarı ve müzisyendir.2007'de Kaliforniya'ya taşındı ve burada ilk solo albümü The Show'u piyasaya sürdü. Şarkı ABD listelerinde çok yükseklere çıkamasa da Lenka'nın müzik dünyasına adım atmasını sağladı.

Yazının Tamamı İçin; http://muzikbuldum.com/biyografi/lenka-kripac-kimdir

Read more

Demi Lovato Kimdir? Hayatı


images
Demi Lovato Kimdir?
Demetria Devonne "Demi" Lovato 20 Ağustos 1992 yılında Albuquerque, New Mexico da doğdu.992 yılında Albuquerque'da dünyaya gelen Demi Lovato,kısa süre sonra Dallas'a taşındı.Daha 7 yaşındayken rol aldığı Barney & Friends dizisiyle sanat hayatına adım attı. 7 Yaşındayken güzellik yarışmasında 1. seçilmişti

Read more

Derya - Deniz Yalçın Kardeşler Kimdir?


PAMUKKALE Üniversitesi (PAÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü 2’nci sınıf öğrencisi Derya-Deniz Yalçın adlı ikiz kız kardeşler, müthiş girişimcilik örneği gösterdi. Diyabetik çorap, antibakteriyel kokulu çorap ve masaj çorabı ürettiren ikiz kardeşler, ’Corabimo’ markasını yaratıp, internet sitesi kurarak on-line satış yapmaya başladı.

İşletme Bölümü 2’nci sınıf öğrencisi 21 yaşındaki ikiz kardeşler Derya ve Deniz Yalçın, öğrenimlerine devam ederken diğer yandan PAÜ Teknokent’te kurdukları şirketle çorap satışı yapıyor.

Antalya’da yaşayan ikizler Derya ve Deniz Yalçın, iş hayatına toptancılardan aldıkları ürünleri arkadaşlarına ve arkadaşlarının annelerinin günlerinde satış yaparak başladı.

İkizler, Pamukkale Üniversitesi’nde okurken, daha fazla kitleye ulaşmak için e-ticaret sitesi projesini hayata geçirdi. Üç aylık ön hazırlığın ardından www.begensen.com adresli siteyi kuran ikizler, bir yandan öğrencilik, bir yandan da e-ticaret ile iş hayatına atıldı.

PAÜ öğrencisi ikizler, ayrıca Denizli’deki eczanelere stantlar kurarak tescilli markaları olan ’Corabimo’ adlı medikal özellikli çorap satışı yapmaya başladı.

İşletme öğrencileri olarak iş hayatına bir an önce atılmak istediklerini belirten Derya Yalçın, şöyle dedi: "Bu işe ilk başta küçük çaplı toptancılardan aldığımız iç giyim, gecelik ve takı gibi ürün gruplarıyla tanıdık arkadaşların annelerinin çevreleri ve günlerinde satış yaparak başladık. Başladığımız günden itibaren satışlarımız iyi gitti ve sonra bu işte başarıyı artırmak için daha fazla kitleye ulaşmamız gerektiğini düşünerek internet sitesini kurduk. Denizli bizim için tekstil anlamında bulunmaz hint kumaşı gibiydi ve biz de bunu en iyi şekilde değerlendirdik. Ürünlerimizi de özel olarak ürettiriyoruz. Satışlarımız çok iyi gidiyor."

Kaynak; Milliyet.com.tr
Read more

11. Sınıf Türk Edebiyatı Sayfa 128-131 Cevapları ve Etkinlikleri ( Biryay Yayınları )


SAYFA: 128

1. Sonbahar mevsiminde kendinizi nasıl hissedersiniz? Tabiattaki değişimin sizin ruh hâlinizi nasıl etkilediğini belirtiniz.
Sonbahar, tabiatın kabuğun çekilmeye başladığı mevsimdir. Doğa canlılığını yitirir, yapraklar sararır, dökülmeye başlar. Tabiattaki bu solgunluk insanda hüzün ve karamsarlık duygusu oluşturur.


Sonbaharı insan hayatının orta yaşlılıktan ihtiyarlığa geçtiği döneme benzetenler de olmuştur.
2. En sevdiğiniz arkadaşınızın ruh hâlini anlatan kısa bir paragraf yazınız. Yazınızı arkadaşlarınız­la paylaşınız.

Mebusan Meclisinin niçin kapatıldığını söyleyiniz.
93 Harbi ya da 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nın getirdiği sorunlar nedeniyle 14 Şubat 1878’de kapatıldı. II. Abdülhamit, 93 Harbi dolayısıyla (93 Harbi’ni bahane ederek kapattığı söylenir.) Meclis-i Mebusan’ı kapatmış, anayasayı yürürlükten kaldırmıştır.
1. Tevfik Fikret’in Mebusan Meclisinin kapatılması üzerine yazdığı şiirinde nasıl bir sosyal ortamı yansıttığını ve hangi duyguları dile getirdiğini açıklayınız.
Meclis-i Mebusan’ın kapatılması ile milleti temsil eden bir kurum ortadan kalkmış, yetkiler padişahta kalmıştır. Tevfik Fikret, bu olumsuz durumu şiirine yansıtmıştır.

Okuduğunuz, Namık Kemal’e ait Hürriyet Kasidesi’nin ilk beyti ile Tevfik Fikret’in yuka­rıdaki dizelerini devrin sosyal, siyasal, kültürel gerçekliğini yansıtma şekli açısından karşı­laştırınız. Farklılıkları aşağıya sıralayınız.
İki şiirde de dönemin siyasi yönden olumsuzluklarına dikkat çekilmiştir. Namık Kemal, karşılaştığı olumsuz tablo karşısında devlet kapısından çekilerek tepkisini gösterirken Tevfik Fikret daha sert tepki göstermiştir.

SAYFA: 130
1. Mutsuz bir genç kadın olan Suad ile Necib ve Süreyya’nın müzikle ilgisini açıklayınız.
Mutsuz ve umutsuz bir genç kadın olan Suad için müzik, ruhu dinlendiren, acıları unutturan bir unsurdur. Necip ve Süreyya ise müziği, hayatı renklendiren, insanı eğlendiren bir iş olarak görmektedirler.
2. Romanda piyanoyla çalınan ve dinlenen müziğin hangi kültüre ait olduğunu belirtiniz.
Fransız kültürüne aittir.
3. Suad, Necib ve Süreyya’nın toplumun hangi kesiminden olduklarını söyleyiniz.
Toplumun Batılılaşma düşüncesinde olan seçkin kesiminden insanlardır.
4. Suad, “eylül” ayı ile kendi hayatı arasında nasıl bir benzerlik kuruyor? Suad’ın bu karamsarlığının nedeni nedir? Buradan yola çıkarak “Eylül”ün roman çeşitlerinden hangisine örnek olduğunu söyleyiniz.
Suad eylül ayı ve sonbahar mevsimi ile kendi hayatında gerçekleşmeyen hayalleri arasında bağ kurmuş, eylül yaz mevsiminin son ayı, Suad’ın genç kadınlığının son zamanları olarak da bağlantı kurulmuş.
Romanda ruh tahlillerine çokça yer verildiğinden bu roman psikolojik bir romandır.
5. Romandan alınan bölümlerdeki tasvirlerde ayrıntıya girilmesini gerçeğin iyi bir gözlemi olarak nitelendirilebilir miyiz? Niçin? Bu durumu, daha önce Batı edebiyatına ait hangi romanda gördüğünüzü söyleyiniz. “Eylül” romanındaki olayların nasıl sonuçlandığını belirtiniz. Bu eserin yazıldığı döneme ait kitabınızda okuduğunuz diğer metinlerden de hareketle Servet-i Fünûn dönemini etkileyen sanat, ede­biyat ve düşünce akımlarının adlarını sıralayınız.
Romandaki tasvirlerde ayrıntıya girilmesi gerçeğin iyi bir gözlemi olarak nitelendirilebilir. Bu özellikler realist yazar Stendal’ın Kırmızı ve Siyah adlı eserinde görülmektedir. Mai ve Siyah romanında da bu özellik görülmektedir. Servetifünun yazarları doğa ve ruh tasvirlerini ayrıntılı bi­çimde yaparak insanın mekânla kurduğu bütünlüğü ve uyumu gerçekçi bir şekilde ortaya çıkarmışlardır. Bu sanatsal gücün arkasında realizm ve naturalizmin, şiirde ise parnasizmin etkileri vardır.

5. Okuduğunuz eserlerden yola çıkarak Servet-i Fünûn Edebiyatının Tanzimat Edebiyatından ay­rılan yönlerini defterinize sıralayınız.

Tanzimat edebiyatı Servet-i Fünun
BENZERLİKLER
§ Batı kaynaklı edebi akımlardan etkilenmesi ve edebi türlerin kullanılması
§ Aruz ölçüsünün kullanılması

-Roman, hikaye ve şiirde toplumsal ve siyasi konuların işlenmesi
-Gazeteciliğe önem verilmiştir.
-Divan ed. nazım biçimleri kullanılmıştır.


Edebi tür ve tema

-Roman, hikaye ve şiirde bireysel konuların işlenmesi

-Gazetenin yerini dergi almıştır.

-Batı’ya ait nazım biçimleri kullanılmıştır.
Klasizm ve romantizm




Edebi akımlar


Realizm, natüralizm, parnasizm ve sembolizm


Sade bir dilin kullanılması gerektiği savunulmuştur, edebi sanatlar bakımından zayıf bir dil

Dil ve anlatım


Arapça ,Farsça sözcük ve tamlamalarla yüklü ağır, süslü ve edebi sanatlar açısından zengin bir dil



SAYFA: 131
1. Mevsimlerin insanlar üzerindeki etkilerini nelere bağlıyorsunuz? Düşüncelerinizi açıklayınız.
Mevsimlerin insan psikolojisi üzerinde farklı etkileri vardır. Sonbaharda insan genellikle hüzünlenir, baharda coşkulu, neşeli, hayat dolu olur. Bunlar kişiye göre değişiklik gösterebilir.
2. Servet-i Fünûn Dönemi yazarlarından olan Mehmet Rauf’un eserindeki kişilerin karamsar ruh hâllerinin, o dönemindeki siyasi baskıyla ilgisini açıklayınız. Yaşanılan dönemin özelliklerinin edebî eser­lere yansımasını, günümüz şartlarını da düşünerek nasıl değerlendiriyorsunuz? Düşüncelerinizi bir pa­ragraf şeklinde yazarak arkadaşlarınızla paylaşınız.
Mehmet Rauf'un eserlerindeki kişilerin karamsar yapıya sahip olmaları dönemin siyasi baskılarıyla ilgisi vardır. Fikir özgürlüğünün olmadığı, özgür yaşama ortamının sınırlandırıldığı bir toplumda yazarlardan iyimserlik beklemek yanlış olur. Karamsar, bunalımlı sanatçıların eserlerindeki kahramanların da bu özellikleri taşıması gayet doğaldır.
2. “Eylül” romanındaki Suad, Necip ve Süreyya’nın hayatını günümüz şartlarında değerlendirerek düşüncelerinizi söyleyiniz.
Bu roman kişilerine günümüzde de rastlayabiliriz.

1. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
A. Tanzimat Dönemi sanatçılarının eserlerini romantizm akımının etkisiyle yazmaları
B. Servet-i Fünûn Dönemi sanatçılarının siyasal baskılar nedeniyle sadece edebiyatla ilgilen­meleri
C. Mehmet Raufun “Eylül” romanında realizm ve romantizim akımının etkilerinin görülmesi
D. Servet-i Fünûn sanatçılarının, dönemlerindeki baskılar nedeniyle karamsar tipler yaratmaları
E. Servet-i Fünûn roman ve hikâyelerinde kahramanların genellikle halktan insanlar olmaları
CEVAP: E

2. Aşağıdaki şairlerden hangisi, toplum sorunlarını tartışmak, bunlarla ilgili düşüncelerini açıkla­mak için sanatı bir araç olarak kullanmıştır?
A. Recaizade Mahmut Ekrem
B. Tevfik Fikret
C. Abdülhak Hamit Tarhan
D. Cenap Şehabettin
E. Ahmet Haşim
(ÖYS-1994)
CEVAP: A
3. Servet-i Fünûn Edebiyatı’nı etkileyen sosyal, siyasal ve kültürel ortamın özelliklerini sıralayınız.

4. Aşağıdaki cümlelerin başına yargı doğru ise “D”, yanlış ise “Y” yazınız.
( D ) “Eylül” romanı, edebiyatımızın ilk psikolojik romanıdır.
( D) Servet-i Fünûn romanında tasvirler gözlemci ve gerçekçi bir anlatımla yapılmıştır.
(Y ) Servet-i Fünûn romanında çevre, genellikle İstanbul dışıdır.

5. Servet-i Fünûn Dönemi Edebiyatında çizilen tip ve karakterlerin karamsar oluşlarını nasıl değer­lendirdiğinizi açıklayınız.
Dönemin zihniyeti eserlere yansımıştır.İstibdat devrinin baskıları sanatçıları içe kapanık, mutsuz, melankolik bir kimlik kazanmasına neden olmuş, bu durum romanlarda çizilen tip ve karakterlere de yansımıştır.
Read more