Gün Olur Asra Bedel Konusu, Özeti ve İncelenmesi

ROMAN BİLGİLERİ:Adı: Gün Olur Asra Bedel (Gün Uzar Yüzyıl Olur)
Yazarı: Cengiz Aytmatov
Çeviren/Uyarlayan: Refik Özden
Sayfa Sayısı: 420
Yayınevi: Ötüken Neşriyat
Basım Yılı: 2010
Özet
Gece yarısıdır. Tren istasyonunda görevli olan Yedigey, karısının kendisine doğru yaklaştığını görür. Kötü bir haber getirdiğini anlar. Karısı Ukubala, Kazangap’ın evinde vefat et­tiğini, şimdi de yalnız olduğunu söyler. Yedigey, hemen şefe haber vermesini ve yerine birini göndermesini ister karısın­dan. Karısına tüm haneleri uyandırmasını da tembih eder. Bir süre sonra Uzun Adilbay görevi devralmak için gelir. Ye­digey, hanelere doğru yola alırken Sarı Özek adı verilen uzay üssünün bulunduğu yerden ateş hortumu gibi bir şeyin yükseldiğini görür. Kozmonotlar hakkında çok şey duymuş­tur; ama yine de boş bulunarak şaşırır. Bu uzay gemisi Oari-te’de oluşan olağanüstü bir durumdan dolayı gizlice gönde­rilmiştir. Konvansiyon uzay gemisi, Amerika ile Rusya’nın or­tak projesinin ürünüdür. Parite uzay istasyonu kenetlenmeye hazır uzay gemilerine cevap vermemektedir.

Sekiz küçük haneden oluşan Boranlı köyünde uzun yıl­lardan beri İlk kez biri ölmektedir. Ölünün nereye gömülece­ğine bir türlü karar verilemez. Yedigey, Kazangap’ın kutsal Ana Beyit mezarlığına gömülmesi gerektiğini söyler. Vasiyeti bu doğrultudadır. Başta Kazangap’ın oğlu Sabitcan herkes buna karşı çıkar. 30 km uzaklıkta olan bu yere götürmenin gereksiz olduğunu söylerler. Sabitcan, acele işinin olduğunu, o kadar vaktinin olmadığını diyecek kadar ruhsuzdur. Yedi-gey, çok sinirlenir ve isterse gömme töreninde bulunmayabi­leceğini, kendisinin arkadaşı Kazangap’ın son yolcuğunda Çi­zerine düşeni yapacağını anlatır. Bu tartışmadan sonra Ka­zangap’ın vasiyetinin yerine getirilmesine karar verilir.

Bu arada, Sabitcan gibi şehir dışından gelen Kazangap’ın kızı Ay-zade abisine bağırır ve zahmet edip de karısının gelmemesi­ne kızar, Sonra sohbet koyulaşır. Sabitcan içip gülerek yeni fırlatılan uzay gemisi hakkında çok biliyormuş gibi bir şeyler anlatır. Yedigey, bir evladın babası daha gömülmeden bu ka­dar neşeli olabileceğine inanamaz.

Bütün bunlar olup biterken, Parite’de ilginç şeyler ol­maktadır. Konvansiyon uzay gemisi, bütün dünya ile ilişkisi­ni kesmiştir. X gezegeninde araştırma yapacak olan bu gemi Amerika ve Rusya için çok önemlidir. Bir başka uzay gemisi gönderilir bu gemiye ulaşmak için. Fakat gemide kimse yok­tur. Yalnızca bir mektup bırakılmıştır. Mektup, iki kozmonota aittir. Bu iki kozmonot bazı uzaylılarla irtibata geçmiştir. Or­man Göğsü isimli bir gezegene mensup olan bu uzaylılar on­ları gezegenlerine davet etmiştir. Dünya dışı bir uygarlığı me­rak eden kozmonotlar görevlerini bırakarak bu gezegene u-zayhlann yardımı ile gitmeye karar vermişlerdir. Yöneticileri­ne de iç savaş ve dünyadaki gereksiz kavgaların son bulma­sını tavsiye etmektedirler. Kozmonotlar, son olarak gittikleri gezegenden onlarla bağlantıya geçip gördüklerini anlatacak­larını söylemektedir. Bu olağan dışı gelişme üzerine Amerika ve Rusya yetkilileri gizli görüşmelere başlarlar.


Yedigey, köyde ölü yıkamayı âdet ve dine göre tek bilen kişi olduğundan sabah erkenden kalkar ve arkadaşını yıkayıp kefenler. Adilbay’a da işi öğretmeye çalışır. Çünkü kendisi öl­düğünde onu yıkayacak, duasını yapacak kimse yoktur. Bu işlemleri yaparken bir yandan dua etmekte, bir yandan bütün hayatı gözlerinin önünden geçip gitmektedir. Savaştan ayrılışı, eşi ile bu köye gelişi, Kazangap’la dostlukları bir bir hatırına gelir. Daha sonra Kazangap’ın naaşı bir keçeye sarılarak traktöre konur. Yola çıkılır. Fakat onları mezarlıkta Sarı Özek üssü ile ilgili olağanüstü bir olay beklemektedir.

Uzayda bilinmeyen bir gezegende olan iki kozmonottan tekrar mesaj gelir. Orman Göğsü gezegeni hakkında bilgi ve­rilmektedir. Başka bir güneş sisteminde bulunan bu gezegen­de insanlar koyu tenlidir. Manzaranın çok güzel olduğu, yeşil­lerle kaplı bir yerdir. Şehircilik doğaya uygun olarak gerçek­leştirilmiştir, insanlar 200 yaşına kadar yaşayabiliyormuş bu­rada. İklimi denetleyebiliyorlarmış. Savaş ve kavgaya asla yer yokmuş bu gezegende. Işık hızındaki aygıtları ile rahatlıkla dünyaya gelebilirlermiş bu insanlar. Fakat, dünyalıların rızası doğrultusunda gelip burayı tanımak istiyorlarmış. Kozmonot­lar, uzaylıların dünyaya gelmek için izin rica ettiklerini iletirler. Bunun üzerine yetkililer bir toplantı gerçekleştirir. Toplantı so­nunda karar verilene kadar kozmonotların hiçbir harekette bulunmamaları kararlaştırılır.

Yedigey ve diğerlerinin Ana Beyit’e iki saatlik yolları kalmıştır. Yedigey, Ana Beyit efsanesini hatırlar. Eskiden bu topraklara Juan Juanlar denilen çok vahşi ve gaddar bir mil­let sahip olmuştur. Bunlar ele geçirdikleri esirlere çok büyük bir işkence yapmaktadır. Ele geçirdikleri esirlerin saçlarını ke­serek üzerine deve derisi yapıştırırlarmış. Esirlerin saçları uzadıkça deriden dolayı beyne doğru yönelir. Bu hâlde olan­ların büyük kısmı beyni delinecek şekilde acılar çekerek ölür. Kalanları ise beyni tamamiyle saçla dolduğundan tüm geçmi­şini unutur. Bir hayvan gibi sadece yer, içer ve sahibinin emirlerini yerine getirirmiş. Bu tip insanlara “mankurt” denil-mekteymiş. Buralarda Nayman Ana isimli bir kadının çocuğu bir savaş sonrasında bir daha bulunamamış. Nayman Ana, oğlunun ölüsü olmadığı için ondan umudunu hiç kesmemiş.


Bir gün, civardan bazı kişiler oğluna benzer birinin güneşin altında koyun güttüğünü söylemiş. Adamlar kafasındaki de­ve derisini görünce onun mankurt olduğunu anlamışlar. Acılı ana, oğluna kavuşmak için hemen yola koyulmuş. Oğlunu görünce ona sarılmış. Fakat oğlan ona boş gözlerle bakmış ve onu tanımadığını söylemiş. Kadın ne kadar dil dökse de ço­cuk boş gözlerle bakmaya devam etmiş. Sahibi olan Juan Ju-an gelmiş ve esirine bir silah vererek annesini öldürmesini is­temiş. Çocuk, bir mankurt olduğundan hiç düşünmeden an­nesine ateş etmiş, kadın oracıkta ölmüş. Ana Beyit bu kadı­nın mezarı imiş. Yedigey, çok duygulanarak bu efsane ile es­ki günlerinin acı tatlı anılarını da hatırlar. Arkadaşı öğretmen Abutalip’i ve suçsuz yere tutuklanıp, ölüşünü hatırlar. Bu ara­da, uzay istayonundaki gelişmeden yetkililerin dışında dün­yada kimsenin haberi yoktur.

Uzay istasyonunda uzun süren toplantılar sonunda dün­yada uzaylılara yer olmadığı kararı çıkmıştır. Dünya kendin­den daha barışçı bir uygarlıkla tanışmak istememekte, koz­monotlar da istenmeyen kişiler ilan edilmektedir.
Yedigey ve yanındakiler nihayet mezarlığın olduğu yere ulaşırlar. Fakat her yer çelik telle çevrilmiştir. Silahlı bir asker de nöbet tutmaktadır. Buranın artık yasak bölge olduğunu, kimsenin girmeyeceğini söyler onlara. Ne yapsalar anlata­mazlar. Yedigey tek isteklerinin Kazangap’ı gömmek olduğu­nu anlatsa da karşısındaki yetkililer onu dinlemez bile. Ya­kında Ana Beyit mezarlığının üzerinde de bir şehir kurula­cağını söylerler. Sabitcan, boşuna geldiklerini söyleyerek ba­ğırmaya başlar. Yedigey, ölünün geri götürülmesinin uygun, olmayacağını anlatarak tellerin hemen yanı başına Kazanı gap’ı gömer. Kendisinin de buraya gömülmesini vasiyet eder. Birkaç gün sonra, Yedigey tekrar bu yere gelir. Amacı yetkili­lerle konuşarak Ana Beyit mezarlığının onlar için önemini an­latmaktır. Fakat yanı başından ateşler saçan bir roket uzaya fırlatılır. Ne kadar kaçsa da ateş parçacıklarından kurtulamaz.

Ana Fikir

Aytmatov anlatım gücüyle insanları mankurt olmaktan kurtaralım mesajını vermektedir.

ŞAHIS KADROSU VE ÖZELLİKLERİ

Yedigey: Romanın başkahramanıdır. Kazak bozkırların­da küçük bir aktarma istasyonunda çalışmaktadır. Cephede yaralandığı için beyni dönem dönem sarsıntı geçirir ve onu rahatsız eder. Dinini, soyunu, geleneklerini unutmayan ender kişilerdendir.

Kazangap: Romanın reel zamanında ölmüştür. Yedigey’in yıllarca birlikte çalıştığı, olgun, saygılı, erdemli arka­daşıdır.

Adîlbay: Yedigey’in birlikte çalıştığı arkadaşlarından biridir. Huzurlu bir evi olan iyi niyetli bir kişidir.

Sabitcan: Kazangap’ın oğludur. Küçük yaşlardan itiba­ren Sovyet yatılı okullarında okumuş, değerlere inanmayan, menfaatperest, acımasız, “mankurt” bir kişidir. Kendisini dev­letin üst düzey yöneticilerinden biri gibi gösteren, hayırsız bir evlattır.

Ayzade: Kazangap’ın kızıdır. Sarhoş kocasından sürekli dayak yer.

Ukubala: Yedigey’in sadık ve her derdi onunla payla­şan karışıdır.
Read more

10. Sınıf Türk Edebiyatı Sayfa 176 Soruları ve Cevapları ( Biryay Yayınları )

10. Sınıf Türk Edebiyatı Biryay Cevapları Sayfa 176
9. a. Metnin temasını aşağıya yazınız. Hikâyenin temasının evrensel olup olmadığını açıklayınız.
AŞKTIR...TEMA EVRENSELDİR.
b.Temanın, metnin ait olduğu toplumun sosyal yapısıyla, duyuşuyla ve düşüncesiyle ilişkili olan yönlerini belirtiniz.

Tema ait olduğu toplumun sosyal yapısını, duyuşuyla ve düşüncesiyle yansıtmaktadır.
c. Metnin temasının, halk hikâyelerinin anlatılmaya başlandığı dönemden günümüze kadar aynı önemi ve değeri taşıyıp taşımadığını açıklayınız.
AŞK TEMASI HER DÖNEMDE AYNI ÖNEMİ VE DEĞERİ TAŞIR.
10. a. Metindeki anlatıcıyı ve özelliklerini aşağıda boş bırakılan yerlere yazınız.

Anlatıcı:Bu hikâyede İlahi bakış açısılı hakim anlatı vardır. 

Anlatıcının özellikleri:Anlatıcı olayların öncesini ve sonrasını, kahramanlarının zihninden geçen her şeyi bilen biridir.

b. Anlatıcının bakış açısını söyleyiniz.
iLAHİ(TANRISAL)  BAKIŞ AÇISI
c.Anlatıcının, anlatım sırasında mekânı ve kişileri nasıl tahlil ve tasvir ettiğine örnekler veriniz.
Mekan çok fazla tasvir edilmemiştir, kişilerin tasvir ve tahliline ter verildiğini görmekteyiz.
11. Metnin, hangi geleneğin ürünü olduğunu söyleyiniz.
HALK HİKAYESİ GELENEĞİ

a. Okuduğunuz hikâyede "Kambersiz düğün olmaz, gün başka gün, dem başka demken..., kara çalıcı" gîbî halk söyleyişleri kullanılmıştır. Sizde metinden halk söyleyişlerine birkaç örnek daha bulunuz. Tespitlerinizi aşağıya yazınız.
"Çok naz aşık usandırır" , "Var dilediğine er" "ağıt kopmak" "iki gözü iki çeşme" vb...
b. Metinde anlamını bilmediğiniz kelimelerin bulunup bulunmadığını söyleyiniz.
......
c. Metnin anlatımının anlaşılır ve akıcı olup olmadığını belirtiniz.
Anlaşılır ve akıcıdır.
•Yaptığınız incelemeden yararlanarak metnin dil ve anlatım özelliklerini aşağıya sıralayınız.
Son derece yalın, sade bir halk Türkçesi
12. Metinde davranışlarını eleştirdiğiniz bir kahraman var mı? Varsa eleştirilerinizin nedenini açıklayınız.
.....................

a. Meddah hakkındaki bilgilerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.
b. Genel olarak halk hikâyelerinde âşıkların kavuşamadığını biliriz. "Arzu ile Kamber" adlı hikâyenin bazı örneklerinde ise âşıklar kavuşmaktadır. Bu sonuçta anlatıcının (meddahın) etkisi var mıdır? Düşüncelerinizi belirtiniz.

c. Anonim ürünler olan halk hikâyelerinin anlatıcıları, esere kendi duygu, düşünce ve yaşadığı dönemin kültürünü yansıtmış olabilir mi? Açıklayınız. Bu açıdan eser ile anlatıcı arasındaki ilişkiyi belirtiniz.

Yansıtmıştır, anonim ürünler az çok anlatıcısından izler taşır...

bu yazı edebiyatfatihi.blogspot.com sitesinden alınmıştır.
Read more

10. Sınıf Türk Edebiyatı Sayfa 175 Soruları ve Cevapları ( Biryay Yayınları )

10. Sınıf Türk Edebiyatı Biryay Cevapları Sayfa 175

a. Metindeki kişilerin; olay örgüsündeki işlevlerini, özelliklerini (varsa tarihî, dinîve mitolojik), temsil ettikleri değer ve kavramları tespit ediniz. Tespitlerinizi tabloya yazınız.



b. Bu kişilerin benzerleriyle tarihte ve günümüzde de karşılaşılıp karşılaşılamayacağını tartışınız. Ulaştığınız sonucu belirtiniz.

Günümüzde  bu gibi kilere rastlanabilir. Fakat hikayedeki şahısların günlük hayatta birebir aynısına rastlanmaz.

4. a. Olayların geçtiği mekânı belirtiniz. Mekânın gözleme dayanıp dayanmadığını veya hayal
ürünü bir yer olup olmadığını söyleyiniz.

Antep veya Urfa tarafları. Köy, çöl...Mekanlar hayal ürünü değildir.
b. Olayların geçtiği mekân.somut, bilinen bir yer midir?Tartışınız. Ulaştığınız sonucu belirtiniz.
Mekan somut bilinen yerlerdir.
c. Mekânın özellikleri anlatılırken ve tanıtılırken nelere önem verildiğini açıklayınız. Bunun
nedenini söyleyiniz.

Metinde mekan isimleri geçmekte ancak mekanlar ayrıntılı olarak verilmemektedir.
5. Halk hikâyelerinin yerini günümüzde hangi eserlerin aldığını belirtiniz.
Hikayeler, romanlar...
6. Olayların geçtiği zamanı saatle, takvimle belirtebilir miyiz? Metinde belirtilen zaman, anlatılan olayların akışına uygun mudur? Açıklayınız.
Belirtemeyiz, belirsiz zaman ifadeleri vardır.
7. Metindeki kişi, zaman ve mekân arasındaki uyumu belirtiniz.
Metinde kişiler zaman ve mekan birbirlerine uyumlu olarak seçilmiştir.

8. Metinde neden nazım ve düz yazı bir arada kullanılmıştır? Nazımla aktarılan kısımların özelliklerini belirleyiniz. Bu bölümlerin anlatmaya bağlı olan halk hikâyesindeki işlevini söyleyiniz.

Hikâyede Aslı ile Kerem’in karşılıklı konuşmaları manzum biçimde yazılmıştır.Bunun nedeni dinleyicileri anlatımdan   biraz uzaklaştırarak dinlendirmek,hikâye anlatıcısının saz çalarak bu maharetini göstermek istemesi olabilir. Bu işlev hikâyeye farklılık katıp hikâyenin estetik olarak güzelleşmesini sağlamıştır.
Read more

10. Sınıf Türk Edebiyatı Sayfa 174 Soruları ve Cevapları ( Biryay Yayınları )

1. Okuduğunuz hikâyede anlatılanlar yaşanabilir gerçekler midir? Belirtiniz.
2. Okuduğunuz metnin olay örgüsünü tahtaya çizeceğiniz bir şema üzerine yazınız. Olay örgüsüyle olay zinciri arasındaki farklılıkları belirleyiniz.
*Kamberin babası Behram Ağanın ailesini de alıp bir yolculuğa çıkması
* Yolculuk sırasında eşkiyaların baskınına uğrayıp Kamber dışındakilerin öldürülmesi.
* Kamber’i bir köylünün bulup evlat edinmesi.
* Arzu ile Kamber’in birlikte büyümeleri.
*Kamber’i seven bir kızın Arzu’ya  Kamber’in kardeşi olmadığını söylemesi
* Arzu’nun bunu Kamber’e söylemesi.
* Arzu’nun amcasının Arzuyu Babasından istemesi ve nişanlanması.
* kamber’in Arzu’nun  kardeşi olmadığını öğrenmesi.
* Arzu’nun  Kamber’e kızıp yüz vermemesi , bu yüzden Kamber’in evden ayrılması
* Arzu’nun Kamber’i bulmak için Çöle gitmesi fakat Kamberden yüz bulamaması
* Arzu’nun hastalanması
* Arzu’nun sırdaşı vasıtasıyla Kamber’e ulaşması
* Kamber’in eve dönmesi.
*Amcasının Arzu’yu almak için köye gelmesi ve Arzu’nun ona durumu anlatması
* Arzu ile Kamber’in evlenmesi.
OLAY ÖRGÜSÜ VE OLAY ZİNCİRİ ARASINDAKİ FARKLAR
Olay zinciri kurmaca olmayan metinlerde(örneğin anı, gezi yazısı vb.) olay örgüsü ise kurmaca metinlerde(masal,öykü,roman,halk hikayesi vs.) kullanılır.
3. Metnin iletisini söyleyiniz. Hikâyenin olay örgüsü ve metindeki kişilerin, bu iletiyi ifade etmek için üstlendikleri görevi belirtiniz.
AŞK İNSANA HER TÜRLÜ ZORLUĞA GÖĞÜS GERME GÜCÜNÜ VERİR.Olay örgüsü ve kişiler bu iletiye uygun olarak düzenlenmiştir.Bu ögeler iletiyi vermek için birer araç olarak kullanılmıştır.

bu yazı edebiyatfatihi.blogspot.com sitesinden alınmıştır.
Read more

Serenay Sarıkaya Makyajsız Hali

Medcezir dizisinde Mira karakteriyle çok sevilen Serenay Sarıkaya'nın makyajsız hali görenleri şaşırttı.
Read more

8. Sınıf İngilizce Sayfa 152 Soruları ve Cevapları ( A YAYINEVİ )

SAYFADAKİ 13. ETKİNLİĞİN CEVAPLARI
1. √ 
2. √ 
3. X
4.X
5.
6.X
7.
8. X
9.
10.
11.
12.
 
SAYFADAKİ 14. ETKİNLİĞİN CEVAPLARI
Yoruma Bağlı Cevap 
SAYFADAKİ 15. ETKİNLİĞİN CEVAPLARI

Yoruma Bağlı Cevap
Read more

7.Sınıf İngilizce Sayfa 159 Soruları ve Cevapları ( BilgeTürk )


 

Sayfadaki d Etkinliği Cevapları
1. No, he isn’t.
2. He loves sleeping all day.
3. He will be lazier.
4. She should brush his hair, first. Then, she should put his toys in the bathroom and play with him.
5. Because the cat doesn’t eat his food regularly.
6. The vet is going to examine the cat two weeks later.
Read more

7.Sınıf İngilizce Sayfa 158 Soruları ve Cevapları ( BilgeTürk )


Sayfadaki J Etkinliği Cevapları
A: Good morning, doctor.
B: Good morning. What’s the matter with you?
A: I have a stomachache.
B: OK. I’II examine you.
B: OK. I’m writing a prescription for you.
A: OK, doctor.
B: You should take some antibiotics. You should take two capsules every day.

A: I’m sorry. I couldn’t understand. Can you repeat it, please?
B: You should take two capsules of antibiotics every day.
A: OK. What should I do next?
B: You shouldn’t eat oily food. Go to the chemist’s and buy your antibiotics. You will be fine.
A: OK, doctor. Thank you very much.
B: You are welcome!


Sayfadaki K-b Etkinliği Cevapları

They are at the vet’s surgery. The cat isn’t active. He loves sleeping all day. He doesn’t like having a bath. He doesn’t eat his food regularly.
Read more

7.Sınıf İngilizce Sayfa 157 Soruları ve Cevapları ( BilgeTürk )

Sayfadaki H Etkinliği Cevapları
This is Angie Ritchie. She is 25 years old. She is 80 kilos and 160 cm tall. She has straight black hair and black eyes. She likes eating hamburgers, chips, pizzas and cheeseburgers. She likes drinking coffee. She doesn’t like eating fruit or vegetables. She doesn’t like drinking milk. She doesn’t like doing sports. She should see a doctor, follow a diet program, lose weight and do sports. She shouldn’t eat fast food, use computer all day or have caffeine.

Read more

7.Sınıf İngilizce Sayfa 156 Soruları ve Cevapları ( BilgeTürk )


Sayfadaki G Etkinliği Cevapları
 
Tina Parker is younger than Hannah Locke. Tina is thinner than Hannah. Hannah is as tall as Tina. Hannah’s hair is longer than Tina’s hair. Tina’s hat is bigger than Hannah’s hat. Tina’s bag is smaller than Hannah’s bag. Hannah’s car is older than Tina’s car.
  
Read more

7.Sınıf İngilizce Sayfa 154 Soruları ve Cevapları ( BilgeTürk )

Sayfadaki a Etkinliği Cevapları
2 – 3 – 4– 6
 
Sayfadaki b Etkinliği Cevapları
b. Keeping fit is important to be a healthy person.
 
Sayfadaki c Etkinliği Cevapları
1. F
2. F
3. T
4. F
5. T

6. T
Read more

7.Sınıf İngilizce Sayfa 152 Soruları ve Cevapları ( BilgeTürk )

Sayfadaki a Etkinliği Cevapları
1. He has a toothache.
2. He has the flu.
3. She has temperature.
4. He has a backache.
5. She has a stomachache.
6. He has a sore throat.


Sayfadaki b Etkinliği Cevapları
Yes, they did.
 
Sayfadaki c Etkinliği Cevapları
1. It gives us a long healthy and more productive life.
2. They were chemotherapy and radiation treatments.
3. A new cancer drug saved the doctor’s life.
4. He felt like a new–born baby.
5. It was 10 %.
6. Doctors’ mission is to increase the awareness of patients.
Read more

Zeki Ömer Defne Kimdir? Hayatı ve Edebi Kişiliği

  • ZEKİ ÖMER DEFNE (1903-1992)
  • Kendine özgü şiir anlayışıyla Halk şiiri arasında bir köprü kurmaya çalışmıştır.
  • İlk şiiri 1923'de Halk Yolu dergisinde yayınlandı.
  •  Halk Edebiyatı geleneklerine bağlı ve hece ölçüsünde çağdaş şiirler yazdı. 1940’dan başlayarak Çınaraltı, Sanat ve Edebiyat, Hareket, Ün, Şadırvan, Edebiyat Dünyası gibi dergilerde şiirleri yayınladı. 1969’da Galatasaray Lisesindeki görevinden emekli oldu. 1970’lerde şiirleri daha çok Varlık dergisinde görüldü.
  • Anadolu’yu şiirlerinin ana teması olarak aldı. Yurt güzellemeleriyle tanındı. Yazdığı yurt güzellemeleri şiirlerinde Erzurum, Eğin, Ilgaz, Isparta, Bursa, İstanbul, Konya illerini çeşitli özellikleriyle tanıttı.
  • Güçlü bir anlatıma ve duyarlığa sahip olan şiirleri ancak 1970'lerden itibaren kitaplaşmaya başlamıştır.
  • Zeki Ömer Defne, Aralık 1992'de yaşama gözlerini yumdu.
  • Şiir Kitapları
    Denizden Çalınmış Ülke (1971)
    Sessiz Nehir (1985)
    Kardelenler (1988)

    Araştırma Kitabı
    Dede Korkut Hikayeleri Üzerinde Edebi Sanatlar Bakımından Bir Araştırma (1994)
Read more