Little Mix - Move [ Türkçe Çeviri ]


[Jade]

Hey baby, tell me your name
Bebeğim bana ismini söyle
I gotta fever for you, I just can't explain
Senin için açıklayamadığım bir şeye sahibim
But there's just one problem, I'm a bit old school
Ama bir sorunumuz var ki ben biraz geri kafalıyım
When it comes to lovin', I ain't chasing you
İş sevmeye gelince seni kovalamam
Been waiting, I'm on a roll
Bekliyorum, çok iyi zaman geçiriyorum
You've got to let yourself go
Kendine bir şeyler yapması için izin vermelisin

[Perrie]

Whoa
You know that I've been waiting for you
Biliyorsun ki senin için bekliyorum
Don't leave me standing all by myself
Burada beni tek başıma bırakma
Cause I ain't looking at no one else
Çünkü senden başka kimseye bakmıyorum


[Jesy]

Hey
Get your back off the wall
Hey, sırtını duvardan çek
Don't you get comfortable
Rahatsız olmuyor musun?
Looking so hot
Çok ateşli görünüyorsun
I think that I might fall
Sanırım aşık olabilirim
Feeling like it's my birthday
Doğum günümmüş gibi hissediyorum
Like Christmas day came early
Noel erken gelmiş gibi
Just what I want
Ne istiyorsam o
So when we move, you move
Yani biz hareket edersek sen de edersin.


[Hepsi]

Hey
Get your back off the wall
Hey, sırtını duvardan çek
Don't you get comfortable
Rahatsız olmuyor musun?
Looking so hot
Çok ateşli görünüyorsun
I think that I might fall
Sanırım aşık olabilirim
Feeling like it's my birthday
Doğum günümmüş gibi hissediyorum
Like Christmas day came early
Noel erken gelmiş gibi
Just what I want
Ne istiyorsam o
So when we move, you move
Yani biz hareket edersek sen de edersin.

[Leigh-Anne]

Oh silly
Ah, aptal şey
Why you afraid
Neden korkuyorsun?
Don't be a big baby, quit playing games
Oyunlardan çıkan koca bebek olmayı bırak
And put your arms around me
Ve kollarını etrafıma dola
You know what to do 
Ne yapman gerektiğini biliyorsun
And we can take it down low
Ve biz bunu daha aşağı çekebiliriz


[Perrie]

Whoa
You know that I've been waiting for you
Biliyorsun ki senin için bekliyorum
Don't leave me standing all by myself
Burada beni tek başıma bırakma
Cause I ain't looking at no one else
Çünkü senden başka kimseye bakmıyorum
Looking at no one else
Başka kimseye bakmıyorum

[Jesy]

Hey
Get your back off the wall
Hey, sırtını duvardan çek
Don't you get comfortable
Rahatsız olmuyor musun?
Looking so hot
Çok ateşli görünüyorsun
I think that I might fall
Sanırım aşık olabilirim
Feeling like it's my birthday
Doğum günümmüş gibi hissediyorum
Like Christmas day came early
Noel erken gelmiş gibi
Just what I want
Ne istiyorsam o
So when we move, you move
Yani biz hareket edersek sen de edersin.

[Leigh-Anne]

I know that you wanna
Biliyorum yapmak istiyorsun 
But you can't cause you gotta
Ama yapamıyorsun
Stay cool in the corner, when the truth is that you wanna move
Çünkü aslında hareket etmek istediğin halde o köşede durup havalı gözükmek zorundasın
So move
Öyleyse hareket et
I know that you wanna
Biliyorum yapmak istiyorsun 
But you can't cause you gotta
Ama yapamıyorsun
Stay cool in the corner, when the truth is that you wanna move
Çünkü aslında hareket etmek istediğin halde o köşede durup havalı gözükmek zorundasın
So move
Öyleyse hareket et

[Perrie]

Move it baby, whoa
Hareket ettir bebeğim
You know that I've been waiting for you
Biliyorsun ki senin için bekliyorum
Don't leave me standing all by myself
Burada beni tek başıma bırakma
Cause I ain't looking at no one else
Çünkü senden başka kimseye bakmıyorum
Looking at no one else
Başka kimseye bakmıyorum
Looking at no one else
Başka kimseye bakmıyorum

[Hepsi]

Hey! Hey! I'm ready, hey
Ben hazırım
So come and get me
Öyleyse gel ve ele geçir beni
Don't be scared
Korkma
Show me what you do
Bana neler yapabildiğini göster
Don't you know a girl like a boy who move
Bilmiyor musun ki bir kız hareket eden oğlanları sever
Hey! Hey! I'm ready, hey
Ben hazırım
So come and get me
Öyleyse gel ve ele geçir beni
Don't be scared
Korkma
Show me what you do
Bana neler yapabildiğini göster
Don't you know a girl like a boy who move
Bilmiyor musun ki bir kız hareket eden oğlanları sever


[Jesy]


Hey
Get your back off the wall
Hey, sırtını duvardan çek
Don't you get comfortable
Rahatsız olmuyor musun?
Looking so hot
Çok ateşli görünüyorsun
I think that I might fall
Sanırım aşık olabilirim
Feeling like it's my birthday
Doğum günümmüş gibi hissediyorum
Like Christmas day came early
Noel erken gelmiş gibi
Just what I want
Ne istiyorsam o
So when we move, you move
Yani biz hareket edersek sen de edersin.


[Hepsi]

Hey! Hey! I'm ready, hey
Ben hazırım
So come and get me
Öyleyse gel ve ele geçir beni
Don't be scared
Korkma
Show me what you do
Bana neler yapabildiğini göster
Don't you know a girl like a boy who move
Bilmiyor musun ki bir kız hareket eden oğlanları sever

Çeviri: Little Mixology
Read more

Britney Spears - Alien [ Türkçe Çeviri ]


ALIEN 

There was a time I was one of a kind lost in the world out of me myself and I
Zamanlar oldu kaybolduğum bizzat benden yoksun bir dünyada, ve ben

Was lonely then like an alien
Bir uzaylı gibi yalnızdım o zamanlar

I tried but I never figured it out
Denedim ama anlayamadım asla

Why I always felt like a stranger in a crowd
Neden hep bir yabancıymışım gibi hissettiğimi kalabalıkta

CHORUS / NAKARAT

Ooh that was then like an alien
Bir uzaylı gibiydim o zamanlar

But the stars in the sky look like home, take me home
Ama gökteki yıldızlar evim gibi görünüyordu, beni evime götür

And the light in your eyes lets me know I’m not alone
Ve gözlerindeki ışık izin veriyor yalnız olmadığımı bilmeme

Not alone not alone not alone
Not alone not alone not alone
Yalnız olmadığımı

(I’m never alone?)
Hiç yalnız olmadım mı?

Not alone not alone not alone
Not alone not alone not alone
Yalnız olmadığımı

Crossed through the universe to get where you are
Karış karış gezdim evreni nerede olduğunu bulabilmek için

Travel the night riding on a shooting star
Geceyi dolaştım kayan bir yıldızın üzerinde

Was lonely then like an alien
Bir uzaylı gibi yalnızdım o zamanlar

Had to get used to the world I was on
Alışmak zorundaydım içinde olduğum dünyaya

While yet still unsure if I knew where I belong
Hala daha nereye ait olduğumdan emin değilken

CHORUS / NAKARAT

Ooh that was then like an alien
Bir uzaylı gibiydim o zamanlar

But the stars in the sky look like home, take me home
Ama gökteki yıldızlar evim gibi görünüyordu, beni evime götür

And the light in your eyes lets me know I’m not alone
Ve gözlerindeki ışık izin veriyor yalnız olmadığımı bilmeme

Not alone not alone not alone
Not alone not alone not alone
Yalnız olmadığımı

(I’m never alone?)
Hiç yalnız olmadım mı?

Not alone not alone not alone
Not alone not alone not alone
Yalnız olmadığımı


ÇEVİRİ: BRITNEY SPEARS TEAM TURKEY

http://facebook.com/britneyturkiye
http://twitter.com/britneyturkiye 
Read more

Cumhuriyet Dönemi Edebi Dergileri Nelerdir ve Özellikleri

Kültür Haftası: Peyami Safa tarafından 1936 yılında yirmi bir sayı olarak yayımlanmıştır. Sanat, bilim ve edebiyatı “kültür” odağında birleştirmeyi, sağlamlaştırmayı esas alan, kültür meseleleri üzerinde yazılara yer veren bir dergidir. Dergi özellikle de roman ve köy edebiyatı üzerine tartışmalarla döneminde etkili olmuştur. Dergide; Peyami Safa, Faruk Nafiz Çamlıbel, Halit Fahri Ozansoy, Ahmet Hamdi Tanpınar gibi imzalar görülür.

Ağaç: Necip Fazıl Kısakürek’in 1936′da on yedi sayı olarak yayımladığı dergidir. Ağaç’ta sezgici ve milli bir sanat anlayışı savunulmuştur. Dergide; Necip Fazıl Kısakürek, Ahmet Kutsi Tecer, Ahmet Hamdi Tanpınar, Ziya Osman Saba, Cahit Sıtkı Tarancı gibi imzalar görülür.

Çınaraltı: Orhan Seyfi Orhon ve Yusuf Ziya Ortaç tarafından 1941-1948 tarihleri arasında yüz altmış bir sayı olarak yayımlanmıştır. Türkçü ve milliyetçi bir dergidir. Dergide, Türk kültürü ve Türk tarihi üzerine yoğunlaşılmıştır. Çınaraltı’da Orhan Seyfi Orhan, Yusuf Ziya Ortaç, Halide Nusret Zorlutuna, Nihai Atsız, Peyami Safa, Behçet Kemal Çağlar, Faruk Nafiz Çamlıbel, Halit Fahri Ozansoy, Zeki Ömer Defne, Tarık Buğra gibi imzalar, eserlerini yayımlamışlardır.


Varlık: Yaşar Nabi Nayır tarafından 1933′te Ankara’da yayımlanmaya başlayan dergi, 1946′dan itibaren İstanbul’da yayımlanmaktadır. Türk edebiyatının en uzun soluklu dergisi olan Varlık, kendi çizgisinden ödün vermeden farklı dönemlerde farklı akımlara ve anlayışlara ev sahipliği yapmıştır. Garip anlayışına uygun ilk örneklere ve köy edebiyatı ürünlerine sayfalarında yer vermiştir. Dergi, halen yayımlanmaya devam etmektedir. Dergide; Abdülhak Şinasi Hisar, Attila ilhan, Behçet Necatigil, Cahit Sıtkı Tarancı, Cevdet Kudret, Ceyhun Atuf Kansu, Necati Cumalı, Nurullah Ataç, Orhan Veli, Sabahattin Kudret Aksal, Sait Faik, Yakup Kadri Karaosmanoğlu gibi birçok yazar ve şairin ürünlerine yer verilmiştir.

Büyük Doğu: Necip Fazıl Kısakürek tarafından ilk sayısı 1943′te yayımlanan dergidir. Büyük Doğu, kimi zaman bir dergi kimi zaman da bir gazete özelliği gösterir. Büyük Doğu, 1943 – 1978 arasında, çeşitli kesintilerle de olsa, yayın hayatını sürdürmüştür. Büyük Doğu; siyasi, edebi, fikri, aktüel vb. içeriklidir. Dönem dönem derginin siyasi ya da edebi yönü ağırlık kazanmıştır.

Markopaşa: 1946 yılında Sabahattin Ali, Aziz Nesin ve Rıfat Ilgaz tarafından halkçı, toplumcu gerçekçi bir anlayışla çıkarılan siyaset, mizah, hiciv dergisidir. Sürekli yasaklanan dergi; Markopaşa, Merhumpaşa, Malümpaşa, Alibaba, Yedi Sekiz Paşa, Hür Markopaşa gibi birçok adla yayın hayatını sürdürmüştür. Derginin yayın hayatı 1950′de sona ermiştir.

Hisar: İlk sayısı 1950′de yayımlanan dergi iki ayrı dönemde yayın hayatını sürdürmüştür: 1950 – 1957 arasında yetmiş beş sayı, 1964 – 1980 arası iki yüz iki sayı yayımlanmıştır. Türk edebiyatında uzun soluklu ve önemli bir dergi olan Hisar’da şiir başta olmak üzere pek çok edebi türle ilgili yazılar yer almıştır. Resim, müzik, sinema yazılarının da yer aldığı dergi, kendi çevresinde oluşturduğu Hisar topluluğuyla önem kazanmıştır. Hisarcıların en önemli sanat ilkesi “milli’” olanla “yeni”yi bir araya getirmek olmuştur. Gelenekten ayrılmayan bağımsız bir sanat anlayışını savunan Hisarcılar, Batı’nın taklit edilmesine karşıdırlar. Dergide; Mehmet Çınarlı, Munis Faik Ozansoy, İlhan Geçer, Turgut Özakman, Mustafa Necati Karaer, Gültekin Samanoğlu, Nevzat Yalçın, Mehmet Kaplan gibi yazar ve şairler eserler yayımlamışlardır.

Yaprak: Orhan Veli tarafından 1 Ocak 1949 tarihinden itibaren on beş günde bir yayımlanan dergidir. Dergi, 15 Haziran 1950′ye kadar yayımlanmıştır. Orhan Veli’nin ölümünün ardından arkadaşları tarafından Son Yaprak adlı özel bir sayı yayımlanmıştır. Dergide ağırlıklı olarak Garip anlayışına uygun ürünler yayımlanmıştır. Yaprak’ta; Orhan Veli, Oktay Rifat ve Melih Cevdet Anday, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Cahit Külebi, Bedri Rahmi Eyüboğlu gibi isimlerin ürünleri yer almıştır.

Pazar Postası: 1951′de yayımlanmaya başlayan derginin yazı işleri müdürü, bu dergide yazdığı bir yazıyla İkinci Yeni’nin isim babası olan Muzaffer İlhan Erdost’tur. Pazar Postası haftalık, siyasi bir gazetedir; fakat gazetenin Sanat-Edebiyat eki edebi dergi niteliği taşır. Dergi, özellikle İkinci Yeni hareketine bağlı şairlerin bu dergide yazmasıyla ünlenmiştir. Dergi, aynı zamanda Garip şiirine karşı bir tutum içindedir ve özellikle şiir eleştirileriyle dikkat çeker. Dergide A.Turgut (Turgut Uyar), Behçet Necatigil, Can Yücel, Fethi Naci, Oktay Akbal, Salah Birsel, Sezai Karakoç gibi imzalar görülür.

Türk Dili: Ankara’da 1951 yılında, Türk Dil Kurumu’nun aylık yayını olarak çıkmaya başlayan dergi Türk dilinin ve edebiyatının en uzun soluklu dergilerinden biridir. Türk Dili dergisi, sadece dil konusunda yazılan makalelerin, yazıların, incelemelerin yayımlandığı bir dergi değil, bütün edebi türlere ait yazıların ve incelemelerin yer aldığı bir dergi olmuştur. Derginin dile ve edebiyata katkısı, derginin çıkardığı özel sayılar ve verdiği ödüllerle daha da artmıştır. Türk Dili dergisinde Doğan Hızlan, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Nurullah Ataç, Oktay Akbal, Orhan Hançerlioğlu, Peyami Safa, Sabahattin Kudret Aksal, Salah Birsel, Suut Kemal Yetkin gibi birçok imza yer almıştır.

Mavi: 1952′de Ankara’da yayımlanmaya başlamıştır. Mavi dergisi çıkış amacını derginin ilk sayısında açıklamış ve sayfalarının ulusal sanatı eserlerinde yansıtan sanatçılara açık olduğunu belirtmiştir. Mavi dergisinde, yirmi birinci sayısından itibaren yazmaya başlasa da, Mavi topluluğu denilince akla gelen ilk isim Attila İlhan olmuştur. Attila İlhan, toplumcu gerçekçi sanatın ne olduğunu anlattığı yazılarıyla derginin yönünü toplumcu bir edebiyata çevirmiştir. Dergide; Attila İlhan, Ahmet Oktay, Özdemir Nutku, Ülkü Arman, Ferit Edgü, Orhan Duru, Demir Özlü gibi imzaların eserleri yayımlanmıştır.

Papirüs: Cemal Süreya’nın çıkardığı dergidir. Dergi ilk olarak 1960′ta yayımlanmıştır. Dergi, yayın hayatına aralıklarla devam etmiştir. Cemal Süreya’nın imzasız başyazılarıyla dikkat çeken dergide, özellikle şiirler ve şiir üzerine yazılan yazılar yayımlanmıştır. Papirüs’te Can Yücel Cemal Süreya, Mehmet H. Doğan, Turgut Uyar, Ülkü Tamer gibi imzalar öne çıkmıştır.

Halkın Dostları: İlk sayısı 1970′te Aylık Devrimci Sanat ve Kültür Dergisi alt başlığıyla İstanbul’da yayımlanmıştır. Üçüncü sayıdan sonra dergi merkezi Ankara’ya taşınmıştır. Dergiyi Ataol Behramoğlu ve İsmet Özel çıkarmışlardır. Dergiye Süreyya Berfe, Özkan Mert, Asım Bezirci, Nihat Behram gibi imzalar da katkıda bulunmuşlardır.

Şiiratı: İlk sayısı Vural Bahadır Bayrıl, Osman Hakan, Orhan Alkaya ve Seyhan Erözçelik tarafından 1986 yılında yayımlanmıştır. Şiiratı, 1994′e kadar 7 sayı yayımlanmıştır. Dergi 2004′te tekrar yayımlanmaya başlanmıştır. Şiiratı dergisi 1980 sonrası şiirin önemli toplanma yerlerinden biri olmuştur. Dergide Haydar Ergülen, Hilmi Yavuz, Vural Bahadır Bayrıl, Osman Hakan, Lale Müldür, Orhan Alkaya ve Seyhan Erözçelik gibi imzaların ürünleri yayımlanmıştır.


alıntıdır.
Read more

Serbest Nazım ve Toplumcu Şiirin Özellikleri Neledir?

SERBEST MÜSTEZAT:
19. Yüzyıl sonlarında özellikle Servet-i Fünun'cuların geliştirdikleri bir nazım biçimi. Divan şiirindeki müstezat'tan şu özellikleriyle ayrılır:
* Serbest müstezat, hem aruz, hem de hecenin çeşitli kalıplarıyla yazılabilir.
* Temel olarak alınan kalıbın çeşitli parçaları çeşitli düzenlerle bir arada kullanılabileceği gibi aynı nazım içinde yalnız bir kalıp değil, başka kalıplar ve bunların parçaları da kullanılabilir.
* Uzun ve kısa mısralar kimi zaman belli bir düzen içinde sıralanır, kimi zaman da herhangi bir düzene bağlı kalınmaz.
* Kafiye örgüsünün düzenlenişi de kurala değil, şairin isteğine bağlıdır.
* Müstezat'ın daha özgürce kullanılmış biçimdir.
* Sembolizmin yaygın olduğu bir dönemde Fransa'da ortaya çıkan bir şiir şeklidir.
* Servet-i Fünun ve Fecr-i Ati şairlerince kullanılmıştır.
* Serbest müstezatta nazım nesre yaklaştırılmıştır.
Bu özellikleriyle serbest müstezat, Divan şiirindeki müstezat'ın geliştirilmesiyle oluşturulmamış, doğrudan Batı şiirinden alınmıştır. Klasik nazım biçimlerinden ve tek ölçünün bir örnekliliğinden kurtuluş yeni biçimler ve ahenkler yaratmak düşüncesiyle oluşturulan bu biçim, serbest nazıma geçişte bir aşama olmuştur.



Serbest müstezatın başarılı örneklerini Tevfik Fikret, Cenap Sahabettin ve Ahmet Haşim vermiştir.

Serbest nazım hakkında bilgi
Kısaca, ifade ile düzensiz şiir demektir. Bu şiirlerde mısralar ya düzgün bir görünüş arzederler, ya da karışık bir sıra meydana getirirler. Herhangi bir ölçüye veya kafiyeye bağlı değildirler.
Ancak düzgün sıralanışta mısralar aşağı yukarı birbirine benzerler. Mısraların karışık sıralanışı halinde ise dikkati çekecek derecede bir ölçü ve kafiye değişikliği görülür. İfade etmek gerekir ki, serbest nazım bizim edebiyatımızda oldukça yenidir. Bu şekilde şiir yazanların en büyük düşünceleri vezin ve kafiye endişesinden kurtulmaktır. Aruzu kullanmak istemeyenler hece veznini benimsediler.
Hece veznini kullanmakta zorluk görenler de serbest nazma sığındılar. Çünkü serbest nazımda aruzda ve hecede olduğu şekilde, vezin ve kafiye gibi uyulması gereken her hangi bir kurallar dünyası yoktu. Bu bakımdan yazmak daha rahattı.
Bu şeklin dünya edebiyatında tanınmış temsilcileri, Heine, Aliot, Whitman, Claudei vb. şairlerdir. Bizde ilk temsilcisi Cenap Şehabettin'dir. Cumhuriyet'ten sonra işe serbest nazmın edebiyatımızda yaygın bir şekilde kullanıldığı görülmektedir.

 Serbest nazımla yazılan şiirler şekil bakımından üçe ayrılır:
a) Vezinli kafiyeli serbest nazım: Aruzun veya hecenin değişik kalıpları ile yazılır. Vezin mısradan mısraya değişir. Şiir hece vezni ile yazılmışsa hecenin, aruzla yazılmışsa aruzun değişik kalıpları ahengi kuvvetlendirecek şekilde kullanılır. Muralar arasında kafiye vardır; ancak dizilişi şairin anlayışına göre değişir.
b) Vezinsiz kafiyeli serbest nazım: Bu şiirde vezin yoktur. Kafiyenin dizilişi ise şairin anlayışına göre değişir.
c) Vezinsiz kafiyesiz serbest nazım: Kafiye ve vezin endişesi taşımadan, tam anlamıyla serbest bir şekilde kaleme alınan şiirlerdir.

Serbest Nazım:
 Genellikle ölçü ve kafiyeye bağlı bulunmayan, dizelerindeki hece sayısı değişik olan şiirlerdir. Servet-i Fünûn’dan sonra kullanılmaya başlanan bu nazım şekli günümüzde çok yaygınlaşmıştır. Ölçü ve kafiye şiire ahenk verir. Serbest nazımlarda ise bu ahenk aliterasyon ve asonanslarla sağlanır.
Serbest nazmın, şairlerin kullanışlarına göre pek çok çeşitleri vardır. Bunun için de henüz belirginleşmiş bir kuralı yoktur.
Toplumcu Şiir:
 Halkı ve halkın sorunlarını anlatan şiir türüdür. Nazım Hikmet ve Rıfat Ilgaz’ın şiirleri buna örnektir. Yirminci yüzyılın başlarında, neredeyse tüm dünyada eşzamanlı olarak gelişen siyasal ve toplumsal hareketlere bağlı olarak yeni bir edebiyat akımı doğar.

Toplumsal gerçekçilik ya da sosyalist gerçekçilik adı verilen bu akım; şiirden, edebiyatın ve sanatın her alanına kadar geniş bir yelpazede etkisini gösterir. Emekçilerin sorunlarını, emek-sermaye çelişkisini ve yaşamsal kaygılarını konu alan bu akım, “toplum için sanat” görüşünü temsil eder.

Serbest Nazım ve Toplumcu Şiirin Özellikleri:
Pragmatik, yani çıkarcı şiirdir.
Şiir tezlidir, savunulan bir görüş vardır ve bu görüş kendini şiirde belli eder.
Şair, toplumun bir parçası olduğu için şiirlerini toplumsal bir kaygı ile yazmalıdır.
Şair ancak toplum şiirleri yazarak kendini geliştirebilir. Bireysellikten önce kolektiflik vardır.
Dilin harekete geçiren gücünden, etkisinden yararlanılmıştır.
Söylev üslubundan yararlanılmıştır.
Geniş kitlelere hitap etmek, onları harekete geçirmek için yazılmıştır.
Şiirde biçimden çok içeriğe önem vermişler bu sebeple de ölçüsüz, kafiyesiz şiirler yazmışlardır.
Gelecekçilik (Fütürizm) akımından etkilenmişlerdir.
Gelecekçilik (Fütürizm): 20. yüzyılın başlarında İtalya’da ortaya çıkan bu akımın sanatçıları, şiirde temel öğelerin cesaret, isyan ve cüret olduğunu savunmuşlardır. Edebiyatın durgun değil hareketli, barışçıl değil kavgacıl olmasını istemişlerdir. Savaşı övmüşler ve geçmişi kötülemişlerdir. Türk Edebiyatında Nazım Hikmet, ünlü Rus şairi gelecekçi Mayokovski’den etkilenmiştir.

Serbest Nazım ve Toplumcu Şiirin Önemli Temsilcileri
1. NAZIM HİKMET (1902 – 1963)
Toplumcu gerçekçi edebiyatın öncüsü olup, ilk şiirlerini ölçülü ve uyaklı yazmıştır.
Rusya’daki öğrenim yıllarında Fütürist şair Mayakovski’nin sanat görüşünü benimsemiş, ölçülü ve uyaklı şiiri bırakmıştır.
Rusya’dan döndükten sonra öz, biçim ve tema bakımından yeni şiirleriyle serbest nazmın ve toplumcu şiirin ilk örneklerini vermiş; bu yönüyle pek çok şairi etkilemiştir.
Şiir dışında roman, tiyatro, masal, mektup gibi türlerde eserler vermiştir.
“Memleketimden İnsan Manzaraları” ve Kuruluş Savaşı’nı anlattığı “Kuvayı Milliye Destanı” önemli eserlerindendir.
Eserleri:
Şiir: 835 Satır, Jokond ile Si-Ya-u, Memleketimden İnsan Manzaraları, Kuvayı Milliye Destanı
Tiyatro: Kafatası, Yusuf ile Menofis
Roman: Kan Konuşmaz
Masal: Sevdalı Bulut
Mektup: Kemal Tahir’e Mahpushaneden Mektuplar

2. RIFAT ILGAZ (1911 – 1993)
Toplumcu gerçekçi bir şair ve yazardır.
Özellikle 1940’lı yıllarda yoksulların yaşamlarını anlattığı şiirleriyle, toplumcu gerçekçi şairlerin önemli temsilcilerindedir.
“Markopaşa” dergisinde mizahi yazılar yazmıştır.
En önemli eserlerinden olan Hababam Sınıfı, başlangıçta tiyatro olarak yayımlanmıştır.
Eserleri:
Şiir: Sınıf, Yaşadıkça, Devam, Bütün Şiirleri
Roman: Karartma Geceleri, Sarı Yazma
Mizahi Hikâyeler: Don Kişot İstanbul’da, Radarın Anahtarı
Mizahi Romanlar: Hababam Sınıfı, Pijamalılar

3. CEYHUN ATUF KANSU (1919 – 1978)
Önceleri halk şiirinden etkilenen şair, 1940’lı yıllarda toplumcu gerçekçi şiire katılarak serbest şiirler yazmaya başlamıştır.
Şiirleri dışında makale, hikâye, deneme türlerinde de yazan sanatçı, “Dünyanın Bütün Çiçekleri”, “Kızamuk Ağıdı” adlı şiirleriyle sevilmiştir.
Eserleri:
Şiir:
 Bağbozumu Sofrası,
 Bağımsızlık Gülü,
Sakarya Meydan Savaşı,


Yanık Hava
Read more

Evde Aşure Nasıl Yapılır ? Aşure Tarifi Video İzle



KAZANDA AŞURE
1250 gr. buğday
600 gr. fasulye
600 gr. nohut
600 gr. üzüm
600 gr. kuru kayısı
600 gr. incir
3 elma
1 su b. pirinç
2 kg toz şeker
yarım çay b. gül suyu
3 su b. süt
su
ÜZERİ İÇİN:
nar tanesi
fındık
ceviz
tarçın
kuş üzümü
dolmalık fıstık
HAZIRLANIŞI: Akşamdan nohutu tuzlu ve sıcak suyla ıslatıyoruz. Fasulyeyi ve buğdayı da ayrı kaselere koyup soğuk suyla ıslıyoruz. Sabah fasulyeyi ve nohutu süzüyoruz ve yıkıyoruz.
Ayrı tencerelere koyuyoruz, üzerlerini aşacak şekilde su koyuyoruz ve haşlıyoruz. Kaynayınca köpüklerini alıyoruz. Haşlanınca sularını süzüyoruz ve soğuk sudan geçiriyoruz. Buğdayı da elimizle oğuşturarak kara suyu çıkana kadar yıkıyoruz. Süzdürüyoruz ve tencereye alıyoruz.
Üzerini 3 parmak aşacak şekilde sıcak su koyuyoruz. 5 dakika kaynatıp altını kapatıyoruz ve 10 dakika dinlendiriyoruz. Tekrar altını açıyoruz 1 taşım daha kaynatıyoruz ve
yine 10 dakika dinlendiriyoruz. Tekrar ocağı açıyoruz. Suyu azalmış olduğu için kaynar su ekliyoruz.Nohutu ve fasulyeyi ilave ediyoruz. Kuru üzümleri iyice yıkayıp süzdürdükten sonra tencereye ekliyoruz. Hepsini bir kaynatıyoruz. Buğdayın özü çıkıp kıvamı koyulaştığı için yine kaynar su ekliyoruz. Yarım
saat sonra içine yıkanmış süzülmüş pirinci ilave ediyoruz.
Soyulmuş ve küp doğranmış elmayı ekliyoruz. Küp doğranmış ve suda bekletilmiş kayısıları da yıkayıp süzüyoruz ve tencereye ilave ediyoruz. Azaldıkça kaynar su ekliyoruz. Bu ölçüler için toplamda 15 ila 20 litre arası su kullanıyoruz. Elmalar pişmek üzereyken sütü ekliyoruz. Son olarak şekerini ve gül suyunu döküyoruz. İncirleri küp doğrayıp suda haşlıyoruz. Suda bekletiyoruz ve kara suyu çıkana kadar bekletiyoruz. Suyunu süzüp yıkıyoruz. İncirleri de en son tencereye katıyoruz. Bir taşım daha kaynatıyoruz ve sıcakken kaselere paylaştırıyoruz. Üzeri kabuk bağlayınca, nar tanesi, fındık ve ceviz kırığı, tarçın, kuş üzümü ve dolmalık fıstıkla süsleyerek servis ediyoruz.

Read more