The Script - Hall Of Fame (feat. will.i.am) [ Türkçe Çevirisi ]


Yeah, You could be the greatest
- Evet, sen en harikası olabilirsin,
You can be the best
- En iyisi olabilirsin,
You can be the king kong banging on your chest
- Göğsüne vuran King Kong olabilirsin,

You could beat the world
- Dünyayı yenebilirsin,
You could beat the war
- Savaşı yenebilirsin,
You could talk to God, go banging on his door
- Tanrıyla konuşabilirsin, kapısını çalabilirsin.

You can throw your hands up
- Ellerini havaya kaldırabilirsin,
You can beat the clock
- Zamanı yenebilirsin,
You can move a mountain
- Bir dağı oynatabilirsin,
You can break rocks
- Kayaları kırabilirsin,
You can be a master
- En iyisi olabilirsin,
Don't wait for luck
- Şans için bekleme,
Dedicate yourself and you can find yourself
- Kendini ada ve kendini bulabilirsin.

Standing in the hall of fame
- Şöhret geçidinde dururken,
And the world's gonna know your name
- Tüm dünya adını bilecek,
Cause you burn with the brightest flame
- Çünkü sen en parlak ateşle yanıyorsun,
And the world's gonna know your name
- Ve tüm dünya adını bilecek,
And you'll be on the walls of the hall of fame
- Ve sende şöhret geçidinin duvarlarında olacaksın.

You could go the distance
- Mesafeyi katedebilirsin,
You could run the mile
- Kilometrelerce koşabilirsin,
You could walk straight through hell with a smile
- Cehennemi yüzünde gülümsemeyle yürüyebilirsin.

You could be the hero
- Kahraman olabilirsin,
You could get the gold
- Altını alabilirsin,
Breaking all the records that thought never could be broke
- Daha önce kırılabileceği hiç düşünülmeyen rekorları kırabilirsin.

Do it for your people
- İnsanlar için yap,
Do it for your pride
- Gururun için yap,
Never gonna know if you never even try
- Denemezsen hiç bilemezsin.

Do it for your country
- Ülken için yap,
Do it for your name
- İsmin için yap.
Cause there's gonna be a day
- Çünkü bir gün olacak,

When you're standing in the hall of fame
- Şöhretler geçidinde dururken
And the world's gonna know your name
- Tüm dünya adını bilecek,
Cause you burn with the brightest flame
- Çünkü sen en parlak ateşle yanıyorsun,
And the world's gonna know your name
- Ve tüm dünya adını bilecek,
And you'll be on the walls of the hall of fame
- Ve şöhret geçidinin duvarlarında olacaksın.

Be a champion, Be a champion, Be a champion, Be a champion
- Şampiyon ol, şampiyon ol, şampiyon ol, şampiyon ol.

On the walls of the hall of fame
- Şöhret geçidinin duvarlarında,

Be students
- (Siz) Öğrenciler olun,
Be teachers
- Öğretmenler olun,
Be politicians
- Politikacılar olun,
Be preachers
- Vaizler olun,

Be believers
- İnananlar olun,
Be leaders
- Liderler olun
Be astronauts
- Astronotlar olun,
Be champions
- Şampiyonlar olun,
Be truth seekers
- Doğruyu arayanlar olun.

Be students
- (Siz) Öğrenciler olun,
Be teachers
- Öğretmenler olun,
Be politicians
- Politikacılar olun,
Be preachers
- Vaizler olun,

Be believers
- İnananlar olun,
Be leaders
- Liderler olun
Be astronauts
- Astronotlar olun,
Be champions
- Şampiyonlar olun,

Standing in the hall of fame
- Şöhretler geçidinde dururken
And the world's gonna know your name
- Tüm dünya adını bilecek,
Cause you burn with the brightest flame
- Çünkü sen en parlak ateşle yanıyorsun,
And the world's gonna know your name
- Ve tüm dünya adını bilecek,
And you'll be on the walls of the hall of fame
- Ve şöhret geçidinin duvarlarında olacaksın.

(You can be a champion)
- (Şampiyon olabilirsin)
You could be the greatest
- En harikası olabilirsin
(You can be a champion)
- Şampiyon olabilirsin
You can be the best
- En iyisi olabilirsin
(You can be a champion)
- (Şampiyon olabilirsin)
You can be the king kong banging on your chest
- Göğsüne vuran King Kong olabilirsin,

(You can be a champion)
- (Şampiyon olabilirsin)
You could beat the world
- Dünyayı yenebilirsin
(You can be a champion)
- (Şampiyon olabilirsin)
You could beat the war
- Savaşı yenebilirsin
(You can be a champion)
- (Şampiyon olabilirsin)
You could talk to God, go banging on his door
- Tanrıyla konuşabilirsin, kapısını çalabilirsin.

(You can be a champion)
- (Şampiyon olabilirsin)
You can throw your hands up
- Ellerini havaya kaldırabilirsin
(You can be a champion)
- (Şampiyon olabilirsin)
You can beat the clock
- Zamanı yenebilirsin
(You can be a champion)
- (Şampiyon olabilirsin)
You can move a mountain
- Bir dağı oynatabilirsin,
(You can be a champion)
- (Şampiyon olabilirsin)
You can break rocks
- Kayaları kırabilirsin,

(You can be a champion)
- (Şampiyon olabilirsin)
You can be a master
- En iyisi olabilirsin
(You can be a champion)
- (Şampiyon olabilirsin)
Don't wait for luck
- Şans için bekleme
(You can be a champion)
- (Şampiyon olabilirsin)
Dedicate yourself and you can find yourself
- Kendini ada ve kendini bulabilirsin
(You can be a champion)
- (Şampiyon olabilirsin)

Standing in the hall of fame
- Şöhretler geçinde dururken.

Read more

Jennifer Lopez ft. Flo Rida - Goin In [ Türkçe Çeviri ]


Bu gece,sanki istediğimiz her şeyi yapabiliriz gibi hissediyorum,oh,
Bu gece,sanki hayatımın en iyi gecesini yaşıyorum,
Harekete geçiyorum ben!,Harekete geçiyorum ben!, Harekete geçiyorum ben,
Harekete geçiyorum ben!,Harekete geçiyorum ben!, içeri içeri içeri içeri.

Kaldırın elleri yukarı!
Jennifer Lopez - Goin' in
Gitme vakti geldi, butonuma basın, evet, uçuruyum şunu el bombası ile,
Tanrım, bu gece orangutana dönüşüp keçileri kaçıracağız,
Hayır, bu gece bizi durduran hiç bir şey yok,
Deliliğim üstümde,deliliği üstünde,deliliğimiz üstümüzde,
Mükemmeliz.

Bu gece, sanki istediğimiz her şeyi yapabiliriz gibi hissediyorum, oh,
Bu gece, sanki hayatımın en iyi gecesini yaşıyorum,
Harekete geçiyorum ben!, Harekete geçiyorum ben!, Harekete geçiyorum ben,
Harekete geçiyorum ben!, Harekete geçiyorum ben!, içeri içeri içeri içeri,

Kaldırın elleri yukarı!

Dik kafana şunları,
Ağrını azaltacaklar,
En iyisi çözüm bu,
Sanki bir milyon insanız burda,
Yak bir sigara,
Hiç bir şey umrumuzda değil,
Bir milyar insan gibi.

Hayır, bu gece bizi durduran hiç bir şey yok,
Deliliğim üstümde,deliliği üstünde,deliliğimiz üstümüzde,
Mükemmeliz.

Bu gece, sanki istediğimiz her şeyi yapabiliriz gibi hissediyorum, oh,
Bu gece, sanki hayatımın en iyi gecesini yaşıyorum,
Harekete geçiyorum ben!, Harekete geçiyorum ben!, Harekete geçiyorum ben,
Harekete geçiyorum ben!, Harekete geçiyorum ben!, içeri içeri içeri içeri.


Elleri kaldırın yukarı,
Kimse kıpırdamasın, sarhoş olmasın,
Bir sonraki içki benden,
Ateşli hırçın bir kıza aşık oldum,
Henüz iyice bağırmadın gel buraya,
Memur hanım görevde, J.Lo derler ona,
Hapishaneye kapat beni senin mahkumun olmak istiyorum,
Hücreye kapat beni gerçekten bağırman gerekiyorsa,
Hücreye kapatıp ücretsiz ara Flo Rida'yı,
Kaldırın ellerinizi havaya,
Biri söylesin şunlara kulüp benim evim,
Bu güzel *** istiyor sen babanı çağırırken,
Bunları iyice bağırtmalıyım,aynı "Oprah" gibi,
Eğer konu ego ise, dört tane aslan bende,
Dj bile "Puerto rica'yu temsil etmek istiyor,
Şarkı sürekli tekrar ediyor, sanki plak çaların iğnesi kırılmış,
Ne söylüyorsa kulağınızı açıp dinleyin onu.

Bu gece,sanki, bu gece, sanki, hayatımın en iyi gecesini yaşıyorum,
Harekete geçiyorum ben!, Harekete geçiyorum ben!, Harekete geçiyorum ben.
Read more

Ralvero – In My Bedroom [ Türkçe Çeviri ]


I want you in my bedroom 
Seni yatak odamda istiyorum 
Oh, yeah, I know a place 
Oh, evet, bir yer biliyorum 
I know a place, I know a place where you should go 
Bir yer biliyorum gitmen gereken 
I know a place where you should go 
Bir yer biliyorum gitmen gereken 
I know this place, I know this place 
Bir yer biliyorum, Bir yer biliyorum 
I know this place, I know this place 
Bir yer biliyorum, Bir yer biliyorum 
I know a place where you should go 
Bir yer biliyorum gitmen gereken 
I know a place where you should go 
Bir yer biliyorum gitmen gereken 
I know this place, I know this place 
Bir yer biliyorum, Bir yer biliyorum 
I know this place, I know this place 
Bir yer biliyorum, Bir yer biliyorum 

You belong, in my bedroom, in my bedroom 
Yatak odana aitsin, yatak odama 
I want you, in my bedroom, in my bedroom 
Seni yatak odamda istiyorum, yatak odamda 
You belong, in my bedroom, in my bedroom 
Yatak odana aitsin, yatak odama 
I want you, in my bedroom, in my bedroom 
Seni yatak odamda istiyorum, yatak odamda 

Don't be afraid just let me take off your clothes 
Ürkek olma sadece kıyafetlerini çıkarmama izin ver 
I make it so damn, im in full control 
Bu işi çok iyi yaparım, kontrol bende 
Now let me see what can it be let's roll 
Şimdi, bırakta göreyim neler olabileceğini 
I'm going down, I'm going down 
Aşağıya iniyorum, aşağıya iniyorum 
Get low freaky, get low freaky, get low freaky, get low freaky 
Dans et kızım x4 
Get low freaky, get low freaky, get low freaky, get low freaky 
Dans et kızım x4 





Now let's see, let me go on my knees,  
Şimdi görelim, dizlerimin üstünde gideyim 
You said please, but hey, I'm not a tease 
Lütfen diyorsun ama bak ben baş belası biri değilim 
I make you weak I'm gonna drain 
Seni yorgun düşürüp boşaltacağım 
What I'm about to get you was insane 
Senden alacağım şeyler delice 
You will never forget this night,  
Bu geceyi asla unutamayacaksın,  
In about 10 years you will say that was tight 
Önümüzdeki 10 yıl bu gecenin çok sağlam olduğundan bahsedeceksin 
loose now lay down, close your eyes, and let me blow your mind 
gevşe şimdi ve uzan, kapat gözlerini ve aklını karıştırmama izin ver 

I want you in my bedroom 
Seni yatak odamda istiyorum 
Oh, yeah, I know a place 
Oh, evet, bir yer biliyorum 
I know a place, I know a place where you should go 
Bir yer biliyorum gitmen gereken 
I know a place where you should go 
Bir yer biliyorum gitmen gereken 
I know this place, I know this place 
Bir yer biliyorum, Bir yer biliyorum 
I know this place, I know this place 
Bir yer biliyorum, Bir yer biliyorum 
I know a place where you should go 
Bir yer biliyorum gitmen gereken 
I know a place where you should go 
Bir yer biliyorum gitmen gereken 
I know this place, I know this place 
Bir yer biliyorum, Bir yer biliyorum 
I know this place, I know this place 
Bir yer biliyorum, Bir yer biliyorum 

You belong, in my bedroom, in my bedroom 
Yatak odana aitsin, yatak odama 
I want you, in my bedroom, in my bedroom 
Seni yatak odamda istiyorum, yatak odamda 
You belong, in my bedroom, in my bedroom 
Yatak odana aitsin, yatak odama 
I want you, in my bedroom, in my bedroom 
Seni yatak odamda istiyorum, yatak odamda 
Read more

Olly Murs – Troublemaker (feat. Flo Rida) [ Türkçe Çeviri ]



You’re a troublemaker
Tam bi baş belasısın
You’re a troublemaker…
Tam bi baş belasısın…
You ain’t nothing but a troublemaker girl
Sen başbelası bi kızdan başka bir şey değilsin
You had me hooked again from the minute you sat down
Oturduğun andan itibaren beni yine kendine bağladın
The way you bite your lip
Dudaklarını ıssırışın
Got my head spinnin’ around
Başımı döndürdü
After a drink or two
Bi iki içkiden sonra
I was putty in your hands
Ellerim ellerinde gibiydi
I don’t know if I have the strength to stand
Ayakda durucak halim var mı onu bile bilmiyorum
Oh oh oh…
Trouble troublemaker. yeah
Bela Başbelası. evet
That’s your middlename
Bu senin diğer adın
Oh oh oh…
I know you’re no good but you’re stuck in my brain
Çok iyi olmadığını biliyorum aklıma kazındın bi kere
And I wanna know
Ve bilmek istiyorum
Why does it feel so good but hurt so bad
Neden bu kadar çok iyi hissettiriyor ama bi o kadar acıtıyor
Oh oh oh…
My mind keeps saying
Aklım durmadan diyor ki
Run as fast as you can
Koşabildiğin kadar hızlı koş
I say I’m done but then you pull me back
Ben diyorum ki benden bu kadar ama sonra beni çekiyorsun
Oh oh oh…
I swear you’re giving me a heart attack
Yemin ederim beni kalpden götürüceksin
Troublemaker!
Baş belası!
It’s like you’re always there in the corners of my mind
Sanki hep aklımın bi köşesinde gibisin
I see a silhouette every time I close my eyes
Silüetini görüyorum her gözümü kapatışımda
There must be poison in those finger tips of yours
Parmak izlerinde bi çeşit zehir olmalı
Cause I keep comin’ back again for more
Çünki sürekli tekrar gelip duruyorum
Oh oh oh…
Trouble troublemaker. yeah
Bela Başbelası. evet
That’s your middlename
Bu senin diğer adın
Oh oh oh…
I know you’re no good but you’re stuck in my brain
Çok iyi olmadığını biliyorum aklıma kazındın bi kere
And I wanna know
Ve bilmek istiyorum
Why does it feel so good but hurt so bad
Oh oh oh…
My mind keeps saying
Run as fast as you can
I say I’m done but then you pull me back
Oh oh oh…
I swear you’re giving me a heart attack
Troublemaker
Why does it feel so good but hurt so bad
Neden bu kadar çok iyi hissettiriyor ama bi o kadar acıtıyor
Oh oh oh…
My mind keeps saying
Aklım durmadan diyor ki
Run as fast as you can
Koşabildiğin kadar hızlı koş
I say I’m done but then you pull me back
Ben diyorum ki benden bu kadar ama sonra beni çekiyorsun
Oh oh oh…
I swear you’re giving me a heart attack
Yemin ederim beni kalpden götürüceksin
Troublemaker!
Baş belası!
Maybe I’m insane
Belki çıldırdım
Cause I keep doing the same damn thing
Çünki sürekli aynı lanet şeyi yapıyorum
Thinking one day we gon’ change
Bi gün değişiceğimizi düşünüyorum
But you know just how to work that back
Ama bunu terse nasi çeviriceğini iyi biliyorsun
And make me forget my name
Çünki her seferinde bana ismimi unutturuyorsun
What the hell you do I won’t remember
Her ne yaptıysan hatırlamıyorum
I’ll be gone until November
Kasıma kadar uçmuş olurum
And you’ll show up again next summer, yeah!
Sende bi sonraki yaz tekrar ortaya çıkarsın, evet!
Typical middle name is Prada
İsmin Prada(italyan moda ) olmalıymış
Fit you like a glove girl
Sana çuk diye oturur
I’m sick of the drama
Bıktım bu dıramadan
You’re a troublemaker
Seni başbelası
But damn girl it’s like I love the trouble
Ama lanet olsun kızım görünüşe göre belayı seven benim
And I can’t even explain why
Ve neden olduğunu açıklayamam bile
Why does it feel so good but hurt so bad
Oh oh oh…
My mind keeps saying
Run as fast as you can
I say I’m done but then you pull me back
Oh oh oh…
I swear you’re giving me a heart attack
Troublemaker
Why does it feel so good but hurt so bad
Oh oh oh…
My mind keeps saying
Run as fast as you can
I say I’m done but then you pull me back
Oh oh oh…
I swear you’re giving me a heart attack
Troublemaker
Read more

Alexandra Stan - Lemonade [ Türkçe Çeviri ]


Everything is so good in the summer air 
Her şey yaz havasında çok güzel 
Just put behind you all the problems that we share 
Sadece paylaştığımız tüm sorunları arkada bırakmak 
Look into the sun, you'll see me and you 
Güneşe bak,beni göreceksin 
Cause now you have the perfect view 
Çünkü şimdi mükemmel görünüyorum 

I'm so alone 
Çok yalnızım 
And now I really wanna make you come along 
Şimdi gerçekten benimle birlikte gelmeni istiyorum 
I just want you to see 
Sadece seni görmek istiyorum 
You're the only one for me 
Sen benim için teksin 

I'm so alone 
Çok yalnızım 
And now I really wanna make you come along 
Şimdi gerçekten benimle birlikte gelmeni istiyorum.. 
I just want you to see 
Sadece seni görmek istiyorum 
You're the only one for me 
Sen benim için teksin 

Sunny, happy with the music no money 
Neşeli, Müzik ile mutluyum para ile değil 
I'm thinking you're on holiday 
Tatildeyken düşünüyorum 
Sipping your lemonade 
Limonatanızı yudumlayan 

Sunny, happy with the music no money 
Neşeli, Müzik ile mutluyum para ile değil 
I'm thinking you're on holiday 
Tatildeyken düşüyorum 
Sipping your lemonade 
Limonatanızı yudumlarken 

Kept my promise and we're laying on the beach 
Ben sözümü tuttum ve birlikte sahilde uzanıyoruz. 
Now we have each other and it feels so rich 
Şimdi birbirimize sabip ve çok zengin hissediyoruz 
Look into the sun, you'll see me and you 
Güneşe bak,ben seni görüyor olacağım 
Cause now you have the perfect view 
Çünkü şimdi mükemmel bir görünümü var 

I'm so alone 
Çok yalnızım 




And now I really wanna make you come along 
Şimdi gerçekten benimle birlikte gelmeni istiyorum.. 
I just want you to see 
Sadece seni görmek istiyorum 
You're the only one for me 
Sen benim için teksin 

I'm so alone 
Çok yalnızım 
And now I really wanna make you come along 
Şimdi gerçekten benimle birlikte gelmeni istiyorum.. 
I just want you to see 
Sadece seni görmek istiyorum 
You're the only one for me 
Sen benim için teksin 

Sunny, happy with the music no money 
Neşeli, Müzik ile mutluyum para ile değil 
I'm thinking you're on holiday 
Tatildeyken düşünüyorum 
Sipping your lemonade 
Limonatanızı yudumlayan 

Sunny, happy with the music no money 
Neşeli, Müzik ile mutluyum para ile değil 
I'm thinking you're on holiday 
Tatildeyken düşünüyorum 
Sipping your lemonade 
Limonatanızı yudumlayan 



So alone 
Yani tek başına 
You're the only one for me 
Benim için teksin 
I'm so alone 
Çok yalnızım 
And now I really wanna make you come along 
Şimdi gerçekten benimle birlikte gelmeni istiyorum.. 
You're the only one for me 
Sen benim için teksin 

Sunny, happy with the music no money 
Neşeli, Müzik ile mutluyum para ile değil 
I'm thinking you're on holiday 
Tatildeyken düşünüyorum 
Sipping your lemonade 
Limonatanızı yudumlayan 

Sunny, happy with the music no money 
Neşeli, Müzik ile mutluyum para ile değil 
I'm thinking you're on holiday 
Tatildeyken düşünüyorum 
Sipping your lemonade 
Limonatanızı yudumlayan 
Read more

Alex Ferrari – Bara Bara Bere Bere [ Türkçe Çeviri ]

Bara bara bará, Bere bere berê
Bara bara bará, Bere bere bere berê
Bara bara bará, Bere bere berê

Alex Ferrari Bara Bere yapıyor
Ve seni yakaladığım zaman, çıldırıcaksın
Çıldırmaya başlıyacak, kıyafetlerinin altından bahsediyorum
Seni yakaladığım zaman farklı yapıcam
Eminim aklını başından alıcam
Bardaklar doluyor,
Herkez bakışıyor
Sadece sen ve ben yardırıyoruz
Hadi o zaman yapalım
E quando eu te pegar, você vai ficar louca
Vai ficar louca, louquinha dentro da roupa
Quando eu te pegar vou fazer diferente
Tenho certeza vai pirar a sua mente

A bebida ta subindo a cabeça enlouquecendo
O clima ta esquentendo so vai dar eu e você
Pra gente entao fazer

Assim ó
Bara bara bará, Bere bere berê
Bara bara bará, Bere bere bere berê
Bara bara bará, Bere bere bere



Devamını okumak için tıkla muzikbuldum.com/ © Muzikbuldum.com


Read more

Florida - I Cry [ Türkçe Çeviri ]


I know 
Biliyorum 
Caught up in the middle 
Arada kaldım 
I cry, just a little 
Ağlarım, birazcık 
When I think of letting go 
Bırakıp gitmeyi düşündüğümde 
Oh no 
Ah hayır 
Gave up on the riddle 
Sırdan vazgeçtim 
I cry, just a little 
Ağlarım, birazcık 
When I think of letting go 
Bırakıp gitmeyi düşündüğümde 


I know you wanna get behind the wheel Only 1 Rida 
Biliyorum direksiyonun başına geçmek istiyorsun, ama sadece bir sürücü vardır. 
Eyes shut still got me swimming like a diver 
Gözlerim kapalı, dalıcı gibi yüzüyorum 
Can't let go I got fans in Okinawa 
Vazgeçemem Okibawa'dan hayranlarım var 
My heart to japan quake losers and surviours 
Kalbim Japonyadaki depremzedelere ve kurtulanlarla 
Norway no you didn't get my flowers 
Norveç, çiçeklerimi almadın 
No way to sound better but the killer was a Coward 
Bunun söylemenin daha iyi bir yolu yok ama katil bir Korkaktı. 
Face just showers, the minute in a hour 
Duşta yüzleşirsin, bir dakikalığına 
Heard about the news all day went sour 
Haberleri duydum, tüm gün tadım kaçtı 
Lil mama got me feeling like a limit here 
Kadınım beni sınırlıyormuş gibi hissediyorum 
Put you in the box just the presidents cigarettes 
Seni bir kenera koyuyorum, sadece sigaralar var 
Give em my regards or regardless I get arrested 
Ona teşekkürlerimi iletin ya da  
Ain't worried about the killers just the young & restless 
Katilleri düşünmüyorum, gençleri ve huzurlu olmayanları düşünüyorum 
Get mad coz the quarter million on my necklace 
Kızıyorum, boynumdaki çeyrek milyon dolarlık kolyeye 
DUI never said I was driving reckless 
İçkiliyken, dikkatsizce araba kullanmadım 
You & I or jealously was not oppressive 
Sen ve ben biliyoruz ki ya da kıskançlık etkileyici değil 
Oh no I can't stop I was Destined 
Ah hayır duramam, kaderimde var. 

I know 
Biliyorum 
Caught up in the middle 
Arada kaldım 
I cry, just a little 
Ağlarım, birazcık 
When I think of letting go 
Bırakıp gitmeyi düşündüğümde 
Oh no 
Ah hayır 
Gave up on the riddle 
Sırdan vazgeçtim 
I cry, just a little 
Ağlarım, birazcık 
When I think of letting go 
Bırakıp gitmeyi düşündüğümde 


Champagne buckets still got two tears in it 
Şampanya sepetlerinin içinde iki damla göz yaşı var 
And I put that on my tattoo of Jimi Hendrix 
Bunu Jimi Hendrix dövmem ile gösteriyorum 
Get depressed coz the outfit all in it 




Sıkılıyorum çünkü herşey kılığında bitiyor 
Coz the press tell it all get a meal ticket 
Çünkü basın, bunun bir yemek bileti olduğunu söylüyor 
Clean next get a call just a lil visit 
Sonra temizlenirim, bir arama gelir, küçük bir ziyaret ederim 
Sacrifice just to make a hit still vivid 
Bir (hit) şarkımı göz önünde tutmak için fedakarlık yapmam gerekir 
Rihanna kiss you on ya neck just kill critics 
Rihanna boynunu öperim, eleştirilere aldırmam 
Buggatti never when I'm rich, just god fearing 
Buggatti (araba) sürerim zengin olunca, Tanrı korkum var. 
Look at me steering, got the bossing staring 
Direksiyonu kullanmamı izleyin, patronmuş gibi bakıyorum 
Mr mike caren, tell his Billie Jeans 
Bak Mike Caren (*yapımcı), Billie Jean'ine der 
Im on another planet 
Ben başka bir gezegendeyim 
Thank E-Class, Big Chuck or Lee Prince Perries 
E-Class, Big Chuck ve Lee Prince Perries'e teşekkürler 
Buy my momma chandeliers on my tears dammit 
Ama annemin şamdanlıkları gözümü yaşartır, kahretsin 
Thirty years you had thought these emotions vanish 
30 yıldır bu duyguların kaybolduğunu düşünürsün 
Tryna live tryna figure how my sister vanish 
Yaşamaya çalışırsım, kardeşimin nasıl kaybolduğunu anlamaya çalışırım 
No cheers I know you wouldn't panic 
Neşe yok, paniklemeyeceksin biliyorum 

I know 
Biliyorum 
Caught up in the middle 
Arada kaldım 
I cry, just a little 
Ağlarım, birazcık 
When I think of letting go 
Bırakıp gitmeyi düşündüğümde 
Oh no 
Ah hayır 
Gave up on the riddle 
Sırdan vazgeçtim 
I cry, just a little 
Ağlarım, birazcık 
When I think of letting go 
Bırakıp gitmeyi düşündüğümde 

(4x) 
When I need a healing, I just look up the the ceiling 
I see the sun coming down I know its all better now 

Bir kurtarıcıya ihtiyacım olduğunda, yukarı bakarım 
Güneşin battığını görürüm ve her şeyin şimdi daha iyi olduğunu bilirim 

I know, I know, I know, I i i, I think of letting go 
Biliyorum, Biliyoryum, Bırakıp gitmeyi düşünüyorum 

I know 
Biliyorum 
Caught up in the middle 
Arada kaldım 
I cry, just a little 
Ağlarım, birazcık 
When I think of letting go 
Bırakıp gitmeyi düşündüğümde 
Oh no 
Ah hayır 
Gave up on the riddle 
Sırdan vazgeçtim 
I cry, just a little 
Ağlarım, birazcık 
When I think of letting go 
Bırakıp gitmeyi düşündüğümde 

Read more

Chris Brown - Don't Wake Me Up [ Türkçe Çeviri ]


[Spoken:] 
Konuşma 
Dearly beloved, if this love only exists in my dreams...don't wake me up. 
sevgili sevgili eğer bu aşk sadece hayallerimde var oluyorsa... uyandırma beni 
[Verse 1:] 
Too much light in this window, don't wake me up 
bu pencerede çok fazla ışık var uyandırma beni 
Only coffee no sugar, inside my cup 
bardağımda sadece şekersiz kahve 
If I wake and you're here still, give me a kiss 
eğer ben uyandığımda hala burda olursan bir öpücük ver 
I wasn't finished dreaming, about your lips 
senin dudakların hakkında hayal kurmayı bitirmemiştim 

[Chorus: 
Don't wake me up, up, up, up up, up [x3] 
uyandırma beni 
Don't wake me up 
uyandırma beni 
Don't wake me.. 
uyandırma beni 


uyandırma beni 
Don't wake me up, up, up, up, up, up 
uyandırma beni 
Don't wake me up 
uyandırma beni 
Don't wake me.. 
uyandırma beni 

[Verse 2:] 
So much life in the city, you won't believe 
bu şehirde çok fazla canlılık var inanamıcaksın 
Been awake for some days now, no time to sleep 
birkaçgündür uyanığım şimdi uyumaya vakit yok 
If your heart is a pillow, this love's the bed 
eğer kalbin bir yastıksa bu aşkta yatak 
Tell me what is the music, inside my head 
söyle bana kafamdaki müzik ne 

[Chorus] 

[Bridge:] 
I don't wanna fall, fall, fall, fall asleep no, 
uyuya kalmak istemiyorum hayır 
I don't wanna fall unless I'm falling for you 
uyumak istemiyorum eğer senin için uyumayacaksam 
Read more

Taio Cruz ft Pitbull - There She Goes [ Türkçe Çeviri ]


There She Goes Looking Like A Star 
İşte o geçiyor bir star gibi 
With Her Body Shaped Like A Rock Guitar 
vücut hatları rock gitar gibi 
There She Goes Like A Shooting Star 
işte o geçiyor gökyıldızı gibi 
Make You Wanna Play 
seni oynatıyor 
Makes All The Boys Them Say 
tüm erkekleri söyletiyor 


Yeah, The Way Her Body Moving Like A Hurricane 
evet, vücut hareketleri bir fırtına gibi 
Thought I Knew What Sexy Was But UhUh that Just Changed 
seksi nedir biliyorum sanırdım ama şu an fikrim değişti 
She's A Pop Star, Rock Star 
o bir pop starı, rock starı 
Fighter, Lover 
dövüşçü, aşık 
She Knows Exactly What She's Doing, I Think She's A Pro 
tam olarak ne yaptığını biliyor, o bir pro 
When She's Walking To The Room She Make Sure That She Know 
yürüdüğünde bildiğinden emin olursun 
She's A Thriller, Killer 
o bir gerilim, katil 
Dancefloor Filler 
dans pistini dolduruyor 






There She Goes Looking Like A Star 
İşte o geçiyor bir star gibi 
With Her Body Shaped Like A Rock Guitar 
vücut hatları rock gitar gibi 
There She Goes Like A Shooting Star 
işte o geçiyor gökyıldızı gibi 
Make You Wanna Play 
seni oynatıyor 
Makes All The Boys Them Say 
tüm erkekleri söyletiyor 


Yeah She'll Grab You By The Hair And Make You Scream And Shout 
evet, saçlarıyla tutar ve çığlık attırır bağırttırır 
She'd Like To Chew You Up And Then She'll Spit You Out 
seni çiğner ve ardından tükürür 
She's A Pop Star, Rock Star 
o bir pop starı, rock starı 
Fighter, Lover 
dövüşçü, aşık 
Oh No Don't Think That girl a lighter, she Don't Give A What 
oh hayır onun bir çakmak olduğunu düşünme, hiçbirşey vermez 
Yeah She Likes To Play With Fire And She Burns It Up 
evet, ateşle oynamayı ve yakmayı seviyorShe's A Thriller, Killer 
o bir gerilim, katil 
Dancefloor Filler 
dans pistini dolduruyor 
Read more

Demi Lovato - Give Your Heart A Break [ Türkçe Çeviri ]


The day I first met you, you told me, you'll never fall in love 
Senle ilk tanıştığım gün, bana söyledin, hiç aşık olmadığını 
But now-day, i get you, i know fear is what it really was 
Ama şimdi, seni ele geçirdim, gerçekten korkunun ne demek olduğunu biliyorum 
So here we are, so close, yet so far 
Bu yüzden buradayız, çok yakınız, zaten çok uzak 
Having not passed the test. 
Testi geçemedin. 
When will you realize, baby I'm not all the rest. 
Sen farkına varacağın zaman, bebeğim ben tüm kalan ben değilim. 

Chorus: 
Don't wanna break your heart, wanna give your heart a break 
Kalbini kırmak istemiyorum, kalbine bir mola vermek istiyorum 
I know you're scared as balls that you might make a mistake 
Biliyorum hata yapabileceğinden, berbat etmekten korkuyorsun 
There's just one life to live,there's no time to wait, to wait 
Sadece hayatı yaşa, bekleyecek zaman yok, bekleyecek 
So let me give your heart a break 
Bana izin ver kalbine mola verdireyim 
Your heart a break 
Kalp molan 
Let me give your heart a break 
İzin ver kabine mola verdireyim 
Your heart a break, 
Kalp molan 

Someday, you went home alone there were tears in your eyes 
Birgün, eve yanlız gittin gözlerinde yaşlar vardı 
I called your cell phone, my love but you did not reply 
Seni aradım, askım ama sen cevap vermedin 
The world is ours, if we want it 
Dünyaz bizim, eger biz bunu istersek 
We can take it, if you just take my hand 
Bunu alabiliriz, eğer sadece elimi tutarsan 
There's no turning back now, baby try to understand 
Burada geri dönü yok şimdi, bebeğim anlamaya çalış 

Chorus: 
Don't wanna break your heart, wanna give your heart a break 
Kalbini kırmak istemiyorum, kalbine bir mola verdrmek istiyorum 
I know you're scared as balls that you might make a mistake 
Biliyorum hata yapabileceğinden, berbat etmekten korkuyorsun 
There's just one life to live,there's no time to wait, to wait 
Sadece hayatı yaşa, bekleyecek zaman yok, bekleyecek 
So let me give your heart a break 
Bana izin ver kalbine mola verdireyim 
Your heart a break 
Read more

Far East Movement - Turn Up The Love [ Türkçe Çeviri ]



(Nakarat)
We are one tonight
Bu akşam bir biriz
And we breathing in the same air
Ve aynı havayı teneffüs ediyoruz
So turn up the love
Hadi o zaman aşka hız ver
Turn up the love
Aşka hız ver
We turnin’ up the love
Aşka hız veriyoruz
(Verse)
Turn it up now
Haydi şimdi hızlandır
Get it poppin’,hop the molly
Poplat onu, muhallebiyi hoplat
Dirty bass,We so body body
Kirli bas, çok vücut vücudayız
Too legit, we can’t quit the party
Çok meşru, partiyi bırakamıyoruz
Super freaks, no Illuminati
Super çılgınlar, Aydınlık yok
So one two hit the booze
Şimdi bir iki cümbüşe vuralım
We on youtube, nothing to lose
Biz youtube tayız, kaybedecek birşeyimiz yok
So let it lose ’cause the sheep don’t sleep
O yüzden bırak gecşesin, çünkü koyun uyumuyor
Like pop pop pop pop
Don’t low to the L O
A Ş yi alçaltma
V E gotta get more
K daha fazla olması lazım
So clap your hands, clap clap your hands
Şimdi alkışla, alkışla alkışla
I got nothing but love to give
Aşktan başka verecek hiçbirşeyim yok
Turn it up
Hızlandır
Turned up you don’t hear me no
Hızlandırdın ve beni duymuyorsun
Here’s some love for your stereo
Şimdi senin stereon için biraz aşk
So clap your hands ,clap clap your hands
Ellerini çırp, çırp çırp ellerini
I got nothing but love to give
Aşktan başka verecek hiçbirşeyim yok
Nakarat
We are one tonight
Bu akşam biz biriz
And we breathing in the same air
Ve aynı havayı teneffüs ediyoruz
So turn up the love
Hadi o zaman aşka hız ver
Turn up the love
Aşka hız ver
We turnin’ up the love
Aşka hız veriyoruz
Nakarat
We are one tonight
Bu akşam biz biriz
And we breathing in the same air
Ve aynı havayı teneffüs ediyoruz
So turn up the love
Şimdi aşkı hızlandır
Turn up the love
Aşkı hızlandır
We turnin’ up the love
Biz aşkı hızlandırıyoruz
(Verse)
Go ahead now flos your love like a heart of gold
Dirty bass to bake a tussy roll
If you don’t low on the floor
I got a crew that will handle that cookie jar
Damn girl,I ain’t tryin’ to be rude
Spread love like a guestless you plus two
That’s what you call a move
(Verse)
Like pop pop pop pop
Don’t low to the L O
V E gotta get more
So clap your hands, clap clap your hands
I got nothing but love to give
Turn it up
Turned up you don’t hear me no
Here’s a love for your stereo
So clap your hands ,clap clap your hands
Like pop pop pop pop
Turn me on like this your song
Bu genç şarkı gibi beni uyandır
Dirty bass got love to give
Kirli basın verecek aşkı var
Turn it up now
Şimdi aşka gel
Mad monopoly all night long
Çılgın tekel tüm gece boyunca
Dirty bass got love to give
Kirli basın verecek aşkı var
Yo, let me see that grill from here to here
Yo, o ızgarayı buradan görmeme izin ver
So much love in the atmosphere
Atmosferde çok fazla aşk var
The good times roll with me right here
İyi zamanlar benimle birlikte tam burada yuvarlanıyor
I got nothing but love to give
Aşktan başka verecek hiçbir şeyim yok
We are one tonight
Bu akşam biz biriz
And we breathing in the same air
Ve aynı havayı teneffüs ediyoruz
So turn up the love
Şimdi aşkı hızlandır
Turn up the love
Aşkı hızlandır
We turnin’ up the love
Biz aşkı hızlandırıyoruz
We are one tonight
Bu akşam biz biriz
And we breathing in the same air
Ve aynı havayı teneffüs ediyoruz
So turn up the love
Şimdi aşkı hızlandır
Turn up the love
Aşkı hızlandır
We turnin’ up the love
Biz aşkı hızlandırıyoruz
(Outro)
Turn it up now
Turn it up now
Dirty bass got
Love to give
Love to give
Like pop pop pop pop


Read more

Anlam İlişkilerine Göre Kelimeler Neledir? Konu Anlatımı - Ders Notları


ANLAM İLİŞKİLERİNE GÖRE KELİMELER
Eş Anlamlı (Anlamdaş) Sözcükler: Yazılışları ve okunuşları farklı, anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı sözcükler denir. Eş anlamlı sözcükler ulusların kültürel ilişkileri sonucu dile giren birimlerdir. siyah – kara, beyaz – ak, zengin – varlıklı, fakir – yoksul
Eş Sesli (Sesteş) Sözcükler: Yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları farklı olan sözcüklere eş sesli (sesteş) sözcükler denir. Eş sesli sözcüklere özellikle atasözlerinde, deyimlerde ve cinaslı mânilerde rastlanır. Türkçede kullanılan,çay, yüz, kara, bağ, dil vb. pek çok sözcük eş seslilere örnek olarak gösterilebilir.
Zıt Anlamlı Sözcükler: Anlam bakımından birbirinin zıddı olan sözcüklere zıt anlamlı sözcükler denir.
“Aşağı yukarı yirmi gün oluyor.”
“Acı tatlı pek çok günlerimiz geçti.”
Yukarıdaki cümlelerde aşağı ile yukarı, acı ile tatlı sözcükleri zıt anlamlıdır.
Sözcüklerin olumsuzluk durumu zıt anlamlısı demek değildir. “Ali okuldan geldi.“ cümlesi olumludur. Bu cümlenin olumsuz hâli “Ali okuldan gelmedi” dir. Geldi ile gelmedi zıt anlamlı değildir. Geldi sözcüğünün olumsuzu” gelmedi”, zıt anlamı ise “gitti” dir.
Fiiller- -ma/-me ekiyle olumsuz hâle getirilir.
aldı- almadı; okudu- okumadı çalış-tı- çalışmadı, sildi-silmedi vb.
İsimler ise -sız/-siz ekiyle olumsuz hâle gelir.
Susuz (çeşme) tuzsuz (yemek), görgüsüz adam, bilgisiz kişi vb.
İsimler -lı/-li ekiyle olumlu hâle gelir. taşlı yol, kumlu sahil…
Yakın Anlamlı Sözcükler: Dilimizde kullanılan bazı sözcük­ler arasında anlam bakımından bir yakınlık vardır. Yakın anlamlı sözcükler dile bir canlılık ve zenginlik katar. Duymak, işitmek; izlemek, seyretmek; doğruluk, dürüstlük; yalan yan­lış; eğmek, büğmek (bükmek), demek, söylemek; özlem, hasret, vb. sözcükler yakın anlamlıdır. Yakın anlamlı sözcük­lerden bazıları yabancı dillerden dilimize girmiş ve yerleşmiş­tir. Özlemek, garipsemek, hasret kalmak gibi.
Read more