Dünyadaki Önemli Boğaz ve Kanallar Nelerdir?



İSMİ
İstanbul Boğazı
Çanakkale Boğazı
Cebeli Tarık Boğazı
Bab-ül mendep boğazı
Hürmüz boğazı
Messina boğazı
Bering boğazı
Macellan Boğazı
Malakka boğazı
Sonde Boğazı
Dover Boğazı
Kiel Kanalı
Panama Kanalı
Suveyş Kanalı
KONUMU
Karadeniz – Marmara Denizi arası
Marmara -  Ege
Akdeniz – Atlas Okyanusu Arasında
Kızıl denizi Umman denizine (hint oky ) bağlar.
Basra Körf.  Umman D. (hint oky) bağlar
Tren Denizi- Yunan Denizi
Bering Denizi- Kuzey Buz Denizi
Atlas Okyanusu- Büyük Okyanus
Sumatra adası ile Malakka (Endonezya-Malezya)
Sumatra adası ile Cava Adası arası(Endonezya)
Manş Denizi . İngiltere-Fransa arasındadır.
Baltık Denizini kuzey denize bağlar
Atlas Okyanusu- Büyük Okyanus
Akdeniz-kızıl deniz


İki kara arasında kalan dar deniz. Boğazlar çeşitli genişlikte olur. İstanbul boğazı gibi dar olanları (550 – 3300 metre) olduğu gibi Bass Boğazı gibi (224 kilometre) pek geniş olanlar,vardır. Dünyanın çoğu denizlerle kaplı olduğundan türlü memleket arasındaki gidip gelmelerde su yolları önemli bir yer tuttuğundan, boğazlar da çeşitli su yollarının birleştiği işlek yerler olmuş, ticaret ve siyaset bakımından önem kazanmışlardır. Yer yüzünde birçok boğazlar vardır.
İSTANBUL BOĞAZI:İstanbul Boğazı, Karadeniz ile Marmara Denizi’ni birleştiren su yoluna verilen isim. İstanbul’un Rumeli (Avrupa) ve Anadolu (Asya) yakalarını birbirinden ayırır. Uzunluğu düz olarak 30 kilometredir. Girintileri ve çıkıntıları hesaba katılınca kıyılarının uzunluğu ortaya çıkar.

Rumeli yakasında Rumeli Feneri’nden Haliç kıyılarını dolaşarak Ahır kapı Feneri’ne kadar olan uzunluğu 55 kilometre, Anadolu yakasında Anadolu Feneri ile Kız Kulesi arasındaki uzunluğu 35 kilometre, Selimiye önündeki Kayak Burnu’na kadar olan uzunluğu 36 kilometredir. İstanbul Boğazı’nın en geniş yeri Anadolu Feneri ile Rumeli Feneri arasında3600 metre, en dar yeri Anadolu Hisarı ile Rumeli Hisarı arasında 760 metredir. Boğazın en derin yeri Bebek ile Kandilli arasında 120 metredir.
İstanbul Boğazı’nda su yüzünde Karadeniz’den Marmara’ya, su altında Marmara’dan Karadeniz’e akıntılar vardır. Su yüzeyinde yer yer ters akıntılar da görülür.
İstanbul Boğazı üzerinde 1973 yılında hizmete açılan 1073 metre boyundaki Boğaziçi Köprüsü ve 1986 yılında hizmete giren 1090 metre boyundaki Fatih Sultan Mehmet Köprüsü iki yakayı birbirine bağlamaktadır. Boğazı alttan geçecek Marmara ray projesinin 2013′te tamamlanması beklenmektedir.
ÇANAKKALE BOĞAZI:Çanakkale Boğazı, 3. jeolojik zamanın sonunda meydana gelen bir çöküntü ile oluşmuştur. Uzunluğu 65km’dir. Boğazın en geniş yeri 5. 800m,en dar yeri 1250m (kilit bahir kalesi çimenlik kalesi arası)ve en derin yeri 106m’dir. Boğaz sularında ters bir akıntı vardır. Ege denizinin binde 38 oranındaki tuzlu suyu dipten Marmara’ya akarken Karadeniz’in binde 26 oranındaki tuzlu suyu üstten ters akıntıyı oluşturmaktadır. Boğazın çevresi dağ karakterinde yüksek ve kıvrımlı kütlelerle kaplıdır. İşte Boğazın dar olması, Boğaz sularında ters bir akıntı olması ve Boğazın çevresinde yer. yer kıvrımlı dağ kütlelerinin olması; Boğazın savunulmasını kolaylaştırmıştır ve geçilmesini zorlaştırmıştır.  
Kaynak: www.baktabul.com/resim-bolumu/70371-yeryuzunu…
Cihad Hareketini etkisiz hale getirerek İslam dünyasını çökertmek,Almanların 1915 baharında yapacağını hesapladıkları Büyük Taarruz için bu devletin dikkatini Çanakkale’ye çekerek Avrupa Cephesinden buraya kuvvet kaydırmalarını sağlamak ve Çanakkale ve İstanbul Boğazını geçerek zor durumda olan Rusya’ya yardım etmek amacını taşıyorlardı.

Çanakkale savaşları 3 Kasım 1914′te İngiliz ve Fransız savaş gemilerinin Ertuğrul,Seddülbahir, Kumkale ve Orhaniye tabyalarını bombalamaları ile Osmanlı Devletine resmen savaş ilan edilmeden başlamıştır. İngiltere ve Fransa’nın resmen savaş ilan etmeleri 5Kasım1914′te olmuştur. Böylece 1. Dünya savaşının en önemli ve en kanlı savaş cephesi açılmıştır.
Çanakkale cephesinin açılmasına sebep olan nedenler şunlar olmuştur: 
Türkiye’nin Süveyş Kanalı ve dolayısıyla Hint denizi yolu üzerindeki baskılarına son vermek,savaşa katılmakta tereddüt eden Bulgaristan’ı Almanya’ya kaptırmadan İtilaf Devletleri yanında savaşa sokmak,İstanbul’u ele geçirerek Müslüman dünyasını etki altına sokmak ve halifenin ilan ettiği Cihad Hareketini etkisiz hale getirerek İslam dünyasını çökertmek,Almanların 1915 baharında yapacağını hesapladıkları Büyük Taarruz için bu devletin dikkatini Çanakkale’ye çekerek Avrupa Cephesinden buraya kuvvet kaydırmalarını sağlamak ve Çanakkale ve İstanbul Boğazını geçerek zor durumda olan Rusya’ya yardım etmek amacını taşıyorlardı.

Vatanı, namusu, dini için İmparatorluğunun dört bir yanından (Trablusgarp, Cezayir, Şam, Kudüs; Üsküp, Işkodra, Selanik, Silstre)gelen kahramanlarımız Çanakkale’de göğüs, göğüse burun buruna çarpışmışlardır. Anadolu’da ortalama her üç evden biri Çanakkale savaşlarına katılmıştır.Çanakkale savaşlarından ilki olan Deniz harekatı 19 şubat 1915′te başlayıp 27 gün sürmüştür. Deniz Harekatında büyük kayıplar veren işgal kuvvetleri boğazı geçemeyeceklerini anlayarak 25 Nisan 1915′ten itibaren Gelibolu yarımadasında Kara harekatını başlatmışlardır. 260 gün süren bu saldırılarda da başarısız olmuşlar ve büyük kayıplar vererek Çanakkale’yi terk etmek zorunda kalmışlardır.  
Çanakkale savaşlarına İtilaf devletleri önceleri küçük çapta kuvvet göndermişler fakat bunların çok yetersiz olduğunu anlayınca bu sayı 500. 000′e kadar çıkmıştır. 400. 000bin İngiliz,79. 000 Fransız askeri bu savaşa katılmıştır. Bu savaşlarda İngilizlerin kaybı 115. 000 ölü,yaralı ve kayıp,90. 000memlektine gönderilen hasta. Fransızlar ise 47. 000 kayıp vermişlerdir. Türklerin kaybı ise;şehit,yaralı,ve hasta olmak üzere toplam olarak yaklaşık252. 300 ü bulmuştur.  
Gerçektende 8,5 ay süren Çanakkale Kara savaşları daracık toprak parçası üzerinde ve kötü arazi koşullarında burun buruna göğüs, göğüse çok zor koşullarda başlamış ve devam etmiştir. Bu sebeple çok kanlı ve kıyıcı sahneler yaşanmıştır. Türklerin bu kadar kayıp vermelerinin sebebi,düşman donanmasının gece gündüz hiç eksilmeyen o korkunç bombardımanının büyük rolü olmuştur.  
Çanakkale zaferi Türk ve dünya Tarihinde önemli sonuçlar doğurmuştur. Çanakkale de dünya imparatorluğuna soyunmuş yeryüzünü tek elden yönetmek amacıyla yola çıkmış İngiliz Krallığını büyümesi durdu. Üzerinde güneş batmayan İmparatorluğun bir süre sonra üzerindeki güneş batar hale geldi. Türklerin dünya hakimiyetinde hala varolduğunu ve büyük bir millet olduğunu dünya bir kez daha anlamıştır. En önemlisi Avrupa’nın şark meselesi projesi Çanakkale Zaferi sebebiyle yok olmuştur. 
CEBELİTARIK BOĞAZININ ÖZELLİKLERİ:Derin bir boğaz olan Cebelitarık’ın en sığ yeri 324 metredir. Boğazın yüzünde batıdan doğuya doğru giden kuvvetli bir akıntı vardır. Boğazın iki kıyısı da sarp ve kayalıktır. Kıyıdaki dar alçak araziler Cebelitarık Kayası ile çevrilidirler. Cebelitarık’ın iklimi Akdeniz iklimi’dir, kışlar ılıman ve yazlar sıcak geçer.
 
En alçak noktası: Akdeniz 0 m;En yüksek noktası: Cebelitarık Kayası 426 m.’dir.Cebeli Tarik, batidaki adiyla Gibraltar; Atlas Okyanusu ve Akdenizi birlestiren 60 km uzunlugundaki bogazin, ayni zamanda Avrupa’nin en guney ucunda bulunan, Afrika’ ya 44 km uzaklikta, Ispanya’ya komsu Ingiliz somurgesi kucuk ulkenin adi.
 
Kaynak:cografyadersanesi.blogcu.com
Cebeli Tarik, adini Endulus’un buyuk kumandani Tarik bin Ziyad’dan aliyor. Kelime anlami Tarigin dagi demek. Neden bogaz degil de dag? Bunun sebebi hikmeti de, kiyidaki sarp kayalik: “Rock of Gibraltar”. Gibraltar, Endulus’un dusmesi ile birlikte 1462 de Ispanyollarin eline gecmis. Burasi simdi Ingiltere somurgesinde kucuk bir ulke.
Kızıldeniz’i Hint okyanusuna (Aden Körfezi) bağlayan 32 km uzunluğundaki boğaz yemen ile somali kıyıları arasındadır.Boğazın Arabistan yarımadası kıyısına düşen bölümü 1. dünya savaşına kadar Osmanlı kontrolünde idi.Stratejik önemi yüksek olan boğaz Perim adasından (Yemen) denetlenir.

HÜRMÜZ BOĞAZI :
Kaynak: www.cografyadersanesi.blogcu.com
Sıcak suları Hürmüz Boğazı kanalıyla Umman Denizi ve Hint Okyanusu’na karışır. Kuzeydoğuda Şattülarab (Ervend) ırmağı ağzından başlayan ve Güneydoğuda Hürmüz Boğazı’na kadar uzanan Basra Körfezi’nin uzunluğu yaklaşık olarak 805 km’dir. Genişliği yaklaşık 280 km. derinliği ise ortalama 40-50 m arasında değişmektedir. Derinliğin en fazla olduğu ve 100 metreye ulaştığı yer Hürmüz Boğazı’dır.1980 ile 1988 arasında süren İran-Irak Savaşı’nın odak noktasıdır. 1991 yılında Körfez Savaşı’nda temel olmuştur.
Messina Boğazı Sicilya adasını İtalya’nın güneyindeki Calabria bölgesinde ayıran boğazdır. En dar noktasında genişliği 3,3 kilometredir. 

Kaynak:cografyadersanesi.blogspot.com/2008/05/dnyada…
Messina Boğazı’ üzerinde bulunan önemli liman şehirleri Sicilya adasındaki Messina ve ana kıtada bulunan Reggio di Calabria’dır.
BERİNG BOĞAZI:Bering Boğazı, Asya’nın en doğu noktası (169° 44′ W) ile Amerika ‘nın en batı noktasi (168° 05′ W) arasında bir boğazdır. Günümüzde Rusya ile ABD (Alaska) arasında coğrafi bir sınır konumunda olması ile birlikte Amerika ve Asya kıtalarının birbirine en yakın olduğu yerdir.

Kaynak:www.aksam.com.tr
Boğaz yaklasik 92 km genişliğinde, 30 – 50 m derinliğindedir ve kuzeyindeki Chukchi Denizi (Arktik Okyanusu) ile güneyindeki Bering Denizi’ni (Büyük Okyanus) birbirine bağlamaktadır. 1648 yılında Semyon Dezhnev tarafından geçildiği kabul edilmesine rağmen; ismini boğazı 1728 yılında geçen Rus asıllı Danimarkalı kaşif Vitus Bering’den almıştır. 

Kaynak:www.insaatdergisi.com/dekorasyon_sibiryaalask…
Buzul çağı sırasında boğazın bir kara köprüsü vazifesi gördüğü bilinmektedir. Bazı bilimadamları, bu çağlarda suların büyük kısmının buzula dönüşerek deniz seviyesini düşürdüğüne ve daha fazla kara parçasını göz önüne çıkardığına inanmaktayken; bazıları da boğazın tamamen donduğunu, böylelikle insanlarla hayvanların üzerinden geçmesinin mümkün olduğuna inanmaktadır.
MACELLAN BOĞAZI:Macellan Boğazı, Güney Amerika’nın en güneyinde Atlas Okyanusu’nu Büyük Okyanus’una bağlayan boğaz. Ana kıta ile Tierra del Fuego Takımadaları’nı ayırır. Bu takımadalar, Arjantin ve Şili arasında paylaşılmıştır. Macellan Boğazı’nın uzunluğu 686 km, genişliği 4 ila37 km‘dir. Boğaz, 1520 yılında Magellan tarafından keşfedildiği için bu isimle anılmaktadır. Sis ve rüzgâr sebebiyle geçilmesi zordur. Boğaz üzerindeki en büyük liman, Punta Arenas’tır.
Macellan Boğazı, Panama Kanalı’nın inşaasından önce çok büyük öneme sahip olsa da, hâlâ birçok gemi tarafından kullanılır. Fırtınalı güney kuşağında yer alan boğaz, tehlikeli bir su yolu olarak kabul edilir. Su seviyesindeki gelgitten oluşan oluşan farklılıklar, Patagonya’da hüküm süren kuvvetli rüzgârlar, kuvvetli akıntı ve dalgalara yol açar.
MALAKKA BOĞAZI:Malakka Boğazı, Malezya Yarımadası (Batı Malezya) ve Endonezya’ya bağlı Sumatra adası arasında 805 km uzunluğunda dar bir boğazdır.
Ekonomik ve stratejik açıdan bakıldığında Malakka Boğazı dünyanın en önemli deniz yollarından biri olup, Süveyş Kanalı ve Panama Kanalı´nın bir eşdeğeridir. Boğaz Hint Okyanusu ve Büyük Okyanus arasında ana denizyolu pasajını oluşturmakla, aynı anda dünyanın en kalabalık 3 ülkesi olan Hindistan, Endonezya ve Çin´i deniz yoluyla bağlılığını sağlamaktadır. Bununla kalmayıp yörenin en gelişmiş Ticaret Devlerini; Japonya, Güney Kore ve Tayvan´ı uluslararası ticarete bağlar.
DOVER BOĞAZI:Büyük Britanya adasının Avrupadan ayıran dar boğaz. Uzunluğu 185, en dar yeri 31 kilometredir. Bu boğaza Fransızlar Pasde-Clais adını vermişlerdir.
Boğazın doğusunda Kuzey denizi, batısında Manş denizi bulunur. Çok eskiden beri, askerî ve iktisadî bakımdan büyük değer taşıyan bir boğazdır.
KİEL KANALI:Baltık Denizinde ulaşım açısından önem taşır. Kuzey Denizinde Elbe Irmağı ağzındaki Brünsbüttelkoog’dan, doğuda Baltık Denizi kıyısındaki Kiel limanında yer alan Holtenau’ya kadar 98 km uzanır. İki deniz arasındaki en güvenli, kısa ve ucuz ulaşım yoludur. Genişliği103 m, derinliği 11 m olan kanalın üzerinde yaklaşık 42 m yükseklikte yedi köprü bulunur.
Kanal, 1887-95 arasında, kuzeye gidecek savaş gemilerine kestirme bir yol sağlamak amacıyla yapıldı. Daha önce gemiler Danimarka’nın çevresini dolaşmak zorundaydı. 1907-14 arasında genişletilerek büyük savaş gemilerinin geçişine elverişli hale getirildi. O dönemde adı Kaiser-Wilhelm olan kanal, I. Dünya Savaşı öncesinde Alman hükümetine aitti. 28 Haziran 1919′da imzalanan Versailles Antlaşması ile uluslararası statü kazandı, ama yönetimi Almanlarda kaldı. Kanal trafiği, yalnızca genel polis, ulaşım, sağlık ve gümrük kurallarına uygun biçimde işleyecekti. Adolf Hitler 1936′da bu hükümleri tanımadığını ilan etti. II. Dünya Savaşı’ndan sonra kanal Schleswig-Holstein eyaletinde {Land) kaldı ve seyrüsefer özgürlüğü tanıyan Versailles Antlaşması koşulları yeniden uygulamaya kondu.
PANAMA KANALI:Panama Kanalı, Orta Amerika’nın en güney ülkesi Panama topraklarında yer alır ve Atlas Okyanusu ile Büyük Okyanus’unu birbirine bağlayan su yolu.
Kanalın yapımı,tarihin en büyük ve en zor mühendislik projelerinden bir olmuştur. Gemicilik üzerindeki etkileri ise, Güney Amerika kıtasının en güney ucu olan Horn Burnu’ndan dolaşma külfetini ortadan kaldırmış olması nedeniyle çok önemlidir.
Panama’da bir kanal inşa etme fikri 1500′lü yıllara kadar giderse de, ilk ciddi çalışmalar, Fransızların öncülüğünde 1880′de başlamış fakat bir sonuç vermemiştir. İnşaat ABD tarafından tamamlanmış ve kanal 1914′te hizmete açılmıştır. 77 kilometre uzunluğundaki kanalın yapımı sırasında, sıtma ve sarı humma gibi hastalıklardan büyük toprak kaymalarına kadar her türlü güçlükle karşılaşılmış ve yaklaşık 27.500 kanal çalışanı bu süreçte can vermiştir.
Bugün New York’tan San Francisco’ya giden bir geminin, Panama kanalını kullanarak 9.500 km yol yapması, Horn Burnu’nun dolaşılmasını zorunlu kılan eski günlerdeki 22.500 km yola oranla büyük bir kolaylıktır.Açılışından 2002 yılına dek, yaklaşık 800.000 geminin geçtiği tahmin edilen Panama Kanalı’ndan her yıl 14.000′den fazla gemi geçmekte olup taşınan yük miktarı 203 milyon tonu bulmaktadır.Kanal boyunca yolculuk yaklaşık 9 saat sürmektedir.
SÜVEYŞ KANALI:Süveyş Kanalı (Arapça: قناة السويس‎, Okunuşu: Qanā al-Suways). Akdeniz ile Kızıldeniz’i birbirine bağlayan yapay suyoludur. Sina Yarımadası’nın batısındadır. 163 kilometreuzunluğunda ve en dar yerinde 300 metre genişliğindedir. Kanal, Afrika çevresinde dolaşmaya gerek kalmadan Asya ile Avrupa arasında deniz taşımacılığı yapılmasını sağlar.

Dünya’nın önemli kanallarından birisi arasında yer alır.Eski gemiciler ticarette çok uzun yol ve mesafe kat ettikleri için böyle bir kanal yapma gereksiniminde bulunmuşlardır.Süveyş Kanalı’nın açılmasında Osmanlı İmparatorluğu’nun da büyük önemi vardır.
Mısır topraklarında bulunan ve Akdeniz ile Kızıldeniz’i birleştiren 161 km uzunluğunda yapay suyolu. Kanalın genişliği 70-125 m arasında değişmektedir. Derinliği 11-12 m‘dir. Su kesimi10,36 m‘den fazla olan gemiler kanaldan geçemez. 1951 yılında trafiği kolaylaştırmak amacıyla el-Kantara ile el-Firdan arasında 13,5 km lik bir yan geçit açılmıştır.
Kaynak:www.uted.org/dergi/2006/ekim/b_mesafe_suveys.gif
Dünyada kapakları olmayan en uzun kanaldır.Diğer kanallarla karşılaştırıldığında kaza oranı hemen hemen sıfırdır. Gece ve gündüz geçiş yapılabilir.
Read more

Hastalık Tesbitinde Kan ?Kan Şekeri Testleri Nelerdir?


Kan Şekeri Düzeyini Yükselten Nedenler
• Tıbbi beslenme tedavisine uymayarak çok fazla yemek yenmesi, 
• Her zaman yapılan egzersizin yapılmaması, hareketsiz kalınması, 
• Ağızdan alınan şeker düşürücü ilaçların yeteri kadar alınmaması ya da insülinin yeterli miktarda yapılmaması, 
• Enfeksiyonlu bir hastalık geçiriyor olmanız, 
• Stresli bir dönemde olmanız, 
• İnsülin enjeksiyonu yaptığınız bölgedeki kaslarınızı çalıştırıcı bir egzersiz yapmanız (örneğin; insülin enjeksiyonunuzu bacağınızdan yaptıktan sonra koşma,futbol, bisiklet binme gibi bacak kaslarınızı çalıştırıcı, dolayısıyla insülinin etki hızını arttırıcı egzersiz yapmanız), 
• Her zaman aynı dozda kullandığınız ilaçların artık yetersiz geliyor olması, kan şekeri düzeyinizi yükseltebilir, 
• Kan şekerininin yükselmesine neden olan ilaçları kullanmak
İNSAN KANINDA GLUKOZ (ŞEKER)
Normal Glukoz Değerleri
· Açlık (10-16 saat açlıktan sonra) kan glukoz konsantrasyonu: 70 – 100 mg/dl.
·Tokluk (yemekten sonra 2. saat) kan glukoz konsantrasyonu: 70 – 139 mg/dl.
Bozulmuş Açlık Glisemisi 
· Açlık Kan Glukoz konsantrasyonu :100 -125 mg/dl.
OGTT Yapılmasını Gerektiren Durumlar:
·Gestasyonel Diabetus Mellitus (GDM) tanısı için
·Bozulmuş Açlık Glisemisi durumunda 
·Açıklanamayan nefropati, nöropati, retinopati durumları ile birlikte rastgele ölçülen glukoz konsantrasyonu 140 mg/dl’nin altında olan durumlarda
·Epidemiyolojik bilgiler için populasyon taraması.

Normal Erişkinlerde OGTT Uygulaması 
·Hastalara teste başlamadan 3 gün öncesinden en az 150 gr/gün karbonhidrat içeren normal bir beslenme uygulanır.
·Hastaların hiçbir fiziksel aktivitesi kısıtlanmaz.Fiziksel aktivite pankreastan insülin salınımını uyarır.
·Test sadece ayaktan hastalara uygulanır. Yatak istirahatı OGTT’yi bozar.
·Test 10-16 saat açlıktan sonra yapılır. 
·Teste sabah saat 7:00-9:00 arası başlanır. Bazal plazma insülini sabah, günün ilerleyen saatlerinden daha yüksek ve insülinin glukoza cevabı sabah daha yüksek, gece yarısı ise en düşüktür. Glukoz Tolerans Testi öğleden sonra yapılırsa yüksek glukoz değerleri elde edilir.
·Test süresince hasta oturur durumda bulunur.
·Test süresince hasta sigara içmez.
· Test süresince hasta sadece su içebilir.
·Hastalara oral verilecek glukoz miktarı
·Yetişkinlerde 75 gr glukoz (maksimum insülin salınımının elde edildiği glukoz dozu)
·Çocuklarda 1,75 gr/kg glukoz ( maksimum 75 gram)
·Gebelerde 100 gr glukoz
·25 gr/ 100 mlGlukoz solusyonu hazırlanır. Hazırlanan solüsyon hastaya, açlık kanı alındıktan sonra 5 dakika içinde içirilir. Hazırlanan glukoz solusyonuna limon suyu (askorbik asit) ilave edilmez. Limon suyu ilavesi Glukoz Oksidaz ölçüm metodunda sonuçların daha düşük çıkmasına neden olur. 
·Glukoz solüsyonunun içirilmesinin 30., 60., 90., 120. dakikalarında kan alınır ve Kan Glukoz konsantrasyonları ölçülür
Erişkinlerde OGTT Sonuçlarının Değerlendirilmesi
Erişkinlerde Normal OGTT Değerleri:
·Açlık Kan Glukoz konsantrasyonu 70-100 mg/dl .
·30. dakikada Kan Glukoz konsantrasyonu yükselmeye başlar.
·60. dakikada Kan Glukoz konsantrasyonu 150-180 mg/dl.
·90. dakikada Kan Glukoz konsantrasyonu düşmeye başlar.
·120. dakikada Kan Glukoz konsantrasyonu 140 mg/dl’nin altında olmalıdır.
Erişkinlerde Bozulmuş Açlık Glisemisi:
·Açlık Kan Glukoz konsantrasyonu 100 -125 mg/dl ve OGTT ‘nin 2.saat’indeki Kan Glukoz konsantrasyonu <140 mg/ dl ise Bozulmuş Açlık Glisemisi olarak kabul edilir.
Erişkinlerde Bozulmuş Glukoz Toleransı
·Açlık Kan Glukoz konsantrasyonu 100 -125 mg/ dl arasında veOGTT’ nin 2. saat’indeki Kan Glukoz konsantrasyonu 140-199 mg/ dl arasında ise Bozulmuş Glukoz Toleransı olarak kabul edilir.
Diabetes Mellitus Tanısı
·Açlık Kan Glukoz konsantrasyonu 126 mg/dl’ye eşit ya da üzerinde ise,
·Rastgele ölçülen Kan Glukoz konsantrasyonu 200 mg/dl’ye eşit ya da üzerinde ise,
·OGTT’ nin 30., 60., 90., 120. dk’da alınan numunelerdeki Kan Glukoz sonuçlarından herhangi birisi ≥ 200 mg/dl ise hasta Diabetus Mellitus tanısı alır.
Gestasyonel Diabet Tanısı için Gebelerde OGTT Uygulaması 
·Gebeliğin 24-28. haftasında uygulanmaktadır.
·Günün herhangi bir zamanında 50 gr oral glukoz verilir.
·1. saat’deki kan glukoz konsantrasyonu 140 mg/dl ise OGTT uygulanır.
·Ertesi sabah 8-14 saat açlıktan sonra açlık kanı alınır. 
·100 gr oral glukoz verilir.
·Birer saat arayla 3 defa kan alınır.
Gestasyonel Diabet Tanısı için Gebelerde OGTT Değerlendirilmesi
Gebelerde Normal OGTT değerleri 
·Açlık Kan Glukoz konsantrasyonu 105 mg/dl
·1. saat Kan Glukoz konsantrasyonu 190 mg/ dl
·2. saat Kan Glukoz konsantrasyonu 165 mg/ dl
·3. saat Kan Glukoz konsantrasyonu 145 mg/ dl
Gestasyonel Diabet tanısı için glukoz konsantrasyonlarından en az ikisinin bu değerlerin üstünde olması gerekir.
A1c Testi
Eski adı ile HbA1c yeni adı ile A1c testi, kan şekeri kontrolünüzün ne kadar “yeterli” olduğunu gösteren bir testtir. Yeterli kontrol, kan şekerinizin diyabeti olmayan kişilere yakın düzeylerde olması anlamına gelir.
“Diyabetin Kontrolü ve Komplikasyonları” adlı bir bilimsel çalışma, kan şekeri düzeylerinin kontrolü ne kadar iyi olursa, diyabetin uzun dönemdeki komplikasyonlarının, özellikle de nefropati (böbrek hasarı), retinopati (diyabetik göz hastalığı) ve nöropati (sinir hasarı) gibi komplikasyonların gelişme olasılığının o kadar azalacağını göstermiştir. Bu çalışma tip 1 diyabetliler üzerinde yapılmış olsa da, tip 2 diyabetliler ile yapılan benzer çalışmalar da iyi bir kontrolün diyabetin komplikasyonlarından pek çoğunun gelişmesinin önüne geçtiğini göstermiştir.
A1c’nin %7′nin altında olması kan şekerinizin kontrol altında olduğunu gösterir. Eğer sizin A1c değerleriniz genelde %7′nin üzerindeyse bunu düzeltmek için harekete geçmelisiniz.
A1c Testinin Sonucu %7 ise 
A1c değerinin %7 olması günlük ortalama kan glikoz düzeyinin 150 mg/dl olduğunu yansıtır.
Fakat kan şekeriniz 50 mg/dl ile 250 mg/dl arasında oynuyorsa yine A1c değeriniz %7 olacaktır.
Kan şekeriniz düzenli seyretmiyorsa, bir takım bilgiler toplamanız gerekir. Bunun için bir hafta boyunca kan şekerinizi günde dört kez ölçün. Bütün sonuçları not alın. Bu sonuçların %80′i 125 ile 175 mg/dl arasında olmalı ve hiçbiri 200 mg/dl’nin üzerine çıkmamalıdır. Eğer ölçümler sonucunda çok düşük ya da çok yüksek değerleriniz varsa doktorunuza ve beslenme uzmanınıza danışmanız gerekir.
Kan şekeri düzeyleri kontrol altında tutulursa uzun vadede gelişebilecek komplikasyonlar engellenebilir.
  • Göz Hastalıkları : Tip 1 diabetlilerin hemen hepsinde, Tip 2 diabetlilerin ise yaklaşık % 60 ında 20 yıllık hastalıktan sonra diabetik retinopati gelişir.Diabetlilerde aynı zamanda katarakt, makula zararları ve glokom da görülebilir. Diabetlilerde kör olma riski diabetli olmayanlardan 4 kez daha fazladır.
  • Böbrek Hastalıkları : Diabet hastalarında böbrek bozukluklarının gelişme oranı normal kişilere oranla 20 kat fazladır.Genellikle iyi kontrol edilmiş Tip 1 ve Tip 2 diabet hastalarının yaklaşık % 20-30 unda 15 yıl içinde böbrek hastalığı gelişir. Böbrek yetmezliği ile sonuçlanabilir ve diyaliz veya böbrek transplantasyonu gerektirebilir.
  • Sinir Hasarı (Nöropati) iabet hastalarının yaklaşık % 30-40 ında özellikle ayaklarda ağrı ve kramplarla syreden sinir hasarları oluşur.
  • Kalp Damar Hastalıkları : Kan şeker düzeylerindeki kronik yükseklik ateroskleroz, yüksek kan basıncı, kalp krizi ve çarpıntılara eşlik edebilir.Kandaki trigliserid seviyesinin yükselmesi ve faydalı kolesterol(HDL) seviyesinin düşmesi ile birlikte seyredebilir. Diabetli hastalarda çarpıntı görülme sıklığı 5 kez, koroner arter hastalığı görülme sıklığı ise 4 kez artmıştır.Sigara içimi kalp damar komplikasyonların gelişme riskini dramatik olarak arttırmaktadır.
  • Enfeksiyonlar : Yüksek kan şekeri düzeyleri bağışıklık sistemini zayıflatarak enfeksiyon görülme olasılığını arttırır.Ağız, dişetleri, akciğerler, deri, ayaklar, mesane ve genital bölge enfeksiyonların en sık görüldüğü bölgelerdir.
Read more

2B yasası Nedir ? Ayrıntılı Bilgiler, Arazilerin Satın Alınması

AA muhabirinin Milli Emlak Genel Müdürlüğü'nden edindiği ve derlediği bilgilere göre, 2B Yasası ile devlet ve vatandaşlar arasında uzun süren hukuki ihtilafların meydana gelmesinin önüne geçilecek. Devletin bu yerlerde tasarrufta bulunamaması nedeniyle oluşan gelir kaybı önlenecek. Kentsel dönüşüm de sağlanacak.

Kanunun sağladığı avantajlar neler?

Uygulamada, satış bedeli, rayiç bedelin 70'i olarak belirlenirken, peşin veya taksitle ödeme seçeneği bulunuyor.
Peşin ödemede ayrıca yüzde 20 indirim uygulanacak. Yarısının peşin ödenmesi halinde de yüzde 10 indirim uygulanacak.

2B arazilerine peşin ödeme yapacak vatandaşın ödeyeceği tutar, yapılacak indirimle rayiç bedelin yaklaşık yüzde 56'sına düşecek.

Taksitli ödemelerde bedelin yüzde 10'u peşin, kalanı, belediye ve mücavir alan sınırları içinde en fazla 3 yılda 6 eşit taksitle, bu sınırlar dışında ise en fazla 4 yılda 8 eşit taksitle faizsiz, olarak ödenebilmesi imkanı getirildi.

Taksitli ödemelerde bedelin yüzde 10'u peşin, kalanı, belediye ve mücavir alan sınırları içinde en fazla 3 yılda 6 eşit taksitle, bu sınırlar dışında ise en fazla 4 yılda 8 eşit taksitle faizsiz, olarak ödenebilmesi imkanı getirildi.

İndirimli taksitlendirme seçeneğinde, satış bedelinin en az yarısının ödenmek istenmesi halinde satış bedelinden yüzde on oranında indirim yapılarak, yarısı peşin alınacak, kalan yarısı için ise, taksitlendirmedeki süreler uygulanacak.

En çok iki taksidin vadesinde ödenmemesi sözleşmenin feshine neden olmayacak. Taşınmazların üzerindeki yapı ve tesislerden ayrıca bedel alınmayacak. Satışı mümkün olmayan taşınmazlar yerine rayiç değerine eşdeğer başka bir taşınmaz satılabilecek.

Hak sahiplerinden, ecrimisil alınmayacak ve son 5 yıl için tahsil edilen ecrimisil bedelleri satış bedelinden mahsup edilecek.

Hak sahiplerinin mirasçılarına veya Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra noterde düzenlenen muvafakatname vermeleri halinde ise akdi haleflere satın alma hakkı getirildi.

Kullanıcıların doğrudan satın alma hakkı düşecek ve ecrimisil bedelleri tahsil edilecek.
Açılmış olan davalara devam edilecek, açılması gerekenlere ise dava açılacak.

Başvurular nerelere yapılacak?

Başvurular, defterdarlıklar ve mal müdürlüklerine yapılabilecek.

Doğrudan satış hakkından kimler yararlanabilecek?

Taşınmazları 31 Aralık 2011 tarihinden önce kullandıkları güncelleme listeleri ve kadastro tutanakları ile kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre belirlenen kişiler ile bunların mirasçıları ve Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra noter tarafından düzenlenecek muvafakatname vermeleri şartıyla akdi halefleri doğrudan satış hakkından yararlanabilecek.

Doğrudan satın alma hakkı için başvurular, ne zaman yapılacak?

Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce güncelleme listeleri tescil edilen veya kadastro tutanakları ya da mahkeme kararları kesinleşen taşınmazlar için 6 ay içinde, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra güncelleme listeleri tescil edilen veya kadastro tutanakları ya da mahkeme kararları kesinleşen taşınmazlar için 8 ay içinde yapılacak.

İstenecek belgeler neler?

Doğrudan satış hakkından yararlanacaklardan başvuru sırasında, başvuru dilekçesi, nüfus cüzdanının fotokopisi, başvuru bedelinin yatırıldığına dair makbuz, kanuni mirasçılardan mirasçı olduklarını gösterir veraset ilamının onaylı örneği; akdi haleflerden ise hak sahibinin veya mirasçılarının Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra düzenlenecek noter tasdikli yazılı muvafakatı istenecek.

Tüzel kişiler için ayrıca, gayrimenkul tasarrufuna izinli olduğunu ve temsilcisini gösterir yetki belgesi istenecek.
Doğrudan satın alma hakkında başvuru bedeli, belediye ve mücavir alan sınırları içinde 2 bin lira, belediye ve mücavir alan sınırları dışında bin lira olacak. Başvuru bedelleri taşınmazların satış bedellerinden mahsup edilecek. Kişilerin hak sahibi olmadıklarının anlaşılması durumunda başvuru sahibine başvuru bedeli faizsiz olarak iade edilecek.

Satış bedeli taksitle ödenebilir mi?
Taksitli satışlarda, yüzde on indirimli taksitlendirme seçeneğinden yararlanmak istenilmesi halinde satış bedelinin en az yarısı, istenilmemesi halinde ise, satış bedelinin yüzde onu yapılacak tebligat tarihinden itibaren en geç üç ay içinde ödenecek.

Kalanı ise, belediye ve mücavir alan sınırları içinde en fazla üç yılda altı eşit taksitle, dışında en fazla dört yılda sekiz eşit taksitle faizsiz olarak tahsil edilecek.

Taksit süresinin sonuna kadar ödenmek kaydıyla taksitlerden ikisinin vadesinde ödenmemesi yükümlülüklerin ihlali anlamına gelmeyecek. Vadesinde ödenmeyen taksit tutarlarına gecikme zammı uygulanacak.

Ödemeler, defterdarlık muhasebe müdürlükleri, mal müdürlükleri ve belirlenecek bankalara yapılabilecek.

İade hakkından kimler yararlanabilecek?
Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre adlarına tapu oluşturulan taşınmazların önceki kayıt maliki veya kanuni mirasçıları yararlanabilecek.

Ayrıca, devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskânen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına kayıtlı olan (daha önce karşılık taşınmaz verilen ya da bedel ödenenler hariç) taşınmazların önceki kayıt maliki, kanuni mirasçıları veya bunların akdi halefleri de yararlanabilecek.

İade hakkından yararlanmak için başvurular ne zaman yapılacak?

İade hakkından yararlanacakların Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 yıl içinde defterdarlıklar veya mal müdürlüklerine başvurması gerekecek.

Açılmış olan davalar durdurulacak. Dava açılması gerekenlere ise dava açılmayacak.
Read more

Maket Gemi Nasıl Yapılır ?


Gemi antik devrinden zamanımıza kadar önceleri göller ve nehirlerde sonraları deniz ulaştırmasında kullanılan aracın genel adıdır.
Bir gemi iki ana bölümden meydana gelir.


1—Tekne
2— Yürütme(tahrik—hareket ettirme)
1 a)—Bir geminin ana yapısını meydana getiren ve bütün bölümleri bir kabuk gibi saran yapıya tekne denir.
2 a)—Tekne mevcut olsa da bu tekneyi su üzerinde yürütmek için tekne içinde ayrıca bir araca ihtiyacı vardır.Bu araçlar yelken,kürek ve makinelerden biri olabilir.
Tekne üç ana kısımdan meydana gelir.
1—Pruva (baş taraf)
2—Orta kasara- vasat
3—Pupa (kıç taraf)
Gemi teknesine tam yandan boyuna bakarsak baş kısım,baş bodoslamadan başlar ve kıç kısım kıç bodoslarnada son bulur.Geminin baş bodoslaması ile kıç bodoslamasını birleştiren doğru çizgiye de pruva pupa hattı denir.Gemi planlarında plan görünüşte gemiyi boylamasına iki eşit parçaya bölen bu çizgiye merkez hattı denir.Buna göre baş bodoslamaya doğru baktığımızı düşünürsek sağ tarafta kalan kısım sancak,sol tarafta kalan kısım ise iskeledir.

Gemi Maketi Yapımı Klavuzu

Aşağıdaki kılavuzları indirin ve detaylı bir şekilde gemi maketinin nasıl yapılacağını öğrenin.
Bu kılavuz çeşitli kaynaklardan derlenerek siz modelcilerin hizmetine ücretsiz olarak sunulmuştur.
Her hakkı saklıdır. Ticari amaçlarla kullanılamaz.
Kılavuzun çoğunluğu sayın Cemil Akçe‘den izin alınarak, onun notlarından derlenmiştir.
Sayın Alkın Erdoğan “doc” formatında elektronik ortama geçirmiştir.

  • Kılavuz: sayfa 1-25

  • Kılavuz: sayfa 26-50

  • Kılavuz: sayfa 51-75

  • Kılavuz: sayfa 101-134

  • Read more

    Türk Kızı Aylin Alp Playboy Dergisine Çok Özel Pozlar Verdi

    Hamburg Üniversitesi'nde pedagoji ve psikoloji okuyan 26 yaşındaki Aylin Alp, Playboy dergisinin Almanya sayısının Mart güzeli oldu.


    İspanya'nın Fuerteventura sahilinde Playboy fotoğrafçısı Andreas Reiter tarafından çekilen seksi fotoğraflar, Almanya'da herkes tarafından konuşuluyor.

     
    Ayrıca Playboy'a poz verme fikrinin dergiye abone olan erkek kardeşinden geldiğini söyleyen seksi üniversiteli, ileride dört çocuk sahibi olmak istediğini ifade etti.

     

    Read more

    Survivor Taner Damat Oluyor, Annemler Seni Çok Sevecek

    Tolga Garipoğlu'nun sunduğu yarışmada program ekibiyle işbirliği yapan katılımcı, anne ve babasını evleneceği kişiyle tanıştıracağını söylüyor.

    25 GİZLİ KAMERA
    Anne ve baba, Beykoz'da özel hazırlanan ve tam 25 kamera yerleştirilmiş villaya, ünlü kişiyle tanışmaya gidiyor. Ancak ünlülerle karşı karşıya gelen aile, onların tuhaf davranışları karşısında şoke oluyor.

    ÜNLÜLER HERKESİ ŞAŞIRTACAK
    İlhan Mansız, Vatan Şaşmaz, Nuri Alço, Erol Büyükburç, Bayhan, Paşhan Yılmazer, Metin Yıldız, Cem Ceminay, Hepsi grubu üyelerinden Cemre ve Eren, bu oyun içinde yer alacak ünlülerden bazıları.

    SURVİVOR TANER DAMAT OLURSA
    Oyunculuğa yeni adım atmış ya da atmak isteyen gençlerin, hiçbir şeyden haberi olmayan anne-babalarının dahil olduğu “Annemler Seni Çok Sevecek”in ilk bölümünde ünlü damat adayı, Survivor yarışmasıyla tanınan Taner olacak. Gelin adayı ise Dilara Aşık. 22 yaşındaki Dilara çeşitli projelerde oyuncu ve yardımcı oyuncu olarak yer almış. Oyunculuk üzerine eğitim almaya da devam ediyor.
    Read more

    Dukan Diyetinin Zararları Nelerdir?

    Yazın gelmesiyle birlikte birçok insan zayıflamak için Dukan diyetini uyguluyor. Oysa Fransız Pierre Dukan'ın geliştirdiği bu diyet zararlarından dolayı davalık oldu.. Ülkemizde 'Dukan çılgınlığı'nın yaşandığını söyleyen uzman Yeşim Çelik bu diyetin böbrek, kalp, damar ve kaslar üzerinde olumsuz etkilerini hatırlatıyor.


    İsveç, Montignac, Atkins, Alman, Prenses, Hurma, Lahana, Karatay... Yan yana geldiğinde hiçbir şey ifade etmeyen ama kilo vermek isteyenlerin zihnine kazınan kelimeler bunlar. Kısaca, hızlı bir şekilde zayıflattığına inanılan diyetler. Her yıl bu listeye bir yenisi daha ekleniyor ne yazık ki! Ne yazık ki diyoruz çünkü uzmanlar bu tek tip diyetlerin önemli sağlık problemlerine yol açtığını söylüyor.

    Buna rağmen kilo problemi olanlar yeni diyetleri denemekten vazgeçmiyor. Yaklaşık 7-8 aydır Türkiye'de birçok kişinin başvurduğu diyetlerden biri de Dukan diyeti.
    Dr. Pierre Dukan tarafından geliştirilen bu diyet, tüm dünyada çok popüler oldu. Ancak uzman Pierre Dukan'a Fransa'da dava açıldı! Dukan'ın davada haksız bulunursa ömür boyu meslekten men edileceği konuşuluyor. Dukan, geçtiğimiz yıl bu diyetin zararlı olduğunu söyleyen başka bir diyetisyene karşı açtığı davayı da kaybetmişti.
    Buna rağmen Türkiye'de Dukan diyeti çılgınlığının yaşandığını söyleyen Uz. Diyetisyen Yeşim Çelik; bu diyetin düşük karbonhidrat tüketimine dayandığını ifade ediyor. Yani diyette esas olan yüksek protein alarak kilo vermek. Özellikle diyetin ilk aşamasında yalnızca et ve süt ürünleri tüketiliyor. Kırmızı et, beyaz et, yumurta, süt, yoğurt, balık ya da sakatatlarla geçirilen ilk on günün ardından diyeti uygulayan kişi hızlıca kilo vermeye başlıyor.

    BÖBREK YETMEZLİĞİNE YOL AÇIYOR
    Böbrek yetmezliğine yol açıyor: Memorial Şişli Hastanesi Endokrinoloji Bölümü'nden Uz. Dr. Kaan Güngör, yüksek protein alımına dayanan diyetlerin 'yağ değil su ve kas kaybı' sonucunda kilo verdirdiğini söylüyor. Zaten su kaybı neticesinde diyet boyunca fazlasıyla su içme ihtiyacı hissediyorsunuz. Üstelik Kaan Güngör bu ihtiyacın normalin 6-8 kat üzerinde olduğunu belirtiyor. Doğal olarak bu durum böbrekler üzerinde olumsuz etkiye yol açıyor. Güngör, "Karbonhidrat alınmadan beslenildiğinde proteinler enerji kaynağı olarak kullanılıyor. Bu da böbreklerde zararlı maddelerinin oluşmasına yol açıyor. Bu yüzden böbrek testlerinde bozulmalara rastlıyoruz. Fazla protein almak böbrek yetmezliğinin en önemli nedenlerinden." diyor.

    HIZLA KİLO ALDIRIYOR
    Diyet bırakıldığında hızlı bir şekilde kilo alıyorsunuz: Protein diyetleri ile beslenmenin bir diğer zararı, proteinle birlikte vücuda aşırı miktarda yağ alınması. Güngör'e göre; Atkins, Dukan ve Karatay gibi diyetler özellikle karın, organ ve kan yağlarını artıyor. Yağ miktarı azalmadığından insülin direnci de yükseliyor. Buna bağlı olarak açlık ve doyma hissinizde bozulma oluyor. Dolayısıyla diyeti bıraktığınızda hızlıca kilo alıyorsunuz. Aşırı protein alımının kas miktarını da azalttığını söyleyen Güngör, diyetin ardından aşırı halsizlik ve güçsüzlük hissedileceğini söylüyor.
    KALP VE DAMAR SİSTEMİNİ ETKİLİYOR
    Kalp damar sistemini etkiliyor: Dukan diyetinin bir diğer zararı ise damar sertliğine yol açması. Güngör, "Bu diyet kısa vadede kilo verme, uzun vadede hızlı kilo artışı sonucunda kalp ve damar hastalıklarına yol açıyor. Bir de aşırı protein yüklenmesi, organizmalarda metabolik stres oluşturduğundan erken yaşlanma görülüyor." diyor.
    Bir diğer olumsuz etki: Kanser Başta kalın bağırsak, mide ve pankreas kanseri olmak üzere bazı kanser türlerinin nedenleri arasında da proteinden zengin diyetlerle beslenme önemle vurgulanıyor. Bu kanser türlerinin oluşumunda aşırı et tüketiminin rolü, çok sayıda bilimsel çalışmayla sabit. Güngör de protein sindirimi neticesinde vücutta kanser oluştuğu kanaatinde.

    UZMANLAR BU DİYETE KARŞI
    Yeşim Çelik (Uzm. Diyetisyen): Dr. Pierre Dukan tarafından geliştirilen Dukan diyetinin geçmişi 11 yıl öncesine dayanıyor. Temeli ise son 30 yıldır bilinen düşük karbonhidrat tüketimi. Dukan diyeti, tüm diyetisyenlerin bildiği ancak bazı uzmanların karşı çıktığı bir diyet türü. Zaten zayıflama programı kişiye özel olmalı. Ayrıca obezitenin tedavisinde tek başına diyet tedavisi yeterli değil. Beraberinde egzersiz programı ve davranış değişikliği tedavisi de gerekiyor.

    SAĞLIKSIZ DİYETLER PSİKOLOJİYİ BOZUYOR
    Uzm. Dr. Kaan Güngör: (Endokrinoloji Uzmanı): Kilo verilmesinin amacı sağlığı iyileştirmek olmalı. Kilo sağlıksız ve dengesiz diyetler yolu ile verildiğinde zayıflama kalıcı olmuyor. Diyet sonrasında, verilenden çok daha fazla kilo alınıyor. Bu da kişilerde öğrenilmiş çaresizliğe yol açıyor ve kilo problemi olanları ümitsizliğe sokuyor. Ne yazık ki bu sağlıksız diyetler sonucunda 'su içsem bile yarıyor' demeye başlayan hastaların beden imajındaki olumsuzluk sonucu psikolojileri de bozuluyor.
    Read more