İnternet Bağımlılıgı Nedir ? Tedavisi Varmıdır?

İnternet bağımlılığı mutlaka tedavi edilmeli
Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi İnternet Bağımlılığı Tedavi Birimi’nden Uzm. Dr. Ömer Şenormancı, internetin sosyal etkilerini araştırmak amacıyla kurulan TBMM Bilişim ve İnternet Araştırma Komisyonu’nda yaptığı sunumda, bilimsel verileri komisyon üyeleriyle paylaştı



Şenormancı, internet bağımlılığının mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini belirterek, internet bağımlılığının semptomları arasında, ”Özbakım azalması, göz kuruması, sırt ve bel ağrıları, hareket azlığına bağlı kilo alımı, karpal tünel sendromu, uyku paterninde bozulma, kan şekeri düzensizlikleri” olduğunu söyledi.

8 ayrı belirtisi var
Şenormancı, internet bağımlılığının başlıca 8 belirtisinin olduğunu ve bunlardan birkaçının aynı anda görülmesi halinde kişinin bir internet bağımlısı olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek, belirtileri şöyle sıraladı:
”İnternet ile ilgili aşırı zihinsel uğraş. İnternete bağlanma süresinde artışa ihtiyaç duyma. İnternet kullanımını azaltmaya yönelik başarısız girişimlerde bulunma. İnternet kullanımının azaltılması durumunda yoksunluk belirtileri yaşama, günlük aktiviteleri programlama ile ilgili sorunlar. Aşırı internet kullanımı nedeniyle çevre ile problemler. İnternete bağlı kalabilmek veya bağlanabilmek için yalan söylemek. İnternete bağlanıldığı süre içerisinde duygularda değişikliğin olması.”



İnternet bağımlılığının tedavisinde, alkol ve madde bağımlılığı ile benzerlikleri göz önünde bulundurularak benzer tekniklerden yararlanıldığını söyleyen Şenormancı, internet bağımlılarının yaşam alanlarının bozulmasına rağmen tedavi arayışı içinde olmadığını söyledi.

Kaynak; Milliyet
Read more

Melo ve Riera Kavga Etti

Galatasaray'da, Melo ve Riera antrenmanda kavga etti ve Fatih Terim iki oyuncuyu da soyunma odasına gönderdi. Ardından soyunma odasında da kavgaya devam eden iki futbolcuya, yönetim ceza verecek.
Read more

Beç Tavuğu Nedir?

Beç tavukları kenelerin baş düşmanıdır.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığıyla mücadele için kenelerin yoğun olarak görüldüğü 6 ilde beç tavuğu dağıtacak.


BEÇ TAVUĞU KENE POÜLASYONUNU AZALTIYOR
Ahmet Özyanık, kenelerle biyolojik mücadele kapsamında yapılan bilimsel araştırmalarda, Afrika kökenli kanatlı hayvanlardan beç tavuğunun, yaşadığı bölgelerde bu tür böcekleri fazlaca tüketmesi sebebiyle kene popülasyonunun azaltılmasında etkili olduğunun belirlendiğini vurguladı.

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Yozgat Keklik Üretme İstasyonu'nda ilk kez 2011 yılında deneme amaçlı yaklaşık 2 bin 500 beç tavuğu üretildiğine dikkati çeken Özyanık, üretilen beç tavuklarından bin tanesinin kene vakalarının yoğun görüldüğü illerden Çorum'un Osmancık ilçesi merkez ve köylerine, kalan bin 500'ünün ise Yozgat'ın Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçe merkezleri ile köylerinde yaşayan ailelere, hane başına üçer tane olacak şekilde dağıtıldığını anlattı.
LTI İLDE DAĞITIM YAPILACAK
Özyanık, ailelere verilen beç tavuklarının her yıl üreyerek çoğalmasıyla beraber, keneyle biyolojik mücadelenin katlanarak artacağını ifade ederek, şöyle konuştu:

''Bu yıl içerisinde Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun olurlarıyla kene ile biyolojik mücadelede kullanılmak üzere Yozgat Keklik Üretme İstasyonu'nda üretilen ve şu an yumurtlama döneminde olan beç tavuklarından; hazırlanan program çerçevesinde Çorum, Ankara, Afyonkarahisar, Sivas, Yozgat ve Tokat illerine dağıtım yapılacaktır. Dağıtımlar, bu illerin Doğa Koruma ve Milli Parklar şube müdürlükleri tarafından yapılacak. Çorum'a bin, Ankara'ya 750, Afyonkarahisar'a bin, Sivas'a 750, Yozgat'a 750 ve Tokat'a 750 olmak üzere toplam 5 bin beç tavuğu bu illerde belirlenecek köylerdeki ailelere dağıtılacak.''

Ahmet Özyanık, genel müdürlük olarak insanların yaşadıkları ortamlarda ve tabii alanlarda kenelerle mücadele edebilmek ve bu mücadelede biyolojik yöntemler kullanılmasını sağlamak maksatlı çalışmalarının alınan sonuçlara göre artarak devam edeceğini sözlerine ekledi.


Kaynak:AA
Read more

Horlamanın Zararları Nedir? Evlilikte Horlama Sorunu ?

Fazla kilo, sigara kullanımı, burun tıkanıklığı ve kemik eğriliği gibi nedenlerle görülebilen horlama boşanma sebepleri arasında yer alıyor.

Kaynak; http://www.ntvmsnbc.com

Uzmanlar, beslenme alışkanlıklarındaki değişiklik, televizyon karşısında geçirilen vakitlerde abur cubur tüketilmesi ve hareketsizliğin horlamaya davetiye çıkardığını belirtiyor.

Fazla kilo, sigara kullanımı, burun tıkanıklığı ve kemik eğriliği gibi nedenlerle ortaya çıkan ve genellikle hasta tarafından kabul edilmek istenmeyen horlama, ciddi bir sağlık problemi olduğu gibi aynı zamanda önemli bir aile sorunu da. Öyle ki KBB Uzmanı Op. Dr. Atilla Şengör, çiftlerin üçte birinin horlama nedeni ile yataklarını ayırdığını söylüyor.

Horlamanın, dönem dönem çiftlerin kâbusu olabildiğini vurgulayan Şengör, horlamanın genellikle birden çok nedeni olduğunu belirtiyor. Horlama kaynağının iyi araştırılması gerektiğine dikkat çeken Dr. Şengör, soruna yol açabilecek etkenleri anlatıyor:

"Horlamanın genellikle birden çok nedeni vardır. Horlamanın yani gürültülü solunumun oluşması için, havanın dar ve titreşen bir yerden hızla geçmesi gerekir. Solunum havasının geçtiği bölgelerde daralma, tıkanıklık veya sarkmalar varsa, bu durumlarda horlamaya eğilim artar. Örneğin; burun tıkanıklığına yol açan kemik-kıkırdak kaynaklı burun eğrilikleri, burun eti yani diğer adıyla “konka şişmesi”, sinüzitler veya çocuklarda görülen geniz eti sorunu gibi durumlar horlamaya yol açabilir.

YATMA POZİSYONU ETKİLİ
Yumuşak damak veya küçük dil sarkması, bademciklerin büyük olması, boğaz bölgesinde hava yolunu daraltabilir ve titreşmeyi artırarak horlamaya olumsuz yönde katkıda bulunur. Ayrıca özellikle fazla kilolu insanlarda dil ve boyun bölgesindeki yağ ve yumuşak dokuların artışı da, özellikle sırtüstü yatar pozisyonda boğaz bölgesine baskı yaparak horlamayı artırabilir. Ses telleri veya nefes borusundaki bazı hastalıklar daha çok hırıltı şeklinde seslere ve solunum sıkıntısına neden olur. Kulak burun boğaz alanında, horlamaya yol açan tüm bu sorunlar rutin muayenede kullanılan ince endoskoplarla doğrudan teşhis edilebilmektedir.

DÜZENSİZ UYKU VE SİGARA SORUNU TETİKLER
Kişinin yaşı, genel sağlık durumu, alkol kullanımı, bazı ilaçlar, uyku düzeni, sigara içip içmediği veya spor yapıp yapmadığı mutlaka göz önüne alınır. Hafif alkol alınması sonrası, kasların gevşemesi nedeniyle oluşan bir gecelik basit horlamalar veya nezle-grip sırasında geçici burun akıntısı ve tıkanıklığı nedeniyle oluşan horlamalar masum olabilmektedir.

EVLİLİK REHAVETİ HORLAMAYA NEDEN OLABİLİR
Yaş ilerledikçe vücutta pek çok dokuda sarkma, gevşeme, kas kitlesinde azalma görülebilir. Kişiye 20’li yaşlarında horlaması olup olmadığı sorulduğunda, alınan cevap eğer “yoktu” ise, bu durumda zaman içinde neyin değiştiğini belirlemek gerekir. Bu değişikliğin evli çiftler için, genellikle evlendikten sonra rehavete kavuşmaları ile beslenme alışkanlıklarının değişmesi, televizyon karşısında oturularak abur-cubur yenmesi ve hareketliliklerinin azalması olduğunu söylemek yanlış olmaz. Vücut formu kaybedildiğinde çok sayıda kasla çevrili olan boğaz, gırtlak, dil ve yumuşak damak bölgelerinde de değişimler-gevşemeler olur ve horlama meydana gelir."

VAKİT GEÇİRMEDEN UZMAN YARDIMI ALINMALI
Op. Dr. Atilla Şengör, horlama nedenleri arasında uyku apnesinin de önemli yer tuttuğunu belirtiyor ve horlamanın depresyon, kilo artışı gibi sonuçlar doğurabileceğinin altını çiziyor:

"Kişide ergenlik yaşlarında da horlama varsa, bu durumda endoskopik muayenede zaten kolaylıkla görebileceğimiz anatomik bir sorun olması beklenir. Bu aşamada horlama ile yakın ilişkide olan benzer fakat daha ayrıntılı ele alınması gerekli olan uyku-apne hastalığına da değinmek gerekir. Bu hastalık aynı şekilde solunum yolundaki daralmalar (obstrüktif uyku-apne) nedeniyle de olabildiği gibi; merkezden yani beyinden “solunum yap” uyarısının azaldığı (santral uyku apne) durumlarda da olabilir. Uykuda soluk durmalarının görüldüğü bu hastalık uyku laboratuvarlarında yapılan testlerle belirlenebilir ve KBB uzmanları tarafından basit horlamadan farklı olarak ele alınır. Horlama sonuçta soluk alıp vermenin hafif veya şiddetli bir şekilde engellenmesi nedeniyle olur. Bu durumda kişinin sağlıklı ve dinlendirici bir uyku uyuduğunu söylemek zordur. Yeterli oksijen alınamamasına bağlı olarak gece kasılmalar (huzursuz bacak, diş sıkma-gıcırdatma, bel ve sırt ağrıları), yorgun kalkma, gündüz uyuklama, dikkat dağınıklığı ve güçsüzlük gibi yakınmalar bulunabilir. Bu durumlar spor yapma isteğini azaltır, kilo alımına yol açabilir ve kişiyi kısırdöngü ve depresyona sokabilir."

YAŞAM TARZI TEDAVİNİN ÖNEMLİ AYAĞINI OLUŞTURUYOR
Tedavide başarılı sonuç almak için horlamaya neden olan sorunların bütüncül olarak ele alınması gerektiğini vurgulayan Şengör'ün tedavi yöntemleri hakkında verdiği bilgiler ise şöyle:

"Burun tıkanıklığını ortadan kaldırırken, kişiyi genel sağlığını düzeltecek önlemleri almaya da yönlendirmek gerekir. Spor ve hareketliliği artırarak genel vücut kas gerginliğini artırmak da tedavinin bir parçasıdır. Düzenli-sağlıklı beslenme alışkanlığı ve kilo verilmesi, pek çok hastada horlamayı ortadan kaldırabilir. Burun tıkanıklığının nedeninin çoğu kez kemik-kıkırdak eğriliklerine bağlı olduğu sanılır. Bu böyle olmadığı gibi, her burun eğriliği de ameliyat gerektirecek şiddette değildir. Horlama hastalarında burun eti (konka) şişmeleri daha sık görülmektedir ve bu dokular, eğer ilaçla tedavi ile küçülmüyorlarsa, günümüzde konkalar lazer yardımıyla küçülterek burun tıkanıklığı kalıcı olarak tedavi edilebilmektedir.

NEDENE YÖNELİK TEDAVİ UYGULANIYOR
Yumuşak damak sarkmaları ve/veya bademcikler ileri boyuttaysa bunları da aynı seansta ele alınmaktadır. Uyku-apne hastalarında uyku laboratuvarı sonucuna göre CPAP (uyku maskesi) önerilen hastaların bu maskeyi kullanabilmeleri için, burun solunumunu sağlıklı olarak yapabiliyor olmaları gerekir. Bu hastalarda da yine nedene yönelik tedavi ile burun tıkanıklığını giderilerek uyku maskesini etkin bir şekilde kullanabilmeleri sağlanmaktadır. Solunum problemi düzelen, uykuda oksijen kullanımı artırılabilen hastalar, bu sayede yağlarını yakarak kilo da verebilmekte ve genel vücut sağlıklarına daha kısa sürede kavuşabilmektedir. Ayrıca horlama ortadan kalkıp, vücut formları düzeldiğinde evlilik yaşantılarında da gelişme sağlanabilmektedir."
Read more

Cildinizi Ve Vucudunuzu Yaz Hazırlamak Nasıl Olur ?

Işıl ışıl parlayan, gergin ve pürüzsüz bir cilde kavuşmak için kozmetik ürünlere servet harcamak gerekmiyor. Çünkü sağlıklı bir cildin sırrı bol su içmek, yeterli vitamin almak ve tempolu yürümek gibi basit ama etkili yöntemlerde saklı!

Kaynak;ntvmsnbc



İSTANBUL - Uzun ve soğuk geçen kış aylarından sonra cilt ışıltısını kaybediyor, pütürlenmeler ve bazen sivilceler ortaya çıkıyor. Çünkü hava ısısının düşmesiyle birlikte cildin yağ salgısı artmaya başlıyor. Klima ve diğer ısıtıcılar kullanıldığında havanın nemi azalıyor. Yağ dengesinin değişmesi ve havanın kuruması gözenekleri sıkıştırıp üzerlerinde tıkaçlar oluşturuyor. Bu durum da cildin beslenmesini olumsuz yönde etkiliyor. Bunun aksine havanın ısınmasıyla birlikte güneşin de kendini göstermesi dolaşımın hareketlenmesini ve cildin ışıldamasını sağlıyor. Siz de basit ama etkili hazırlıklar yaparak ışıl ışıl ve pürüzsüz bir cilde sahip olabiliriz. Dermatoloji Uzmanı Dr. Vildan Şengöz, cildi yaza hazırlamanın püf noktalarını anlattı. İşte o noktalar:

BUNLARI YAPIN
Günde 8 bardak su için: Vücut ağırlığımızın yüzde 60’ı sudan oluşuyor. Ancak yaşımız ilerledikçe bu oran azalmaya başlıyor; bunun sonucunda da cildimiz kuruyor ve yüzümüzde kırışıklar ortaya çıkıyor. Cildimizin elastikiyetini kaybetmesi sonucunda da sarkmalar meydana geliyor. Su, tüm sistemlerimizin sağlıklı çalışması ve toksik maddelerin vücudumuzdan uzaklaştırılmasında önemli bir role sahip. Ayrıca, vücut ısınını ve nem dengesini ayarlıyor. Bu nedenle, cildinizi içeriden beslemek için günde 8 bardak su içmeye özen gösterin.

Cildinizi iyi besleyin: Cildinizin ışıltılı ve bakımlı görünmesi için içeriden beslenmesi çok önemli. Unutmayın; mevsim meyveleri en zengin doğal antioksidan ve vitamin kaynaklarıdır. Temel prensip, kırmızı-turuncu renkli meyveleri aşırıya kaçmadan, tüketmek, yeşil yapraklı gıdaları ise fazla pişirmeden yemektir.

Günde 1 kâse brokoli: A vitamini cildi nemlendiriyor ve elastikiyetini artırıyor. Bu nedenle cilt dokularının onarımında son derece önemli bir rol üstleniyor. C vitamini de vücudumuzdaki bağ doku denilen koruyucu doku katmanının korunmasında önemli bir işlev üstleniyor. Her gün 1 kâse kadar az haşlanmış brokoli yiyerek cildinize bol miktarda A ve C vitamini sağlayabilirsiniz.

Bir avuç çilek: Her gün veya gün aşırı tüketeceğiniz bir avuç çilek cildinize C vitamini açısından destek verecektir.

Bir demet maydanoz: Her sabah kahvaltıda C vitamininden zengin maydanoz tüketerek cildinizin bağ dokusunu destekleyebilirsiniz.

Haftada 1–2 kez somon balığı: Omega 3 yağ asitleri tarafından zengin olan besinler cilt sağlığını korumak gibi önemli bir rol üstlenirler. Omega 3 deposu olan somon balığı gibi deniz ürünlerini haftada 1-2 defa tüketmeye özen gösterin.

Peeling yaptırın: Cildin üst tabakasının hafifçe soyularak uzaklaştırılması esasına dayanan peeling pek çok farklı yöntemle yapılabiliyor. Ancak ev ürünleri ile uygulanacak olan peelinglerde yeterli yanıt alınamayabiliyor. Üstelik ev ürünlerinin konsantrasyonu en fazla yüzde 2 civarında olduğu için peelingi her hafta sürekli tekrarlamanız gerekiyor. Bunun aksine ışıltılı ve parlak görünüm için cilt uzmanları tarafından yapılacak peeling daha sağlıklı yanıt veriyor. Örneğin glikolik asitle 2-3 hafta arayla yapılacak olan peelingler sonrasında kısa sürede iyi yanıtlar alınıyor. Peeling seansları yaklaşık 15 dakikada tamamlanıyor. Belirgin bir kızarıklık ve yanma olmadığından işlem sonrasında günlük hayata devam edilebiliyor. Peeling işlemini kış sezonu boyunca ayda bir yaptırırsanız, kozmetik kullanımınız en aza iniyor. Cildiniz çok daha sağlıklı ve pürüzsüz görünüme kavuşuyor.

Açık havada tempolu yürüyün: Özellikle açık havada yapacağınız yürüyüşler ve egzersizler kan dolaşımını hareketlendirip cildinizi daha ışıltılı hale getiriyor. Aynı zamanda egzersizle salgılanan endorfin gibi hormonlar da bu etkiyi destekliyor. Uzmanlar sağlıklı bir cilt için haftada en az 3 gün 45’er dakika yürümenizi öneriyorlar.

Doğru ürünleri kullanın: Kış aylarında yağ bazlı, daha koyu kıvamlı konsantre ürünler kullanılıyor. Temizleme ürünlerinde de cildi soymadan kurutmadan temizleyen, fazla köpürmeyen ürünlerden seçiliyor. Kış aylarında kullanılan ürünlerde soyucu etken maddeler az oranda olduğu için - mevsim değişikliklerinde ürünlerin içeriklerine dikkat etmelisiniz. Peeling gibi işlemlerle bir yandan cildinizi yenilerken, bir yandan da UV ışınlarının tahribatından korumanız gerekiyor. Güneşten koruyucuların yağ bazlı olmamasına dikkat edin ve doktorunuzun belirlediği faktör numarasına sahip olanları satın alın. Terlemeyle birlikte gözenekler tıkanabileceği için yine bu konuda cildinizin tipine göre cilt doktorunuzun önerdiği dermokozmetik temizleyici ve nemlendirici ürünler kullanın.

Ben ve lekelerinizi kontrol ettirin: Özellikle yüzümüz ve ellerimiz en çok güneş gören yerlerimiz olmaları nedeniyle UV ışınlarının tahrip edici etkisine maruz kalıyorlar. Kanser riski olması nedeniyle vücudunuzda 20’den fazla ben varsa, açık göz ve saç rengine sahipseniz, cildinizi mutlaka dermoskop aletiyle muayene ettirin. Özellikle ailenizde cilt kanseri hikâyesi söz konusu ise veya daha önceden beninizi aldırmışsanız, yaza girmeden önce rutin ben kontrollerinizi ihmal etmeyin.

BUNLARDAN KAÇININ
Alkol ve kafeinden uzak durun: Aşırı alkol tüketimi cildin su kaybetmesi, bunun sonucunda da kuruyup kırışmasına yol açıyor. Ayrıca kılcal damarlarda genişleme ve çatlamalar yapıp, kızarık bir görüntü oluşturuyor. Bunların yanı sıra B vitaminlerinin kaybına neden olabildiği için cilde zarar veriyor. Özellikle çok fazla kafein stres hormonlarına benzer etki yapıp cildin beslenmesini bozuyor. Tüm bu olumsuz faktörler nedeniyle sağlıklı bir cilde sahip olabilmeniz için alkol ve kafein kullanımından mümkün olduğunca kaçının.

Şeker ve rafine gıdalara ambargo koyun: Çok yağlı ve şekerli besinlerin fazla tüketimi gün içinde kan şeker düzeyinde ani iniş çıkışlar yapıp, cildin sıkılığını sağlayan bağ dokusunda bozulmalara zemin hazırlıyor. Ayrıca, ciltte sarkmalar ve lekelenmelerin oluşmasını da hızlandırıyor. Hücre yapısını bozan serbest radikallerden korunmak için kızartmalardan, yağlı, beyaz şekerden yapılmış tatlı ile kurabiye gibi gıdalardan mümkün olduğunca uzak durmaya çalışın.

Solaryumdan kaçının: Kısa süreli uygulamalar bile olsa ciltte leke yapması, kırışıklıkları artırması ve benlerden kanser gelişmesi riskini artırması nedeniyle solaryuma girmeyin.”
Read more

Google Gözlük Nedir? Ne İşe Yarar ?


Google'ın gizli projelerini gerçekleştirdiği X laboratuarında yürütülen “Project Glass” gözlükleri, kullanıcılara her an ulaşabilecekleri ve bulundukları her yerde kullanabilecekleri görsel bilgi sunuyor. Dijital ekranlarda harita üzerinden istediğiniz güzergahı bulabiliyor, arkadaşlarınızın nerede bulunduğunu tespit edebiliyor, mesaj gönderebiliyor, hatta görüntülü sohbet bile yapabiliyorsunuz.

Google’ın son bir yıldır internette sözü edilen gizli projesiyle duyulan ve ilk kez resmi olarak dün açıklamasını yaptığı gözlüklerin piyasaya sürülüp sürülmeyeceği bilinmiyor. Bazı analistler, gözlükleri tanıtarak Google’ın teknoloji alanındaki yeteneğini göstermek istediğini savunuyor.

Google ise açıklamasında, fütürist gözlüklerin, “kullanıcılara dünyayı keşfetmek ve daha iyi paylaşım sağlanmasında yardımcı olmak için” üretildiğini belirtti. Google yetkililerinden Babak Parviz, Steve Lee ve Sebastian Thrun, “Bu bilgiyi paylaşıyoruz çünkü kullanıcılarla bir diyalog kurmak ve değerli girdilerden yararlanmak istiyoruz” açıklamasında bulundu.


Google’ın gizli gözlük projesi hakkındaki ilk kapsamı haberi Şubat ayında New York Times yayımlamıştı.

ÇOK FONKSİYONLU GÖZLÜK
Google, yeni gözlüğün tanıtımı adına modellerin kullanıldığı fotoğraflar yayımladı. Ayrıca, bir kullanıcının saat ve hava sıcaklığına baktığı, kahvaltı ederken gelen mesajları okuduğu, bir video

yayımlandı.

Google, süper teknoloji ürününde harita, görüntülü sohbet, sesli not ve kamera özelliği bulunacağını belirtti.

Google, yaklaşık bir yıl önce görevev başlayan yeni CEO’su Larry Page’in belirlediği çizgi doğrultusunda, sürücüsü olmayan arabalar gibi ilginç teknolojiler ve alternatif enerji kaynakları üretmek gibi projelerinden kayarak, mobil ve sosyal ağ teknolojilerine daha fazla odaklanmaya başladı.
Read more

İnternet Bağımlısı Kadın Bebeğini Öldürdü

Güney Kore'nin başkenti Seul'da bilgisayar oyunu bağımlısı kadın yeni doğan bebeğini öldürdüğü gerekçesiyle tutuklandı.

Polis,neredeyse her gün oyun oynamak için internet kafeye giden 26 yaşındaki kadının kafenin tuvaletinde doğurduğunu ve bebeği plastik bir poşete koyduğunu belirtti.

Kadının poşeti kafenin yakınındaki bir park yerine attığı bildirildi.

Polis sözcüsü, son ana kadar kadının oyun oynamaya devam ettiğini vurguladı.

Güney Kore hükümetinin tahminlerine göre 50 milyon nüfuslu ülkenin 2 milyonu internet ve bilgisayar oyunu bağımlısı.
Read more

Gülden Karaböcek – Ayrılık Kolyesi [1979]



Read more

The Wanted – Chasing The Sun

İngiliz Grup The Wanted'in yeni şarkısı " Chasing The Sun" ı keşfedin.


Read more

Wynter Gordon – Surrender [ Yeni Şarkı ]

Wynter Gordon 'nın yeni şarkısı Surrender


Read more

David Vendetta feat. Booty Luv - Sun Comes Up [ Yeni Şarkı ]


Fransız DJ Prodüktör David Vendetta yeni şarkısında Booty Luv ikilisi ile çalıştı. Sun Comes Up ismini verdiği şarkıyı dinleyebilirsiniz.

Read more

Atatürk İlkeleri Nelerdir ? Detayları, Amaçları ve Özellikleri Nelerdir?

A) Temel İlkeler :
1 - Cumhuriyetçilik
2 - Milliyetçilik
3 - Halkçılık
4 - Laiklik
5 - Devletçilik
6 - İnkilapçılık

B) Bütünleyici İlkeler :
1 - Ulusal egemenlik (Cumhuriyetçilik – Egemenligi milletin kullanmasi)
2 - Ulusal birlik, beraberlik ve ülke bütünlügü (Milliyetçilik)
3 - Ulusal bagimsizlik
4 - Yurtta baris, dünyada baris (Dis siyaset, kalkinma amaçli)
5 - Bilimsellik ve akilcilik (Rasyonalizm)
6 - Çagdaslik ve batililasma (Inkilapçilik)
7 - Insan ve insanlik sevgisi (Dünya milletleri akrabadir)

* Atatürk İlkeleri Detay

Atatürk İlkelerinin Amacı

Türk toplumunun refahını, mutluluğunu ve huzurunu sağlayarak çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkarmaktır. Türk milletinin birlik ve beraberlik içinde bağımsız, onurlu ve mutlu bir yaşam sürmesini, Türkiye’nin uluslar arası ilişkilerde bağımsız ve saygın bir devlet olmasını sağlamaktır.

Atatürk İlkelerinin Ortak Özellikleri

Türk toplumunun ihtiyaçlarından doğdu.
Kabul edilmesinde hiçbir iç ve dış baskı yoktur.
Akla ve mantığa uygundur.
Atatürk tarafından hem sözle hem de uygulama ile belirlendi.
Birbirinden ayrılamaz, tek tek değerlendirilemez, bir bütünü oluşturan öğelerdir.
Türk milliyetçiliğine dayanır, milli bir nitelik taşır.
Gücünü Türk Tarihi ve Türk Töresinden alır.

Atatürk İlke ve İnkılâplarının Dayandığı Temel Esaslar

Milli Tarih bilinci
Vatan ve millet sevgisi
Milli dil
Milli bağımsızlık ve özgürlük
Egemenliğin millete ait olması
Çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine yükselmek
Milli kültürün geliştirilmesi
Türk milletine inanmak ve güvenmek
Milli birlik ve beraberlik, ülke bütünlüğü
Barışçılık
Akılcılık
Read more

İlk Çağ’da Anadolu Uygarlıkları Hangileridir?

HİTİTLER:
· M.Ö 2000 yıllarında Anadolu’ya gelerek Kızılırmak çevresinde devlet kurmuşlardır.
· Başkentleri Hattuşaş ( Boğazköy) şehridir. Çorum yakınlarındadır.
· Hititliler Suriye’yi ele geçirmek için Mısırlılarla savaşmışlardır.Bu savaşın sonunda iki devlet
arasında Kadeş Antlaşması imzalandı.
· Kadeş Antlaşması (M.Ö 1280) Dünya tarihinde iki devlet arasında yapılan ilk antlaşmadır.
•Hitit Devleti M.Ö 1200 yılında Anadolu’ya gelen Frigyalılar tarafından yıkıldı.

FRİGYALILAR:
•M.Ö 1200 yıllarında Hititlerin yıkıldığı bölge üzerinde ve Ankara ,Eskişehir ,Afyon dolaylarında devlet kurdular.
•Devletin başkenti Ankara’nın Polatlı ilçesi yakınlarındaki Gordion şehridir.
•Frigyalılar krallarına Midas ünvanı verirlerdi.
•Tarım ve hayvancılıkla uğraşmışlardır.Tarım ve hayvancılıkla ilgili sert kanunlar koymuşlar tarıma ve hayvancılığa zarar verenleri şiddetle cezalandırmışlardır.
•Frigyalılar M.Ö 7.yüzyılda Kafkaslardan Anadolu’ya gelen Lidyalılar tarafından yıkılmıştır.

LİDYALILAR:
· Gediz ve Büyük Menderes ırmakları arasında kurulmuştur.
· Kral Giges zamanında bağımsız bir devlet kurmuşlardır.
· Başkentleri Sard şehridir.( Bugünkü Manisa-Salihli yakınlarındadır.)
· Ticaretle uğraşmışlardır.Kral Giges Efes’ten başlayıp Mezopotamya’ya kadar uzanan Kral Yolu’nu yaptırmıştır.
· Ticaretteki bu gelişmeler nedeniyle Lidyalılar tarihte ilk kez parayı icad ettiler.
· Lidyalılar M.Ö 547 yılında Anadolu’yu işgal eden Persler tarafından yıkıldılar.

URARTULAR:
· M.Ö 900 yılında Doğu Anadolu’da kuruldu.
· Başkenti Tuşpa(Van) şehridir.
· Maden işlemeciliğinde ilerlemişlerdir.
· Tarımla ve hayvancılıklada uğraşmışlardır.Van ovasını sulamak için yaptıkları su kanalları günümüzde bile kullanılmaktadır.
· Urartu Devleti M.Ö 600 yılında Medler tarafından yıkılmıştır.

İYONYALILAR:
· M.Ö 1200 yıllarında Yunanistan’dan göç ederek Ege kıyılarına yerleşen Akalar tarafından kuruldu.
· Akalar Ege kıyılarında 12 ayrı şehir kurmuşlar ve şehir devletleri halinde yaşamışlardır.
· En önemli İyon şehirleri İzmir,Efes,Milet,Foça’dır.
· Her şehrin başında ayrı bir kral bulunuyordu.Bundan dolayı hiçbir zaman güçlü bir krallık kuramamışlar ve ayrı ayrı şehir devletleri halinde yaşamışlardır.Siyasi birlik yoktur.
· İyonyalılar denizcilikte ileri gitmişlerdir.Ancak zamanla Lidyalıların,Perslerin ve Romalıların egemenliğine girerek kaybolmuşlardır.
Read more

Tuğba Sarıünal kimdir?



Beyazıt Öztürk gönlünü genç bir oyuncuya kaptırmış! İşte şok iddia
Takvim gazetesinde yer alan habere göre Şovmen Beyazıt Öztürk, aşk orucunu bozdu. Beyaz, gönlünü 24 yaşındaki Tuğba Sarıünal’a kaptırdı. Oyuncuyla ilişkisini şimdilik gizleyen komedyen, sevgilisinin bir dediğini iki etmiyor
Sunucu Tanem Sivar’dan ayrıldıktan sonra kalbini aşka kapatan Beyazıt Öztürk, aradığı mutluluğu aylar sonra buldu. Yakışıklı şovmen, şimdilerde bir komedi dizisiyle yıldızı parlayan Tuğba Sarıünal’la yeni bir aşka yelken açtı. Yaklaşık 1 aydır gizli bir ilişki yaşayan çiftin buluşma adresi ise salaş balıkçılar…

JEST ÜSTÜNE JEST
Gönlünü kendisinden 19 yaş küçük Sarıünal’a kaptıran 43 yaşındaki Beyazıt Öztürk, genç aşkının bir dediğini iki etmiyor. Ünlü şovmenin yakın çevresi; Beyazıt Öztürk’ün Tuğba Sarıünal’ı hediyelere boğduğunu söylüyor. Güzel oyuncu ise sevgilisinin jestleriyle havalara uçuyor.

MALDiVLER’E ÖZEL DAVET!
Bir reklam çekimi için önümüzdeki günlerde yine Maldivler’e gidecek olan Beyazıt Öztürk, bu iş seyahatine Tuğba Sarıünal’ı da davet etti.

Seksi oyuncu, dizi çekimlerinden fırsat bulur bulmaz soluğu şovmen aşkının yanında alacak. Maldivler, ikilinin baş başa tatil yapacağı da ilk adres olacak.

Genç model, şimdilerde rol aldığı bir komedi dizisiyle ekranlara transfer oldu. Tuğba Sarıünal, şöhret olur olmaz da kendisine ünlü bir sevgili buldu!
Read more