türkiye askeri güçü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
türkiye askeri güçü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Türkiye Hava Savunma Sistemleri Füzeleri Nelerdir?


Türk silahlı kuvvetleri,uzun menzilli hava savunma,türkiyenin hava savunma sistemleri,türkiyedeki hava savunma füzeleri,türkiye hava savunma sistemleri,tsk füze bataryaları,t-loramids nedir,t-loramids
“T-Loramids” Kulağınıza yeni bir antibiyotik adı gibi geliyor, değil mi?
Ama değil.
Üstelik fiyatı, herhangi bir ilaçtan çok daha pahalı, tam 4 milyar dolar.
“T-Loramids” Türk Uzun Menzilli Hava ve Füze Savunma Sistemleri projesinin İngilizce baş harflerinden oluşan bir kısaltma. (Turkish Long-Range Air and Missile Defense Systems)
Önümüzdeki hafta, 4 Temmuz’da, Ankara’da kritik bir toplantı var.
Başbakan Erdoğan, Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özel ve Savunma Sanayi Müsteşarı Murat Bayar biraraya gelecekler.
Bu dörtlünün adı “Savunma Sanayi İcra Komitesi.”
4 milyar dolarlık T-Loramids projesi komitenin imzasını bekliyor.
Amerikan Raytheon ve Lockheed Martin, AB konsorsiyumu Eurosam, Rus Rosoboronexport çe Çin CP-MİEC şirketleri de, 2009 yılından beri bu imzanın yolunu gözlüyor.
Amerikalılar Patriot, Ruslar S-300 ve S-400 füze sistemlerini satmak istiyorlar. Bu isimleri büyük ihtimalle zaten duydunuz. AB konsorsiyumunun ürününün adı SAMP/T Aster, Çinlilerinki ise HQ-9.
Böyle önemli bir savunma sistemi için Türkiye’nin NATO dışına çıkması pek beklenmiyor. Bu işleri bilenler, “Türkler, ABD ve AB firmaları fiyat kırsın diye Rus ve Çin şirketlerini de masada tutuyorlar,” diyor.
T-Loramids projesini tartışmanın aslında tam zamanı. Malum şu aralar “hava savunma füzeleri” meselesini çok konuşuyoruz.
Önce Fantom uçağını düşüren Suriye “füzesi” nedeniyle tanış olduk bu konuyla.
Sonra Başbakan Erdoğan “angajman kurallarını değiştirdik, artık hava ihlali yapan Suriye uçak ve helikopterlerini vururuz,” dedi.
Son olarak da, TSK Suriye sınırına elindeki en etkili hava savunma sistemlerinden bazılarıyla yığınak yapmaya başladı.
Bu sistemlerin neler olduğunu detaylarıyla merak ediyorsanız, yazının ikinci bölümüne bakabilirsiniz.
Ama biz bu noktada kabaca bir bilanço ile yetinelim. Sanırım şöyle dersek yanılmış olmayız: Türkiye’nin elinde hayli sayıda yerden havaya savunma silahı var, ama bunların hemen hepsi eski nesil silahlar. Aşama aşama yenilenmişler ama ne olursa olsun, yeni nesil silah sistemlerinin ateş gücüne, komuta-kontrol etkinliğine sahip değiller.
Çok kaba bir karşılaştırma yapmak için söyleyelim: Türkiye’nin elinde her türden ve her yaştan 2.000 kadar uçaksavar topu ve yine her türden ve yaştan yaklaşık 350 batarya hava savunma füzesi var. Bunların çoğu 50’li, 60’lı yıllarda ilk kez üretilmiş silahlar. Elimizdeki en yeni nesil hava savunma silahı Stinger, o da 80’lerin ürünü.
Buna karşılık Suriye’nin elinde, 90’lı yılların tasarımı olan ve 2007’de aldığı 50 batarya Pantsir S-1 de olmak üzere bine yakın füze bataryası ve 4.000 uçaksavar topu var.
Peki, hava savunma kapasitemizi güçlendirmek için yeni yatırımlar yapıyor muyuz? İşte bu soruyla başladığımız noktaya dönüyoruz.
Evet yapıyoruz… 4 milyar dolar tutarında bir paketle üstelik de.
Bu paketin adı da, başlarken belirttiğimiz gibi “T-Loramids.”
Ama burada bir duralım.
Dikkat edin: Derdimiz Suriye’nin uçakları, helikopterleri. Ancak 4 milyar dolar verip almaya niyetlendiklerimiz, aslen ve temel olarak balistik füzelere karşı tasarlanmış silah sistemleri.
Tanesi 6 milyon dolara kadar çıkabilen bu füzeleri bir helikoptere fırlatmaya kalkanın zaten rütbesini sökmek gerekeceği açık.
Ve yine dikkat. Derdimiz Suriye ile.. Ama alacağımız silahların asli hedefi olan balistik füzeler kimde var? İran’da.
Benzer bir hatayı daha önce de yapmış mıydık? Evet, en azından bir örneği var böyle bir hatanın. 2004 yılında, insansız hava araçlarına yatırım yapacağımıza Boeing’den AWACS erken uyarı ve kontrol uçakları almaya karar verdik. Dört uçak için 1,5 milyar dolar ödüyoruz, ve uçakların teslimatı hala tamamlanamadı. PKK’yla savaşta İHA’ların eksikliğini ise her gün yaşıyoruz. Ve eksiğimizi kapamak için başkasından ricacı oluyoruz.
Neyse biz Patriot’ları bir alalım… Suriye helikopterleriyle uğraşmanın bir çaresini de buluruz evelallah.
Türkiye’nin hava savunma sistemleri neler?
Uluslararası kaynaklara baktığızda Türkiye’nin hava savunma kapasitesi şu şekilde ortaya çıkıyor:
Birincisi elimizde 70 kadar MIM-14 Nike-Hercules uzun menzilli hava savunma füzesi var. Bunlar 50’li yıllarda yapılmış, özellikle Rusların yüksekten uçan stratejik bombardıman uçaklarını vurmak üzere tasarlanmış silahlar. ABD’de çoktan devreden çıkmış, biz de bunları artık devre dışı bırakıyoruz.
Sonra, MIM-23 Hawk orta-menzilli füzeler geliyor. Elimizde 16 batarya halinde elli kadar Hawk füzesi var. Hawk 50’li yılların silahı, ancak Türkiye’nin elindeki XXI modeli, modernize edilmiş, daha etkili hale getirilmiş, daha iyi bir radarı da var. Ama ABD’nin Hawk XXI’leri 2002’de devre dışı bıraktığını unutmamak lazım.
Ve son olarak bir dönemin efsane silahı Stinger. Çok etkili bir kısa menzilli-alçak irtifa hava savunma silahı. Unutmayalım, Afganistan’da mücahitler Sovyet uçak ve helikopterlerinin hava üstünlüğünü bu silahla sıfırladı.
Stinger, resimde de göründüğü gibi, bir asker tarafından, omuzdan atılabilen, radarı olmayan, görerek ateşlenen ve hedefini kızılötesi ışınları, yani uçak motorunun yaydığı ısıyı izleyerek bulan bir silah. Menzili, hava şartlarına bağlı olarak 5 ila 8 km arasında değişiyor. Türkiye’nin elinde 850 adet bulunduğu tahmin ediliyor.
Stinger aslında 80’lerde devreye girdi, ama şimdi ASELSAN, bu roketlerden sekizini, bilgisayarla kontrol edilen bir rampanın üzerine yerleştirdi, rampayı da bir zırhlı personel aracı üzerine koyup “Atılgan” adını verdikleri, son derece başarılı bir silah sistemi yaratmış oldu.
Şu anda Suriye sınırına gönderilenler işte bu Atılgan’lardan Türkiye’nin elinde 150’den fazla var.
(Aynı şekilde, dört Stinger’li rampanın bir 4×4 arazi aracı üzerine yerleştirilmiş şekli de var, onun da adı Zıpkın.)
Tabii bir de, Suriye sınırına gönderildiğini gördüğümüz uçaksavar topları var.
Oerlikon-Rheinmetall üretimi çift namlulu bu silahlardan TSK envanterinde yaklaşık 700 tane var. Büyük kısmı 20 mm, 2 kilometre menzilli, daha az bölümü 35 mm, ve 4 kilometre menzilli. Bu toplar da 50’li yılların sonunda devreye girmiş. Ancak aşama aşama modernleştirilmiş, 35 mm’lik son modeli balistik füzelere de karşı etkili. Mermisinin içinde tungsten alaşımlı çok sayıda “mermicik” var, mermi hedefe varmadan dağılıyor, ve bu mermicikler, deyim yerindeyse, hedefin önünde çelik bir duvar oluşturuyor.
Bunun dışında 20 mm’lik Rheinmetall Mk.20 Rh202 ile 40 mm’lik Bofors ve M42 Duster uçaksavar topları var ama bu son ikisinin koleksiyon değeri daha fazla olabilir.
Haber Kaynağı CNNTURK
Geriye hava savunma sistemimizin asıl omurgasını oluşturan iki silah sistemi kalıyor.
İngiliz üretimi, orta menzilli Rapier füzeleri; bunlardan seksen küsur batarya var. Roketsan tarafından lisans anlaşmasıyla üretimi de yapılabiliyor. Rapier de, 60’lı yılların ürünü, ama çeşitli modernizasyon aşamalarından geçmiş durumda. İngiltere 2020’lere kadar kullanacağını sonra devre dışı bırakacağını açıkladı bile. Rapier’ler genellikle askeri tesislerin ve stratejik önemi olan sivil hedeflerin savunması için konuşlandırılmış durumda.
atılgan füze,atılgan ve zıpkın,zipkin stinger,zıpkın füze,STİNGER FÜZE RAMPASI,Atılgan ve Zıpkın modeli Stinger füzeleri,zıpkın ve atılgan,atılgan füze sistemi,atılgan ve zıpkın füzeleri
Read more