suriye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
suriye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Türkiye - Suriye Savaşı Çıkarsa Ne Olur?

Suriye'ye Demokrasi Getirme Bahanesiyle Müdahele Etmeye Hazırlanan Türkiye'yi "Lan yoksa emperyalist güç mü oluyoruz" Heyecanı Sardı 

1 Nisan'da İstanbul'da düzenlenen "Suriye'nin Dostları" toplantısının ardından AKP hükümetinin Esad yönetimine karşı söylemleri giderek sertleşirken, ilk kez bir ülkeye demokrasi getirme bahanesiyle savaş açmaya hazırlanan Türkiye'de şu sıralar tatlı bir telaş yaşanıyor. Konuyla ilgili olarak bu sabah Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Şu an resmen başka bir ülkeyi demokrasisini düzeltmesi için uyarıp, askeri müdahalede bulunmakla tehdit ediyoruz. Bundan 10 sene önce bu hayal bile edilemezdi" denilerek, müdahale için bir yerlerden uçak gemisi de ayarlanması halinde Türkiye'nin artık bir emperyalist güç olduğunun rahatlıkla söylenebileceği ifade edildi. 

"Heyecandan yerimizde duramıyoruz" 

Dışişleri Bakanlığı'nın Ankara Balgat'taki binasından çıktığı sırada basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Müsteşar Fevzi Çokay, son dönemde Suriye ile Türkiye arasında artan gerilim hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. 

Suriye'deki iç karışıklık sayesinde ülke olarak ilk defa emperyalist bir güç olma fırsatının yakalandığını dile getiren Çokay, "Yani aslında böyle şeyler açıkca söylenmez, 'Suriye halkının demokrasi talebi' gibi şeyler söylenir ama inanın heyecandan içimiz içimize sığmıyor... Resmen emperyalist ülke oluyoruz lan!" derken, ileride bu durum hazmedildiğinde daha oturaklı demeçler verebileceklerini kaydetti. 

ABD örneği 

Geçtiğimiz günlerde Suriye'ye 6 maddelik şartlarını sunduklarını ve Esad yönetiminin tavrına göre çeşitli yaptırımların devreye sokulacağını belirten Müsteşar Fevzi Çokay, ABD ve Fransa vesilesiyle bile olsa sömürgeci bir ülke gibi davranabildikleri için duydukları memnuniyeti şu sözlerle dile getirdi: 

"Açıkçası sokaktaki vatandaşımızın olsun, bizim olsun yürüyüşümüz bile değişti. Şimdilik napıyorsak, sırf ABD ve Fransa istiyor diye yapıyoruz ama bu işler böyle zaten. Önce bir bu işin usulü nedir, nasıl emperyalist güç olunur onu çözeceğiz. Bilenler bilir, Amerika da bu işe ilk o zamanın en büyük devleti İngiltere'nin çıkarları için Meksika'ya müdahale ederek başlamıştı. Sene 1800 küsür. Bakın zamanla nasıl aldı yürüdü adamlar..." 

Ödünç uçak gemisi yolda 

Çokay, mudahele öncesi ABD'den haber bültenlerine koymalık ödünç savaş gemisi konusunda söz alındığını da belirtirerek şöyle devam etti: 

"Savaş başladığında şöyle bir uçakları kaldırıp iki üç yeri bombalayıp geri vericez gemiyi. Gözünüzde bi canlandırsanıza... CNN gibi aynı, güneş doğarken oradan böyle gemiye doğru iniyor uçak, gece görüş şeyleri falan... Offf çok şık duracak ya, bakın anlatırken bile tüylerim diken diken oldu..." 

Son günlerde ortaya atılan "Türkiye'nin tamamen insani nedenlerle Suriye'ye müdahale etmek istediği" yönündeki söylentileri de sert bir dille yalanlayan Bakanlık Müsteşar'ı Çokay, sözlerini "Bunlar Türkiye'nin büyümesini çekemeyen birtakım iç ve dış mihrakların uydurmalarıdır. Öyle bi şey yok. Saf mıyız biz? Tamamen ekonomik çıkarlar için giriyoruz. Ha şimdilik bizim ekonomik çıkarlarımız değil ama zamanla o da olur. Kimse 1 günde emperyalist olmuyor" şeklinde sürdürdü. 

"Zarar etmemiz imkansız" 

Türkiye'nin bölgede üstlendiği yeni rolün uzun vadede kendisine zarar vereceği yönündeki eleştirileri de yanıtlayan Fevzi Çokay, müdahalenin başarısız olması halinde hiç olmadı sinema sektörünün yıllarca ekmek yiyebileceği bir konu yaratılmış olacağını ifade etti. Kıbrıs çıkarmasından bu yana savaş filmi çekmeye hasret kalmış Türk sinemasının önüne tarihi bir fırsat çıktığını iddia eden Çokay, "Neden bizim de bir Vietnam'ımız, bir Irak'ımız olmasın? En olmadı dizisini yapar, Suriye'ye satar, yine o savaşın masrafı neyse çıkartırız." derken, Türkiye'nin olası bir savaşta zarar etmesinin imkansız olduğunu öne sürdü. 

Açıklamalarına devam ettiği sırada ABD Büyükelçiliği'nden gelen bir telefon üzerine basın mensuplarından iznini isteyen Müsteşar Fevzi Çokay, aceleyle makam arabasına binerek toplantıyı noktaladı.
Read more

Beşar Esad Öldü Mü?



Twitter, Esad'ı öldürdü!

Rusya İçişleri Bakanı Vladimir Kolokoltsev'e ait olduğu iddia edilen bir Twitter hesabından atılan tweet'ler ortalığı karıştırdı. Bakanlık, "Hesabın bizle alakası yoktur" diye açıklama yapmak zorunda kaldı.



Twitter hesabından önce Rusya'nın Şam Büyükelçisi'ne dayandırılarak Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın öldürüldüğü ya da yaralandığı iddia edildi. Daha sonra bir tweet daha atıldı. Bu tweet'te de "Rus hükümeti Beşar Esad'ın yanında eşi ve iki kişiyle birlikte Lazkiye şehrinde öldürüldüğünü teyit etmiştir" denildi.

Gelen tepkiler üzerine Rusya İçişleri Bakanlığı zorunlu bir açıklama yapmak zorunda kaldı. Açıklamada Esad'ın sağlığıyla ilgili tweet'lerin gerçek olmadığı belirtildi.

Bakanlık sözcüsü ayrıca söz konusu hesabın kendileriyle alakası olmadığını ifade etti.


Şam'daki Rusya Büyükelçiliği ise konuyla ilgili yorum yapmadı.

Bakanlık'ın açıklamasından kısa bir süre sonra aynı hesaptan bir tweet daha atıldı. Tweet'te, "Bu hesap İtalyan gazeteci Tomasso de Benedetti'nin yarattığı bir sahte hesaptır" denildi.

Kaynak; Milliyet.com.tr




Read more

Halep'de Sniperlar Tarafındna Vurulan Türk Muhabir Kim?


Türk muhabirler 'sniper'ların hedefi oldu!

Halep'ten çıkış kolay değil!


Suriye'deki olayları izlerken Halep'te yaralanan AA Foto Muhabiri Sinan Gül, Gaziantep'e sevk edildi. Gül,keskin nişancıların açtığı ateş sonucu yaralandığı anı paylaştı.


Suriye'nin Halep kentinde keskin nişancıların kurşunlarının isabet etmesi sonucu iki ayağından yaralanan Gül, Milli İstihbarat Teşkilatı'nın desteğiyle Şaar bölgesinden Kilis'e getirildi.


Esed rejimine bağlı Suriye Ordusu'nun keskin nişancılarına hedef olan Gül, yaralandığı sırada yaşadıklarını paylaştı.


Gül, beraber olduğu muhalif grubun SuriyeOrdusu'na ait askeri üsse operasyon düzenlediğini, AA ekibinden Muhabir Samet Doğan ve Kameraman Kenan Yeşilyurt ile operasyonu takip etmek için çatışma bölgesine gittiklerini belirtti.


Çatışma bölgesinde keskin nişancılar ateş etmeye başlayınca bir arabanın arkasına sığındıklarını anlatan Gül, şöyle devam etti:


''Keskin nişancılar ateş açmaya başlayınca yanımızda muhalif asker kalmadı. Onlar ilerleyince ortamın güvenli olduğunu zannettim ama yine de temkinli davranarak Kenan'a yerinde kalmasını söyledim. Sonra yolun karşısındaki arabayı kendime siper etmek için yolun karşısına fırladım. Tam arabanın yanına giderken yoğun ateş altında kaldım. Keskin nişancılar direkt üzerime ateş açtı. Ayağımdan ve baldırımdan vuruldum. Beni alamadılar uzunca bir süre... Sürekli üzerime ateş ettiler.


Arabayı siper aldığım için başka kurşun isabet etmedi. Kan kaybım vardı, onu fark ettim. Kenan yanıma gelecekti, ''gelme'' dedim. Sonra boynumdaki şalı turnike yaptım. Sonra muhalifler bir kamyon buldular, o kamyonu keskin nişancılara siper yaparak beni oradan çıkarttılar.''


Muhalifler tarafından Halep'teki Daruş eş-Şifa Hastanesi'ne götürüldüğünü anlatan Gül, ilk müdahale yapıldıktan sonra Türkiye'nin de girişimiyle muhaliflerin otomobille Kilis'e getirildiğini söyledi.


Hayati tehlikesinin bulunmadığını kaydeden Sağlık Bakanlığı yetkilileri, Gül'ün tedavisine Gaziantep'te devam edilmesinin kararlaştırıldığını bildirdiler.


Gaziantep Şehitkamil Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Sinan Gül, burada tedavi altına alındı.


İHA MUHABİRLERİ DE SALDIRIYA UĞRADI

İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirleri Suriye'nin Halep kenti çıkışında saldırıya uğradı.

Günlerdir Suriye’nin Halep şehrinde faaliyet gösteren ancak bu gece kentten çıkmaya çalışan İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabiri Mehmet Altunışık, Foto Muhabiri Abdullah Coşkun, Turkpıx Foto Muhabiri Mehmet Topaloğlu ve tercüman Ahmet Dögen’in içinde bulunduğu araç Esad askerleri tarafından tarandı. Esad birliklerine bağlı askerler, korumaların karşılık vermesi ile geri çekildi. Muhabirler saldırıdan korumaların çabuk davranması üzerine yara almadan kurtuldu.


21 YARALI SURİYELİ TÜRKİYE'YE GETİRİLDİ

Suriye'nin Halep kentindeki olaylarda yaralanan 21 Suriyeli, Hatay'ın Reyhanlı ilçesinden Türkiye'ye getirildi. Yaralılardan bir kadın yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Akşam saatlerinde Halep'teki olaylar sırasında yaralandığı belirtilen 21 Suriyeli Hatay'ın Reyhanlı ilçesine bağlı Kuşaklı ve Bükülmez köylerinden sınırı geçerek Türkiye'ye getirildi. Çatışmalarda yaralananlar arasında bulunan Özgür Suriye ordusundan bir Suriyeli'nin kız kardeşi, Reyhanlı Devlet hastanesinde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Çatışmalarda yaralanan 2 yaşındaki Aya ismindeki kız çocuğunun ise bir gözünün kör olduğu belirtildi. Dedesi tarafından Reyhanlı Devlet Hastanesi'ne getirilen çocuğun anne ve 7 aylık kardeşinin öldüğü öne sürüldü. Türkiye'ye getirilen diğer yaralılar ise Hatay'daki çeşitli hastanelerde tedavi altına alındı.


Kaynak; Habertürk

AJANSLARa

Read more

Türk Uçagının Neden Tamamı Çıkarılmadı?


Türkiye’nin önceliği uçağın nasıl vurulduğu
Akdeniz’de düşürülen Türk jetiyle ilgili Dışişleri kaynakları, “Bir ihtimal olarak, eğer uçak isabet almamış bile olsa, uçaksavar ateşinden veya başka bir tehditten kaçarken kazayla bile düşmüş olsa bu Suriye’nin sorumluluğunu değiştirmez” yorumu yapıyor



Kaynak; Milliyet.com.tr AYDIN HASAN Ankara


Türkiye, Suriye tarafından düşürülen Hava Kuvvetleri’ne ait silahsız RF-4 (Phantom) keşif jetinin vurulmasına karşı uluslararası hukuk çerçevesinde karşılık verme hakkını saklı tutuğunu ilan ederken, öncelikli olarak jetin vurulmasını tam olarak aydınlatma yönündeki çabalarını yoğunlaştırdı. Savaş uçağının, temasın kesilmesinden sonra havada yaklaşık 4 mil savrulduğu, denize çarptıktan sonra da dibe doğru 0.4 mil sürüklendiği belirlendi.
Dışişleri kaynakları, “Bir ihtimal olarak eğer uçak isabet almamış bile olsa, uçaksavar ateşinden veya başka bir tehditten kaçarken kaza ile bile düşmüş olsa bu Suriye’nin uçağımızın düşmesi konusundaki sorumluluğunu değiştirmez” değerlendirmesinde bulundu. Bölgeden ayrılan Nautilus’un yerine yeni bir batık çıkarma gemisi bulunması konusunda da girişim başlatıldı.
Türkiye, Suriye karasularına düşen ve bu ülkenin kendisinin uçaksavar ateşiyle vurduğunu açıkladığı savaş uçağının nasıl vurulduğunu tamamen aydınlatma çabalarını yoğunlaştırdı.
Denizin dibinde kalan enkazın da çıkarılma çalışmalarının son parça çıkarılana kadar süreceği belirtildi. Donanmaya ait Çeşme ile İnebolu gemileri, Suriye karasularında tarama ve çıkarma çalışmalarını sürdürürken, bölgeden ayrılan Nautilus’un yerine yeni bir batık çıkarma gemisi bulunması konusunda da girişim başlatıldı.
Arama sonucu elde edilen bulgular ile radar verilerinin birlikte değerlendirilmesi uçağın düşmesi konusunda da, daha net tespitlere neden oldu. Kaynaklardan alınan bilgilere bu tespitler ana hatlarıyla şöyle:
-  Saat 11.56 sırasında 7 bin 400 feet yükseklikte iken uçak ile telsiz bağlantısı kesildi. Uçak, bu sırada Suriye’den yaklaşık 13 deniz mili uzaklıkta uluslararası hava sahasında bulunuyordu.
-  Uçak, telsiz bağlantısı kesildikten sonra da, iki dakikaya yakın sinyal vermeye devam etti. Saat 11.58’den itibaren uçaktan hiçbir sinyal alınmamaya başlandı.
-  Uçak, havada savrularak Suriye sahiline yaklaşık 9 mil mesafede denize çarptı.
-  Uçağın enkazı ise Suriye’ye yaklaşık 8.6 deniz mili mesafede denizin 2 bin 600 metre dibinde bulundu. Böylece uçağın denize çarptıktan sonra düşme açısı ve diğer faktörler nedeniyle 0.4 deniz mili sürüklendiği anlaşıldı.

Arınç: Uçak konusunu her gün köpürtmeyelim
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da, Türk Dil Kurumu’nun 80. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen törenden ayrılırken, basın mensuplarının düşen askeri uçağa ilişkin sorusunu yanıtladı. Yapılan değerlendirmelere tepki gösteren Arınç, “Bazı nüanslar üzerinde durup buradan farklı anlamlar çıkarma gayretine girmemek lazım. Her gün bu konuyu köpürtmenin, bunun üzerinde farklı yorumlara yol açacak açıklamalar yapmanın gereği yok” dedi.





Bölgedeki gemiler de değerlendirmeye alındı
Uçağın denizden atılan ve radar kapsamı dışında kalan bir füze ile vurulma ihtimaline karşı da, o gün Suriye’nin Lazkiye açıklarında savaş gemisi ya da bir başka deniz aracı olup olmadığı da değerlendirmeye alındı. MİT’in, elektronik sistemler biriminin uçağın vurulduğu sırada bölgede bulunan bütün savaş gemilerine ait verilerinin de her ihtimale karşı değerlendirmeye alındığı ifade edildi.
Dışişleri kaynakları, “Bir ihtimal olarak eğer uçak isabet almamış bile olsa, uçaksavar ateşinden veya başka bir tehditten kaçarken kaza ile bile düşmüş olsa bu Suriye’nin uçağımızın düşmesi konusundaki sorumluluğunu değiştirmez” değerlendirmesinde bulundu.





Enkazın tamamı neden çıkarılmadı?
Genelkurmay Nautilus’un arıza nedeniyle bölgeden ayrıldığını ve uçağın kalan parçaları için yeni olanakların araştırıldığını açıkladı. Nautilus’un Türkiye’deki sorumlusu Tufan Turanlı ise “Görüntülemede küçük bir arıza oldu ama zaten tüm zemin görüntülenmişti. Hava Kuvvetleri’nin seçmiş olduğu parçaları çıkardık. Başka parça çıkarmak gerekirse geminin kaptanı elinden geleni yine yapacağına eminim” dedi. Bu sözlerin ardından, neden tüm parçalarının çıkarılmadığı soruları akıllara takıldı.



Read more