sözleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sözleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Tchaikovsky (Çaykovski) Kimdir? Hayatı


Peter İlyiç Çaykovski, Rusça: Пётр Ильич Чайкoвский (Piyotr İlyiç Çaykovskiy), (7 Mayıs1840, Votkinsk – 6 Kasım 1893, St. Petersburg) Romantik dönem Rus klasik müzik bestecisi.
7 Mayıs 1840’da Ural dağlarında bir maden kenti olan Votkinsk’te doğdu. Babası maden ocaklarında müfettiş idi. İyi bir öğrenim gördü ve özel müzik dersleri aldı. Ailesi Petersburg’a yerleşince bu kentte hukuk öğrenimine başladı ve 19 yaşında eğitimini tamamlayarak devlet memuru oldu. 21 yaşında iken annesinin ölümü üzerine yeniden besteci olma arzusu duydu ve işinden ayrılarak, sonradan Petersburg Konservatuvarı’na dönüşecek yeni bir müzik okuluna kaydoldu. 1865 yılında mezun oldu ve Moskova Konservatuvarı’nda müzik öğretmenliğine başladı. Bu kurumda çalıştığı 11 yıl boyunca birçok büyük eser yaratan Çaykovski, ilk defa Alınyazısı adlı senfonik şiirde kendi bestecilik üslubunu ortaya koydu: Tutku ve özlem dolu, küçük şarkıları yeğleyen bir üslup. 

Image
Eşcinsel eğiliminin dedikodulara yol açmasını önlemek için 1877’de konservatuvardan bir öğrencisi ile evlenen Çaykovski’nin bu evliliği çok başarısız olmuş ve intihar girişiminde bulunmasına yol açmıştı. Dokuz hafta sonra eşini ve Moskova’yı terk eden ancak boşanamayan besteci 1878’de varlıklı bir müziksever olan Nadezhda von Meck ile tanıştı. 11 çocuklu bu genç kadın Çaykovski’yi maddi olarak destekledi ancak ilişkileri sadece mektuplaşma yoluyla sürdü, von Meck’in isteğiyle birbirlerinin yüzünü görmediler. Aldığı maddi destek sayesinde Çaykovski öğretmenlikten ayrılıp kendisini bestelerine verdi. 1878 – 1885 yıllarını Avrupa-Rusya arasında gidip gelerek geçiren besteci, gittiği ülkelerde orkestralar yönetti. 1891’de ise ABD’ye giderek kendi eserlerinden oluşan dinletiler gerçekleştirdi.
Çaykovski, 1875’de ilk kez seslendirilen 1. Piyano Konçertosu ve 1876’da sehnelenen Kuğu Gölü Balesi ile büyük başarı kazanmıştı; en başarılı operası olan Yevgeni Onegin’i 1879’da tamamladı; 1880′de 1812 Yılı Uvertürünü yazdı; 1881’de ilk kez seslendirilen Keman Konçertosu zamanla keman dağarcığının en gözde eserlerinden birisi oldu; 5. Senfoni 1888’deki ilk seslendirilişinden itibaren büyük başarı kazandı; 1889’da Uyuyan Güzel balesi sahnelendi; 1890’da yazdığı Maça Kızı, o yıl Çarlık Operaevi’nde sahnelendi. Sanatının doruğuna çıktığı sırada Nadezhda von Meck onu parasal olarak desteklemeyi ve mektuplaşmayı kesti. Ancak Çaykovski beste çalışmalarını sürdürdü ve 1892’de Rusya’da bir turne gezisine çıktı. Moskova yakınlarında bir ev alarak burada Patetik Sonat’ı besteledi, Fındıkkıran Balesi’ni yazmaya başladı. 1893’te kolera salgını sırasında kaynatılmamış bir bardak su içmesi sonucu yatağa düşerek (bir başka iddiaya göre ise bir soylunun yeğeni ile olan ilişkisinden ötürü zehirlenerek veya kendisini öldürmek için arsenik içerek) Petersburg’da öldü.
Çaykovski, sekiz senfoni, on bir opera, üç bale, üçü piyano, biri keman olmak üzere dört konçerto, üç yaylı dördül, en ünlüsü Andante Cantabile (1. yaylı dördülün ağır bölümü) olan çeşitli oda müziği eserleri bestelemiştir.
Read more

Voltaire Kimdir? Hayatı


Ünlü filozof Voltaire'nin Heykeli Dünyanın en ünlü düşünür ve yazarlarından biridir. Voltaire, babasının noterlik yaptığı Paris’te doğdu. Öğrenimini gerici Cizvit papazlarının yönettiği bir kolejde yaptı. Bu okul Voltaire (Volter) üzerinde tam aksi bir etki göstermiş kendisini gericilik yerine hür fikirlere itmiştir.
Voltaire bu fikirlerinden dolayı daha 24 yaşındayken hapse atıldı. Hapishaneden çıktıktan sekiz yıl sonra asilzadelerden biriyle yaptığı bir kavga yüzünden yeniden hapse mahkum olunca Fransa’ya karşı içinde bir küskünlük duymaya başladı. İngiltere’ye sığındı. Üç yıl kadar kaldığı bu ülkede önemli eserlerinden bazılarını bu arada Fransa aleyhindeki “İngiltere Mektupları“nı yazdı. Üç yıl sonra vatanına döndü. Madame de Chatelet adlı asil ve zengin bir kadının himayesine girdi. Madam de Chatelet’nin himayesinde yaşadığı yıllarda “Muhammed veya Taassup” adlı piyesiyle “Fontenoy” destanını meydana getirdi. Artık fikir ve sanat gücü gereği gibi anlaşılmış, Fransız Akademisi’ne kabul edilmişti. Fakat vatanına gene de ısınamayan Voltaire bu sefer de Almanya’ya gitti.
Ondördüncü Lui Çağı” adındaki en önemli eserini orada tamamladı. Yaradılıştan huysuz ve geçimsizdi. Almanya’da önce saray çevresini, ardından kralı darılttı. Bunun üzerine isviçre’ye çekildi. Cenevre yakınlarında küçük bir çiftlik satın alarak buraya yerleşti. Hayatının son yirmi yılını geçirdiği bu çiftlikten bir ara birkaç gün için gittiği Paris’te hastalandı ve orada öldü. Aşırı fikirlerinden ötürü kendisine dargın olan kilise, dinsiz olduğunu ileri sürerek onu gömmeyi reddettiyse de cesedi bir süre sonra en büyük Fransızların gömüldüğü Panteon’a alındı.
Çok ileri, taassuba karşı amansız düşman devrimci fikirlerin babası olan Voltaire yalnız Fransa’nın değil bütün dünyanın en karakteristik filozof yazarlarındandır. Fransız ihtilaline ışık tutan düşüncelerden önemli bir kısmı ona aittir. İnsan haklarının en belirli esaslarından bir kısmı onun eserleri yardımı ile dile gelmiştir. Böyle olduğu halde kendisi bile herkesin büyük bir saygı duyduğu kendi öz fikirlerine saygı duymamıştır. Voltaire, yüksek ve derin fikirlerin ve tezlerin ortaya koyucusu olmakla kendisi bu fikirleri uygulamadığından XVIII. yüzyılın bu gerçekten güçlü dehasının taraftarları kadar aleyhtarları da çoktur.
Voltaire, uzun süren hayatı boyunca hemen her türde, her konuda pek çok eser vücuda getirmiştir. Sık ve çabuk yazardı.
Read more

Julia Child kimdir? Julia Child'ın Hayatı


Julia Child kimdir? Julia Child'ın yaşamı...
Julia Child'in 100. doğum günü kutlanırken, Google da anasayfasına Julia Child'a özel bir doodle yerleştirdi
Kaynak; Milliyet.com.tr
JULIA CHILD KİMDİR?
Julia Child'in 100. doğum günü Google tarafından böyle kutlandı.
Londra 2012 Olimpiyatları boyunca her gün ana sayfasından yayınladığı Doodle'lar ile büyük ilgi çeken Google, bugün de kullanıcılarının karşısına yeni bir doodle ile çıktı. Google, dünyanın en ünlü aşçısı olan Julia Child'in 100. doğum gününü ana sayfasında yayınladığı özel logo (Doodle) ile kutladı. Peki Julia Child kimdir? Bu isim pek çok kişiye yabancı gelebilir. Ancak Google'ın ana sayfasında yayınladığı doodle ile 100. doğumgünü kutladığı Julia Child, dünyada televizyon ekranlarında aşçılık öğreterek bu alanda öncü olan kişiydi.

Özellikle 1960'lı ve 70'li yıllarda televizyon programları hazırlayan Amerikan vatandaşı Julia Child, Fransız mutfağı yemeklerini bütün Amerika'ya sevdiren isim olarak tarihe geçti.

Bugünün televizyon aşçılarının anası olarak bilinen Julia Child 15 Ağustos 1912'de Pasadena,California'da doğdu. ABD'li şef, yazar ve televizyon kişiliği olan Julia Child, insanların bırakın tadını adını bile bilmediği pek çok yemeği ünlü yaptı. 1961 yılında çıkardığı yemek kitabıyla olay oldu.



FRANSA JULIA CHILD'IN HAYATINI DEĞİŞTİRDİ

1946 yılında, Fransa'da yıllarını geçirmiş lezzetli yemek düşkünü olan Paul Cushing Child ile evlendi. ABD hükümeti, Paul'ü Marshall Planı çerçevesinde ABD lehine kamuoyu yaratmak üzereParis'e atadı. Fransız mutfağıyla tanıştığı Paris, Julia Child'ın hayatında bir dönüm noktası oldu. Paris'teki evlerine taşınır taşınmaz kısa sürede bir Fransız gibi alışveriş yapmayı ve yemek pişirmeyi öğrenmeye başladı. Kocası Paul'ün eve getirdiği Larousse Gastronomique ile ufkunu daha da genişletti.

Yeteneğinin farkına varan Julia, Cordon Bleu adlı ünlü yemek okuluna yazıldı. Burada ünlü şef Max Bugnard'tan dersler aldı. Julia Child daha sonra bir yemek kitabı yazmak isteyen iki Fransız kadınla, Simone “Simca” Beck ve Louisette Bertholle ile tanıştı. Bu tanışıklık, Amerikan popüler tarihinin dönüm noktalarından biri olan Mastering the Art of French Cooking (Fransız Yemek Pişirme Sanatında Ustalaşmak) isimli kitapla sonuçlandı.

1950'lerde Amerikalılar'ın yemek kitabı olarak kullandığı en önemli kaynak, Irma Rombauer'in 1936'da yayımlanan Joy of Cooking 'ydi (Yemek Yapmanın Keyfi). Orta sınıf aileler için çok zaman almayacak pratik yemekler sunmak üzere yazılan kitap, Amerikalılar'ın çabuk ve hazır yemek anlayışına dayalı mutfak alışkanlığına uymaktaydı. Bu nedenle Julia Child ve arkadaşlarının hazırladığı, 700 sayfayı bulan ve bazı tariflerin 4 sayfa tuttuğu kitap yayınevi editörleri tarafından basılabilir bulunmadı. Kitap ve Child'ın kaderi taslağın genç editör Judith Jones'un eline geçmesiyle değişti. Jones ticari riski büyük olan Fransız Mutfağı Ansiklopedisi'ni basma kararı aldı, kitap beklentilerin de üzerinde bir satış rakamına ulaştı.

Julia Child, 1963 yılında başlayan televizyon programıyla birlikte, Amerikan halkının ilgisini daha da çekti. Baguette yapmak için, daha sonra kanserojen olduğu ortaya çıkan asbest levha kullanımını tavsiye etmesi ve bu hatasını hemen düzeltmesi haricinde, hayranlarının hep ilgi odağı oldu. 1966 yılında Time dergisinin kapağına çıktı.

1994'te eşi Paul'ü kaybeden Julia Child 2001'de emekliye ayrıldı. Evini bir üniversiteye, mutfağını ise ABD Ulusal Tarih Müzesi'ne bağışladı. 2000 yılında Fransa tarafından Legion d'Honneur nişanı,2003 yılında da ABD tarafından Başkanlık Özgürlük Madalyası ile ödüllendirildi.

Bu ünlü aşçı doğumunun 100. yılında Google tarafından ana sayfaya konularak taçlandırıldı.

Julie ve Julia

Türkiye'de 16 Ekim 2009 tarihinde gösterime giren ve Julia Child'ın hayatından kesitler sunan,Nora Ephron'ın yazıp yönettiği Julie & Julia adlı filmde Julia Child'ı Meryl Streep canlandırdı.

Google Doodle'ları kim hazırlıyor?

Doodle'lar kimin eseri?
Google'da arama yapmadan önce açılan ana sayfada görülen resimler kimin eseri?
Doodle'cıların sayısı, iki elin parmağı kadar ve ABD'nin California eyaletinde çalışıyorlar.
Ekibin "yaratıcı önderi" Ryan Germick, şekillerin bu kadar geniş bir kitleye ulaştığı düşüncesine fazla takılmadığını söylüyor.
"İnsan aklı" diyor "Bir şeyin yüz milyonlarca kişi tarafından nasıl yorumlanacağını kavramak üzere tasarlanmamıştır."
"Ben daha çok çalışma arkadaşlarımı güldürüp güldüremediğime ya da yeni bir teknik öğretip öğretemediğime bakıyorum. Durum öyle ise, işimi yapmışım demektir."
"Sanat ve teknolojiyi en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyoruz."
Germick, kendilerini sanatçı ya da tasarımcı olarak sınıflandırmadıklarını ekleyerek şöyle devam ediyor:
"Biz, eğlence, sanat, teknoloji ve grafik tasarımın sınır hattını oluşturuyoruz. Bu hatlar çoğu zaman bulanıktır."

'Temalar, Google kültürüyle ilgili'
Germick, ekibin sınırlı kaynaklarla azami keyfi üretmeye çalıştığını söylüyor.
Bir dönem doodle'ların büyük bölümünden sorumlu olan Dennis Hwang artık başka işlere yönelmiş.
Hangi ürünün ekibin hangi üyesine ait olduğu çoğu zaman belirtilmiyor.
Germick, "İş, birey olarak bizim kim olduğumuzla değil, google'un kültür olarak ne olduğuyla ilgili" diyor.
Üretim sürecinin teknik kısmında çalışanlar çoğu zaman "yüzde 20 vardiya" esasıyla çalışıyor.
Bu, esas olarak başka iş yapanların vardiyalarının beşte birini belli bir projeye ayırmalarını öngörüyor.

'Annem paylaşınca mutlu oldum'
Bir dönem yüzde 20 esasıyla çalıştıktan sonra ekibe tam zamanlı olarak katılan Kris Hom, geliştirdiği Olimpiyat oyunlu doodle annesi tarafından paylaşılınca emeklerinden aldığı tatminin doruk noktasına ulaştığını söylüyor.
Hom, "Doodle'lar açılış sayfamızı insanileştirmenin bir yolu" diyor.
Ekip önderi Germic, tema belirme sürecinin "makul bir demokratik nitelik" taşıdığını anlatıyor.
Tema, yaygın olarak kutlanan yıldönümlerinden çok, "uygun" kişi ya da anıların öne çıkarılmasını amaçlıyor ve bu yapılırken çoğu zaman sürpriz etkisinin ortaya çıkması amaçlanıyor.
Yani bir kişinin doğum gününü temalaştırmak için 150 yaşına gelmesi beklenmiyor, bu, 115 yaşındayken de yapılabiliyor.
Google'ın diğer ülkelerdeki bürolarından ve halktan gelen öneriler de belirleyici oluyor.
Dijital temalar çoğu zaman çizim aletleri ile resimleştiriliyor ama bazen gerçek resimler de kullanılabiliyor.
Doodle ekibinden Jennifer Hom, ressam Gustav Klimt'in doğumgünü için tema hazırlarken, ressamın resmi ile birlikte yapay altın ipek jelatin ve yağlı boyayı kanvas üzerine uygulamış.
Hom, "Ressamı, 'Öpüş' adındaki resmini kullanarak anmak istedim. Umarım bizim bu küçük çalışmamız ressamın parlak mirasının hakkını veriyordur" diye yazıyor.



Read more

Bob Marley’nin Sözleri


  • Dünyayı daha kötü hale getirmeye çalışanlar bir gün bile durmazken, ben nasıl durayım? Karanlığı Aydınlat.
  • Kurtarın kendinizi zihinsel kölelikten kendimizden başka kimse özgür kılamaz aklımzı korkmayın atom enerjisinden falan hiçbir şey durduramaz zamanı çünkü…
  • Para hayatı satın alamaz.(oğlu Ziggy’e son sözü)
  • Gerçek şu ki, herkes seni incitecek. Yapman gereken tek şey, acı çekmeye değer birini bulmak.
  • Sadece çocukken güler insan, diğerleri palavra. “Çünkü insan büyüdükçe komikliklere değil, acılara gülmeyi öğrenir aslında”.
  • Gülmek her zaman mutlu olmak için değildir. Bazen öyle gülmeler vardır ki; en büyük acıları gizlemek içindir.
  • O’nun ilk aşkı olmayabilirsin, son aşkı da; hatta bir tanesi de, daha önce aşık oldu, tekrar olabilir…. Ama şu an seni seviyorsa daha ne olabilir ki? Tıpkı senin gibi, o da mükemmel değil ve ikiniz birlikte asla mükemmel olamayabilirsiniz. Ama şayet o seni güldürebiliyorsa, iki kez düşündürebiliyorsa -kabul edersin ki; insanlar hata yaparlar- onu seninle tutmaya çalış ve ona verebileceğin herşeyi ver. seni günün her anında düşünmüyor olabilir ama sana kırabileceğini bildiği bir parçasını verecektir -kalbini. yaralama onu, değiştirmeye çalışma, çözümlemeye kalkma ve verebileceğinden fazlasını bekleme. seni mutlu ettiğinde gülümse, kızdırdığında fark etmesini sağla ve yokken özlediğini bil…
Read more

Example – Say Nothing [ Türkçe Çeviri ]


With you by my sidesen benim yanımdaykenI felt like I’d arrived
ulaşmış gibi hissediyorum
I was lost and found
kayboldum ve bulundum
I feel kinda selfish
biraz bencil hissediyorum
And selfish is helpless
bencil çaresizce
I dragged you down
seni aşağı sürükledim

We somehow delayed it
bir şekilde erteledik
I played it so basic we fooled our crowd
çok basitçe oynadım ve kalabalığı kandırdık
So nice on the surface
görünürde çok güzel
But somehow we burnt it
ama bir şekilde yaktık
Now words don’t mean a thing
şimdi kelimelerin bir anlamı yok

You don’t have to say nothing
birşey söylemen gerekmiyor
Say nothing
birşey söyleme
Cos your eyes do the talking
çünkü gözlerin konuşuyor
You don’t have to say nothing
birşey söylemen gerekmiyor
Say nothing
birşey söyleme
Cos your eyes do the talking
çünkü gözlerin konuşuyor

I get home at half five
saat beş buçukta eve gittim
We fight til the sunrise
güneş doğana kadar kavga ettik
We won’t back down
geri adım atmayacağız
The subjects worth hiding
konular gizlemeye değer
It’s high stakes we’re riding
yüksek oynuyoruz
It all falls down
hepsi düşüyor

Twice strikes the lightning
ikinci kez şimşek çaktı
The night had me high under its dark spell
Gece beni karanlık büyüsünün altına aldı
Now I fight back, you fight back
şimdi savaşıyorum, savaşıyorsun
Won’t wave your white flag
beyaz bayrağını sallamayacaksın
Our words don’t mean a thing
sözlerimizin bir anlamı yok

Don’t speak
konuşma
Don’t speak no more
daha fazla konuşma
Cos your eyes do the talking
çünkü gözlerin konuşuyor
Don’t speak
konuşma
Don’t speak no more
daha fazla konuşma
Cos your eyes do the talking
çünkü gözlerin konuşuyor

You don’t have to say nothing
birşey söylemen gerekmiyor
Say nothing
birşey söyleme
Cos your eyes do the talking
çünkü gözlerin konuşuyor
You don’t have to say nothing
birşey söylemen gerekmiyor
Say nothing
birşey söyleme
Cos your eyes do the talking
çünkü gözlerin konuşuyor

(Let’s talk…)
hadi konuşalım
We used to have our eggs sunny side up
Sahanda yumurta yapardık
But the fun dried up
ama eğlence bitti
And now I feel like our times up
şimdi zamanımız doldu gibi hissediyorum
I can see you wanna talk but your tongues tied up
konuşmak istediğini ama dilinin bağlandığını görebiliyorum
Gotta wise up
haber vermeliyim
Cant keep hiding, cant keep sliding
saklamaya devam edemem, kaçmaya devam edemem
Down that one way road to oblivion
unutma yoluna doğru
I’ve told you a million times where my heads at
sana milyonlarca kere aklımın nerede olduğunu söyledim
But it’s all arguments and who’s winning em
ama sürekli tartışıyoruz ve kim kazanıyor
Sometimes the right words don’t surface
bazen doğru kelimeler gün yüzüne çıkmaz
Shut up pretend it’s all perfect
kapat çeneni ve herşey mükemmelmiş gibi davran
Brain short circuits so
beyin kısa devre yapıyor
I look in to your eyes and I don’t feel worthless
gözlerine bakıyorum ve değersiz hissetmiyorum
What I said you know I never meant it
biliyorsun sana söylediklerimde ciddi değildim
Like somebody keeps finishing my sentence
birisi sürekli cümlemi tamamlıyormuş gibi
No more tears, no more lies
daha fazla gözyaşı yok, daha fazla yalan yok
I know what you want when you say it with your eyes
ne istediğini biliyorum, gözlerinle söylüyorsun

Don’t speak
konuşma
Don’t speak no more
daha fazla konuşma
Cos your eyes do the talking
çünkü gözlerin konuşuyor
Don’t speak
konuşma
Don’t speak no more
daha fazla konuşma
Cos your eyes do the talking
çünkü gözlerin konuşuyor

You don’t have to say nothing
birşey söylemen gerekmiyor
Say nothing
birşey söyleme
Cos your eyes do the talking
çünkü gözlerin konuşuyor
You don’t have to say nothing
birşey söylemen gerekmiyor
Say nothing
birşey söyleme
Cos your eyes do the talking
çünkü gözlerin konuşuyor

Read more

Cover Drive - Explode [ Türkçe Çeviri ]


It's not a science, no 
Bu bir bilim değil,hayır 
It's just a way it goes 
Bu sadece süren bir yol 
You spin me all around 
Beni etrafta döndürüyorsun 
No gravity, no ground 
Yer çekimi yok,zemin yok 
My world is your snow globe 
Dünyam senin kardan ülken 
You turn me upside down 
Beni altüst ettin 
You know I like the shake 
Sallanmaktan hoşlandığımı biliyorsun 
You make my heart break 
Kalbimi kırıyorsun 

You speak and I'm rumbling 
Konuşuyorsun ve gürlüyorsun 
You move and I'm blundering 
Hareket ediyorsun ve pot kırıyorsun 
Slowly I'm losing control 
Yavaşça kontrolümü kaybediyorum 

I feel it banging 
Buna çarptığını hissediyorum 
Got me by vibrating 
Titreyerek beni ele geçiriyordun 
You got me and I'm falling, so don't let me go 
Yakalıyorsun ve düşüyorum öyleyse düşmeme izin verme 
No one can take 
Kimse alamaz 
No Jah protects me 
Yehova beni koruyamaz 
It hit me now, I feel like I'm going to explode 
Bu beni çarpıyor patlamaya başlıyormuş gibi hissediyorum 
Oh oh oh, oh oh oh 
It hit me now, I feel like I'm going to explode 
Bu beni çarpıyor patlamaya başlıyormuş gibi hissediyorum 

You're looking in my face and I can't keep it down 
Yüzüme bakıyorsun ve bunu engelleyemiyorum 
I let the words escape I've gone and shout it out 
Sözcükleri sakladım gittim ve haykırdım 
No one can help myself I can't control it babe 
Kimse bana yardım edemez kontrol edemiyorum bebeğim 
I feel it building up 
Bunu inşa eder gibi hissediyorum
You got me blown away 
Beni üflüyordum 

You speak and I'm rumbling 
Konuşuyorsun ve gürlüyorsun 
You move and I'm blundering 
Hareket ediyorsun ve pot kırıyorsun 
Slowly I'm losing control 
Yavaşça kontrolümü kaybediyorum 

I feel it banging 
Buna çarptığını hissediyorum 
Got me by vibrating 
Titreyerek beni ele geçiriyordun 
You got me and I'm falling, so don't let me go 
Yakalıyorsun ve düşüyorum öyleyse düşmeme izin verme 
No one can take 
Kimse alamaz 
No Jah protects me 
Yehova beni koruyamaz 
It hit me now, I feel like I'm going to explode 
Bu beni çarpıyor patlamaya başlıyormuş gibi hissediyorum 
Oh oh oh, oh oh oh 
It hit me now, I feel like I'm going to explode 
Bu beni çarpıyor patlamaya başlıyormuş gibi hissediyorum 

Got my head like spinning all night 
Bütün gece başım dönüyor gibi 
Round shapes, you take my breath from me baby 
Yuvarlak şekiller nefesimi benden uzaklaştırıyorsun 
Oh look what you've done, I am coming undone 
Yaptığına bak geri geliyorum 
The magic that you got, that is blocking me now 
Sahip olduğun büyü beni engelliyor şimdi 

I feel it banging 
Buna çarptığını hissediyorum 
Got me by vibrating 
Titreyerek beni ele geçiriyordun 
You got me and I'm falling, so don't let me go 
Yakalıyorsun ve düşüyorum öyleyse düşmeme izin verme 
No one can take 
Kimse alamaz 
No Jah protects me 
Yehova beni koruyamaz 
It hit me now, I feel like I'm going to explode 
Bu beni çarpıyor patlamaya başlıyormuş gibi hissediyorum 
Oh oh oh, oh oh oh 
It hit me now, I feel like I'm going to explode 
Bu beni çarpıyor patlamaya başlıyormuş gibi hissediyorum
Read more

Calvin Harris ft Ne-Yo - Let's Go [ Türkçe Çeviri ]



Let's go! 
Hadi gidelim! 
Make no excuses now 
Daha fazla bahane yok artık 
I'm talking here and now 
Şu andan ve şimdiden bahsediyorum 
I'm talking here and now 
Şu andan ve şimdiden bahsediyorum 

Let's go! 
Hadi gidelim! 
Your time is running out 
Vakit geçiyor 
Let's go! 
Hadi gidelim! 
I'm talking here and now 
Şu andan ve şimdiden bahsediyorum 
I'm talking here and now 
Şu andan ve şimdiden bahsediyorum 

It's not about what you've done 
Daha önce ne yaptığınla ilgili değil bu, 
It's about what you doing 
Şu anda ne yapıyor olduğunla ilgili, 
It's all about where you going 
Nereye gidiyor olduğunla ilgili, 
No matter where you've been 
Daha önce neredeydin, önemli değil. 
Let's go! 
Hadi gidelim! 
Let's go! 
Hadi gidelim! 


Let's go!, Let's go!, Let's go!... 
Hadi gidelim! Hadi gidelim! Hadi gidelim! 

There ain't no better time 
Daha uygun bir vakit olamaz, 
I'm talking here and now 
Şu andan ve şimdiden bahsediyorum 
I'm talking here and now
Şu andan ve şimdiden bahsediyorum 
Let's go! 
Hadi gidelim! 
Right now is where you shine 
Senin ışıldadığın an, bu an 
I'm talking here and now 
Şu andan ve şimdiden bahsediyorum 
I'm talking here and now 
Şu andan ve şimdiden bahsediyorum 

It's not about what you've done 
Daha önce ne yaptığınla ilgili değil bu, 
It's about what you doing 
Şu anda ne yapıyor olduğunla ilgili, 
It's all about where you going 
Nereye gidiyor olduğunla ilgili, 
No matter where you've been 
Daha önce neredeydin, önemli değil. 
Let's go! 
Hadi gidelim! 
Let's go! 
Hadi gidelim! 


Let's go!, Let's go!, Let's go!... 
Hadi gidelim! Hadi gidelim! Hadi gidelim! 

Let's make it happen 
Hadi şunu gerçekleştirelim 
Ooh, Let's make it happen tonight 
Bu gece halledelim 
Let's make it happen 
Hadi şunu gerçekleştirelim 
Ooh, Let's make it happen tonight 
Bu gece gerçekleştirelim 
Let's make it happen 
Hadi şunu gerçekleştirelim 
Ooh, Let's make it happen tonight 
Bu gece gerçekleştirelim 
Let's make it happen 
Hadi şunu gerçekleştirelim 
Ooh, Let's make it happen tonight 
Bu gece gerçekleştirelim 

Let's go! 
Hadi gidelim!
Read more

Adam Lambert - Runnin [ Türkçe Çeviri ]


Steel to my trembling lips
Titreyen çelikten dudaklarım
How did the night ever get like this?
Nasıl bir gece bunun gibi olabilir?
One shot and the whiskey goes down, down, down
Tek atış ve viski aşağı, aşağı, aşağı gidiyor
Bottom of the bottle hits
Şişenin dibi bulunmuş
Waking up my mind as I throw a fit
Aklım bir kriz geçirir gibi uyandı
The breaking is taking me down, down, down
Kırmak ben aşağı, aşağı, aşağı alıyor
My heart's beating faster
Kalbim daha hızlı atıyor
I know what I'm after
Sonra ne olacağını biliyorum
I've been standing here my whole life
Hayatım boyunca burda kalıyorum
Everything I seen twice
Herşeyi çift görüyorum
Now it's time I realize
Şimdi bu zaman gerçekleştiriyorum
It's spinning back around now
Şimdi geri etrafında dönüyorOn this road I'm crawling
Bu yolda sürükleniyorumSave me 'cause I'm falling
Kurtar beni çünkü düşüyorumNow I can't seem to breathe right
Şuan doğru nefes alamam gibi'Cause I keep running, running...
Çünkü tutuyorum koşuyor koşuyor...Running from my heart
Kalbimden koşuyorsun
'Round and around I go
Yuvarlak ve etrafında gidiyorum
Addicted to the numb living in the cold
Soğukta duygusuz yaşamaya bağımlı
The higher the lower the down, down,down
Daha düşük aşağı, aşağı, aşağı
Sick of being tired and sick and ready
Hasta olmaktan yoruldum ve hasta ve hazır
For another kind of fix
Düzeltmek için başka tür
The damage is damning me down, down,down
Hasar beni aşağı, aşağı, aşağı lanetliyor
My heart's beating faster
Kalbim daha hızlı atıyor
I know what I'm after
Sonra ne olacağını biliyorum
I've been standing here my whole life
Hayatım boyunca burada kalıyorum
Everything I seen twice
Herşeyi çift görüyorum
Now it's time I realize
Şimdi bu zaman gerçekleştiriyorum
It's spinning back around now
Şimdi geri etrafında dönüyor
On this road I'm crawling
Bu yolda sürükleniyorum
Save me 'cause I'm falling
Kurtar beni çünkü düşüyorum
Now I can't seem to breathe right
Şuan doğru nefes alamam gibi
'Cause I keep running, running...
Çünkü tutuyorum koşuyor, koşuyor...
Running from my heart
Kalbimden koşuyor
Oh, I'm coming alive
Oh, Hayata döndüm
Oh, I'll wake up now and live
Oh, Şimdi uyanacağım ve yaşayacağım
Oh, I'm coming alive
Oh, Hayata döndüm
A life that's always been a dream
Hayat her zaman bir rüya gibi olmuştur
I'll wake up now and live
Şimdi uyanacağım ve yaşayacağım
Read more

Fergie Feat Pitbull – Feel Alive [ Türkçe Çeviri ]



I tell the truth even when I lie
Yalan söylediğimde doğruyu söylüyorum
Take a deep look in my eyes
Gözlerimin derinlerine bak
All you know and see is fine
tüm bildiğin ve gördüğün güzel
Let’s wake up the world, let’s ride, dale
hadi dünyayı uyandıralım, hadi yola çıkalım

Wake me up in the morning
sabah beni uyandır
Slow me down in the evening
akşam beni yavaşlat
Get me whatever you want to make me feel alive
beni canlı hissettirmek için ne istersen onu yap

Wake me up in the morning
sabah beni uyandır
Slow me down in the evening
akşam beni yavaşlat
Get me whatever you want to make me feel alive
beni canlı hissettirmek için ne istersen onu yap

I’m so 3000 and great, they’re so 2000 and hate
ben 300 ve harikayım, onlar 2000 ve nefretlik
They want me to fall and fail
benim düşmemi ve kaybetmemi istiyorlar
Hurry up and wait, i’m a pyscho on a beat
acele et ve bekle, yenmek konusunda psikoyum
Norman bates, i’m on that bally, as well, as the fire great legs, break
Norman bates, yamanım, yangının yangının büyük ayaklarının kırması gibi
Five, six, seven, eight, i’m some like a p..p, when I put my words on a track, slap
beş, altı, yedi, sekiz, pez—k gibiyim, sözlerimi takip ettiğinde, yüzüne vururum
Hustle, hustle, hard, grind, i’m known for that, slap
itekle, itekle sertçe, ben böyle bilinirim, yüzüne vur
Hustle, business, manager, and now he’s a business man
itekle, iş, müdür, ve şimdi o bir iş adamı
That chico got more flips than gymnist man
o chico jimnastikçiden daha küstah
Who is the man? chip chip bang
o adam kim? ucuz ucuz zevk

Wake me up in the morning
sabah beni uyandır
Slow me down in the evening
akşam beni yavaşlat
Get me whatever you want to make me feel alive
beni canlı hissettirmek için ne istersen onu yap

Let’s get it like it, automatic
hadi onu öyle yapalım, otomatik
Space invader, dancefloor operator
uzay istilacısı, pist operatörü
Supersonic, elevator, next level, upgrader
süpersonik, asansör, bir sonraki level güncelleme yapan
Take you higher, margin later, right now not later
daha yükseğe şık, sonra kenara çekil, şimdi sonra değil

I feel alive baby, I feel alive in this club
Yaşadığımı hissediyorum bebek, bu klüpte yaşadığımı hissediyorum
I feel alive baby, I feel alive in this club
Yaşadığımı hissediyorum bebek, bu klüpte yaşadığımı hissediyorum
I feel alive baby, I feel alive in this club
Yaşadığımı hissediyorum bebek, bu klüpte yaşadığımı hissediyorum
I feel alive, feel alive
Yaşadığımı hissediyorum

Wake me up in the morning
sabah beni uyandır
Slow me down in the evening
akşam beni yavaşlat
Get me whatever you want to make me feel alive
beni canlı hissettirmek için ne istersen onu yap

I be going faster, and faster
Daha hızlı ve hızlı gidiyorum
Better make it last, make it last yeah
en son yapmak iyidir, en son yap evet
I be going faster, and faster
Daha hızlı ve hızlı gidiyorum
Better make it last, make it last now baby
en son yapmak iyidir, en son yap bebek

Wake me up in the morning
sabah beni uyandır
Slow me down in the evening
akşam beni yavaşlat
Get me whatever you want to make me feel alive
beni canlı hissettirmek için ne istersen onu yap

Read more