Kaynak:modagrafya.com
Bir anda parladı, şimdi herkes onu konuşuyor. Gerçek adı Elizabeth Grant’miş. Çok zengin bir ailenin kızıymış, işletme okuyacağına şarkıcı olmak istemiş. Önce Lizzy Grant adıyla albüm yapmış. Sıradan bir görünüşle, çekingen bir tavırla şarkılar söylemiş. Tutmamış. O da ismini, saçını, başını, kıyafetlerini değiştirmiş. Estetik ameliyatlar geçirmiş. Lana Del Rey olmuş. Tutmuş.
Daha Interscope’la anlaşma yapması Ekim 20112de oldu. Hemen aynı ay, Q dergisi onu “The Next Big Thing” (Sıradaki büyük olay) payesiyle ödüllendirdi. İki üç şarkısı çıktı. Albümü bile daha bir hafta önce 30 Ocak’ta çıktı. Ama şimdiden bir star. 2008′de kimse tanımıyorken 2009′da dünya turnesine çıkan Lady Gaga mı daha hızlı yükseldi yoksa Lana Del Rey mi bilinmiyor. Lana Del Rey’in müziği daha rafine. Şarkıları çocuksu değil, daha olgun bir kesime hitap ediyor. James Bond filmlerine soundtrack olabilir. Sesi insanın tüylerini diken diken ediyor. 50lerle 60ları buluşturan saçları ve giysileriyle bir Jackie Onassis-Elvis Presley hybridi gibi duruyor. Kendisini “self-styled gangsta Nancy Sinatra” olarak nitelendiriyor. Belki de sırf bu sözü yüzünden gençliğin yeni idolü oldu.
Lana’nın retro bir stili var, evet, 60lı yılları andırıyor, ama o yılların birebir kopyası değil. Pin up oyunculuğunu, bir femme fatale gizemiyle birleştirmiş. Bir Brooklyn mafyası liderinin karısı gibi, tehlikeli bir görünüşü var. Ergenliğinde tam bir asi gençmiş zaten. Şarkılarındaki kasvetli hava bu görüntüye tam oturuyor. Acaba Lana Del Rey neden kısa sürede bu kadar büyük başarıya ulaştı? İnsanlar son dönemde moda olan çocuk şarkılarından sıkıldı diye mi? Oturaklı müziğe Adele yolu açtı diye mi? Birçok sebep olabilir ama Lana Del Rey’in yeni bir şey arayan insanların ihtiyacını fazlasıyla giderdiği kesin.
Şimdi Vogue UK dergisine kapak olmuş. Mart sayısına. Tepki de gelmiş. Daha bu kadar yeni bir star (=dünkü çocuk) nasıl Vogue gibi dergiye kapak olur diyen olmuş. Alexandra Shulman bu tepkilere cevap olarak, “Ben Lana Del Rey’in gırtlaktan gelen, çekici sesiyle büyülenen binlerce kişiden biriyim… Lana’yı Londra’da küçük bir yerde konser verirken gördüğümde, onun harika bir Vogue kapak kızı olacağına emin oldum. Derginin kapakta yer verdiği alanındaki en yeni starlardan birisi olsa bile,” diyor.
Aşağıda örneklerini göreceğiniz, Mario Testino’nun fotoğrafladığı çekimde Lana, Louis Vuitton, Prada, Giambattista Valli, Viktor & Rolf gibi tasarımcılardan giyiniyor. Bu muhteşem kırmızı satin ayakkabılar Talbot Runhof for Rodo. Mücevherler Butler & Wilson, Janis by Janis Savitt gibi isimlerden ve Lana’nın kendi mücevher koleksiyonundan!
Oysa bu çiçeği burnunda It-Girl, eskiden (2010 yılı kadar “eski” bir dönemde!) Lizzy Grant adıyla şöhret olmaya çalışırken böyle parlak bir görüntüye sahip değildi. Aşağıdaki videoda görebileceğiniz üzere, peruk gibi duran sarı saçlarla pazardan alınma yeşil bir tişört ve kotla çekingen çekingen şarkı söylüyordu. Üzerine de Capitol Records tişörtü giymiş, hehralde Capitol’le anlaşmanın yolu budur diye düşünmüş olmalı!
Aslında Lana De Rey’in, önce Lizzy Grant adıyla sonra bu yeni adla boy göstermesi, bazı çevrelerden tepki topladı ve bunun bir pazarlama stratejisi olduğu düşünüldü. Ne de olsa etrafında bir gizem yaratılmıştı. Lana Del Rey’in bir alter ego olduğu gerçekten varolmayan bir kimlik olduğu söylendi. Ben buna sadece klasik bir kimlik değiştirme isteği gözüyle bakıyorum. Ama arkasında müthiş bir ekip olduğu belli. Babası kariyerinin ilerlemesi için yatırım yapıyor. Lana dergilere birbiri ardına kapak oluyor, en iyi tasarımcılar ve styling uzmanlarıyla çalışıyor.
Lana’nın eski halinden kareler:
Ben hep diyorum, insan stilini bulduğu zaman, kendisine yakışanı bulduğu zaman, durumu ne olursa olsun muhteşem görünür. Hatta bununla ilgili daha önce bir yazı yazmış, ünlülerin şöhret olmadan önceki sıradan görünüşlerine değinmiştim. Doğru kıyafetler, doğru saç ve makyajın bir insanı ne kadar değiştirdiğini gözler önüne sermiştim. Lana Del Rey de buna son örnek olarak aramıza katıldı. Sizin de fiziğinizde beğenmediğiniz bir yer varsa moralinizi bozmayın, bu başarılı örnekleri inceleyin:)
Bakalım Lana Del Rey başarılı başlayan çizgisini ilerideki yıllarda sürdürebilecek mi, yoksa saman alevi gibi parlayıp sönecek mi?
Son zamanlarda bol bol gördüğümüz ve duyduğumuz bir isim var:Lana Del Rey. Daha önce ismini doğru dürüst duymadığımız bu yeni güzel şimdi her yerde. Videoları paylaşım rekoru kırıyor,sesine ve şarkılarına iltifat yağıyor. Stili ise moda dergilerine sık sık konu oluyor.
Peki bu yeni yıldız kim? Asıl adı Elizabeth Grant olan ama sahne adı olarak Amerikalı aktris Lana Turner ve Ford’un Del Rey modeli arabasından esinlenen Lana Del Rey 2009 yılında Lizzy Grant adıyla yaptığı “Kill Kill” ve “Kinda Outta Luck” gibi şarkılarla internet camiasına ilk adımını atmış ama asıl olarak, bu yaz ortası Youtube’a yüklediği “Video Games” şarkısı ile büyük ses getirdi.
Ekim ayı içinde The Ringer ve Gossip Girl gibi popüler dizilerde “Video Games” şarkısıyla yer alınca iyice dikkatları üzerine çekti. Ekim ayı başında “Video Games / Blue Jeans” single’ını çıkaran ve iTunes’ta hemen ilk 5′e yükselen Del Rey, şimdiden gelecek vaat ettiğini kanıtlamış oldu.
Müzikal başarısı kadar stili de oldukça çok konuşuluyor, moda dünyasına oldukça hızlı bir giriş yaptı bile. Vogue dergisine kapak olması ve hatta adına bir çanta bile üretilmesi moda dünyasınında gözlerini bu yeni yıldıza çevirmesine sebeb oldu.Yeni çantanın hikayesine gelirsek; markanın kreatif direktörü Emma Hill, müzik dünyasının son karizmatik melankoliği Lana Del Rey'le bir sene önce tanışır ve herkes gibi genç şarkıcıdan etkilenir.
Del Rey etkisi yeni sezonda da devam eder ve sonunda Mulberry, "Del Rey" adını verdiği çantasını moda takipçileriyle tanıştırır. Ve Lana Del Rey moda dünyasının yeni it-girl'ü olur. Bizde bu çok konuşulan yeni yıldıza daha fazla sessiz kalamadık ve sizin için stilini mercek altına aldık; Lana’nın retro bir stili var, 60lı yılları andırıyor, ama o yılların birebir kopyası değil. Pin up oyunculuğunu, bir femme fatale gizemiyle birleştirmiş ve tehlikeli bir görünüş elde etmiş.
Ergenliğinde de tam bir asi gençmiş zaten. Şarkılarındaki kasvetli hava bu görüntüye tam oturuyor; çok konuşulan, dikkat çeken, müziğinin melankolik, bohem havasını kıyafetlerine de yansıtan moda dünyasının yeni gözdesinin stil dosyası galerimizde sizi bekliyor.
Son bir not yazıcak olursak buğulu sesiyle müzik dünyasını hipnotize eden Amerikalı şarkıcının yeni albümü ''Born to Die'' i dinlemenizi de tavsiye ederiz.
İrem Altınalev / acunn.com
İrem Altınalev / acunn.com