Işıl ışıl parlayan, gergin ve pürüzsüz bir cilde kavuşmak için kozmetik ürünlere servet harcamak gerekmiyor. Çünkü sağlıklı bir cildin sırrı bol su içmek, yeterli vitamin almak ve tempolu yürümek gibi basit ama etkili yöntemlerde saklı!
Kaynak;ntvmsnbc
İSTANBUL - Uzun ve soğuk geçen kış aylarından sonra cilt ışıltısını kaybediyor, pütürlenmeler ve bazen sivilceler ortaya çıkıyor. Çünkü hava ısısının düşmesiyle birlikte cildin yağ salgısı artmaya başlıyor. Klima ve diğer ısıtıcılar kullanıldığında havanın nemi azalıyor. Yağ dengesinin değişmesi ve havanın kuruması gözenekleri sıkıştırıp üzerlerinde tıkaçlar oluşturuyor. Bu durum da cildin beslenmesini olumsuz yönde etkiliyor. Bunun aksine havanın ısınmasıyla birlikte güneşin de kendini göstermesi dolaşımın hareketlenmesini ve cildin ışıldamasını sağlıyor. Siz de basit ama etkili hazırlıklar yaparak ışıl ışıl ve pürüzsüz bir cilde sahip olabiliriz. Dermatoloji Uzmanı Dr. Vildan Şengöz, cildi yaza hazırlamanın püf noktalarını anlattı. İşte o noktalar:
BUNLARI YAPIN
Günde 8 bardak su için: Vücut ağırlığımızın yüzde 60’ı sudan oluşuyor. Ancak yaşımız ilerledikçe bu oran azalmaya başlıyor; bunun sonucunda da cildimiz kuruyor ve yüzümüzde kırışıklar ortaya çıkıyor. Cildimizin elastikiyetini kaybetmesi sonucunda da sarkmalar meydana geliyor. Su, tüm sistemlerimizin sağlıklı çalışması ve toksik maddelerin vücudumuzdan uzaklaştırılmasında önemli bir role sahip. Ayrıca, vücut ısınını ve nem dengesini ayarlıyor. Bu nedenle, cildinizi içeriden beslemek için günde 8 bardak su içmeye özen gösterin.
Cildinizi iyi besleyin: Cildinizin ışıltılı ve bakımlı görünmesi için içeriden beslenmesi çok önemli. Unutmayın; mevsim meyveleri en zengin doğal antioksidan ve vitamin kaynaklarıdır. Temel prensip, kırmızı-turuncu renkli meyveleri aşırıya kaçmadan, tüketmek, yeşil yapraklı gıdaları ise fazla pişirmeden yemektir.
Günde 1 kâse brokoli: A vitamini cildi nemlendiriyor ve elastikiyetini artırıyor. Bu nedenle cilt dokularının onarımında son derece önemli bir rol üstleniyor. C vitamini de vücudumuzdaki bağ doku denilen koruyucu doku katmanının korunmasında önemli bir işlev üstleniyor. Her gün 1 kâse kadar az haşlanmış brokoli yiyerek cildinize bol miktarda A ve C vitamini sağlayabilirsiniz.
Bir avuç çilek: Her gün veya gün aşırı tüketeceğiniz bir avuç çilek cildinize C vitamini açısından destek verecektir.
Bir demet maydanoz: Her sabah kahvaltıda C vitamininden zengin maydanoz tüketerek cildinizin bağ dokusunu destekleyebilirsiniz.
Haftada 1–2 kez somon balığı: Omega 3 yağ asitleri tarafından zengin olan besinler cilt sağlığını korumak gibi önemli bir rol üstlenirler. Omega 3 deposu olan somon balığı gibi deniz ürünlerini haftada 1-2 defa tüketmeye özen gösterin.
Peeling yaptırın: Cildin üst tabakasının hafifçe soyularak uzaklaştırılması esasına dayanan peeling pek çok farklı yöntemle yapılabiliyor. Ancak ev ürünleri ile uygulanacak olan peelinglerde yeterli yanıt alınamayabiliyor. Üstelik ev ürünlerinin konsantrasyonu en fazla yüzde 2 civarında olduğu için peelingi her hafta sürekli tekrarlamanız gerekiyor. Bunun aksine ışıltılı ve parlak görünüm için cilt uzmanları tarafından yapılacak peeling daha sağlıklı yanıt veriyor. Örneğin glikolik asitle 2-3 hafta arayla yapılacak olan peelingler sonrasında kısa sürede iyi yanıtlar alınıyor. Peeling seansları yaklaşık 15 dakikada tamamlanıyor. Belirgin bir kızarıklık ve yanma olmadığından işlem sonrasında günlük hayata devam edilebiliyor. Peeling işlemini kış sezonu boyunca ayda bir yaptırırsanız, kozmetik kullanımınız en aza iniyor. Cildiniz çok daha sağlıklı ve pürüzsüz görünüme kavuşuyor.
Açık havada tempolu yürüyün: Özellikle açık havada yapacağınız yürüyüşler ve egzersizler kan dolaşımını hareketlendirip cildinizi daha ışıltılı hale getiriyor. Aynı zamanda egzersizle salgılanan endorfin gibi hormonlar da bu etkiyi destekliyor. Uzmanlar sağlıklı bir cilt için haftada en az 3 gün 45’er dakika yürümenizi öneriyorlar.
Doğru ürünleri kullanın: Kış aylarında yağ bazlı, daha koyu kıvamlı konsantre ürünler kullanılıyor. Temizleme ürünlerinde de cildi soymadan kurutmadan temizleyen, fazla köpürmeyen ürünlerden seçiliyor. Kış aylarında kullanılan ürünlerde soyucu etken maddeler az oranda olduğu için - mevsim değişikliklerinde ürünlerin içeriklerine dikkat etmelisiniz. Peeling gibi işlemlerle bir yandan cildinizi yenilerken, bir yandan da UV ışınlarının tahribatından korumanız gerekiyor. Güneşten koruyucuların yağ bazlı olmamasına dikkat edin ve doktorunuzun belirlediği faktör numarasına sahip olanları satın alın. Terlemeyle birlikte gözenekler tıkanabileceği için yine bu konuda cildinizin tipine göre cilt doktorunuzun önerdiği dermokozmetik temizleyici ve nemlendirici ürünler kullanın.
Ben ve lekelerinizi kontrol ettirin: Özellikle yüzümüz ve ellerimiz en çok güneş gören yerlerimiz olmaları nedeniyle UV ışınlarının tahrip edici etkisine maruz kalıyorlar. Kanser riski olması nedeniyle vücudunuzda 20’den fazla ben varsa, açık göz ve saç rengine sahipseniz, cildinizi mutlaka dermoskop aletiyle muayene ettirin. Özellikle ailenizde cilt kanseri hikâyesi söz konusu ise veya daha önceden beninizi aldırmışsanız, yaza girmeden önce rutin ben kontrollerinizi ihmal etmeyin.
BUNLARDAN KAÇININ
Alkol ve kafeinden uzak durun: Aşırı alkol tüketimi cildin su kaybetmesi, bunun sonucunda da kuruyup kırışmasına yol açıyor. Ayrıca kılcal damarlarda genişleme ve çatlamalar yapıp, kızarık bir görüntü oluşturuyor. Bunların yanı sıra B vitaminlerinin kaybına neden olabildiği için cilde zarar veriyor. Özellikle çok fazla kafein stres hormonlarına benzer etki yapıp cildin beslenmesini bozuyor. Tüm bu olumsuz faktörler nedeniyle sağlıklı bir cilde sahip olabilmeniz için alkol ve kafein kullanımından mümkün olduğunca kaçının.
Şeker ve rafine gıdalara ambargo koyun: Çok yağlı ve şekerli besinlerin fazla tüketimi gün içinde kan şeker düzeyinde ani iniş çıkışlar yapıp, cildin sıkılığını sağlayan bağ dokusunda bozulmalara zemin hazırlıyor. Ayrıca, ciltte sarkmalar ve lekelenmelerin oluşmasını da hızlandırıyor. Hücre yapısını bozan serbest radikallerden korunmak için kızartmalardan, yağlı, beyaz şekerden yapılmış tatlı ile kurabiye gibi gıdalardan mümkün olduğunca uzak durmaya çalışın.
Solaryumdan kaçının: Kısa süreli uygulamalar bile olsa ciltte leke yapması, kırışıklıkları artırması ve benlerden kanser gelişmesi riskini artırması nedeniyle solaryuma girmeyin.”
Read more
Kaynak;ntvmsnbc
İSTANBUL - Uzun ve soğuk geçen kış aylarından sonra cilt ışıltısını kaybediyor, pütürlenmeler ve bazen sivilceler ortaya çıkıyor. Çünkü hava ısısının düşmesiyle birlikte cildin yağ salgısı artmaya başlıyor. Klima ve diğer ısıtıcılar kullanıldığında havanın nemi azalıyor. Yağ dengesinin değişmesi ve havanın kuruması gözenekleri sıkıştırıp üzerlerinde tıkaçlar oluşturuyor. Bu durum da cildin beslenmesini olumsuz yönde etkiliyor. Bunun aksine havanın ısınmasıyla birlikte güneşin de kendini göstermesi dolaşımın hareketlenmesini ve cildin ışıldamasını sağlıyor. Siz de basit ama etkili hazırlıklar yaparak ışıl ışıl ve pürüzsüz bir cilde sahip olabiliriz. Dermatoloji Uzmanı Dr. Vildan Şengöz, cildi yaza hazırlamanın püf noktalarını anlattı. İşte o noktalar:
BUNLARI YAPIN
Günde 8 bardak su için: Vücut ağırlığımızın yüzde 60’ı sudan oluşuyor. Ancak yaşımız ilerledikçe bu oran azalmaya başlıyor; bunun sonucunda da cildimiz kuruyor ve yüzümüzde kırışıklar ortaya çıkıyor. Cildimizin elastikiyetini kaybetmesi sonucunda da sarkmalar meydana geliyor. Su, tüm sistemlerimizin sağlıklı çalışması ve toksik maddelerin vücudumuzdan uzaklaştırılmasında önemli bir role sahip. Ayrıca, vücut ısınını ve nem dengesini ayarlıyor. Bu nedenle, cildinizi içeriden beslemek için günde 8 bardak su içmeye özen gösterin.
Cildinizi iyi besleyin: Cildinizin ışıltılı ve bakımlı görünmesi için içeriden beslenmesi çok önemli. Unutmayın; mevsim meyveleri en zengin doğal antioksidan ve vitamin kaynaklarıdır. Temel prensip, kırmızı-turuncu renkli meyveleri aşırıya kaçmadan, tüketmek, yeşil yapraklı gıdaları ise fazla pişirmeden yemektir.
Günde 1 kâse brokoli: A vitamini cildi nemlendiriyor ve elastikiyetini artırıyor. Bu nedenle cilt dokularının onarımında son derece önemli bir rol üstleniyor. C vitamini de vücudumuzdaki bağ doku denilen koruyucu doku katmanının korunmasında önemli bir işlev üstleniyor. Her gün 1 kâse kadar az haşlanmış brokoli yiyerek cildinize bol miktarda A ve C vitamini sağlayabilirsiniz.
Bir avuç çilek: Her gün veya gün aşırı tüketeceğiniz bir avuç çilek cildinize C vitamini açısından destek verecektir.
Bir demet maydanoz: Her sabah kahvaltıda C vitamininden zengin maydanoz tüketerek cildinizin bağ dokusunu destekleyebilirsiniz.
Haftada 1–2 kez somon balığı: Omega 3 yağ asitleri tarafından zengin olan besinler cilt sağlığını korumak gibi önemli bir rol üstlenirler. Omega 3 deposu olan somon balığı gibi deniz ürünlerini haftada 1-2 defa tüketmeye özen gösterin.
Peeling yaptırın: Cildin üst tabakasının hafifçe soyularak uzaklaştırılması esasına dayanan peeling pek çok farklı yöntemle yapılabiliyor. Ancak ev ürünleri ile uygulanacak olan peelinglerde yeterli yanıt alınamayabiliyor. Üstelik ev ürünlerinin konsantrasyonu en fazla yüzde 2 civarında olduğu için peelingi her hafta sürekli tekrarlamanız gerekiyor. Bunun aksine ışıltılı ve parlak görünüm için cilt uzmanları tarafından yapılacak peeling daha sağlıklı yanıt veriyor. Örneğin glikolik asitle 2-3 hafta arayla yapılacak olan peelingler sonrasında kısa sürede iyi yanıtlar alınıyor. Peeling seansları yaklaşık 15 dakikada tamamlanıyor. Belirgin bir kızarıklık ve yanma olmadığından işlem sonrasında günlük hayata devam edilebiliyor. Peeling işlemini kış sezonu boyunca ayda bir yaptırırsanız, kozmetik kullanımınız en aza iniyor. Cildiniz çok daha sağlıklı ve pürüzsüz görünüme kavuşuyor.
Açık havada tempolu yürüyün: Özellikle açık havada yapacağınız yürüyüşler ve egzersizler kan dolaşımını hareketlendirip cildinizi daha ışıltılı hale getiriyor. Aynı zamanda egzersizle salgılanan endorfin gibi hormonlar da bu etkiyi destekliyor. Uzmanlar sağlıklı bir cilt için haftada en az 3 gün 45’er dakika yürümenizi öneriyorlar.
Doğru ürünleri kullanın: Kış aylarında yağ bazlı, daha koyu kıvamlı konsantre ürünler kullanılıyor. Temizleme ürünlerinde de cildi soymadan kurutmadan temizleyen, fazla köpürmeyen ürünlerden seçiliyor. Kış aylarında kullanılan ürünlerde soyucu etken maddeler az oranda olduğu için - mevsim değişikliklerinde ürünlerin içeriklerine dikkat etmelisiniz. Peeling gibi işlemlerle bir yandan cildinizi yenilerken, bir yandan da UV ışınlarının tahribatından korumanız gerekiyor. Güneşten koruyucuların yağ bazlı olmamasına dikkat edin ve doktorunuzun belirlediği faktör numarasına sahip olanları satın alın. Terlemeyle birlikte gözenekler tıkanabileceği için yine bu konuda cildinizin tipine göre cilt doktorunuzun önerdiği dermokozmetik temizleyici ve nemlendirici ürünler kullanın.
Ben ve lekelerinizi kontrol ettirin: Özellikle yüzümüz ve ellerimiz en çok güneş gören yerlerimiz olmaları nedeniyle UV ışınlarının tahrip edici etkisine maruz kalıyorlar. Kanser riski olması nedeniyle vücudunuzda 20’den fazla ben varsa, açık göz ve saç rengine sahipseniz, cildinizi mutlaka dermoskop aletiyle muayene ettirin. Özellikle ailenizde cilt kanseri hikâyesi söz konusu ise veya daha önceden beninizi aldırmışsanız, yaza girmeden önce rutin ben kontrollerinizi ihmal etmeyin.
BUNLARDAN KAÇININ
Alkol ve kafeinden uzak durun: Aşırı alkol tüketimi cildin su kaybetmesi, bunun sonucunda da kuruyup kırışmasına yol açıyor. Ayrıca kılcal damarlarda genişleme ve çatlamalar yapıp, kızarık bir görüntü oluşturuyor. Bunların yanı sıra B vitaminlerinin kaybına neden olabildiği için cilde zarar veriyor. Özellikle çok fazla kafein stres hormonlarına benzer etki yapıp cildin beslenmesini bozuyor. Tüm bu olumsuz faktörler nedeniyle sağlıklı bir cilde sahip olabilmeniz için alkol ve kafein kullanımından mümkün olduğunca kaçının.
Şeker ve rafine gıdalara ambargo koyun: Çok yağlı ve şekerli besinlerin fazla tüketimi gün içinde kan şeker düzeyinde ani iniş çıkışlar yapıp, cildin sıkılığını sağlayan bağ dokusunda bozulmalara zemin hazırlıyor. Ayrıca, ciltte sarkmalar ve lekelenmelerin oluşmasını da hızlandırıyor. Hücre yapısını bozan serbest radikallerden korunmak için kızartmalardan, yağlı, beyaz şekerden yapılmış tatlı ile kurabiye gibi gıdalardan mümkün olduğunca uzak durmaya çalışın.
Solaryumdan kaçının: Kısa süreli uygulamalar bile olsa ciltte leke yapması, kırışıklıkları artırması ve benlerden kanser gelişmesi riskini artırması nedeniyle solaryuma girmeyin.”