KARAGÖZ
Karagöz bir gölge oyunudur. Bu oyun, deriden kesilen ve
“tasvir” denilen birtakım şekillerin (insan, hayvan, bitki, eşya vb.) arkadan
ışıklandırılmış beyaz bir perde üzerine yansıtılması temeline
dayanır.
Gölge oyununun önce Çin’de (M.Ö. 2. yüzyıl) veya
Hint’te çıktığı söylentileri vardır. Evliya Çelebi ise Karagöz ile Hacivat’ın
Anadolu Selçuklu Hükümdarı Alâaddin Keykubat zamanında (13. yüzyıl) yaşamış
gerçek kişiler olduğunu belirtir.
Halk arasındaki bir söylentiye göre ise Karagöz ile
Hacivat, Sultan Orhan (14. yüzyıl) zamanında Bursa’da bir cami yapımında
çalışmış işçilerdir. İkisi arasındaki nükteli konuşmalar, diğer işçileri
oyaladığı için Sultan Orhan tarafından öldürtülmüşlerdir. Daha sonra Şeyh
Küşteri, Hacivat ve Karagöz’ün deriden yapılmış tasvirlerini oynatmış ve onların
şakalarını tekrarlamıştır. Bu nedenle Karagöz perdesine “Küşteri Meydanı” da
denir.
İslâm dünyasında 11. yüzyılda sözü edilmeye başlanan bu
oyuna hayal-i zıll (gölge hayali) adı verilmiştir. Karagöz oyunu,
bilhassa 17. yüzyıldan sonra yaygınlaşmıştır. 19. yüzyılda Karagöz, kısaca
hayal oyunu diye anılmış, bu oyunu oynatan sanatçılara da hayalî
(hayalci, Karagözcü) denmiştir. Karagöz oyunu, halk kültürünün ortak
ürünüdür. Bu oyunlarda işlenen çeşitli konuları kimin düzenlediği belli
değildir. Karagöz, tulûata (doğaçlamaya) dayandığı için oyunun sözlerini her
sanatçı, oyun sırasında kendine göre düzenler. Karagöz oyunları 19. yüzyılda
yazıya geçirilmeye başlanmıştır.
Karagöz Oyununun Bölümleri
Mukaddime (Giriş): Oyunun başlangıç bölümüdür. Perdede görüntü verilmeden
önce müzik başlar. Sonra konuya uygun olarak bir görüntü verilir. Hacivat,
“Of… Haay, Hak” diyerek perde gazeline başlar.
Muhavere (Söyleşme): Karagöz ile Hacivat arasında geçer. Muhavere iki bölüme
ayrılır. Bunlar, fasılla ilişkisi olan ve fasılla ilişkisi olmayan
bölümlerdir. Muhaverede yalnız, Hacivat ve Karagöz bir oyun oynar. Bu oyun,
olmayacak bir olayın gerçekleşmiş gibi anlatılmasıyla başlar, sonra bunun düş
olduğu anlaşılır.
Fasıl (Oyun): Oyunun kendisidir. Hacivat ve Karagöz’den başka oyun
kişileri fasılda görünürler. Karagöz oyunları genellikle adlarını bu bölümün
içeriğinden alır.
Bitiş: Bu bölüm
çok kısadır. Karagöz, oyunun bittiğini haber verir, kusurlar için özür diler,
gelecek oyunu duyurur. Karagöz’le Hacivat arasında kısa bir söyleşme geçer. Bu
söyleşmede oyundan çıkarılacak sonuç da belirtilir.
Karagöz Oyununun Kişileri: Karagöz oyununun en önemli kişileri Karagöz ile
Hacivat’tır. Karagöz, okumamış halkı, Hacivat ise aydın ya da yarı aydın
kimseleri temsil eder. Oyunda konuya göre türlü meslek, yöre ve milletlerden
kişiler, kendi şiveleriyle taklit edilir. Karagöz oyununun diğer önemli kişileri
şunlardır: Çelebi (genç, züppe bir mirasyedi), Altı Kulaç Beberuhi
(cüce ve aptal), Tuzsuz Deli Bekir (sarhoş, zorba), Efe
(zorba), Matiz (sarhoş), Zenne (kadın), Kastamonulu
(oduncu, bekçi), Bolulu (aşçı), Kayserili (pastırmacı),
Rumelili (pehlivan, arabacı), Kürt (hamal, bekçi), Lâz
(kayıkçı, kalaycı), Arnavut (bahçıvan, korucu, bozacı), Acem
(zengin tüccar), Ak Arap (dilenci, kahve dövücüsü), Zenci Arap
(lala, köle), Yahudi (bezirgan), Ermeni (kuyumcu), Frenk ve
Rum (doktor, terzi, tüccar, meyhaneci), Tiryaki (lâf
ebesi).
Karagöz Oyununun Dağarcığı: Bilinen Karagöz oyunlarının sayısı çoksa da Karagöz
oyununun klasik dağarcığı yirmi sekiz oyunda birleşmiştir. Bu oyunlardan
bazıları şunlardır: Leylâ ile Mecnun, Ferhat ile Şirin, Karagöz’ün Yalova
Sefası, Bahçe Sefası, Balıkçılar, Baskın, Ağalık, Horozlu Düğün, Hain Kâhya,
Sahte Esirci, Cin Çarpması, Cambazlar.