Güllerin Savaşı hakkında
Güllerin Savaşı, masum bir çocukluk hayalinin gerçek bir kabusa; önce bir genç kızın, sonra ailesinin ve tüm sevdiklerinin felaketine dönüşmesinin hikayesidir. ‘Gibi’ olmak isterken, ‘O’ olmanın, yitirilen masumiyetin ve insanın kendi benliğinden bir başkasına dönüşmesiyle yaşanan, manevi çöküşün hikayesidir.
Güllerin Savaşı, masum bir çocukluk hayalinin gerçek bir kabusa; önce bir genç kızın, sonra ailesinin ve tüm sevdiklerinin felaketine dönüşmesinin hikayesidir. ‘Gibi’ olmak isterken, ‘O’ olmanın, yitirilen masumiyetin ve insanın kendi benliğinden bir başkasına dönüşmesiyle yaşanan, manevi çöküşün hikayesidir.
İstanbul’un kenar mahallelerinden birinde doğup, mahallenin ‘öteki’ ucunda, babasının bahçıvanlık yaptığı köşkte büyüyen Gülru’nun, 6 yaşından beri tek bir dileği vardır; büyüyünce köşkün güzeller güzeli kızı Gülfem gibi olmak.
Gülru, doğduğu hayat ile içinde olduğu hayat arasında dağlar kadar fark olsa da, iki hayatı da acısıyla tatlısıyla sahiplenmiştir. Onu çok seven ama maddi manevi kompleksleri yüzünden köşk ve okul dünyasını düşman bilen Mert’le ite kaka sürdürdükleri bir çocukluk aşkları vardır.
Gülfem'in yıllar sonra evine dönmesiyle, Gülru’nun çocuksu hayranlığı alevlenir. Gülfem'in ilk kalp kırıklığı olan unutulmaz aşkı Ömer’in, Gülru ile sıradışı bir şekilde tanışmaları ise bundan sonra ne köşkte ne de mahallede hiçbir şeyin aynı olmayacağının habercisidir. Ömer, Gülru’nun önce aklını, sonra kalbini karıştırıp, onu gerçek aşkla tanıştırırken, hayaller ve gerçeklerin altüst olması kaçınılmazdır.
Hayatının zirvesinde olan Gülfem ile hayallerine giden yolun henüz başında olan Gülru’nun aşkla ve savaşla imtihanları, etraflarındaki herkesin kaderini yeniden yazarken, ikisi için de aşkta ve savaşta her şey mübahtır.
Ayla Sipahi Gülfem’nin halası. Polonezköy’deki çiftliğinde
sade bir hayat süren, güçlü, otoriter ve şefkatli bir kadın.Halide Demir Sipahi Ailesinin emektar kahyası. Gülfem’in sadık karakutusu.
Mesude Çelik Yıldırım Gülru’nun büyük ablası. Kardeşlerine annelik yapan, anne olmak için yaratılmış ama bir türlü anne olamayan. Yanlış evlilik kurbanı.
Recep Gencer Mert’in alkolik, dayakçı babası. Hayatı öfke ve yenilgi dolu bir adam.
Çiçek Çelik Gülru’nun kardeşi, bahçıvanın en küçük kızı. Ailesinin gözbebeği, ta ki yanlış kişiye aşık olana kadar.
Yonca Çelik Gülru’nun ablası. Pahalı zevkler, ünlü markalar, para, para, para… Tek istediği zengin bir koca!
Yener Yıldırım
Çelik Ailesinin başına gelmiş en kötü şey. Mesude’nin bencil, çıkarcı ve paragöz kocası.
Salih Çelik Gülru’nun babası. Karısını zamansız kaybetmiş, kendini kol kanat gerdiği dört kızına adamış sevgi ve şefkat dolu ama yorgun bir yürek.
Cihan Sipahi Gülfem’in ‘talihsiz’ kardeşi. Acımasız bir çocuk oyununun kurbanı. Gözlerden uzak, tavan arasındaki dünyasında yalnızlığını paylaştığı tek kişi Gülru. Dostu, sırdaşı ve umutsuz aşkı Gülru.
Mert Gencer Kenar mahallenin tatlı serserisi. Adı gibi mert olsa da bir baltaya sap olamamış. Cebinde hayalleri, hayallerinde ilk gözağrısı, büyük aşkı Gülru. Öl dese ölür ama büyü dese.. büyüyemez.
Gülfem Sipahi En iyi arkadaşı da en amansız düşmanı da; aynalar olan kadın. Çarpıcı, klas ve tutkulu. Kibirli yalnızlığının altında kırık kalbi var. İki korkunun esiri; yaşlanmak ve kaybetmek.
Ömer Hekimoğlu Kadınları sihirli parmaklarından önce karizmasıyla büyüleyen bir estetik cerrah. ‘Güzelliğin Efendisi’ Gülfem’in kırık kalbinin, Gülru’nun ilk kalp çarpıntılarının yegane sahibi.