Genel Muhasebe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Genel Muhasebe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Muhasebe'de FİFO (İlk Giren İlk Çıkar) Yöntemi

FİFO - İLK GİREN İLK ÇIKAR YÖNTEMİ ve LİFO - SON GİREN İLK ÇIKAR YÖNTEMİ




Fifo Yöntemi (İlk Giren İlk Çıkar): Fifo değerleme yöntemi, üretime verilecek olan veya satılacak malların stoklara ilk önce giren mallardan olması gerektiği varsayımına dayanır. Stoktaki malların kullanılma sırası ilk alınan mallardan başlanarak sırasyla devam eder. Yani stoklara giren malların yine giriş sırasıyla stoktan çıkarlar.

FİFO; ingilizce olarak First İn First Out (İlk Giren İlk Çıkar) kelimelerinin baş harflarinden oluşur.



Örnek: Bir malın alış tarihleri, miktarları ve alış fiyatları aşağıdaki gibidir.

05 Ocak 2009, 20 adet malın tanesi 600 TL
10 Ocak 2009, 15 adet malın tanesi 800 TL
15 Ocak 2009, 40 adet malın tanesi 500 TL

Fifo maliyet yöntemine göre işletme 30 adet malı tanesi 700 TL den satarsa malın kar veya zarar ne olur?

İlk önce 20 adet malı ilk stoğa giren mallardan satmamız gerekir:

Kar veya zarar için satış fiyatı ile maliyet karşılaştırılır:

20 adet x (700-600) =
20 adet x 100 TL = 2.000 TL Kar

Daha sonra satmamız gereken 10 adet malı ikinci olarak stoğa giren mallardan satarız:

10 adet x (700-800) =
10 adet x -100 = 1.000 TL Zarar

FİFO anlatımı video (5 dakikada fifo mantığının anlatımı) >>>>>


Lifo Yöntemi (Son Giren İlk Çıkar): Lifo değerleme yöntemi, üretime verilecek olan veya satılacak malların stoklara son olarak giren mallardan olması gerektiği varsayımına dayanır. Stoktaki malların kullanılma sırası son olarak alınan mallardan başlanarak geriye doğru sırasyla devam eder. Yani stoklara giren malların giriş sırasının tersine göre stoktan çıkarlar.

LİFO; ingilizce olarak Last İn First Out (Son Giren İlk Çıkar) kelimelerinin baş harflarinden oluşur.

Bu yöntemde direkt ilk madde ve malzemenin üretime son fiyatlarla gönderildiği varsayımı esas alınmıştır. Lifo yönteminin amacı, enflasyonist dönemlerde işletmelerin öz varlıklarını daha az vergi almak suretiyle korumaktır. Enflasyonist dönemlerde işletmeler üretimde kullandıkları direkt ilk madde ve malzemeyi aynı fiyatla satın alamadıklarından bu durum mali yapılarının bozulmasına neden olmaktadır.

LİFO, son zamanlara kadar tipik olarak sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde kullanılan ve günümüzde hala bu ülkede yoğun olarak uygulanan başlıca stok yöntemlerinden biridir. Bununla birlikte LİFO, Avrupa Birliği direktiflerinde de kabul edilir bir yöntemdir ve bir dereceye kadar kullanımı diğer ülkelere doğru genişlemektedir. Öte yandan, Avustralya, Singapur ve İsviçre gibi ülkeleri de içeren bazı ülkelerde LİFO kullanımı hala yasaktır.

LİFO yönteminde esas alınan varsayım, son alınan malların (imalat bağlamında) önce kullanıldığı yada (ticaret bağlamında) önce satıldığı yönündedir. Dolayısıyla satış gelirleri ile kıyaslanan maliyetler son alınanların maliyetidir. Bu varsayımın doğal bir sonucu olarak ise elde kalan stoklar ilk alışları temsil edecektir. LİFO yönteminde yapılan bu temel varsayım, bu yönteme ilişkin avantaj ve dezavantajları da beraberinde getirir.

4008 sayılı Kanun ile V.U.K.’un 274. Maddesi “Mükellefler satın aldıkları veya imal ettikleri emtianın maliyet bedelini LİFO yöntemi uygulamak suretiyle de tespit edebilirler. Bu yöntemi seçenler en az beş yıl süre ile bu yöntemden vazgeçemezler” şeklinde değiştirilmiştir. Kanun değişikliğinin gerekçesi para değerindeki düşüşlerin stok değerinde yarattığı suni artışlar yoluyla mükelleflerin enflasyon kazançları üzerinden vergi ödemelerinin önlenmesi” olarak ifade edilmiştir.

Stok değerleme yöntemleri Gerçek Maliyet Yöntemi, Ortalama Maliyet Yöntemi (Basit - Ağırlıklı - Hareketli) ve İtibari Maliyet Yöntemi (FIFO- LİFO) ve diğer stok değerleme yöntemleri olarak ayrılmaktadır.

01.01.1996 tarihinden itibaren uygulanacak olan LİFO yönteminin beklenen sonucu vermesinin ön koşulu işletmenin stoklarının bulunmasıdır. Yöntemin birden fazla hesap döneminde etkili olarak kullanabilmesi dönemler itibariyle fiyat artışlarının aynı yönde olmasına ve stok düzeyinin azalmasına bağlıdır.

Açık Ögretimde Kesin Sorudur.
Read more

Muhasebenin Tanımı Ve Fonksiyonları Temel Bilgi

MUHASEBENİN TANIMI VE FONKSİYONLARI NELERDİR ?

1. Muhasebenin Tanımı: Tüm kuruluşların mali nitelikteki işlemleri ve olayları para ile ifade edilmiş şekilde kaydeden, sınıflandıran, özetleyerek rapor eden ve sonuçlarını yorumlayan ve analiz eden bir bilim dalıdır.

Muhasebe, işletmelerin varlıklarının ve kaynaklarının oluşumunu, bunların kullanılma biçimini, işletmelerin yaptığı işlemler sonucunda bu varlıklardaki ve kaynaklardaki değişmeleri, işletmelerin mali durumlarını açıklayacak bilgileri sağlayan ve bu bilgileri ilgili kişi ve kurumlara ileten bir bilgi sistemi ile oluşmaktadır. Muhasebe sadece kar amacı ile kurulan işletmelerle ilgili değil, kar amacı gütmeyen yani topluma fayda için hizmet veren tüm kuruluşlar için de geçerlidir. Bu yüzden işletmeler denilirken tüm kuruluşları kapsamaktadır. Ama genelde muhasebe sistemi kar amacı güden işletmeler için daha da önemlidir.


Muhasebe toplumun en küçük birimi olan aileden büyük holding ve şirketlere kadar herkesi çok yakından ilgilendiren geniş bir kavramdır. Basit anlamda muhasebe hesap tutma anlamına gelmektedir. Her ailenin belli bir geliri ve yapılması gereken giderleri vardır. Gelirin en verimli şekilde harcanması ve mümkünse tasarruf yapılması her ailenin amacıdır. Bu denkliği sağlamak için yapılan hesaplamalar bile küçük çapta bir muhasebe işlemi gerektirir. Kaldı ki büyük işletmelerin gelir, gider, alım, satım işlemleri bir aileninki ile kıyaslanamayacak kadar geniş çaplıdır. Bir aile kendi muhasebesine yön verebilir ancak işletmeler profesyonel yardıma ihtiyaç duyar. İşte bu aşamada muhasebe elemanları devreye girer ve insanlara hizmet sunarlar. Varlık işletmenin sahip olduğu tüm değerleri, kaynak ise işletmenin bu varlıkları elde edebilmek için katlandığı borçları ifade etmektedir.

Bir bilgi ve kontrol sistemi olan muhasebe işletme yapısına göre değişik görevler üstlenmektedir. Küçük işletmelerde vergi takibi, gelir-gider, borç-alacak kontrolü yeterli bulunurken, büyük işletmeler bunların yanısıra kurum ve kuruluşlara bilgi vermek üzere analiz ve rapor hizmetlerini de bekler.

İşletme: Belirli bir ticari amaç için, bir veya daha fazla kişinin biraraya gelerek, belirli bir sermaye ile kurdukları kuruluşlardır. İşletmeler amaçlarına göre ve kuruluş şekillerine göre çeşitli şekillere ayrılırlar. Bunlar genel olarak şahıs sirketleri ve sermaye şirketleri şeklindedir.

2. Muhasebenin Fonksiyonları:Muhasebenin işlevini yerine getirebilmesi için belirli görevleri bulunmaktadır. Bu görevlere muhasebenin fonksiyomları denir. Muhasebenin fonksiyonlarını kaydetme, sınıflandırma, özetleme ve raporlama olarak dört ana grupta toplayabiliriz.

2.1. Kaydetme Fonksiyonu: Mali işlemleri belgelere dayanarak muhasebe sistemine göre muhasebe defterlerine kayıt yapılması aşamasıdır. Muhasebenin en önemli ve ilk fonksiyonudur. Muhasebe de kayıtlar doğru ve düzgün tutulmadan diğer fonksiyonların da bir anlamı kalmaz. Yapılan her işlem muhasebe sistemi içinde ilk olarak kayıt yapılmak zorundadır. Bu kayıtlarda belgelere dayandırılarak yapılır. Muhasebe sisteminde iki tür kayıt yöntemi varddır. Tek taraflı kayıt ve çift taraflı kayıt. Çift taraflı kayıt sisteminde muhasebe kayıtları yevmiye defterine kayıt yapılır.

2.2. Sınıflandırma Fonksiyonu: Kaydedilen bilgiler belirli zaman aralıklarında derlenip niteliklerine göre gruplara ayrılır. Böylece farklı nitelikteki ve gruplardaki işlemleri birbirleri ile karıştırmadan farklı sınıflarda incelenebilir. Sınıflandırma işlemleri muhasebe sistemi dahilinde muhasebe defterlerinden büyük defterlere (defteri kebir) yapılmaktadır.

2.3. Özetleme Fonksiyonu: Sınıflandırılan işlemler dönem sonlarında toplanarak daha kolay sonuçlar çıkarabilmek ve yapılan kayıtların kontrolünü sağlamak için özetlenir. Dönem sonlarında işletmeler yüzlerce belki binlerce işlem yapmış olurlar. Bu işlemeleri teker teker incelemek çok uzun zaman alacağından, aynı nitelikteki işlemleri özetleyerek görmek kişilere daha fazla yarar sağlamaktadır. Muhasebe sisteminde özetleme fonksiyonu muhasebe tablolarından mizan kullanılarak yapılır.

2.4. Raporlama Fonksiyonu: En son olarak raporlama fonksiyonunda kaydedilen, sınıflandırılan ve özetlenen işlemler mali tablolar aracılığı ile sonuç aşamasına gelir. Bu sonuç aşaması da raporlamadır. Raporlama muhasebe sisteminin en son aşaması ve yorum yapma aşamasıdır. Muhasebenin en öenmli fonksiyonlarındandır. Raporlarda işletmelerin her türlü sonuçları ortaya çıkarılarak işletme hakkında bilgiler ve yorumlar yapılmaktadır. İşletme bu raporlar sayesinde geleceğine karar vermekte ve yeni kararlar almaktadır. Raporlama aşamasında muhasebe tabloları kullanılır ve bu tabloların en önemlileri bilanço ve gelir tablosudur.

Kaydedilen, sınıflandırılan, özetlenen, analiz edilen ve yorumlanan işlem ve olaylar ile ilgili veriler, işletme ile ilgisi bulunan kişi ve kuruluşlara bilgilendirme amacı ile sunulur. Bilgilerin herkesin anlayacağı evrensel bir dil ile sunulması gerekir. İşletmenin bilgileri ile ilgilenen kişi ve kuruluşların ilgi nedenleri birbirinden farklıdır.

3. Muhasebe üç bölümde ayrılmıştır:

3.1. Genel Muhasebe: İşletmenin parasal işlemlerinin ve sonuçlarının belgelere dayanarak tarih sırasına göre izlendiği muhasebe türüdür. Diğer adı finansal muhasebedir. İşletmenin varlık, kaynak, borç, alacak, gelir, gider, kâr ve zararı genel muhasebe sayesinde öğrenilir. Genel muhasebe muhasebe öğreniminin temelidir. Genel muhasebe öğrenimini inşaat muhasebesi, banka muhasebesi, konaklama muhasebesi, şirketler muhasebesi gibi uzmanlık alanları izler. Genel muhasebenin faydaları şunlardır: İşletmenin yapması gereken işlemlerin unutulmamasını sağlar. Daha önce yapılan bir işlem hakkında bilgi verir. İşletmenin elinde belli bir tarihte ne kadar varlık olduğu, işletmenin ne kadar borcu olduğu yani işletmenin genel durumu görülebilir.

3.2. Maliyet Muhasebesi: İşletmede üretilen mamül ya da hizmetin maliyet fiyatının saptanması, işletme giderlerinin denetimi, fiyat incelemeleri ve satış fiyatlarının belirlenmesinin oluşturduğu muhasebe dalı. Maliyet muhasebesi işletmelerde değişik amaçlar doğrultusunda kullanılan muhasebenin ana bölümlerinden bir tanesidir. Malın maliyeti belirlendikten sonra bu rakam üzerine belli bir kâr eklenir ve satış fiyatına ulaşılır. Maliyet muhasebesinin beklenen görevleri kısaca şunlardır:
- Üretilen malın maliyetini ve piyasa şartlarına göre satış fiyatını tespit eder.
- Giderlerin kontrolüne yardımcı olur. Hedefler ile yapılan gerçek giderleri karşılaştırır ve varsa sapmaları belirler.
- Sunduğu bilgiler ile palanlamaya ve yöneticilerin vereceği kararlara yardımcı olur.

Maliyet Muhasebesi hakkında daha fazla bilgi >>>>>

3.3. Yönetim Muhasebesi: Yönetim muhasebesi, işletme yöneticilerine işletme yönetiminde alacakları kararlarda ihtiyaç duydukları bilgi ve raporları düzenleyen, yorumlayan, denetim olanağı saağlayan muhasebe dalı. Yöneticilere işletmenin geleceği ile ilgili karar vermede yardımcı olur.

4. Muhasebecilik Mesleği: 1989 yılında çıkarılan “Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu” Türkiye’de muhasebecilik mesleğinin şartlarını ve çalışma konularını belirlemiştir. Bu sayede bir süre sonra tek düzen muhasebe sistemine geçilmiş ve muhasebeciler arasında uygulama farklılıkları ortadan kalkmıştır. Türkiye’de muhasebe meslek mensupları üç ünvana ayrılmaktadır:
- Serbest Muhasebeci
- Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
- Yeminli Mali Müşavir

Son yayınlanan değişikliğe göre artık serbest muhasebeci ünvanı kalkmıştır, sadece serbest muhasebeci mali müşavir ve yeminli mali müşavir ünvanları bulunmaktadır.
Read more