Ayta Sözeri Kimdir? Hayatı
Ekranlara veda eden “Kayıp Şehir” dizisinde Duygu karakterini canlandıran Ayta Sözeri ile buluştuk. Sözeri; oyunculuğa çok erken yaşta ailesini kırmamak adına yıllarca erkeği oynayarak başlamış. Ama, kendisini o bedene hapsolmuş gibi hissetmiş. Cinsiyet değiştirmiş ve trans bir kadın olmuş. Her transseksüel gibi o da ayrımcılığa maruz kalmış zaman zaman.
METİN UYAR
Transseksüel bir kadın olduğu için ev bulamadığını söyleyen Sözeri’ye geçtiğimiz pazar kutlanan doğum gününe katılan Sezen Aksu; “Al eşyalarını, yarından itibaren gel benim evime, iki kardeş yaşayalım” diyerek destek vermişti. Oyunculuğunun yanında solistlik de yapan Sözeri; İstanbul’a da şarkı söyleyebilmek ve dizilerde, filmlerde rol alabilmek hayaliyle gelmiş. Görünen o ki tüm hayallerini artık içinde mutlu olduğu bedeninde gerçekleştirmiş.
Oyunculuğa erken başladığınızı söylemişsiniz. Biraz anlatabilir misiniz?
İlkokul yıllarında skeçler yazardım. Rolleri mahalledeki arkadaşlarıma dağıtırdım. Sonra da mahallede oynardık. Ama sanırım, sen yıllarca sevdiğim insanları kırmamak için oynadığım rolleri sordun. Evet, mesela ailemi kırmamak adına yıllarca erkeği oynadım.
Ailelerinin trans bireylere yönelik davranışları, destekleri ne kadar önemli?
Bunu en iyi LİSTAG gönüllüleri anlatabilir. Hem aile bireyleri her zaman birbirine destek olmalı diye öğretmiyorlar mı? E tamam, o trans çocuklar da o ailelerin bir üyesi.
Ailenizin yanında kendiniz olabiliyor muydunuz?
Bedenimin içinde kendim değildim ki, ailemin yanında kendim olayım. Ailemin yanında olmakla alakası yok. O bedenin içinde rahat değildim.
Bir bedene hapsolmak gibi mi?
Trans bir birey değil de, sadece çok kilolu olduğunu düşün. O bile istemediğin bir bedenin içinde hapsolmak değil midir? Evet, işte bu yüzden rejim ve en sonunda estetik yaptırmıyor mu insanlar? Trans bireyken bir erkek bedenine hapsolmuş gibi hissediyorsun tabii ki.
Trans birey olma sürecinin aşamalarını anlatır mısınız?
Bu süreci anlatan ve bu süreçte trans bireylere yardımcı olan LGBT derneği ve birçok oluşum var. Daha doğru bilgilendirilmek amacıyla oralara başvurulmalı veya danışılmalı ama bu süreç için en önemli şey hormonlar. Muhakkak doktor kontrolünde kullanılmalı çünkü hormonları yanlış kullanmanın neden olabileceği hastalıklar var. Mesela karaciğeriniz zarar görebilir.
Cinsiyet kimliğinizden dolayı en çok zorlandığınız ortamlar ve durumlar nelerdir?
Gittiğimiz bazı restoranlarda bize servis açılmayabiliyor. Hastalandığımız zaman her hastanede tedavi görme imkanımız olmayabiliyor. Ev tutmaya çalışıyorum ama trans bireylere ev vermeyen ev sahipleri var. Tabii, herkes de böyle değil. Ön yargı denilen duvarlarını yıkmış insanların işlettikleri, ayrımcı olmayan, rahat ettiğimiz çok sayıda mekan da var.
İstanbul’a neden geldiniz?
Siyasetçi olmak isteseydim, siyasetin kalbi Ankara’da attığı için oraya giderdim. Ben ise şarkı söylemek ve oyunculuk yapmak istiyordum. Bütün ünlü solistler, sinema ve dizi çekimleri İstanbul’da. Yani sanatın kalbi İstanbul’da attığından benim de kalbim İstanbul için atıyordu.
Lise yıllarında da oyunculuk yapıyor muydunuz?
Liseler arası yarışmalarda ödüllerim bile var. İlk ödülümü de Yasemin Yalçın’ın elinden almıştım.
Hiç seks işçiliği yaptınız mı?
Buna cevap vermekten yoruldum. Seks işçiliği yapmadım ama çok zor günlerimde zorunlu seks işçiliği yapan arkadaşlarımdan maddi destek aldım. Yani zorunlu seks işçiliğinden gelen paradan ben de yedim.
Dizilerde oyunculuk nasıl başladı?
Melek Baykal ve Mustafa Şevki Doğan’ın teşvikiyle “Hayat Bağları” dizisinde oynayarak oyunculuğa başladım. İnanıyorum ki güzel şeyler yapıyorum ve daha da güzel şeyler yapacağım.
Dizi başladığından beri kilo verdiniz mi?
Diyetisyen kontrolünde 14 kilo verdim. Spor hocam eşliğinde düzenli spor ile de diyetimi destekledim.
Sağlıklı yaşamaya önem verir misiniz?
Altı ayda bir check-up’a giderim. Düzenli olarak C vitamini ve saçlarım için de argan yağı kullanıyorum.
Sette çocuk oyuncu görmekten korktuğunuzu söylemişsiniz, neden?
Korkuyorum çünkü çocuklar çok daha acımasız olabiliyorlar. Çocuk, ona erkeği ve kadını nasıl öğrettiysek öyle biliyor. E sesin biraz kalın ve annesinden, ablasından daha iriysen herkesin içinde “Abla sen aslında abi misin?” diye sorabiliyor çocuklar. Çocukların soruları karşısında çok zor durumda kalabiliyoruz.
Erkek rolü gelse oynar mısınız?
Neden olmasın? Heteroseksüel bir erkek oyuncuya kadın rolü gelse oynamaz mı? Ben bir oyuncuyum ve inandığım her karakteri oynarım.
Rüzgar Erkoçlar’la ilgili yapılan açıklamalara ne diyorsunuz?
Bir doktor Rüzgar için “Ömrü boyunca hiçbir zaman cinsel açıdan zevk alamayacak” açıklaması yaptı. Ya, o artık sahip olmak istediği bir bedenin içine girdi. Bu onun için hayatı boyunca mutluluk demek. Sadece bunu düşünsünler.
Kaynak; Milliyet.com.tr