Türkiye’de yetiştiği yerler: Muğla (Marmaris, Köyceğiz, Fethiye) ve Antakya.
Ortalama 8-10 m boyunda, çınara çok benzeyen tek evcikli bir ağaç. Günlük veya sığala ağacı adı ile de tanınan Amber ağacı, nisan-mayıs ayları arasında çiçek açar. Sıcak iklimi, rutubetli ve bataklık yerleri seven, bir ağaç. Yaprakları saplı ve el şeklindedir. Erkek çiçekler kürevi gruplardan ibaret salkımlar teşkil ederler. Dişi çiçekler ise saplı ve sarkık kürecikler halindedir. Meyve oldukça sertleşmiş ve odunlaşmıştır.
Kullanıldığı yerler: Bu ağaçlardan, gövdeleri üzerinde uzunluğuna yaralar açmak suretiyle Sığala yağı veya Mia denilen kıvamlı bir balsam elde edilir. Bu balsam bütün balsamlarda olduğu gibi, bir reçine bir uçucu yağ ve sinnamik asit ihtiva etmektedir. Reçine, balsamın % 30-40’ını teşkil eder. Sığala yağı akıcılığı az olan gri renkli bir sıvıdır.
Sığala yağının mart ayından itibaren sekiz ay süre ile üretimi yapılmaktadır. Bu yağ ağacın salgı hücrelerinde meydana gelir. Salgı hücreleri bitkide tabii olarak fakat az miktarda bulunmaktadır. Ağaçlarda yaralama sonucu balsam meydana gelir ve bu yaralama sırasında salgı hücrelerinin sayısı da artar. Yaralama kepçe gibi bıçaklarla yapılmaktadır. Yara yeri 15-20 günde bir derinleştirilmektedir. 3-4 yaralamadan sonra balsam teşekkül eder. Ağacın kabuk kısmı, odun kısmına kadar sıyrılmak süretiyle balsam toplanır. Bir kazanda yarım ile bir saat kaynatılır. Böylece kabuklardan ayrılan balsam, dibe çöker, kabuklar suyun üzerinde kalır. Bu kabuklar yabalarla alınarak bir preste sıkılır ve akan balsam ile su havuzlarda toplanır. Bir süre dinlendirilince, balsamın bir kısmı dipte, bir kısmı suyun üstünde olmak üzere toplanarak sudan ayrılır. Kazanın dibinde kalan balsam ile havuzlarda biriken balsam birleştirilir ve böylece ticarete çıkarılır. Kalan yongalar kurutulduktan sonra “buhur” veya “günlük” adı altında satılmaktadır.
Read more
Ortalama 8-10 m boyunda, çınara çok benzeyen tek evcikli bir ağaç. Günlük veya sığala ağacı adı ile de tanınan Amber ağacı, nisan-mayıs ayları arasında çiçek açar. Sıcak iklimi, rutubetli ve bataklık yerleri seven, bir ağaç. Yaprakları saplı ve el şeklindedir. Erkek çiçekler kürevi gruplardan ibaret salkımlar teşkil ederler. Dişi çiçekler ise saplı ve sarkık kürecikler halindedir. Meyve oldukça sertleşmiş ve odunlaşmıştır.
Kullanıldığı yerler: Bu ağaçlardan, gövdeleri üzerinde uzunluğuna yaralar açmak suretiyle Sığala yağı veya Mia denilen kıvamlı bir balsam elde edilir. Bu balsam bütün balsamlarda olduğu gibi, bir reçine bir uçucu yağ ve sinnamik asit ihtiva etmektedir. Reçine, balsamın % 30-40’ını teşkil eder. Sığala yağı akıcılığı az olan gri renkli bir sıvıdır.
Sığala yağının mart ayından itibaren sekiz ay süre ile üretimi yapılmaktadır. Bu yağ ağacın salgı hücrelerinde meydana gelir. Salgı hücreleri bitkide tabii olarak fakat az miktarda bulunmaktadır. Ağaçlarda yaralama sonucu balsam meydana gelir ve bu yaralama sırasında salgı hücrelerinin sayısı da artar. Yaralama kepçe gibi bıçaklarla yapılmaktadır. Yara yeri 15-20 günde bir derinleştirilmektedir. 3-4 yaralamadan sonra balsam teşekkül eder. Ağacın kabuk kısmı, odun kısmına kadar sıyrılmak süretiyle balsam toplanır. Bir kazanda yarım ile bir saat kaynatılır. Böylece kabuklardan ayrılan balsam, dibe çöker, kabuklar suyun üzerinde kalır. Bu kabuklar yabalarla alınarak bir preste sıkılır ve akan balsam ile su havuzlarda toplanır. Bir süre dinlendirilince, balsamın bir kısmı dipte, bir kısmı suyun üstünde olmak üzere toplanarak sudan ayrılır. Kazanın dibinde kalan balsam ile havuzlarda biriken balsam birleştirilir ve böylece ticarete çıkarılır. Kalan yongalar kurutulduktan sonra “buhur” veya “günlük” adı altında satılmaktadır.