Çorum’a bağlı Alaca ilçesinin kuzeybatısında yer alan höyük. Önemli Hitit merkezlerinden olan bu höyük, 310 m genişliğinde 20 m yüksekliğindedir. Çok eski devirlerin önemli doğu - batı yolu üzerindedir.
İlk olarak 1835’de W.G. Hamilton tarafından gezilen Alacahöyük, o zamandan beri çeşitli araştırma ve kazılarla hakkında bilgi edinilmeye çalışılan bir yerdi. Buradaki kazılar esaslı olarak 1935 yılında Türk Tarih Kurumu adına yapılmaya başlandı. Bu araştırmaların neticesinde höyükte, dört kültür çağı ve on dört yapı katı tesbit edildi.
Birinci kültür çağı denilen dönem M.Ö. 3200 - 2600 yıllarını içine alır. Bu kültür çağına ait olan höyükte kerpiç, kamış, ince ağaç dallarından yapılmış evlerin kalıntıları ile mezarlar ve çanak çömlek bulundu.
İkinci kültür çağının dönemi ise, M.Ö. 2500 - 2100 büyük bir yangın neticesinde ortadan kalkmıştır. Burada sadece on dört kral mezarı bulunabilmiştir.
Üçüncü kültür çağı olan devre, M.Ö. 2000-1200 yıllarına rastlamakta olup, Hititlere aittir. Bu devrede dört yapı katı göze çarpar.
Eski Hitit çağına rastlayan yapı katında temel taşları ufaktır.
Evler, bakır çağının son yapıları yakılıp yıkıldıktan sonra kurulmuştur. Evlerin kiler ve fırınları arasında bulunan sokaklar, eski Hitit çağının şehircilik sistemi yönünden bir fikir verir. Orta Hitit çağında bir tapınak meydana çıkarılmıştır. Ayrıca şehrin büyük kanalizasyonu, sokakları, kaldırımları ve özel evleri bu çağdaki gelişmeleri iyice ortaya koyar.
Büyük Hitit çağının ilk devresi, çift kapılı Hitit tapınağı veya sarayı ile meşhurdur. Bu tapınakta; üstü açık bir avlu, avluyu çevreleyen salonlar, odalar, taş tabanları yerinde bulunan çift sıra sütunlar ve heykel tabanı bulunmakta olup, bunlar Hitit dini yapılarının özelliğini taşıyan kalıntılardır. Büyük Hitit çağının ikinci devresine ait olarak ise sfenksli kapı ortaya çıkarılmıştır. Kapının sağ ve sol tarafı kabartmalarla tezyin edilmiştir. Bu kapı şimdi Ankara müzesine getirilmiştir. Yine bu devrede Alacahöyük; çanak, çömlek, bakır, tunç, kurşun ve altın araçlar, küçük figürler gibi ele geçen eserlerle küçük san’atlar bakımından da gelişmiş olduğunu sergilemiştir.
Dördüncü kültür çağı yani son kültür çağında Alacahöyük; Frigler ile Osmanlılar ve bunların arasındaki medeniyetlere sahne olmuştur. Friglere ait önemli eserler olmamakla beraber, bunları takib eden medeniyetlere ait binalar, çanak, çömlek, para vs. gibi eserler, yapılan kazılar sonucu ortaya çıkarılmıştır.
Arkeolojik bakımdan önem kazanan Alacahöyük’te yapılan kazılar neticesinde bulunan eserler bugün orada yapılmış olan müzede sergilenmektedir.
Read more
İlk olarak 1835’de W.G. Hamilton tarafından gezilen Alacahöyük, o zamandan beri çeşitli araştırma ve kazılarla hakkında bilgi edinilmeye çalışılan bir yerdi. Buradaki kazılar esaslı olarak 1935 yılında Türk Tarih Kurumu adına yapılmaya başlandı. Bu araştırmaların neticesinde höyükte, dört kültür çağı ve on dört yapı katı tesbit edildi.
Birinci kültür çağı denilen dönem M.Ö. 3200 - 2600 yıllarını içine alır. Bu kültür çağına ait olan höyükte kerpiç, kamış, ince ağaç dallarından yapılmış evlerin kalıntıları ile mezarlar ve çanak çömlek bulundu.
İkinci kültür çağının dönemi ise, M.Ö. 2500 - 2100 büyük bir yangın neticesinde ortadan kalkmıştır. Burada sadece on dört kral mezarı bulunabilmiştir.
Üçüncü kültür çağı olan devre, M.Ö. 2000-1200 yıllarına rastlamakta olup, Hititlere aittir. Bu devrede dört yapı katı göze çarpar.
Eski Hitit çağına rastlayan yapı katında temel taşları ufaktır.
Evler, bakır çağının son yapıları yakılıp yıkıldıktan sonra kurulmuştur. Evlerin kiler ve fırınları arasında bulunan sokaklar, eski Hitit çağının şehircilik sistemi yönünden bir fikir verir. Orta Hitit çağında bir tapınak meydana çıkarılmıştır. Ayrıca şehrin büyük kanalizasyonu, sokakları, kaldırımları ve özel evleri bu çağdaki gelişmeleri iyice ortaya koyar.
Büyük Hitit çağının ilk devresi, çift kapılı Hitit tapınağı veya sarayı ile meşhurdur. Bu tapınakta; üstü açık bir avlu, avluyu çevreleyen salonlar, odalar, taş tabanları yerinde bulunan çift sıra sütunlar ve heykel tabanı bulunmakta olup, bunlar Hitit dini yapılarının özelliğini taşıyan kalıntılardır. Büyük Hitit çağının ikinci devresine ait olarak ise sfenksli kapı ortaya çıkarılmıştır. Kapının sağ ve sol tarafı kabartmalarla tezyin edilmiştir. Bu kapı şimdi Ankara müzesine getirilmiştir. Yine bu devrede Alacahöyük; çanak, çömlek, bakır, tunç, kurşun ve altın araçlar, küçük figürler gibi ele geçen eserlerle küçük san’atlar bakımından da gelişmiş olduğunu sergilemiştir.
Dördüncü kültür çağı yani son kültür çağında Alacahöyük; Frigler ile Osmanlılar ve bunların arasındaki medeniyetlere sahne olmuştur. Friglere ait önemli eserler olmamakla beraber, bunları takib eden medeniyetlere ait binalar, çanak, çömlek, para vs. gibi eserler, yapılan kazılar sonucu ortaya çıkarılmıştır.
Arkeolojik bakımdan önem kazanan Alacahöyük’te yapılan kazılar neticesinde bulunan eserler bugün orada yapılmış olan müzede sergilenmektedir.