ANLAMA – YORUMLAMA
“İntibah” adlı roman
1. Ali Bey, iyi yetiştirilmek isteniyor, çünkü babası yok ve aile olarak eğitim öğretime önem veren bir ailedir. Bu ailenin en önemli özelliği olarak eğitim ve kültüre önem vermeleridir. Abli Bey, kültürlü yetişince hem kendisine hem de içinde yaşadığı topluma faydalı bir insan olması istenmektedir. Günümüzde de Ali Bey gibi iyi yetişip sosyal yaşantıyı ya da çevreden gelebilecek kötülükleri bilmeyen gençler var. Bu tarz gençler özellikle çeşitli ideoloji ve fikirlerin veya içindeki yetiştiği toplumun özelliklerine uymayan bir yaşam tarzını benimseyerek topluma ters düşebilmekteler.
2. Tanzimat Dönemi romanları genellikle İstanbul’da yaşanan olayları konu edinir. Sizce bunun sebebi nelerdir?
2. Tanzimat Döneminde roman yazarları sadece İstanbul’u bilirler ve oranın dışında yaşamayı sürdürmemişlerdir. Dolayısıyla yazar içinde bulunduğu anlatacağı için romanlarda mekan olarak sadece İstanbul geçer. İstanbul’un dışına daha sonraki yıllarda yani Milli Edebiyat döneminde çıkılır.
3. Günümüz saati ile “İntibah” romanının kahramanı Ali Bey’in gezmeye çıktığı saat arasında kaç saat fark vardır? Tanzimat Döneminde niçin alaturka saat kullanılıyordu? Bu saat sistemi ne zaman, niçin değişti?
3. Alaturka saat, ayrı bir saat değil ayrı bir ayar aslında, akşam güneş batışıyla saatinizi 12:00′ye ayarlıyorsunuz, ertesi gün aynı şekilde yine ayarlıyorsunuz. Dikkatli olmak gerek, çünkü bu saat ayarı standart değil, güneşin batışı her akşam değiştiği için, her gün düzeltmek zorundasınız. Bu saat sistemi Cumhuriyet’in ilanından sonra değişti. 1 Ocak 1926’tan sonra değişti. Bu sistemin değişmesinde en büyük neden Türkiye’nin değişen dünya sistemine uyum sağlaması için yapılmıştır.
4. Telgraf adlı metindeki olay günümüzde de yaşanabilir mi? Bu tür sorunlar nasıl çözümlenebilir?
4. Bütünüyle yaşanamaz ama halen bazı yerlerde su sıkıntısı vardır.
5. Telgraf adlı hikâyede köylüler önce suyu istiyor sonra istemiyorlar. Bu çelişki neden kaynaklanmaktadır? Köylüler suyu kullanma konusunda yeterince bilinçlendirilseydi bu çelişki yine de yaşanır mıydı? Açıklayınız.
5. Önce hiç olmadığı için istiyorlar fakat daha sonra da fazla fazla gelince istemiyorlar. Köylüler suyu kullanma konusunda yeterince bilinçli olmadıkları belli. Bilinçli olsalardı bu çelişki yaşanmazdı.
6. “Aksoylu Timsaha Karşı” adlı metinde tilki, timsahın ailesinin güreşçiliğiyle nasıl alay ediyor? Metnin sonunda niçin ders verici bir cümle yer almıştır?
6. Sırtının pütür pütür olmasında dolayı alay ediyor. Eğer ailen iyi güreşçi olsaydı sırtın yere gelmekten pütür pütür olmazdı diyerek alay ediyor. Metnin sonunda “Aklını başına devşirmeden bir işe girişenler, o işin üstesinden gelemedikleri gibi bir de ele güne karşı gülünç olurlar, üstlerine güldürürler herkesi. Akılsız başlarının cezasını çekerler.” diyerek verilmek istenen kıssadan hisseyi dile getiriyor.
7. Çok övünen insanlar, hangi durumlarda zorluk yaşayabilirler?
7. Çok övünmek ve kibir insana mutluluk getirmez. Bu tarz insanlar çevrelerinde pek sevilmezler ve bunlar kendilerini olduklarında farklı gösterdiklerinden dolayı gerçek ortaya çıkınca gülünç duruma düşerler.
8. Deli Dumrul, günümüz İstanbul’unda yaşasaydı köprü yaptırabilir miydi? Onu engelleyen kim ya da ne olurdu?
8. Hayır yaptıramazdı. Günümüzde devlet sistemi ve polisi veya jandarma gibi özellikler olduğu için bu tarz şeylere izin verilmezdi. Günümüzde herkesin yaptığı işler belli sistemlere göre ayrılmış. Bunun dışına çıkılması mümkün değil. Kurallar kaideler belli.
9. Deli Dumrul hikâyesinde manzum ve mensur bölümlerin iç içe olmasını ve olayların mensur, duyguların ise manzum bölümlerde verilmesinin nedeni nedir?
9. Metinlerin birbirinden etkilenmesi ile açıklayabiliriz. Daha önce destanlarda duygular böyle açıklanıyor ama zaman içerisinde yeni türler girse de edebiyatımıza bir öncekinden etkilenme oluyor.
10. Deli Dumrul niçin kılıç ve atla savaşıyor? Deli Dumrul’un yaşadıklarına göre bu hikâye hangi edebî döneme ait olabilir?
10. Bu hikaye 11 ve 15. Yüzyıl arasındaki olayları anlatıyor. Deli Dumrul hikaye Geçiş Dönemi Türk edebiyatı dönemine aittir.
11. “Adaya Vapur” metnindeki genç, İstanbul’a nereden gelmiş olabilir? Günümüzde bu gencin yaşadığı sorunu hâlâ yaşayanlar var mı? Bu insanların çektikleri sıkıntılar nelerdir?
11. İstanbul’un dışından ya da Anadolu’dan gelmiş olabilir. Vardır. Bu insanlar kırsal kesimden geldikleri için çevreye uyum sağlamakta sıkıntı yaşamaktalar ya da içine kapanık insanlar oldukları için uyum sağlamakta sorun yaşıyorlar.
12. “Adaya Vapur” metnindeki genci İstanbul’dan ve memurluktan soğutan olay nedir? Gençle alay edilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
12. Gence soru soran bayanın onunla alaycı tavırları genci İstanbul’dan ve memurluktan soğutmaktadır.
13. “Adaya Vapur” metninde duygular mı yoksa olaylar mı daha ön planda verilmiştir? Neden?
13. Duygulara hitap eden bir metindir. Durum hikayeciliği ile yazılmıştır. Nedeni ise buradan neler dolup bittiğinden ziyade var olan durum karşısında kişinin ne hissettiği önemlidir.
14. “Boş Bilgi” adlı metnin kişisi Pin-Man’ın kimsenin yapamayacağı bir iş arayışında olmasının sebepleri neler olabilir? Sizin böyle bir tutkunuz var mı? Böyle bir tutku, her zaman Pin-Man’ın yaşadığı gibi zararlı mıdır? Neden?
14. Herkesten farklı görünme isteğidir. Bu tutku zararlı olmasa da bazen insanlar o kadar uğraşıp sonunda hiçbir elde edemeyebiliyorlar.
15. “Koca Öküz’ün Ölümü” adlı hikâyedeki Yusuf nasıl bir kişiliğe sahiptir? Yusuf ve babası Koca Öküz’ün ölümüne üzülüyorlar mı? Seviniyorlar mı? Bu olayda Yusuf’un takındığı tavır onun kişiliğiyle nasıl ilişkilendirilebilir?
15. …
16. Yusuf ve babası, Koca Öküz’ü ararken kendi çektikleri sıkıntıları niçin hatırlıyorlar?
16. Kendi yaşamı ile öküzün yaşamı arasında bağlantı kuruyor. Çalışma ve ezilme yönünden …
17. Koca Öküz’ün “ruhunun boyunduruktan kurtulması” sözünden ne anlıyorsunuz?
17. Her türlü esaretten kurtulma olarak anlayabiliriz.
18. “Boş Bilgi” ve “Koca Öküz’ün Ölümü” adlı metinlerin teması günümüzde nasıl yaşanabilir?
18.Bu iki metnin teması günümüzde de yaşanabilir, farklı şekilde olsa da konular değişik olunca bu iki tema evrensel olduğu için günümüzde de ele alınabilir.
19. “Boş Bilgi” ve “Koca Öküz’ün Ölümü” adlı metinlerin temasıyla ilgili bir karikatür ya da resim yapınız.
19. …
20. “Boş Bilgi” ve “Koca Öküz’ün Ölümü” adlı metinlerin temasının evrensel bir tema olup olmadığını tartışınız. Tartışma sonucu ortaya çıkan görüşü tahtaya yazınız.
20. Evrensel temalardır.
21. “Alişimin Kaşları” adlı metinde mekân tasvirlerine çokça yer verilmesinin sebebi ne olabilir?
21. Anlatılan olayın ve olayların geçtiği mekanları daha anlaşılır olması ve kişi ve eşyalara ait detayları ön plana çıkararak anlatımı etkili kılmak amacıyla çokça betimleme kullanılmış olabilir. Bir de anlatıcı kamera sessizliği ile yani gözlemci bakış açısıyla yazıldığı için ayrıntılı şekilde anlatılmalıdır..
22. “Alişimin Kaşları” adlı metinde anlatıcı niçin kamera görevi görmektedir? Metnin kişisi tasvirleri kendi anlatsaydı metindeki anlatım daha mı etkili olurdu? Niçin?
22. Metnin içinde biri anlatsaydı aynı etkiyi sağlayamazdı çünkü kahraman bakış açısında anlatıcı görebildiği ya da ulaşabildiği şeyleri anlatacağı için diğerlerine göre daha az anlatıma sahip olabilir.
23. “Alişimin Kaşları” adlı metindeki olaylar ne zaman yaşanıyor?
23. 20. yüzyılda 1960’lardan sonra yazılmış olabilir.
24. “Bin Bir Gece Masalları” adlı metnin kişileri kimlerdir? Bu kişiler hangi olayı yaşıyorlar?
24. Şehrazat, Alaaddin ve annesi vardır. Bunlar lambadan cin çıkıyor ve onların isteklerini yerine getiriyor.
25. “Anne Kalbi” adlı metni yaşlı bir kadın mı yoksa yazar mı yazmıştır? Sizce niçin böyle bir anlatım tercih edilmiştir?
25. Yazar metnin annenin ağzından kaleme almıştır. Böyle anlatımda anlatım kişilerinden biri olan annenin dile getirdiği özellikler diğerlerinden daha etkili olmaktadır.
26. Gözlemci bakış açısını kullanarak kısa bir hikâye yazınız. Yazdığınız hikâyeyi sınıfınızda okuyunuz.
26. Cevabı size kalmış…
27. “Kalevala” adlı metinden öğrendiklerinize göre Vainamoinen ile İlmarinen, Sampo’yu niçin çalmak istiyorlar?
27. Mutluluğu yakalamak için…
28. Sampo’nun yere kök salması ve onu sökmek için dev gibi bir öküzün kullanılması, normalde mümkün müdür? Destanı oluşturanlar niçin böyle bir anlatıma ihtiyaç duymuşlardır?
28. Değildir. Ama destanlar olağanüstü anlatıma vardır. Bunda da en büyük etken destanlar halkın ortak kültürü oldukları ve anonim olarak yazıldıkları için zaman içerisinde abartıya yer verilmektedir.
29. “Kalevala” V. yüzyıldan XII. yüzyıla kadar yaşanan değişik olayları konu edinen bir destandır. “Karıncalar” ise XX. yüzyılda yazılan bir hikâyedir. “Kalevala” ile “Karıncalar” hikâyesinin oluşması arasında yüzyıllar olmasına rağmen, iki metnin benzer yönlerinin olmasını neye bağlarsınız? Açıklayınız.
29. Metinler farklı yüzyıllarda ortaya çıksa da birbirlerinden etkilenir. Sonra ortaya çıkanlar daha önce ortaya çıkanların yapısı ve konusundan etkilenirler.
30. Belirsiz bir zamanda gerçekleşen bir olay hayal ediniz ve anlatınız. Anlatımınıza nasıl başladınız? Neden böyle bir anlatımı tercih ettiniz? Açıklayınız.
30. Cevabı size kalmış…
31. Günümüz filmlerinde destan, efsane, masal tarzında konuların işlenmesinin nedeni ne olabilir? Felsefe Taşı, Yüzüklerin Efendisi, Karayip Korsanları gibi filmlerin ilham kaynağı neler olabilir?
31. İçerik olarak eskiye yönelme ve onu alıp kullanma günümüzde çok yaygındır. Bu tarz filmlerde olağanüstü olay ve konular her zaman ilham kaynağı olmuştur.
32. “Ben” adlı metnin kahramanının psikolojik durumu hakkında bilgi veriniz. Siz benliğinizi aramak için neler yapardınız?
32.
33. “Ben” adlı metnin anlamı ile sizin metinden ne anladığınız arasında nasıl bir ilişki vardır? Açıklayınız.
33.Yoruma açık bir metindir ve farklı anlam yoğunluğu oluşturabilir.
34. “Ben” adlı metni beğenip beğenmediğinizi ve metinden farklı anlamlar çıkarıp çıkarmadığınızı belirtiniz. Metni beğenme ya da beğenmeme ölçütleriniz nelerdir? Metinden niçin farklı anlamlar çıkardınız? Belirtiniz.
34. Cevabı size kalmış…
35. “Ben”, “Alüminyum” ve “Be-Dîden-i Süheyl Be-Nakş-ı Kubbe” adlı metinlerin başlığı, paragrafları ve beyitleri birbiriyle anlam yönünden bütünlük taşıyor mu? Bu metinlerden bir bölümü çıkarırsanız anlam bütünlüğü hâlâ var diyebilir misiniz? Niçin?
35.Anlam yönünden bir bütünlük taşıyor. Çıkarırsanız anlam bütünlüğü bozulabilir.
36. “Ben”, “Alüminyum” ve “Be-Dîden-i Süheyl Be-Nakş-ı Kubbe” adlı metinlerde kullanılan dil, metinlerin yapısına ve anlamına uygun mu? Örneklerle açıklayınız.
36.
37. “Ben”, “Alüminyum” ve “Be-Dîden-i Süheyl Be-Nakş-ı Kubbe” adlı metinleri okurken hangisinde daha çok duygulandınız ve hangi duyguyu algıladınız?
37. Cevabı size kalmış…
38. Mesneviler manzum hikâyelerdir ve uzun şiirlerden oluşur. Okuduğunuz mesnevi, böyle bir şiirin kısa bir bölümüdür. Günümüzde niçin mesnevi yazılmıyor? Belirtiniz.
38.Günümüzde bu geleneğin yerini hikaye ya da roman geleneği almıştır. Artık mesnevi söyleme geleneği bitmiştir.
39. Olayları şiir gibi mi yoksa düz yazı gibi mi yazmak daha kolaydır? Tartışınız. Tartışmanız sonucu ortaya çıkan düşünceyi tahtaya yazınız.
39. Anlatacağınız olay ya da durumlara göre değişmekle birlikte mesnevi yazmak daha zordur.
40. “Çatışma” adlı hikâyeyi beğenip beğenmediğinizi nedenleriyle birlikte açıklayınız.
40. Cevabı size kalmış…
41. “Çatışma” adlı hikâyedeki olayın gerçekten yaşanması mümkün müdür? Babalık duygusunu yetişkin her erkek hissedebilir mi? Neden?
41. Mümkündür. Elbette herkes bu duygu hissedebilir. Çünkü hikayedeki olaylar insana özgü gerçekle ele alınmış ve bu şekilde anlatılmıştır.
42. “Çatışma” adlı hikâyede neden ölü bir kadın, yaşayan bir çocuk hayal ediliyor? Bu hayal yazara mı yoksa metnin kahramanına mı aittir? Tartışınız. Tartışmanız sonucunda metin-yazar ilişkisi hakkında vardığınız yargıları bir kâğıda yazarak sınıf panosuna asınız.
42. Metin ve yazar arasında bir ilişki var. Hikayeyi yazar kendi hayatından yola çıkılarak ele almıştır.
“İntibah” adlı roman
1. Ali Bey, iyi yetiştirilmek isteniyor, çünkü babası yok ve aile olarak eğitim öğretime önem veren bir ailedir. Bu ailenin en önemli özelliği olarak eğitim ve kültüre önem vermeleridir. Abli Bey, kültürlü yetişince hem kendisine hem de içinde yaşadığı topluma faydalı bir insan olması istenmektedir. Günümüzde de Ali Bey gibi iyi yetişip sosyal yaşantıyı ya da çevreden gelebilecek kötülükleri bilmeyen gençler var. Bu tarz gençler özellikle çeşitli ideoloji ve fikirlerin veya içindeki yetiştiği toplumun özelliklerine uymayan bir yaşam tarzını benimseyerek topluma ters düşebilmekteler.
2. Tanzimat Dönemi romanları genellikle İstanbul’da yaşanan olayları konu edinir. Sizce bunun sebebi nelerdir?
2. Tanzimat Döneminde roman yazarları sadece İstanbul’u bilirler ve oranın dışında yaşamayı sürdürmemişlerdir. Dolayısıyla yazar içinde bulunduğu anlatacağı için romanlarda mekan olarak sadece İstanbul geçer. İstanbul’un dışına daha sonraki yıllarda yani Milli Edebiyat döneminde çıkılır.
3. Günümüz saati ile “İntibah” romanının kahramanı Ali Bey’in gezmeye çıktığı saat arasında kaç saat fark vardır? Tanzimat Döneminde niçin alaturka saat kullanılıyordu? Bu saat sistemi ne zaman, niçin değişti?
3. Alaturka saat, ayrı bir saat değil ayrı bir ayar aslında, akşam güneş batışıyla saatinizi 12:00′ye ayarlıyorsunuz, ertesi gün aynı şekilde yine ayarlıyorsunuz. Dikkatli olmak gerek, çünkü bu saat ayarı standart değil, güneşin batışı her akşam değiştiği için, her gün düzeltmek zorundasınız. Bu saat sistemi Cumhuriyet’in ilanından sonra değişti. 1 Ocak 1926’tan sonra değişti. Bu sistemin değişmesinde en büyük neden Türkiye’nin değişen dünya sistemine uyum sağlaması için yapılmıştır.
4. Telgraf adlı metindeki olay günümüzde de yaşanabilir mi? Bu tür sorunlar nasıl çözümlenebilir?
4. Bütünüyle yaşanamaz ama halen bazı yerlerde su sıkıntısı vardır.
5. Telgraf adlı hikâyede köylüler önce suyu istiyor sonra istemiyorlar. Bu çelişki neden kaynaklanmaktadır? Köylüler suyu kullanma konusunda yeterince bilinçlendirilseydi bu çelişki yine de yaşanır mıydı? Açıklayınız.
5. Önce hiç olmadığı için istiyorlar fakat daha sonra da fazla fazla gelince istemiyorlar. Köylüler suyu kullanma konusunda yeterince bilinçli olmadıkları belli. Bilinçli olsalardı bu çelişki yaşanmazdı.
6. “Aksoylu Timsaha Karşı” adlı metinde tilki, timsahın ailesinin güreşçiliğiyle nasıl alay ediyor? Metnin sonunda niçin ders verici bir cümle yer almıştır?
6. Sırtının pütür pütür olmasında dolayı alay ediyor. Eğer ailen iyi güreşçi olsaydı sırtın yere gelmekten pütür pütür olmazdı diyerek alay ediyor. Metnin sonunda “Aklını başına devşirmeden bir işe girişenler, o işin üstesinden gelemedikleri gibi bir de ele güne karşı gülünç olurlar, üstlerine güldürürler herkesi. Akılsız başlarının cezasını çekerler.” diyerek verilmek istenen kıssadan hisseyi dile getiriyor.
7. Çok övünen insanlar, hangi durumlarda zorluk yaşayabilirler?
7. Çok övünmek ve kibir insana mutluluk getirmez. Bu tarz insanlar çevrelerinde pek sevilmezler ve bunlar kendilerini olduklarında farklı gösterdiklerinden dolayı gerçek ortaya çıkınca gülünç duruma düşerler.
8. Deli Dumrul, günümüz İstanbul’unda yaşasaydı köprü yaptırabilir miydi? Onu engelleyen kim ya da ne olurdu?
8. Hayır yaptıramazdı. Günümüzde devlet sistemi ve polisi veya jandarma gibi özellikler olduğu için bu tarz şeylere izin verilmezdi. Günümüzde herkesin yaptığı işler belli sistemlere göre ayrılmış. Bunun dışına çıkılması mümkün değil. Kurallar kaideler belli.
9. Deli Dumrul hikâyesinde manzum ve mensur bölümlerin iç içe olmasını ve olayların mensur, duyguların ise manzum bölümlerde verilmesinin nedeni nedir?
9. Metinlerin birbirinden etkilenmesi ile açıklayabiliriz. Daha önce destanlarda duygular böyle açıklanıyor ama zaman içerisinde yeni türler girse de edebiyatımıza bir öncekinden etkilenme oluyor.
10. Deli Dumrul niçin kılıç ve atla savaşıyor? Deli Dumrul’un yaşadıklarına göre bu hikâye hangi edebî döneme ait olabilir?
10. Bu hikaye 11 ve 15. Yüzyıl arasındaki olayları anlatıyor. Deli Dumrul hikaye Geçiş Dönemi Türk edebiyatı dönemine aittir.
11. “Adaya Vapur” metnindeki genç, İstanbul’a nereden gelmiş olabilir? Günümüzde bu gencin yaşadığı sorunu hâlâ yaşayanlar var mı? Bu insanların çektikleri sıkıntılar nelerdir?
11. İstanbul’un dışından ya da Anadolu’dan gelmiş olabilir. Vardır. Bu insanlar kırsal kesimden geldikleri için çevreye uyum sağlamakta sıkıntı yaşamaktalar ya da içine kapanık insanlar oldukları için uyum sağlamakta sorun yaşıyorlar.
12. “Adaya Vapur” metnindeki genci İstanbul’dan ve memurluktan soğutan olay nedir? Gençle alay edilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
12. Gence soru soran bayanın onunla alaycı tavırları genci İstanbul’dan ve memurluktan soğutmaktadır.
13. “Adaya Vapur” metninde duygular mı yoksa olaylar mı daha ön planda verilmiştir? Neden?
13. Duygulara hitap eden bir metindir. Durum hikayeciliği ile yazılmıştır. Nedeni ise buradan neler dolup bittiğinden ziyade var olan durum karşısında kişinin ne hissettiği önemlidir.
14. “Boş Bilgi” adlı metnin kişisi Pin-Man’ın kimsenin yapamayacağı bir iş arayışında olmasının sebepleri neler olabilir? Sizin böyle bir tutkunuz var mı? Böyle bir tutku, her zaman Pin-Man’ın yaşadığı gibi zararlı mıdır? Neden?
14. Herkesten farklı görünme isteğidir. Bu tutku zararlı olmasa da bazen insanlar o kadar uğraşıp sonunda hiçbir elde edemeyebiliyorlar.
15. “Koca Öküz’ün Ölümü” adlı hikâyedeki Yusuf nasıl bir kişiliğe sahiptir? Yusuf ve babası Koca Öküz’ün ölümüne üzülüyorlar mı? Seviniyorlar mı? Bu olayda Yusuf’un takındığı tavır onun kişiliğiyle nasıl ilişkilendirilebilir?
15. …
16. Yusuf ve babası, Koca Öküz’ü ararken kendi çektikleri sıkıntıları niçin hatırlıyorlar?
16. Kendi yaşamı ile öküzün yaşamı arasında bağlantı kuruyor. Çalışma ve ezilme yönünden …
17. Koca Öküz’ün “ruhunun boyunduruktan kurtulması” sözünden ne anlıyorsunuz?
17. Her türlü esaretten kurtulma olarak anlayabiliriz.
18. “Boş Bilgi” ve “Koca Öküz’ün Ölümü” adlı metinlerin teması günümüzde nasıl yaşanabilir?
18.Bu iki metnin teması günümüzde de yaşanabilir, farklı şekilde olsa da konular değişik olunca bu iki tema evrensel olduğu için günümüzde de ele alınabilir.
19. “Boş Bilgi” ve “Koca Öküz’ün Ölümü” adlı metinlerin temasıyla ilgili bir karikatür ya da resim yapınız.
19. …
20. “Boş Bilgi” ve “Koca Öküz’ün Ölümü” adlı metinlerin temasının evrensel bir tema olup olmadığını tartışınız. Tartışma sonucu ortaya çıkan görüşü tahtaya yazınız.
20. Evrensel temalardır.
21. “Alişimin Kaşları” adlı metinde mekân tasvirlerine çokça yer verilmesinin sebebi ne olabilir?
21. Anlatılan olayın ve olayların geçtiği mekanları daha anlaşılır olması ve kişi ve eşyalara ait detayları ön plana çıkararak anlatımı etkili kılmak amacıyla çokça betimleme kullanılmış olabilir. Bir de anlatıcı kamera sessizliği ile yani gözlemci bakış açısıyla yazıldığı için ayrıntılı şekilde anlatılmalıdır..
22. “Alişimin Kaşları” adlı metinde anlatıcı niçin kamera görevi görmektedir? Metnin kişisi tasvirleri kendi anlatsaydı metindeki anlatım daha mı etkili olurdu? Niçin?
22. Metnin içinde biri anlatsaydı aynı etkiyi sağlayamazdı çünkü kahraman bakış açısında anlatıcı görebildiği ya da ulaşabildiği şeyleri anlatacağı için diğerlerine göre daha az anlatıma sahip olabilir.
23. “Alişimin Kaşları” adlı metindeki olaylar ne zaman yaşanıyor?
23. 20. yüzyılda 1960’lardan sonra yazılmış olabilir.
24. “Bin Bir Gece Masalları” adlı metnin kişileri kimlerdir? Bu kişiler hangi olayı yaşıyorlar?
24. Şehrazat, Alaaddin ve annesi vardır. Bunlar lambadan cin çıkıyor ve onların isteklerini yerine getiriyor.
25. “Anne Kalbi” adlı metni yaşlı bir kadın mı yoksa yazar mı yazmıştır? Sizce niçin böyle bir anlatım tercih edilmiştir?
25. Yazar metnin annenin ağzından kaleme almıştır. Böyle anlatımda anlatım kişilerinden biri olan annenin dile getirdiği özellikler diğerlerinden daha etkili olmaktadır.
26. Gözlemci bakış açısını kullanarak kısa bir hikâye yazınız. Yazdığınız hikâyeyi sınıfınızda okuyunuz.
26. Cevabı size kalmış…
27. “Kalevala” adlı metinden öğrendiklerinize göre Vainamoinen ile İlmarinen, Sampo’yu niçin çalmak istiyorlar?
27. Mutluluğu yakalamak için…
28. Sampo’nun yere kök salması ve onu sökmek için dev gibi bir öküzün kullanılması, normalde mümkün müdür? Destanı oluşturanlar niçin böyle bir anlatıma ihtiyaç duymuşlardır?
28. Değildir. Ama destanlar olağanüstü anlatıma vardır. Bunda da en büyük etken destanlar halkın ortak kültürü oldukları ve anonim olarak yazıldıkları için zaman içerisinde abartıya yer verilmektedir.
29. “Kalevala” V. yüzyıldan XII. yüzyıla kadar yaşanan değişik olayları konu edinen bir destandır. “Karıncalar” ise XX. yüzyılda yazılan bir hikâyedir. “Kalevala” ile “Karıncalar” hikâyesinin oluşması arasında yüzyıllar olmasına rağmen, iki metnin benzer yönlerinin olmasını neye bağlarsınız? Açıklayınız.
29. Metinler farklı yüzyıllarda ortaya çıksa da birbirlerinden etkilenir. Sonra ortaya çıkanlar daha önce ortaya çıkanların yapısı ve konusundan etkilenirler.
30. Belirsiz bir zamanda gerçekleşen bir olay hayal ediniz ve anlatınız. Anlatımınıza nasıl başladınız? Neden böyle bir anlatımı tercih ettiniz? Açıklayınız.
30. Cevabı size kalmış…
31. Günümüz filmlerinde destan, efsane, masal tarzında konuların işlenmesinin nedeni ne olabilir? Felsefe Taşı, Yüzüklerin Efendisi, Karayip Korsanları gibi filmlerin ilham kaynağı neler olabilir?
31. İçerik olarak eskiye yönelme ve onu alıp kullanma günümüzde çok yaygındır. Bu tarz filmlerde olağanüstü olay ve konular her zaman ilham kaynağı olmuştur.
32. “Ben” adlı metnin kahramanının psikolojik durumu hakkında bilgi veriniz. Siz benliğinizi aramak için neler yapardınız?
32.
33. “Ben” adlı metnin anlamı ile sizin metinden ne anladığınız arasında nasıl bir ilişki vardır? Açıklayınız.
33.Yoruma açık bir metindir ve farklı anlam yoğunluğu oluşturabilir.
34. “Ben” adlı metni beğenip beğenmediğinizi ve metinden farklı anlamlar çıkarıp çıkarmadığınızı belirtiniz. Metni beğenme ya da beğenmeme ölçütleriniz nelerdir? Metinden niçin farklı anlamlar çıkardınız? Belirtiniz.
34. Cevabı size kalmış…
35. “Ben”, “Alüminyum” ve “Be-Dîden-i Süheyl Be-Nakş-ı Kubbe” adlı metinlerin başlığı, paragrafları ve beyitleri birbiriyle anlam yönünden bütünlük taşıyor mu? Bu metinlerden bir bölümü çıkarırsanız anlam bütünlüğü hâlâ var diyebilir misiniz? Niçin?
35.Anlam yönünden bir bütünlük taşıyor. Çıkarırsanız anlam bütünlüğü bozulabilir.
36. “Ben”, “Alüminyum” ve “Be-Dîden-i Süheyl Be-Nakş-ı Kubbe” adlı metinlerde kullanılan dil, metinlerin yapısına ve anlamına uygun mu? Örneklerle açıklayınız.
36.
37. “Ben”, “Alüminyum” ve “Be-Dîden-i Süheyl Be-Nakş-ı Kubbe” adlı metinleri okurken hangisinde daha çok duygulandınız ve hangi duyguyu algıladınız?
37. Cevabı size kalmış…
38. Mesneviler manzum hikâyelerdir ve uzun şiirlerden oluşur. Okuduğunuz mesnevi, böyle bir şiirin kısa bir bölümüdür. Günümüzde niçin mesnevi yazılmıyor? Belirtiniz.
38.Günümüzde bu geleneğin yerini hikaye ya da roman geleneği almıştır. Artık mesnevi söyleme geleneği bitmiştir.
39. Olayları şiir gibi mi yoksa düz yazı gibi mi yazmak daha kolaydır? Tartışınız. Tartışmanız sonucu ortaya çıkan düşünceyi tahtaya yazınız.
39. Anlatacağınız olay ya da durumlara göre değişmekle birlikte mesnevi yazmak daha zordur.
40. “Çatışma” adlı hikâyeyi beğenip beğenmediğinizi nedenleriyle birlikte açıklayınız.
40. Cevabı size kalmış…
41. “Çatışma” adlı hikâyedeki olayın gerçekten yaşanması mümkün müdür? Babalık duygusunu yetişkin her erkek hissedebilir mi? Neden?
41. Mümkündür. Elbette herkes bu duygu hissedebilir. Çünkü hikayedeki olaylar insana özgü gerçekle ele alınmış ve bu şekilde anlatılmıştır.
42. “Çatışma” adlı hikâyede neden ölü bir kadın, yaşayan bir çocuk hayal ediliyor? Bu hayal yazara mı yoksa metnin kahramanına mı aittir? Tartışınız. Tartışmanız sonucunda metin-yazar ilişkisi hakkında vardığınız yargıları bir kâğıda yazarak sınıf panosuna asınız.
42. Metin ve yazar arasında bir ilişki var. Hikayeyi yazar kendi hayatından yola çıkılarak ele almıştır.