9. SINIF- 4. ÜNİTE–KELİMEDE ANLAM
VE KAVRAM–
HAZIRLIK:
1.Geçmiş yıllarda kelimenin yapısı ile ilgili
öğrendiklerinizi tekrarlayınız.
Tahtada şema olarak gösterilecektir.
Tahtada şema olarak gösterilecektir.
2.Dilin anlamlı en küçük birimi
nedir?
Dilin anlamlı en küçük birimi kelimedir.
3. “Kelebek” kelimesini duyunca Türkçe bilen herkesin zihninde niçin aynı şekil oluşur?
İnsanlar arasında iletişim kurmanın en kolay yolu dil göstergeleridir. Dil göstergelerinin en önemlisi de kelimelerdir. Her kelime söylendiğinde zihnimizde canlana ilk şey o kelimenin anlamıdır. Her kelimenin çağrıştırdığı bir ilk anlam vardır. Kelim söylendiği ( telaffuz edildiği) vakit bu anlam zihinde canlanır. Halkımız o varlığa özelliklerinden dolayı “Kelebek” ismini vermiştir. Kelimeyi duyunca çiçekten çiçeğe uçan o sevimli ve küçük varlığı hatırlarız.
Dilin anlamlı en küçük birimi kelimedir.
3. “Kelebek” kelimesini duyunca Türkçe bilen herkesin zihninde niçin aynı şekil oluşur?
İnsanlar arasında iletişim kurmanın en kolay yolu dil göstergeleridir. Dil göstergelerinin en önemlisi de kelimelerdir. Her kelime söylendiğinde zihnimizde canlana ilk şey o kelimenin anlamıdır. Her kelimenin çağrıştırdığı bir ilk anlam vardır. Kelim söylendiği ( telaffuz edildiği) vakit bu anlam zihinde canlanır. Halkımız o varlığa özelliklerinden dolayı “Kelebek” ismini vermiştir. Kelimeyi duyunca çiçekten çiçeğe uçan o sevimli ve küçük varlığı hatırlarız.
4. Kelebek kelimesinin yazılışı, ses olarak
karşılığı ve kelebek şekli arasında ilişki
nasıl
kurulmaktadır?
Harfler seslerin sembolleridir, şekille ifadesidir. K-e-l-e-b-e-k sesleri bir bütün olarak “KELEBEK” kelimesini oluşturmuşlardır. Dolayısıyla bu sesler kelebeğin sembolleridir. Bu semboller söylendiği zaman kelebek varlığı zihnimizde canlanır.
kurulmaktadır?
Harfler seslerin sembolleridir, şekille ifadesidir. K-e-l-e-b-e-k sesleri bir bütün olarak “KELEBEK” kelimesini oluşturmuşlardır. Dolayısıyla bu sesler kelebeğin sembolleridir. Bu semboller söylendiği zaman kelebek varlığı zihnimizde canlanır.
5.Sözlük anlamı aynı olan kelimeler her
cümlede birbirinin yerine kullanılabilir mi? Niçin?
Bu tür kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Her ne kadar aynı anlama gelse de aralarında az da olsa anlam farkı vardır. Dolayısıyla, birbirinin yerine kullanılamaz. Aynı zamanda kelimelerin gerçek anlamlarının yanında mecaz anlamları, yan anlamları da vardır. Özellikle mecaz anlamda kullanıldığında kelime değiştirildiği zaman anlamda değişme olur, anlam bozulur. Aynı zamanda kalıplaşmış ifade şeklinde kullanılan kelimeler (örnek:deyimlerde, atasözlerinde) değiştirilemez.
Örnek: “Ak akça kara gün içindir” atasözünü “Beyaz para siyah gün içindir” şeklinde söyleyemeyiz.
Bu tür kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Her ne kadar aynı anlama gelse de aralarında az da olsa anlam farkı vardır. Dolayısıyla, birbirinin yerine kullanılamaz. Aynı zamanda kelimelerin gerçek anlamlarının yanında mecaz anlamları, yan anlamları da vardır. Özellikle mecaz anlamda kullanıldığında kelime değiştirildiği zaman anlamda değişme olur, anlam bozulur. Aynı zamanda kalıplaşmış ifade şeklinde kullanılan kelimeler (örnek:deyimlerde, atasözlerinde) değiştirilemez.
Örnek: “Ak akça kara gün içindir” atasözünü “Beyaz para siyah gün içindir” şeklinde söyleyemeyiz.
“Al
elma, yeşil elma/ Dalda uyu mışıl elma/ Bugün yâri görmedim/ Başka gönle
taşıl elma”
(Altı çizili kelmenin yerine –kırmızı-
kelşimesini koyamayız) Farklı örnekleri de sizler bulun…
6.Metnin özelliğine göre kullanılan kelimeler
de farklılık gözlenir mi?
Düşüncelerinizi
söyleyiniz.
Oluştturulmak istenen metnin özelliği ne ise ona göre kelimelerin, kavramların kullanılması, seçilmesi gayet normaldir. Metinlerin özelliğine göre kullanılan kelimelerde farklılıklar olur. Şiirsel metinlerde (sanat metinlerinde) kelimeler kendi anlamlarının dışında başka anlamlara gelecek şekilde de kullanılırlar. İstiklal Marşını ele alın: İlk kelime “KORKMA” dır. Korkunu ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Kaçmak, pısmak, ürkmek gibi hoş olmayan anlamalara gelir. Fakat İstiklal Marşında “endişelenme, kaygılanma” gibi asil bir duygu anlamında kullanılmıştır. Çok sevilen birisinin bize bir görev vermesi, bizim de o görevi yerine getirememekten dolayı yaşadığımız eziklik duygusu gibi bir endişe… Daha sonra “yüzmek, sancak,ocak” gib kelimeler, asıl anlamlarının dışında kullanılmıştır.
söyleyiniz.
Oluştturulmak istenen metnin özelliği ne ise ona göre kelimelerin, kavramların kullanılması, seçilmesi gayet normaldir. Metinlerin özelliğine göre kullanılan kelimelerde farklılıklar olur. Şiirsel metinlerde (sanat metinlerinde) kelimeler kendi anlamlarının dışında başka anlamlara gelecek şekilde de kullanılırlar. İstiklal Marşını ele alın: İlk kelime “KORKMA” dır. Korkunu ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Kaçmak, pısmak, ürkmek gibi hoş olmayan anlamalara gelir. Fakat İstiklal Marşında “endişelenme, kaygılanma” gibi asil bir duygu anlamında kullanılmıştır. Çok sevilen birisinin bize bir görev vermesi, bizim de o görevi yerine getirememekten dolayı yaşadığımız eziklik duygusu gibi bir endişe… Daha sonra “yüzmek, sancak,ocak” gib kelimeler, asıl anlamlarının dışında kullanılmıştır.
* Metne göre kelimelere anlam veren
nedir?
Dil doğal seyri içerisinde gelişir. Dolayısıyla dışarıdan bir müdahale olmaz. Yaşadıklarımız, karşılaştıklarımız, arzularımız, beklentilerimiz, ideallerimiz hayatı şekillendirir, Şekillene bu hayat da dil göstergelerini yani kelimeleri ortaya çıkarır. Dolayısıyla kelimeler anlam veren hayatın kendisidir.
Dil doğal seyri içerisinde gelişir. Dolayısıyla dışarıdan bir müdahale olmaz. Yaşadıklarımız, karşılaştıklarımız, arzularımız, beklentilerimiz, ideallerimiz hayatı şekillendirir, Şekillene bu hayat da dil göstergelerini yani kelimeleri ortaya çıkarır. Dolayısıyla kelimeler anlam veren hayatın kendisidir.
* Bir varlığın veya kavramın ifade
edilebilmesi için insanların hayat içerisinde kalarak bizzat o varlığı görmeleri
veya durumu yaşamaları niçin gereklidir?
Öğrenmenin en kestirme yolu görmek, yaşamak, tecrübe etmek, duymaktır. Görmediğimiz, duymadığımız bir varlığın tanınması, bilinmesi mümkün değildir.Türkiye ikliminde PENGUENLER yaşamıyor. Birtakım belgeseller olmasaydı veya coğrafya gibi bilim dalları olmasaydı bizlerin onu tanıması mümkün olmayacaktı.
Öğrenmenin en kestirme yolu görmek, yaşamak, tecrübe etmek, duymaktır. Görmediğimiz, duymadığımız bir varlığın tanınması, bilinmesi mümkün değildir.Türkiye ikliminde PENGUENLER yaşamıyor. Birtakım belgeseller olmasaydı veya coğrafya gibi bilim dalları olmasaydı bizlerin onu tanıması mümkün olmayacaktı.
O halde çevremizdeki varlıkları, nesneleri,
kavramları, kısacası her şeyi tecrübe ederek, duyarak, görerek öğreniriz.
Kitapta kelebek örneği verilmiş. Eğer kelebeği görmemişsek, duymamışsak sadece
“KELEBEK” kelimesinden onu tanımamız mümkün olmayacaktı. Aynı zamanda her
kelimenin anlamını ilk anda bilemiyoruz ve bunun için sözlükleri karıştırıyoruz.
Örnek: “SERENAT” kelimesinin ne olduğunu bilen var mı? (Sınıfa sorulacak) Her
varlık, kavram ve durumlar için de aynı şeyler geçerlidir.
Örnek: Kitaptaki 1. ETKİNLİK sınıfta tartışılacak. Sonuç yazılacak.
Örnek: Kitaptaki 1. ETKİNLİK sınıfta tartışılacak. Sonuç yazılacak.
Evrendeki her varlık, kavram, nesne, durum için
mutlaka birtakım semboller üretilir. Hiçbir varlık bu kuralın dışında kalmaz.
Deve, canlı bir varlıktır. Onu için de “DEVE” sembolü üretilmiştir. Tabi ki
bunun nasıl üretildiğini tartışamayız. (Nedensizlik ilkesi) . Bu semboller de
zamanla zihnimize yerleşir ve zihnimizde bir kavramın oluşmasını sağlar. Bizler
de bu şekilde o varlığı, nesneyi, durumu tanırız, öğreniriz. Seslerin
oluşturduğu o semboller zihnimizde çağrışımları oluşturur.
* Gül kelimesini duyduğunuzda aklınıza ilk gelen varlık nedir?
Bu kelime çeşitli kavramlar çağrıştırabilir. Ama genellikle aklımıza ilk gele kırmız renkli taç yaprakları olan ve çok sevilen bir bitki, çiçektir. Bazı kişiler için de farklı anlamlara gelebilir. Örenğin, Hz. Peygamberimiz ya da GÜL isimli bir kişi Ama ilk aklımıza gelen kavram “GÜL” kelimesiyle anlatılan varlıktır yani kırmızı yapraklı bitkidir. Farklı metinlerde farklı anlamlarda kullanabiliriz
2. Etkinlik Tablosu sınıfta incelenecek.
* Gül kelimesini duyduğunuzda aklınıza ilk gelen varlık nedir?
Bu kelime çeşitli kavramlar çağrıştırabilir. Ama genellikle aklımıza ilk gele kırmız renkli taç yaprakları olan ve çok sevilen bir bitki, çiçektir. Bazı kişiler için de farklı anlamlara gelebilir. Örenğin, Hz. Peygamberimiz ya da GÜL isimli bir kişi Ama ilk aklımıza gelen kavram “GÜL” kelimesiyle anlatılan varlıktır yani kırmızı yapraklı bitkidir. Farklı metinlerde farklı anlamlarda kullanabiliriz
2. Etkinlik Tablosu sınıfta incelenecek.
Siz de başka kavramlarla benzer bir
alıştırmayı aşağıdaki tabloya yazınız.(Sınıfta uygulanacak)
3. Etkinlik
**Varlık- Ses Karşılığı (sembol veya simge)- Gösterge- Kavram
3. Etkinlik
**Varlık- Ses Karşılığı (sembol veya simge)- Gösterge- Kavram
**Varlıkları, nesneleri, durumları tanımadan
kavramları oluşturamayız. Önce varlığın kendis tanınmalıdır sonra o varlığın ses
karşılığı olması gerekir.
Kavramların oluşması için önce varlığın
kendisi sonra onun ses karşılığı olması gerekir. Yani
**Kavramlaştırma yaparken her duyduğumuz
kavramı görmek zorunda değiliz. Bazı kavramları somut bir şekilde göremeyiz.
Soyut kavramların gözle görülebilir karşılığı olmaz. Onları sezgilerimizle iç
dünyamızla, duygularımızla kavramlaştırabiliriz.
4. Etkinlik
Aşağıdaki yazılardan anlamlı olanlarını işaretleyiniz.
tah ( ) ağaç ( X ) tö ( ) zu ( ) elma ( X )
ev ( X ) kuraklık ( X ) fü ( ) üş ( ) araba ( X )
“Çizgili elbisesini çıkarıp tahta sandalyeye oturdu.” cümlesinde anlamı ve görevi
olan ses birliklerini aşağıda boş bırakılan yere yazınız.Çizgi elbise çık tahta sandalye otur
4. Etkinlik
Aşağıdaki yazılardan anlamlı olanlarını işaretleyiniz.
tah ( ) ağaç ( X ) tö ( ) zu ( ) elma ( X )
ev ( X ) kuraklık ( X ) fü ( ) üş ( ) araba ( X )
“Çizgili elbisesini çıkarıp tahta sandalyeye oturdu.” cümlesinde anlamı ve görevi
olan ses birliklerini aşağıda boş bırakılan yere yazınız.Çizgi elbise çık tahta sandalye otur
**Karınca” kelimesini duyunca karıncanın hangi
özellikleri zihninizde canlanır? Aşağıda boş bırakılan yere
yazınız.
“Karınca” kelimesini duyunca her şeyden önce tanıdığımız, bildiğimiz o küçük canlının şekli aklımıza gelir.
“Karınca gibisin” dendiğinde bağlama göre çok çalışkan anlamı da vardır, çok zayıf ve küçük anlamı da vardır. Hatta boyundan, gücünden büyük işlerle uğraşan anlamı da çıkabilir.
“Karınca” kelimesini duyunca her şeyden önce tanıdığımız, bildiğimiz o küçük canlının şekli aklımıza gelir.
“Karınca gibisin” dendiğinde bağlama göre çok çalışkan anlamı da vardır, çok zayıf ve küçük anlamı da vardır. Hatta boyundan, gücünden büyük işlerle uğraşan anlamı da çıkabilir.
“ Karınca kararınca geçinmek”. Bu deyimde ise çok
az bir gelire sahip olduğu halde kanaatkar bir tavır anlamında
kullanılmıştır.
5. Etkinlik
“Beyaz-ak” örneğinde olduğu gibi aynı anlamda veya yakın anlamda olan kelimeler belirleyip aşağıdaki satırlara alt alta yazınız.
Kara- siyah: Üzerine siyah bir elbise giymişti. Ocağın çıkardığı isten üstü başı kapkara olmuştu.
Al- kırmıızı: Yeleleri al bir ata binmişti. Kırmızı bir araba almaya gitti.
Güç- takat: Bu olay bütün gücünü alıp gitmişti. Dayanacak takati kalmamıştı.
Güç-zor: Yaşadıklarından sonra çok güç ikna olmuştu. Zor bir işe girmişti bu yıl.
“Beyaz-ak” örneğinde olduğu gibi aynı anlamda veya yakın anlamda olan kelimeler belirleyip aşağıdaki satırlara alt alta yazınız.
Kara- siyah: Üzerine siyah bir elbise giymişti. Ocağın çıkardığı isten üstü başı kapkara olmuştu.
Al- kırmıızı: Yeleleri al bir ata binmişti. Kırmızı bir araba almaya gitti.
Güç- takat: Bu olay bütün gücünü alıp gitmişti. Dayanacak takati kalmamıştı.
Güç-zor: Yaşadıklarından sonra çok güç ikna olmuştu. Zor bir işe girmişti bu yıl.
Defterinize “büyük-yüksek” ve “ulu-uzun”
kelimeleriyle birer cümle yazınız
Çok büyük ve yüksek bir binayla karşılaştım. Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar.
Tokat Kalesi, yüksek bir tepenin üzerindedir. Yükselmenin sınırı yoktur.
Çok büyük ve yüksek bir binayla karşılaştım. Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar.
Tokat Kalesi, yüksek bir tepenin üzerindedir. Yükselmenin sınırı yoktur.
Ali Paşa Camisi’nin avlusundaki ulu çınar bir
tarihtir aynı zamanda. Büyük konuşma!
Gaziosmanpaşa Lisesini koridorları hem uzun hem
de incedir.
Aşık Veysel “Uzun ince bir yoldayım” derken
hayatın bütün renklerini bu mısraya sığdırmıştır..
Kelimeler kullanıldıkları yere göre farklı
anlamlar kazanabilirler. Bu anlamlar gerçek, yan mecaz olabilir. Bilhassa mecaz
anlamlı kelimelerin yerine bir başkasını koymak mümkün değildir.
ANLAMA VE YORUMLAMA
** Kelimeler, niçin her cümlede sözlükteki anlamında kullanılmaz? Kelimelerin farklı değerler kazanması dilin hangi özelliğini gösterir? Aşağıda boş bırakılan yere yazınız Her kelimenin gerçek, yan ve mecaz anlamlı özellikleri vardır. Duruma göre aynı kelimeyi farklı anlamlarda kullanabiliriz. Anlatacağımız konu, aktaracağımız duygu ne ise ona göre kelimelere farklı anlamlar verebiliriz. O yazıyı yazma amacımız bunları belirler.
** Kelimeler, niçin her cümlede sözlükteki anlamında kullanılmaz? Kelimelerin farklı değerler kazanması dilin hangi özelliğini gösterir? Aşağıda boş bırakılan yere yazınız Her kelimenin gerçek, yan ve mecaz anlamlı özellikleri vardır. Duruma göre aynı kelimeyi farklı anlamlarda kullanabiliriz. Anlatacağımız konu, aktaracağımız duygu ne ise ona göre kelimelere farklı anlamlar verebiliriz. O yazıyı yazma amacımız bunları belirler.
“Hayat ve Kelimeler” adlı metinde kelimelerin
nasıl anlam kazandığı anlatılmaktadır. Metinden çıkardığınız sonuca göre “kelime
ve anlam” konusunda bir yazı yazınız.
Dilin özelliklerinden bir canlı oluşudur.
Kelimeler, dili göstergeleridir Yani dilin bir parçasıdır. O halde kelimeler de
zamanla veya durumlara göre bazı değişiklikler yaşayacaktır. Bu değişikliklerin
en önemlisi anlam yönünden olanıdır. Asıl anlamlarının dışında zamanla yeni
anlamlar kazanabildikleri gibi aynı anlamda birkaç kelime de kullanılabilir. Bu
özellikler hem kelimenin kendisine ait olabilir, hem de diğer kelimelerle olan
anlam ilişkisini gösterebilir. Burada kelimelerin anlam özelliklerinin yanı sıra
kelimeler arasındaki anlam ilişkileri de önemlidir. Kelimeler tek başlarına
anlamlı olabildikleri gibi cümlede veya söz içinde kullanılışlarına göre yeni
anlamlar da kazanabilirler, aralarında anlamdaşlık sesteşlik gibi ilişkiler de
barındırabilirler. Başka kelimelerle bir grup oluşturup yepyeni bir anlam
kazanabiliri.
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
1.Yakın anlamlı kelimeler niçin birbirinin yerine kullanılamaz?
1.Yakın anlamlı kelimeler niçin birbirinin yerine kullanılamaz?
Her ne kadar anlamca yakın olsalar daralarında
anlam farklılığı vardır. Bu yüzden birbirlerinin yerine kullanılamazlar.
ÖRNEKLER: Sınıfta uygulanacak.
Göndermek-yollamak, çevirmek- döndürmek,
söylemek-demek-konuşmak, istemek – dilemek, usanmak-sıkılmak, eş – dost –
ahbap, çekinmek – kaçınmak, beklemek – durmak, küsmek – gücenmek – darılmak,
uğraşmak – didinmek, uyumak-yatmak, savaş-kavga, sonuç-kara, rahat- huzur
gibi…
2. Kavramlaştırma (soyutlama) nasıl oluşur?
•Kavramlaştırma: Bir varlığı, olayı, duyguyu ve düşünceyi seslerle (kelimelerle) sembol, simge hâline getirmektir. İnsanlar; varlıkları, duygu ya da hayalleri, ses bileşenleri yardımıyla sembolleştirir. Bu semboller yardımıyla zihnimizde kavramlar oluşturulur. Kavramlaştırma, var olandan hareketle gerçekleştirilen bir tür soyutlama sayılır. Daha sonra bunu anlamlandırmaya çalışırız. Bu durumda kavram bir taraftan ses sembolüne, gösterilene, öte taraftan adlandırılacak hususa (göndergeye) bağlıdır. Bu yönden bakıldığında dildeki kelimeler; nesne, olay, duygu veya düşüncelerin sembolleri, simgeleridir.
2. Kavramlaştırma (soyutlama) nasıl oluşur?
•Kavramlaştırma: Bir varlığı, olayı, duyguyu ve düşünceyi seslerle (kelimelerle) sembol, simge hâline getirmektir. İnsanlar; varlıkları, duygu ya da hayalleri, ses bileşenleri yardımıyla sembolleştirir. Bu semboller yardımıyla zihnimizde kavramlar oluşturulur. Kavramlaştırma, var olandan hareketle gerçekleştirilen bir tür soyutlama sayılır. Daha sonra bunu anlamlandırmaya çalışırız. Bu durumda kavram bir taraftan ses sembolüne, gösterilene, öte taraftan adlandırılacak hususa (göndergeye) bağlıdır. Bu yönden bakıldığında dildeki kelimeler; nesne, olay, duygu veya düşüncelerin sembolleri, simgeleridir.
3. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri
doldurunuz.
• Kelimede anlam varlığı zihinde canlandırma, kavramlaştırma ile oluşur.
• Kelime ile anlam arasında simgesel bir ilişki vardır.
• Dilin anlamlı en küçük birimine kelime denir.
• Kelimede anlam varlığı zihinde canlandırma, kavramlaştırma ile oluşur.
• Kelime ile anlam arasında simgesel bir ilişki vardır.
• Dilin anlamlı en küçük birimine kelime denir.
4. Aşağıdaki cümlelerin başına, verilen
bilgiler doğru ise “D”, yanlış ise “Y” yazınız.
-D, -Y, -D
5. Aşağıdakilerden hangisinin ses bileşimi ile simge hâline getirilmesi kelimeyi oluşturmaz?
A) Olay B) Varlık C) Müzik D) Duygu E) Hayal
-D, -Y, -D
5. Aşağıdakilerden hangisinin ses bileşimi ile simge hâline getirilmesi kelimeyi oluşturmaz?
A) Olay B) Varlık C) Müzik D) Duygu E) Hayal
CEVAP:A