9 sınıf ders kitabı tüm cevapları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
9 sınıf ders kitabı tüm cevapları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9.Sınıf Türk Edebiyatı Ders Kitabı Sorular ve Cevapları, Etkinlikleri


Sayfa 4-5-7
anlama yorumlama:

1-tiyatro,mimari,müzik,resim
3)-mermerden mutfak tezgahı yapan ustadır işinde uzmanlaşmışdır zanaatkar dır mermeri heykele dönüştüren ise sanatcıdır.sanatçı tüm içtenligiyle hareket eder.
4)-sanaçı herkesin göremedigini görür bu ndenle sokaga tekrar hayat vermiştir.
5)-yüksek uygarlıklara çagdaş modern uygarlıklara sahib olmamızın kültürde ileri gidilmesinin sebebi sanattır.


SAYFA 5
ÖLÇME DEĞERLENDİRME

1-)D,Y
2-)DİL
3-)E
4-)B

Sayfa 8

1-)Y,D
2-) PSİKOLOJİ-TIP
3-)D

SAYFA 11
1) Y , D
2)Boşluk doldurma : SİSTEM
3)D şıkkı



SAYFA 14
anlama yorumlama
2-yarın batıdan yağışlı bir hava gelecek—yağışlı hava yarın batıdan gelecek—batıdan yarın yağışlı hava gelecek
ahmet annesine hediye aldı—hediyeyi annesine ahmet aldı.
3-bazı kelımelerın cıkartılması verılmek isteen mesajın verılememesine neden olur.bu durum metnın yapısıyla ilgilidir.cumleler anlam bırımlerı olarak bırleserek metnın ana dusuncesını yada temasını olusturur .bunlardan yada cumleyı olusturan anlamlı dıl bırlıklerınden bazılarının cıkarılması temnaın ana dusuncenın yada verılmek istenen mesajın verılememesıne neden olur.
4-ele avuca gelır seymı :ulasılmaz yakalanamaz anlamında
yanına kar kalır :karsılıksız kalmak tek kazancı o olmak
olmayacak duaya **** demek :gerceklesemeyecek bır seyle uğrasmak
kırk yılda bır merhaba etmek : çok az seyrek gorusmek.
1)D,Y

2).............................cümleler topluluğuna metin denir..

3)A

4)Öğretici metinler bilgi vermek amacıyla kalema alınır.objektif davranılır ve olaylar değiştirilmden yazılır.gerçeklik yaşanan gerçekliktir.

sayfa 15
1) Biliyorum.
2)Kemal sunalın oynadığı flimlerde anlatılanların ve görülenlerin aynısının gerçek hayatta karşımıza çıkmaz çünkü adı üstünde kemal sunalın flimleri flimlerde anlatılanlar ve görülenlerin gerçek hayatta olmaz
3)Ben on yıl sonraki hayatta hiç ii şeyler düşünmüyorum çünkü küresel ısınma var on yıl sonra iyice hissedilecek ve hayvan nesillerin tükenecek su kalmayacak heryer çölleşşecek bunun yanında adam öldürme hırsızlık gibi olaylar gittikçe artacak bu yüzeden gelecek hakkında iyi şeyler düşünmüyorum.
4)Bu iki metni birer iletişim aracı olarak değerlendirirsek;İstanbul şiri İstanbul'un özelliklerini duygulara hitap ederek anlatmıştır ama haber metni ise güncel yollarla istanbulun özelliini anlatıyor...
5)Sadece freninin arıza yapması bile bir felakete yol açabilir sisteme örnek;insnaa vücudu bir insan kanser olsa ve bir önlem alınmazsa o kanser gittikçe insanın vucüduna yayılacak ve vücudu yok edecek..((umarım işinize yarar arkadaşlar))



sayfa 16
1_birinci metin bilgi verme amaçlı yazılmıştır herkes aynı şeyi anlar
ikinci metinde yani şiirde ise o anda yaşanılanlar okuyucunun ruhuna yansıtılarak süslü bir biçimde imgelerle anlatılmıştır daha etkileyici bir anlatım vardır ve de herkes aynı şeyi anlayamayabilir.

2_Birinci metin söylediğimiz gibi bilgi verme amaçlı yani zaten bilinen bir konuyu anlattığı için gerçek olma olasılığı daha fazladır.Şiirde ise şair kendi duygu ve düşüncelerini de olaya kattığı için sanki hayali olarak da yazılabilirmiş gibi geliyor ve daha az gerçeklik payı veriyor.

4_Malazgirt savaşı daha çok bilgi verdiği için bilgi kaybına uğrar.

5_Şiirsel bir işlev kullanılmıştır. Örn. çağın kabartmasıydı parlayan

9_24 Ağustos Selçuklu Ordusuna tecrübeli komandolar bulunmuştur.26 Ağustos günü iki taraf savaş düzenine geçmiştir.Malazgirt ululaması yazılmıştır.

sayfa 19

1)D,Y
2)Metnin dili imgesel bir dildir
3)B
SAYFA 20

1.soru:örneğin karga ile tilki Teşhis(kişiselleştirme)insana ait özellikler karga ve tilkiye verilmiştir.(KONUŞMA)

Soru 2 : Gazetelerde yazılanlar daha çok göndergesel işleve dayandığı için gerçektir.Gazetede yazılanlar objektiftir.Yaşanmış,gerçek ve gündelik olayları ele alır.Hikayeler ise güncel değildir.Kesin bir gerçeklikleri yoktur.Hikayede belli kişi ve kahramanlar vardır.

3.Soru:Yazılı dönemin gerçeklerinden faydalanmıştır.


SAYFA 21
1.Soru:Somut cümlelerin gerçekleşme ihtimali vardır fakat; "sarı bir aydınlık içindeydim" kelimesi soyut bir kavram olduğu için gerçekleşme ihtimali yoktur.

2.Soru:Olayların birebir yaşanması mümkün değildir.

SAYFA 22-23
1) D , Y
2)boşluk doldurma : İNSAN
3)C
4)A

Öz Eleştiri Tablosu
Edebiyatta Gerçeklik
1-Edebiyat kurmacadır.Bu kurmacanın malzemeleri gerçek ve gerçekçiliktir.
2-Edebi eseri yorumlamak için dönemin sosyal , kültürel felsefesini , olaylarını bilmek gerekir.

SAYFA 24 - 25
1)D , D
2)D , D
3)dramatik, görsel ve işitsel
4)bağlam
5)soyut
6)D
7)C
8)B
9)D
10) BULMACA : 1 - güzel sanatlar 2-fonetik 3-edebiyat 4-kurmaca 5-sanat 6-felsefe 7-sistem 8-tema 9-insan 10-estetik 11-metin 12-bağlam

SAYFA 29-30
1) D,Y
2)Anadoludaki
3)E
4)B

Sayfa 32
3. Etkinlik

1. soru
a. ü,a
b. açar/kaçar şah/şahımert dayanır/namert kaçar hepsi 8′li hece ölçüsüyleyazılmıştır.4+4durak vardır.
meydan gümbür/ gümbür
şahlar şahı/divan açar
divan gümbür/ gümbürlenir


anlama yorumlama
gurbet__nazım şekli gurbet nazım birimi dörtlük 7′li hece ölçüsüyle yazılmıştır.dili süslüdür

sayfa 33
2. Kılıç sesi çekaçak
Ok sesi yıldırım
Davul sesi güm
Haykırış bağırma

4. Ney virür bir rah-ı pür-hundan haber
(-) (.) (-) (-) (.) (-) (-) (-) (-) (.) (-)

Ayrılıkların şikayet itmede
(-) (.) (-) (-) (-) (.) (.) (-) (-) (.) (-)

Aşk-ı Mecnun kıssasın takrir ider
(-) (.) (-) (-) (-) (.) (-) (-) (-) (.) (-)






Sayfa 34
1)Y , D
2)İç kafiye
3)aliterasyon
4)C
5)Ölçü , kafiye , nazım birimi , tonlama

Sayfa 35
HazırLık
1) Ana renklerin dışındaki renkler birtakım benzetmelerle kullanılır.Fıstık yeşili,çimen yeşli… gibi

2)Bu durum dilin de belli bir karşılama gücü olduğunu, bu gücün dışına çıkıldığı zaman dile birtakım benzetmelerle farklı anlamlar yüklendiğini göstermektedir.

1. EtkinLik
-Şarkı söylemek belirli bir beceri ve yine belirli birtakım kuralları gerektirir. Konuşmak ise günlük hayatta sıradan bir olay olarak, dilin kurallarına tam anlamıyla bağlı kaınmadan yapılan bir eylemdir.
-Dans etmek belirli bir beceri ve teknik gerektirir.Yürümek ise insanoğlunun gerçekleştirdiği doğal bir eylemdir.
-Fotoğraf çekmek var olanın dondurulmasıdır.Bunun için amatör anlamda bir bilgi ve beceri sahibi olmaya gerek yoktur. Resim yapmak ise bilgi, beceri ve teknik gerektiren bir uğraştır.Bu farklılıklar, düz yazıdaki dil ile şiirdeki dil arasında da söz konusudur.Yazıdaki dil, dil bilgisi kurallarına bağlı kalınarak, duygu,düşünce ve hayallerin dile getirildiği bir özellik gösterebilir. Fakat şiir dili, düz yazıdaki dilden farklı olarak, dilin farklı anlamlar yüklenerek birtakım edebi kurallar çerçevesinde kullanıldığı yüksek bir dildir.

2. EtkinLik
Verilen paragrafta dil, anlatılmak istenilen doğrultusunda bir araya getirilmiş ve gerçek anlam değeri taşıyan sözcük ve sözcük gruplarından oluşturulmuştur.
Dörtlükte ise dil, görünen anlamın dışında, ona yüklenen anlamları taşımak için gerçek anlamından sıyrılmış ve anlatılmak istenene göre yeni anlamlar yüklenmiş bir dildir.

Sayfa 36
İnceLeme
1)Bu ifadelerin somut gerçekliği yoktur.Şiirde bu tür ifadelerin kullanılması dilin sınırlı bir kullanımının olmasından,insan hayli ve düşüncesinin ise sınırsız olmasından kaynaklanmaktadır. Bu durum da şairi, soyut ifadelere yöneltmektedir.

2) -…Delî köşemde durdun
-Merhametin ta kendisiydi gözlerin
-… yepyeni bir sesin vardı
-Dişlerin öpülen çocuk yüzleri
-Güneşe açılan küçük aynalar vs. vs
Şairin, şiirinde bu imgelere başvurması dilin sınırlı ve sayılı kalıplarından çıkıp onlara yeni bir anlam yükleyerek hayal ve düşüncelerini dile getirmek istemesindendir

3) Köşe şiirinde dilin kullanımı bakımından en dikkat çeken özellik imgelerin çokluğudur.

4)Bu ifadeler arasında soyut bir ifadenin dile getiriliş farkı vardır. “Merhametli insan” ifadesinde insanın bir niteliği, özelliği söylenmiştir ve merhamet kendi anlamını korumaktadır. “Merhamet-gözler” bağlantısında soyut bir ifade olan merhamet somutlaştırılmış, merhamet denen o şeyin gözler olduğu söylenmiştir. Bu söyleyiş merhameti kendi anlamı dışına çıkarmış, ona yeni bir anlam yüklemiştir.

3. EtkinLik
-”Güneşe açılan küçük aynalar” ifadesi dişlerin parlaklık ve güzelliğini dile getirmekte ve tebessüm edildiğinde dişlerin güneşe açılan birer ayna olduğunu belirtmektedir.
-”Bu ses saçlarımı ıslatan sessiz bir kardı” ifadesi duyulan sesi, yavaş yavaş lapa lapa yağan, yağdıkça da insanı ıslatan bir kara benzetöektedir.Ses yumuşaklık, tatlılık ve ahenk bakımından kar ile ilişkilendirilmiştir.
-”Yaralı bir ceylan kalbi gibi içli bir ses” ifadesi duyulan sesin,ritmi yavaşlamış, bu nedenle çıkardığı sesi azalmış yaralı bir ceylan kalbi gibi olduğunu göstermektedir.
Bu ifadeler dilin sınırları dışına çıkılarak, ona yeni anlamlar yüklenmesiyle oluşturulduğu için günlük dilde veya düz yazıda karşılaşılması mümkün değildir.

Sayfa 37
=benzeyen=ses
kendisine benzetilen=yaralı ceylan kalbi
benzetme yönü=içli
benzetme edatı=gibi

Sayfa 38
5. soru=1kişileştirme
2hüsnütalil
3benzetme
4telmih
5eğreltileme
6tenasüp

Sayfa 39
1=D , Y
2=A
3=C
4=kişileştirme telmih

Sayfa 40
1.verilen fotoğraflardaki mimari eserlerin birbirinden farklı olmaısnı eserleri ortaya koyan milletin kültürel farklılıklarından kaynaklanmaktadır
2. nerde yasıyorsan işte mimari eserleri filan yaz işte sebebide yine aynı kulturel farklılıklardır.
3.bir hastanenin dahiliye,hariciye,cildiye,nöro loji, vb.bölümlere ayrılmasının sebebı her bırım alanının bırbırınden farklı olmasından kaynaklanmaktadır.
4.şiirde yapı olusturulurken en küçük birim olan dizeden yola çıkarak işlenen tema ve ahenk unsurlarına da dıkkat edilir.

sayfa 42
1.yukarıdakı bırımlerı bir tema etrafında ahenk unsurlarınında eklenmesıyle birleşmişlerdir.birimleri şiirin bütününe bağlayan unsurda budur.
2.gazel;aynı tema etrafında bırleşen beyıtlerden meydana gelmiştir.bu beyıtlerde şiirin temasının etrafında birleşerek nazım şeklını (gazeli) olusturmustur.
semai;aynı tema etrafında birleşen dortluklerden meydana gelmışlerdır.dortluklerde şiirin teması etrafında birleşerek semaıyı olusturmustur.
lavinia şiiri ise diğerleri gibi aynı tema etrafında bırlesen birimlerden meydana gelmiştir.birimlerin bir araya gelmesi şiiri olusturmustur.
3.her donemın ve edebi anlayısın kendıne özgu yapıların olmasından kaynaklanır.Gazel,divan,semai,aşık,lavinia,modern şiirdir.

koşma:-halk edebiyatı nazım şeklidir.
-11li hece ölçüsü kullanılmıştır.
-redif,yarım uyak vardır.
-sade anlaşılır bir dil vardır.
-nazım birimi dörtlüktür.
gazel:-divan edebiyatı
-ölçüsü aruz ölçüsüdür.
-nazım birimi beyittir.
-mahlas vardır.
-anlaşılması zordur
-en az 5 beyit, en çok 15 beyitten oluşur.
-ilk beyit matla

sayfa 44
şarkı=nazım birimi 4lük , divan edebiyatı nazım şeklidir, halk edebiyatındaki türküye benzer,ezgiyle söylenir,kafiye düzeni aaaaa,bbba.cca,şekilinde
türkü=bentlerden olusan nazım şeklidir 8li 11li hece ölçüsü vardır.

Sayfa 45 6. soru
ENDERUNLU VASIF=ŞARKI dörtlüklerden olşur.Divan edebiyatıdır. ANONİM=TÜRKÜ 8'li ve 11'li hece ölçüsüyle yazılmıştır.ezgiyle söylenir. FUZULİ=KASİDE beyit sayısı 33-99 arasında değişir.kendini övdüğünü görüyoruz. NECİP FAZIL KISAKÜREK=SONE BAKİ=GAZEL aruz ölçüsüyle yazılıştır.

Sayfa 46
1. KASİDE
2. AÇIKLARDA=ŞİİR DİĞERİDE GAZEL OLACAK.

Sayfa 47
1. İLE KITA
2. İLE BEYİT
3. İLE BENT
4. İLE DİZE EŞLEŞECEK.

2.SORU=LEKE ŞİİRİNDE BELLİ BİR ÖLÇÜ KULLANILMAMIŞTIR BELLİ BİR NAZIM BİRİMİ YOKTUR O YÜZDEN SERBEST ÖLÇÜDE YAZILMIŞTIR.

Sayfa 48
ÖLÇME ve DEĞERLENDİRME
1. D , Y
2.ANLAMINDA
3.D
4.)

1.METİN GAZELLE
2. METİN SONEYLE
3. METİN ŞARKIYLA
4. METİN TÜRKÜYLE.

sayfa 49
inceleme
1:duygu düşünce vs...
2:şiir dışında soyut bir kavram vardır
3:şiirde bayrak mavi göklerin beyaz ve kızıl süsüne gelinliğe şehidein son örtüsüne benzetiliyor
4:bayrağın benzetme ve savunma yönü

anlama yorumlama
4:şiirin başlığı anne olucak

ölçme değerlendirme:
1:Y,Y
2:Karşılıksız aşk
3:" E " şıkkı
4:Ölümden sonra doğaya dönme isteği

Sayfa 50
SORU 1: farklı düşünceleresahip olma,farklı duygular hissetme,farklı ortamlarda bulunma,farklı bir hayat sürme,farklı genelliklere baglı kalma vs.
SORU 2 : Çok iyi okumak . kafiye,ahenk,ölçü gibi ölçütler göz önünde bulundurulmalıdır. düşünce üretmek.
SoRu 3 :NeciP fazıl kısaKürek şiirde yagmuru,konu edinmiş ve ondan bahsedilmiştir.Necip fazıl bu şiiri yazdıgında karadenizdeymiş



sayfa 51
Ölçme ve Değerlendirme:
1-Y,Y
2-Karşılıksız aşk
3-E
4-Ölümden sonra doğaya dönme isteği



sayfa 54
Ölçme ve Değerlendirme:
1-Y,D
2-1.boşluk : Gerçek
2.boşluk : Zengin
3-C
4-anlatıma zenginlik katmak için,farklı anlamlar oluşturmak için
5-üstte mecaz anlam alttakinde gerçek anlam kullanılmıştır.


Sayfa 52

HazırLık
1.Boş
2.Günlük Dil ile şiir dili arasındaki temel farklılık gerçeğin ifade ediliş biçimidir.GerçekLik günlük dilde oLduğu gibi doğrudan doğruya ifade ediliş Biçimidr.Şiir dilinde ise gerçeklik olduğu gibi değildönüştürülerde farklılaştırılalar verilir.Temelde var olan gerçeklik böylece dönüştürülmüş,imgelenmiştir.
İnceleme
1.Boş
2.Tema,Ahenk UnsurLarı ile gerçekleşmiştir.
3.Şiirdeki gerçeklik her zaman ve herkez için aynı değildir.Bu gerçeklik kişinin İlgisine,Sezgisine,Kültürüne,a nlayışına ve algısına göre değişiklik gösterir...

Sayfa 53

Anlama Yorumlama
1. soru Şiirler Arasındaki Farklar ve Sebepleri
Tema aynı olmasına rağmen temayı oluşturan yapı, ahenk, unsurları ve kelimeler farklıdır.Şairlerin yaşadıkları kültür ve hayata bakış açıları farklı olduğu için şiirleri de farklıdır.

4. soru
Genel olarak;
Bütün anlamlar değişmiştir. Soyut anlamlar kazanmıştır.



sayfa 54:
ölçme ve değerlendirme:
1-Y,D
2-1.boşluk:yan
2.boşluk:zengin
3-C
4-anlatıma zenginlik katmak için,farklı anlamlar oluşturmak için
5-üstte mecaz anlam alttakinde gerçek anlam kullanılmıştır.




sayfa 56
ŞİİR GELENEĞİNİN ÖZELLİKLERİ:
-belirli bir nazım birimi yok
-serbest ölçü kullanılmıştır.
-belirli bir uyak düzeni yok
-konusu herşey olabilir.
-yabancı kelimeler yoktur
-imgeler olduğundan anlaşılması zor
-dil bakımından zengindir
sayfa 57-58-59-60
Ölçme ve Değerlendirme:
1-D,Y
2-C
3-halk edebiyatı
4-mahlas kullanılmıştır.ikisinin de teması aşktır.11li hece ölçüsü kullanılmıştır.nazım birimi dörtlüktür.halk edebiyatı

1.ETKİNLİK CEVABI:
Sanat eserinin zenginliğini gösterir.Çünkü birtek nesne veya obje üzerinde çalışılmamıştır.ßu resimde birden fazla objeyi görebilmekteyiz.

2.ETKİNLİK CEVABI:
1.metinde şair kendi duygularını anlatmış ve daha çok mecaz anlama yer vermiş.2.metinde ise yazan kişinin düşünceleri değil de daha çok bilgi vermek niteliğinde ve gerçek anlama yer verilmiştir.ßu iki metinde ''ßir Günün Sonunda Arzu'' da daha çok anlamlı olduğunu görüyoruz.ßunun nedeni de şairin mecaz anlama çok yer vermesi ve okuyucular tartafından farklı yorumlanmasıdır.

3.ETKİNLİK CEVABI:
Yorum farklılığının sebebi okuyucunun bilgisiyle,kültürüyle,duyguve düşünceleriyle aynı zamanda ruh hali ile ilişkilidir


1.Sorunun Cevabı:
ßir günün sonunda arzu şiiri 4 birimden oluşmuştur..
1.ßirim:Şair durumunu güller ile ilişkilendirerek anlatmıştır.
2.ßirim:Şair akşam vaktinin kendisinde uyandırdıklarını yazmış.
3.ßirim:Akşamın dünyaya etkisini anlatmıştır.
4.ßirim:Akşam saatlerinden dileğini anlatmıştır.
Teması: Akşamdır.

2.Sorunun Cevabı:
Renk yönü ile ilişki kurulmuştur.Kırmızı rengi ile ilişki kurulmuştur.

3.Sorunun Cevabı:
ßütün dizeler farklı anlamlara çekilebilir.ßunun nedeni ise kişinin yani okuyucunun ruh haline,bilgisine,duygusuna bağlıdır.

4.Sorunun Cevabı:
Evet yorumlanabilir.Şiirde bulunduğubu yeni ve farklı anlamı şiirin bütünlüğüyle ilişkilendirerek sebepleriyle birlikte açıklamak gerekir.

ANLAMA YORUMLAMA
1.Sorunun Cevabı:
Şiirin çok anlamlığından kaynaklanır.Okuyucunun ruh hali,bilgisi,kültürüyle ilişkiilidir.

2.Sorunun Cevabı:
-Şiirin çok ya da tek anlamlı olması,
-Şiirin hangi geleneğe bağlı olması ve geleneğin özellikleri,
-Şiirin yazıldığı zamanın koşulları

3.Sorunun Cevabı:
Zamanın çok çabuk geçtiğini ve insanda büyük değişikler yarattığıdır.

ÖLÇME DEĞERLENDİRME
1)D,Y
2)TEMA
3)E ŞIKKI
4)C ŞIKKI

Ölçme Değerlendirme
1) D-Y
2)Kör olmasına yazılacak boş yere.
3)Çapraz eşlendireceksin.



sayfa 60
1)dört birimden luşmuştur
3)akşam yine akşam yine akşam
göllerde bu dem bir kamış olsam

Sayfa 6o
Ölçme Değerlendirme
1-)Y,D
2-)Anlam , aynı tema
3-)E

Sayfa 61
4-) C

Sayfa 62
1.Etkinlik
Abdülhak Hamid Makber şiirini karısının ölümü üzerine yazmıştır.

Sayfa 63- 4. Etkinlik
Cahit Sıtkı Tarancı şiirlerinde ölümü , yaşama sevincini dile getirmiştir.



1-)

Şairin adı : Ahmet Haşim - Şiirin Adı : Havuz -

Şairin adı : Karacaoğlan - Şiirin Adı : Semai - Sebebi : Nazm şekli Semai'dir .

Ölçme Değerlendirme
1)D,Y
2) kör olmasına
3)Kutular çapraz bir şekilde eşleştirilecek

Sayfa 65
4-) E
5-) Şair divan şiirini seviyor , yok olmasını istemiyor . Fakat kendisi de modern şiir yazıyor ..



sayfa 67 :
1)Hikaye metninde anlam kaybı daha az olurdu.Çünkü redif ve kafiye kullanılmamıştır.
2)çoçuğun ateşlenmesi
Doktorun gelmesi
Annenin telaşlanması
Çocuğun iyileşmesi
Annenin korkusu
3)Gerçek hayatta yaşanılabilir niteliktedir ve bu yüzden yaşanılabilir.
4)-
5)Lirik şiir
Aşk, ayrılık, hasret, özlem konularını işleyen duygusal şiirlerdir. Okurun duygularına, kalbine seslenir. Eskiden Yunanlılarda “lir” denen sazlarla söylendiğinden bu adı almıştır. Tanzimat döneminde de bir saz adı olan “rebab” dan dolayı bu tür şiirlere rebabi denmiştir. Divan edebiyatında gazel, şarkı; Halk edebiyatında güzelleme türündeki koşma, semai lirik şiire girer.

Epik şiir
Destansı özellikler gösteren şiirlerdir. Kahramanlık, savaş, yiğitlik konuları işlenir. Okuyanda coşku, yiğitlik duygusu, savaşma arzusu uyandırır. Daha çok, uzun olarak söylenir. Divan edebiyatında kasideler, Halk edebiyatında koçaklama, destan, varsağı türleri de epik özellik gösterir. Tarihimizde birçok şanlı zaferler yaşadığımızdan, epik şiir yönüyle bir hayli zengin bir edebiyatımız vardır.

Lirik Şiir
Aşk, ayrılık, hasret, özlem konularını işleyen duygusal şiirlerdir. Okurun duygularına, kalbine seslenir. Eskiden Yunanlılarda “lir” denen sazlarla söylendiğinden bu adı almıştır. Tanzimat döneminde de bir saz adı olan “rebab” dan dolayı bu tür şiirlere rebabi denmiştir. Divan edebiyatında gazel, şarkı; Halk edebiyatında güzelleme türündeki koşma, semai lirik şiire girer.

Pastoral şiir
Doğa şiirlerini, çobanların doğadaki yaşayışlarını anlatan şiirlerdir. Doğaya karşı bir sevgi, bir imrenme söz konusudur bunlarda. Eğer şair doğa karşısındaki duygulanmasını anlatıyorsa “idil”, bir çobanla karşılıklı konuşuyormuş gibi anlatırsa “eglog” adını alır

Satirik şiir
Eleştirici bir anlatımı olan şiirlerdir. Bir kişi, olay, durum, iğneleyici sözlerle, alaylı ifadelerle eleştirilir. Bunlarda didaktik özellikler de görüldüğünden, didaktik şiir içinde de incelenebilir. Ancak açık bir eleştiri olduğundan ayrı bir sınıfa alınması daha doğru olur. Bu tür şiirlere Divan edebiyatında hiciv, Halk edebiyatında taşlama, yeni edebiyatımızda ise yergi verilir.

Dramatik şiir
Tiyatroda kullanılan şiir türüdür. Eski Yunan edebiyatında oyuncuların sahnede söyleyecekleri sözler şiir haline getirilir ve onlara ezberletilirdi. Bu durum dram tiyatro türünün ( 19. yy. ) çıkışına kadar sürer. Bundan sonra tiyatro metinleri düz yazıyla yazılmaya başlanır.

Dramatik şiir harekete çevrilebilen şiir türüdür. Başlangıçta trajedi ve komedi olmak üzere iki tür olan bu şiir türü dramın eklenmesiyle üç kere çıkmıştır.

sayfa 70
Ölçme değerlendirme cevapları:
1) D,Y
2)Birincisi pastoral
İkincisi Didaktik
Üçüncüsü Satirik
3)şiir
4) A şıkkı
72.Sayfa 1.Metin incelemenin cevapları:

1)Aruz ölçüsü vardır.Dize sonlarındaki ses olaylarıyla ahenk ritim yapılmıştır.

2)Nazım şekli:Gazel Nazım Birimi:Beyittir.

3)

a bölümünün cevapları:
1.Birim:Cemin devrinin sona erdiğini,
2.Birim:Halkın arasında iyilik kalmamış sadece selam olduğunu,
3.Birim:Sevgilinin iyiliği karşısında rakiplerinin ham meyve kalacağini,
4.Birim:Kötülüklere karşı inkitam alınamadığı,
5.Birim:Allahtan bu dünyada yapamadığı işleri yapmayı istiyor.

ß.bölümü:

Gazel'in birinci ve üçüncü beyti arasında anlam bakımından bir ilişki vardır,Çünkü her iki beyitte de yakınma söz konusudur.

4)Divan şiiri geleneğine bağlı yazılmıştır.Yabancı isim ve tamlamalar divan şiiri özellikleridir.

5)İnsanların artık bazı değerleri unuttuğudur.

6)Gölgede kalan meyve olgunlasamaz.

7)ßize de saki cem in kadehiyle içki su,bizimde gönlümüz açlsın.

8)Söz sanatı Telmihtir. 1. beytte kullanılmıştır.

74.Sayfanın cevapları:

1)Hece ölçüsüyle ritim oluşturulmuştur.Dize sonlarındaki ses benzerliklerinden ahenk,ritim oluşturulmuştur.Nazım birimi dörtlüktür.ßirim sayısı dörttr.Nazım şekli koşmadır.

2)Nazım şekli: Koşma
Nazım birimi : kıta (dörtlük)

3)
1.Birim:sevgilinin güzelliğinden söz ediyor.
2.Birim:Aşkın özlemini dile getirmiştir.
3.Birim:Sevgilinin aşığın üzerindeki etkisini anlatıyor.
4.Birim:Sevgiliyle dolaşmayı istediğini anlatıyor.
Teması: Aşk

4)1.cümlede mecaz anlatım,2.cümlede tekrar mecaz anlatım ve son cümlede benzetme ve mecaz anlam vardır.

5)Koşmanın ait oldugu dönemde aşk anlayışının sevgiliye bağlı hakim bir anlayış oldugunu anlıyoruz.

6)1.de mübalaga 2.de Tenasüp

75.Sayfanın cevapları:

ETKİNLİK:

ßenzerlikleri:
-İkisi de sade dil ile yazılmış,halk deyişlerine yer verilmiştir.
-İkisinde de (6+5) 11'li hece ölçüsü kullanılmıstır.
-İkisi de kıtadır.
-İkisi de koşmadır.
-İkisinde de aşk konusu temadır.

Sayfa 77
1)Nazım birimi dörtlüktür.ßu açıdan koşma,semai nazım şekilleriyle benzerlilik gösterir.Aruz ölçüsü vardır.ßir divam şiiridir.Nazım şekillerinden ise gazel,kaside,şarkı nazım şekilleriyle benzerlilik gösterir.

2)İstiklal Marşında işlenen konuları inceleyecek olursak şunlardır;Türk milletine sesleniş,ßayrağa sesleniş,Türk'ün yılmaz karakteri,Askerlerin yaptıklarıdır.

3)Ocağı tütmek soyu devam etmek anlamında,ocağı sönmek ise bunun tam aksine soyunun tükendiği anlamına gelmektedir.

4)Renk bakımından ilişki kurulmuştur.

5)Mehmet Akif Ersoy bu sözü ile Kurtuluş Savaşı yıllarının Türk milleti için ne kadar acı verici bir zaman olduğunu anlatmak için söylemiş ve bir daha Türk Milletinin böyle bir felaket ile karşılaşmasını istememiştir.

6)Kurban olmak deyimi Sana dökülen kanlarımızın hepsi helal dizesi ile uygunluk gösterir.

7)ßirinci de sevgilinin kaşına benzetilmiş ikinci dizede ise aya benzetilmiştir.

8)ßu dize demir dağının eritildiği ''Ergenekondan Çıkış'' ile ilişkilendirirebilir.ßu ifade de Türk milletinin zorluklara karşı yılmayacağını gerekirse dağları aşıp engelleri geçebileceğini anlatıyor.

9)''Ulusun'' ifadesinin anlamı hayvan ulumasıdır.Tek dişi kalmış canavar dizesinde bahsedilen ise ßatı Devletleridir.

10)
Sosyal hayatı anlatan dizeler ;
*ßu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli.
*Ebedi yurdumun üstünde beniminlemeli.Tarihi Geçmişi anlatan dizeler ;
*ßen ezelden beridir hür yaşadım,hür yaşarım.

Sana olmaz dökülen kanlarımızın hepsi helal dizelerinde ise Türk milletinin Vatanı için bayrağı için düşünmeden canını verebileceğinin göstergesidir.

11)Mehmet Akif Ersoy'un İstiklal Marşına yansıyan sanat anlayışı;Milli edebiyat döneminin dili ve söyleyişi.Anlamın okuyucunun ruh haline değilde metne bağlı olması.Şiirlerine yansıyan toplumsal sorumluluk ve gerçek samimiyettir.

12)Mehmet Akif,kullandığı aruz ölçüsü ve bazı yabancı kökenli kelime gruplarıyla divan şiiri geleneğinden yararlanmış.Özellikle ikinci dörtlükteki halk söyleyişleriyle (kurban olmak,helal etmek) halk şiirine benzetmiştir.

13) Arkadaşlar yazdığım söz sanatlarını verilen boşluklara sırasıyla yazacaksınız.-Nida (seslenme sanatı)
-Mecaz-ı Mürsel
-Mecaz-ı Mürsel
-Tekrar sanatı
-Teşhis sanatı
-Nida (seslenme sanatı)
-Mubalağa (abatma sanatı)
-ßenzetme sanatı
-Teşhis sanatı

Sayfa 78
1)Manzumedir.Çünkü,metinde olay örgüsü,kişileri,zaman,yer gibi edebi unsurlar bulunmaktadır.
2)Manzumenin ritmi 11′li hece ölçüsüyle,kafiye ve rediflerle sağlanmaktadır.
3)Bu manzumenin nazım birimi dörtlük,ölçüsünün 11′li hece ölçüsü,birim sayısının beş olması nedeniyle koşmaya benzemektedir.Yani bumanzumenin nazım şekli koşmadır.
4)Nazım birimi örtlüktür.
5)
1.Birim:Bektaş subaşı’nın diktiği taştan bahsedilmektedir.
2.Birim ok atma gününde önemli şahsiyetlerin bulunduğunu keman kaşların sırasıyla oklarını attıklarını söylüyor.
3.Birim:Bektaş Subaşı’nın ok atışını anlatıyor.
4.Birim padişahın onun atışını beğendiğini ve ona oku nereden aldığını anlattığını söylüyor.
5.Birim:Bektaş Subaşı’nın okunu neden aldığını söylüyor.
Teması:Kahramanlıktır.
6)
-Kemankardeşlerin sırasıyla ok atması,
-Bektaş Sunaşı’nın ok atması,
-Padişahın Bektaş ile konusması,
-Bektaşın cevap vermesi.
7)Manzumenin konusu tarihi bir olaydır.İşleniş bakımından ise kahramanlık teması oldugu için epik bir şiirdir.
8) -
9)Manzume de Yavuz Sultan Selim’den ve İstanbul’un fethinden bahsetmektedir.
10)Ok manzumesinin yaşanmış ya da yaşanılabilecek bir olayın doğal bir dil ile anlatımı vardır.

SAYFA 79 VE 80

7.Metin;Şehirlerin Dışından

1)Şiirde çokca kafiye ve redif kullanılması ve şiirin 7'li hece ölçüsüyle yazılması şiirde bir ritim ve ahengin olduğunu gösterir.

2)Koşma ve ilahi nazım şekilleriyle benzerlik göztermektedir.Şiirin nazım şekli serbest nazımdır.Çünkü nazım birimi dizedir.Şiirde birim zorunluluğu yoktur.şiir tek birimden oluşmaktadır.

3)Şiirde şehrin bunaltıcılığından kaçma,doğaya sığınma,doğa güzellikleri ve Canabb-ı Hak konu olarak işlenmiştir.Şiirin teması da ''doğa'' dır.

4)Şair,doğanın sade.liği ve güzelliğinden,şehrin artık her taraftan insanı kuşatan cam gözlü devlerin istilasına uğradığından behsedilmiştir.ßu da o dönemin şehirsel bir bölge olduğunu göstermektedir.

5)Doğa teması işlendiği için pastoral şiirdir.

6)Şehirlerin Dışından adlı şiirde,şair bireysel ve ruh halini yansıtan konuları ele alması ve şiirlerinde tasavvufi düşüncelere yer vermesi örneğin ''Allah'ı zikrede.lim / sulas,kuşlar,halkımız ) olabilir.

7)''Dervişlik olaydı tac ile hırka / ßir dahi alırdık otuza kırka'' dizeleriyle ''insanın unuttuğu / Allah'ı zikrede.lim / Gül ve sümbül hırkamız '' dizelerinde tasavuf geleneği kullanılmıştır.Yani iki şairin de aynı ayetlerden yararlandığı söylenebilir.Ayrıca '2Allah'ı zikredelim '' gibi sözcüklerde de tasavvufideki ßaki'nin kullanmış olduğu tasavvuf geleneğinden etkilenmiş ve yararlanmıştır.

8)Mağaralar,ormanlar,ıslık,yıl an,çığlık,çakal gibi sözcüklerde doğal gerçeklik unsurları bulunmaktadır.Şair,doğal gerçekliğe duygu ve düşüncelerini de katmış böylelikle ''şiie gerçekliği'' ni oluşturmuştur.Ayrıca şiirde dere,dağ,ev,tüy,baykuş,deniz gibi sözcüklerde de doğal gerçeklik kullanılmıştır.

9)Şiir dilinde imgelerin kullanıldığı,sözcüklere yeni anlamlar yüklediğini göstermektedir.

11)ßu dizelerde dereler ve dağlar,insan gibi düşünülmüş ve teşhis (kişileştirme) sanatı kullanılmıştır.Şair dereleri yol gösterici , dağları ise bir dost,arkadaş olarak görmüştür.

12)
*Nüfusun kalabalıklaşmasıyla bir kargaşa ve gürültü ortamının oluşması,
*ßeton devrine girme,
*ßilinçsiz bir şekilde şehirsel hayata geçme...
8-tabiatda var olangerçeklerdir.Sema gibi benzerlikler vardır.
9-incesel bir dil kullanılmıştır.Cam gözlü devler bina ve apartmanı ifade eder.
10-Haydi yürü; seslenme sanatı
Kat Kat çıkmış evlerin; istiare
O cam gözlü devlerin; teşhis sanatı
11-teşhiş sanatı kullanılmıştır. Dereler yoldaşımız dosta benzetilmiş.Dağlar omuztaşımız türk milletine benzetilmiştir.
12-Nüfusun kalabalıklaşması,yeşilliklerin azaldığı,plansız bir artış olduğu sonucudur


sayfa 81
1-Serbest ölçüdür.Kafiye vardır an'lar kafiyedir.Bizim'ler rediftir.Ak'lar tam kafiye a'larda asonans vardır.Modern şiir geleneğine bağlı olarak yazılmıştır.
2-Modern şiir geleneği vardır.Sade ve anlaşılır bir dil kullanılmıştır.halk şiiri geleneğinden koşmaya benzelmiştir.
3- Birimden oluşmuştur.Teması kardeşlik konusu insanlığın insanlığa barışı
4-Şair bir ulusu anlatmak için ağaçla benzerlik kurmuştur.
5-İnsanları dışlayan ve onları istemeyenlerdir ve bunları AMERİKAN devleti yapıyordu AFRİKA lıları dışlayıp onlara eziyet ettiyorlardı.
6-şiir dilinden imgeler çarpıcı ve açık bir şekilde kullanılmıştır.
7-Türk Tarihi ve Kültüründe At onlar için bir Kültür olmuştur ve onlara hep sahip çıkmışlardır.
9-TEZAT SANATI: zıt kavramların bir arada kullanılması cennet:cehennem gibi
TEŞBİH SANATI : Benzeyen benzetme sanatı edatlı sanat tek unsuru istiaredir.

Sayfa 82
1.soru
nazım bırımı beyıttır.
kafıye kullanılmıstır.
hece olcusu vardır.
mubalaga sanatı kullanılmısıttr.
3.soru
camı avlusundan bahsedıyor. bu camınınde eskı oldugunu soyluyor..Sayfa 83
1.soru;nazım seklı 2 lı dızelerden olusmustur.
hece olcusu yoktur.
kafıye duzenlı degıldır.
duygusal lırık bır sıırdır.
3.soru;;
benzetme
4.soru;;
sevgılıye duyulan özlem onu hatırlamak.sevgiliye duyulan ozlem var.saırın sevdıgıne olan özlemm
6.soru;;
hasret konus vardır.ışık=somuttur.
7.soru;;Kısılestırme sanataı kullanılmıştır.
8.soru;;Ask ve hasret bakımından lırık bır şiir.

Ölçme ve Değerlendirme
1.soru : D, Y
2.soru : kısılestırme yanı teshıs sanatı vardır.
3.soru : E
4.soru : D

sayfa 84
Ölçme Ve Değerlendirme
1-D ve Y
2-Teşhis sanatı
3-E
4-D
5-Tecalül-i arif-İstihare

sayfa 86
2.ünite ölçme değerlendirme:
1-Y,D
2-didaktik
3-modern şiir
4-D
5-telmih
6-E
7-D
8-E
9-E
10-A

sayfa 87
bulmaca:
1-zihniyet
2-yöntem
3-türkü
4-manzume
5-didaktik
6-koşma
7-kafiye
8-ahenk
9-aruz
10-beyit
11-aliterasyon
12-epik

sayfa 89
hazırlık
1. Bilmiyorum

2. Bir spor karşılaşmasını radyodan dinlerken sesler bozuk bozuk gelir. Televizyondan dinlerken düzgün ve anlaşılır. Karşılaşmayı televizyondan izleyebiliriz. Ama radyodan izleyemeyiz.

sayfa 91

1.etkinlik: Gerçek ya da gerçege uygun olarak tasarlanmış olayları anlatan yazılara hikaye(öykü) denir. Hikayede olay, yer, kişiler ve zaman olmak üzere dört ögeden oluşur. Bu ögeler gerçektir ya da gerçege uygun olarak tasarlanmıştır. Olay tektir. Kişi sayısı, romana göre azdır. Zaman, romana göre daha dardır.

1.
benzerlikler
-olay, yer, kişi ve zaman vardır.
-her ikiside edebi metindir.
-gerçek hayatta yaşanılabilir.
-serim, dügüm ve çözüm vardır.
farklılıklar
-tiyatroda sahne kullanılır.
-hikayede olay tektir.
-tiyatro metni diyalogdan olşur.

2. anlatmaya baglı edebi metin:Köpek
göstermeye baglı edebi metin: Vatan Yahut Silistre

sayfa 92

3. Tiyatro yapıtlarında konuşanların hareketlerini, durumlarını açıklamak ve göstermek için kullanılır.

anlama yorumlama

1. Anlatmaya baglı edebi metindir. Hikayedir. Gerçek ya da gerçege uygun olarak tasarlanmış olayları anlatan yazılara hikaye(öykü) denir. Hikayede olay, yer, kişiler ve zaman olmak üzere dört ögeden oluşur. Bu ögeler gerçektir ya da gerçege uygun olarak tasarlanmıştır. Olay tektir. Kişi sayısı, romana göre azdır. Zaman, romana göre daha dardır.
Giriş, gelişme ve sonuç bölümleri vardır.

sayfa 93

2. birinci resim göstermeye baglı edebi metindir. ikinci resim ise anlatmaya baglı edebi metindir.

ölçme degerlendirme

1.D,Y

2. 1. boşluk: anlatmaya baglı edebi metin, 2. boşluk: göstermeye baglı edebi metindir.

3.D

4. E

SAYFA 94 - 95 - 96Hazırlık:

1)Yerli bir filmle yabancı bir film arasındaki farklılıkların temelinde farklı kültürlerin ürünü olmaları yatmaktadır.Zihniyet şemasında da görüldüğü gibi dini,siyasi,sosyal,ekonomik,si vil ve askeri farklılıklar,ortaya çıkan ürünlerde de kendini göstermektedir.

2)Cumhuriyetin ilk yıllarında sosyal,siyasi ve kültürel ortamda bir atılım ve modernleşme hamlesi görülmektedir.Sosyal ortam,yapılan inkılaplarla çağdaş medeniyet seviyesine çıkarılmaya çalışılmış,kültürel alanda ise,yine yapılan inkılaplarla çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşmak amacıyla bir hamle söz konusudur.



1.Etkinlik:
1.Grup:
*Kavak yelleri adlı metindeki ''idealist,kömür çarpması,mübalağalandırmak,tel graf,Anadolu'daki büyük işler,amma,yaylı araba,at sırtı,mektup ve kesafet'' ifadeleri metnin cumhuriyetin ilk yıllarına ait bir metin olduğunu göstermektedir.Çünkü kullanılan bazı sözcükler,araç isimleri ile Anadolu'daki büyük işler ve idealist ifadeleri cumhuriyetin ilk yıllarındaki kalkınma hamlesini,Yahya Kemal'in ifadesiyle '' mektepten memlekete'' hareketini yansıtmaktadır.

2.Grup:
*Kavak Yelleri adlı metinde cumhuriyetin ilk yıllarındaki büyük kalkanma hamlesi çerçevesinde Anadolu'ya giden birkaç idealist gencin yaşadıkları anlatılmaktadır.




İnceleme:

1)''İdealistlerden biri'' ve ''Anadolu'daki büyük işler'' ifadeleri dönemin birçok kalkınma ve ilerleme hedefini gerçekleştirmek amacıyla sosyal ve siyasi alanda yeniliklerin yapıldığını göstermektedir.Bahsedilen dönem Atatürk'ün inkılapları etrafında çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşma hatta onları da geçme ideallerinin yediden yetmişe herkesi sardığı bir dönemdir.


2)Kavak Yelleri adlı metinde konu olarak idealist birkaç gencin Anadolu'da büyük işler yapamk için yola çıkmaları işlenmiştir.Bu durum Reşat Nuri Güntekin'in döneminin olaylarına dışarıdan bakmadığını , sanatta faydayı gözettiğini göstermektedir.Yine metnin dilinin sade olması da cumhuriyetle birlikte her şeyde olduğu gibi dilde de milliliğe yönelişin olduğunu,yazarın da buna yabancı kalmadığını göstermektedir.


3)Kavak Yelleri adlı metin döneminin sosyal,kültürel,ekonomik ya da sosyal unsurlardan herhangi birini yansıtmak amacıyla yazılmamıştır.Zaten dönemin zihniyetinden bağımsız değildir,dönemin bir aynasıdır.


ANLAMA-YORUMLAMA

2.Etkinlik:
*asiye Teyze'nin Evi adlı metinde şehirleşme etkileri,böylece sosyal ve ekonomik alandaki değişmeler,bununla birlikte yine bu etki ve değişimin neden olduğu kuşaklar arası çatışmalar görülmektedir.
Metinde sosyal hayatın en küçük birimi olan ailenin yansıtılması,edebiyatta amacın sanat değil,fayda olduğunu benimsediğini göstermektedir.


1)Asiye Teyze'nin Evi adlı metnin teması ''kuşaklar arası çatışmadır.'' Metindeki ''yeh,peh,sası çalıyor heç tadı yok,kızım kendi elinle saplaıp kendi elinle batırdığın sucuğun tadı heç bir şeyde yok'' ifadeleri yerel konuşma özellikleridir.
Bu ifadeler metnin teması olan ''kuşaklar arası çatışma''yı daha da hissettiren,etkili ve eski-yeni nitelendirmelerini derinleştiren ifadelerdir.


2)Bir edebi eser,döneminin sanat anlayışını,kullanılan türler,işlenen temalar,dil ve anlatım ile sanatı etkileyen akımlar bakımından yansıtır.

ÖLÇME-DEĞERLENDİRME

1)Boşluğa sosyal yazılacak.

2)D-Y

3)C şıkkı

SAYFA 97-98-99-100-101-102. Sayfaların Cevapları
Forsa İncelemenin Cevapları:

1)Forsa adlı hikayede olayları birbirine bağlayan unsurlar hikayenin de yapısını oluşturan kişiler,zaman ve mekandır.Hikayedeki Kara Memiş,Turgut,korsanlar,efendi, bağcı,Türk askerleri kişileri ; otuz sene,kırk sene,altmış yaşında gibi yuvarlak ifadeler zamanı ; korsan gemisi,ada ve Türk gemisi de mekanları göstermektedir.

2)Arkadaşlar grafiği burada çizemiyorum ..

3)Forsa adlı hikayede anlatılanların gerçek hayatta aynen yaşanması mümkün değildir.Çünkü metinde anlatılanlar ‘’kurmaca gerçeklik’’tir.Doğal gerçeklik olarak düşünülse bile aynı olay örgüsüyle,kişilerle,zaman ve mekanlarıyla anlatılanların aynen yaşanması mümkün değildir.

4)’’İnsana özgü gerçeklik’’ söz grubu,insana ait her şeyi,onun hayal,tasarı,izlenim ve düşüncelerini de içine alarak ifade eden gerçekliği ortaya koymaktadır.

5)Forsa adlı metine ekleme yapacak olursak metinin yapısı ile uyumluluk gösteremeyebilir.

6)

Kara Memiş nasıl bir insandır?

=>Korsanlara esir düşmüş,vatan hasreti çeken bir insandır.

Kara Memiş durağan mıdır , dinamik midir?

=>Olaylar Kara Memiş’in etrafında gerçekleştiği için dinamiktir.

Hikayenin hangi kısmı sizin Kara Memiş hakkında böyle düşünmenize neden oldu?

=>Ana kahraman olduğu için hikayenin bütününde bu durum söz konusudur.

Sosyal ortam ve çevre Kara Memiş’i nasıl etkilemiştir?

=>Yaşadığı ortam Kara Memiş’in olumsuz olarak etkilenmesine sebep olmuştur.

Kara Memiş’in karakterler/ tipler üzerinde etkisi varmı?

=>Diğer karakterler üzerine herhangi bir etkisi yoktur.

Kara Memiş,kendi kişiliğinin farkında mı?Yani sizin onun için düşündüklerinizi o da kendi hakkında düşünüyor mu? Neden?

=>Evet,yıllar geçmesine rağmen ümidini kaybetmemesi kişiliğinin farkında olduğunun göstergesidir.

Sizce gerçek hayatta Kara Memiş gibi davranan biri olabilir mi?

=>Gerçek hayatta Kara Memiş gibi davranan biri olamaz.

7)Forsa adlı hikayedeki mekanlar ve özellikleri şu şekildedir;

*Korsan Kadırgaları:Kara Memiş’in kürek mahkumu olduğu mekan.
*Akdeniz kıyısındaki ada:Kara Memiş’in esir olarak satıldığı ve ömrünün geri kalanını geçirdiği mekan.
*Kulübe:Kara Memiş’in azat olduktan sonra yaşadığı mekan.
*Kasaba:Kara Memiş’in acıktığında gittiği ada kasabası.
*Büyük Türk Kadırgası: Kara Memiş’in oğlu Turgut’la karşılaştığı mekan.

Aynı hikaye farklı bir mekanda kurgulansa aynı etkiyi göstermez.Çünkü metindeki kişi ve mekan arasında bir bütünlük vardır.Farklı bir mekan bu bütünlüğü bozacağından farklı bir mekanda yapılacak kurgu aynı etkiyi yaratmaz.

8)Ömer Seyfettin’in Forsa’yı yazma amacı,okuyucuda ya da dinleyicide estetik bir etki bırakmaktır.ßu estetik etki içerisinde verilmek istenen ileti de vardır.

9)Forsa’da anlatılan olayların ‘’insana özgü gerçeklik’’ olmasını sağlayan unsurlar,çekirdekte bir insanın yer alması,onun duygu,izlenim,hayal ve ümitlerinin yine insana özgü biçimde var olmasıdır.

10)Forsa adlı hikayedeki zaman ifadelesi olarak şu şekilde örnek verebiliriz;

*Bu ‘’her gece’’ uykusunda kendisini kurtarmak için birçok gemilerin pupa yelken gelmediğini gören zavallı eski bir Türk forsasıydı.

Zaman,metindeki yapıyı tamamlamak amacıyla kullanılan unsurlardan biridir.

ANLAMA-YORUMLAMA

1)Anlatmaya bağlı edebi metinlerde yapıyı oluşturan olay örgüsü kişiler,zaman ve mekan metnin mesajını vermede ve somutlaştırmayı gerçekleştirmede kullanılan bir amaçtır.Bu amaçları kullanmaktaki amaç ise metinde verilmek istenen iletidir.

2)Tünek Ahmet adlı metin parçasının yapısını oluşturan unsurlar:

Olay Örgüsü:
-Ahmet’in uykuya dalması,
-Ahmet’in yanına birkaç kişinin gelmesi,
-Ahmet’in Tünek Ahmet olması,

Kişiler:
Ahmet,Poyraz Hasan ve diğerleri.

Zaman:
Adalardaki ‘’fenerler’’den her biri göz kırparak,’’ışıklarıy’’la Ahmet’in söylediklerini tatlı tatlı yalanlıyorlardı.

Mekan:
-Battaniyesinin yarısı üzerinde yarısı ‘’denizde,güverteye’’ uzanmış.

3)Verilen metin parçası hikayenin çözüm bölümüne aittir.Çünkü hikayede anlatılanlardan sonuçlandırılmıştır.

ÖLÇME-DEĞERLENDİRME

1)Y-D

2)Mustafa Meraki Efendi ve Mehmet’tir. Olucak.

3)C şıkkı

4)D şıkkı

5)Verilen metin parçasında mekan,betimlenerek ve kahramanın ruh halini etkisi yönüyle verilmiştir.

6)Verilen metin parçasında kahraman,kişilik özellikleriyle anlatımıştır.Anlatılanlara göre kahraman kitaplarla içli dışlı onları hayatının merkezine koyan bir yapıya sahiptir...

SAYFA 103 - 104 - 105 - 106
Hazırlık:Dostluk temasının işlendiği hilayenin bir bölümünün çıkarılıp yerine doğa sevgisi ile ilgili bir bölüm eklendiğinde hikayenin teması ile uyuşmadığını,hikayenin anlam bakımından bozulmasına neden olduğunu gözönünde bulundururuz.

İnceleme

1.Etkinlik:

1.grup => Kırk Yalan Masalı

*Padişahın çocuklarına vasiyetini bildirmesi,
*Sarı tüylü,mavi gözlü adamın saraya gelmesi,
*Köse'nin saraya gelmesi,
*Cücenin saraya gelmesi,
*Şehzadelerin musrifliği,
*Sarı tüylü,mavi gözlü adamın büyük şehzadelerin atını çalması,
*Köse'nin ortanca şehzedenin yularını çalması,
*Cücenin küçük şehzadeye mağlup olmadı.

2.grup => ßay Kordes

*Horoz ile tavuğun geziye çıkmaları,
*Yolda bir kedi ile karşılaşmaları ve onu da yanlarına almaları,
*Yolda değirmen taşı,yumurta,ördek,toplu iğne ve dikiş iğnesine rastlayıp onlarıda yanlarına almaları,
*ßay Kordes'in evine ulaşıp her birinin bir yere yerleşmesi,
*ßay Kordes'in evine dönmesi ve başına gelenler.

Yukarıdaki parçalara metin içinde anlam kazandıran ve diğer parçalarla birlikte anlamlı bütün olmasını sağlayan unsur metinlerde işlenen ''tema''dır.

1)ßütün edebi metinler bir tema etrafında birleşen parçalardan meydana geldiği için yukarıda yapılan işlem tüm edebi metinler için geçerlidir.

2)ßay Kordes adlı masaldaki temel çatışma,dost-düşman,iyi-kötü çatışmasıdır.Masalın teması ise, ''Kötülük yapan cezasız kalmaz''dır.

3)''Hazıra dağ dayanamayacağı için bu üç adam böyle vurup harman savurarak kısa zamanda büyük şehzadenin bir sandık altınını tüketirler.'' ifadesi Kırk Yalan Masalı adlı metinin teması olan ''Hazıra dağ dayanmaz'' ifadesiyle örtüşen bir ifadedir.
Yine ''Anlaşılan pek kötü yürekli biriymiş,ßay Kordes'' cümlesi de ßay Kordes masalının ''Kötülük yapan cezasız kalmaz.'' temasıyla aynı doğrultudadır.

4)Kırk Yalan Masalı adlı metinde sosyal hayat ile ilgili unsurlar;yönetimin padişah tarafından gerçekleştirilmesi,binek hayvanı olarak ''at''ın kullanılması,alışverişin kurulan pazarlarda yapılması gösterilebilir.
Yine ''Hazıra dağ dayanmaz.'' teması ise düşünce tarihinin bir yansımasıdır.
ßay kordes adlı metindeki dikiş iğnesi,değirmen taşı,iskemle,karyola ve ok sözcükleri günlük hayatta kullanılan bazı araçları göstermektedir.
Yine ''Kötülük yapan cezasız kalmaz'' teması ise düşünce tarihinin bir yansımasıdır.

ANLAMA-YORUMLAMA

2)ßir metinin temasının metindeki olaylardan bağımsız olarak ele alınması mümkün değildir.Çünkü metnin yapısı temaya göre oluşturularak kurgulanır.

Ö.LÇME-DEĞERLENDİRME

1) D-Y

2)Vatan Sevgisi

3)C

4)D

5)Anlatmaya bağlı edebi metinlerin yapısını oluşturan olay örgüsü,kişiler,zaman ve maken unsurları metnin temasi etrafında bir araya getirilerek kurgulanır..




Sayfa 109
anlama yorumlama;
1.soru : gonderıcılık işlevınde yazılmıstır.
2.soru : yazılan olayları dısarıdan izlemıs ızlenımlerı yazmıs ılahı bakıs acısı vardır.
3.soru : istanbul'un özelliklerinden bahsetmıs.Cosku verıcı bır metındır.Surukleyıcıdır...
4.soru : İlahı bakıs acısı vardır.
5.soru : Evet.anlatıcı olayları kendı ınandırıcılıgı ıle anlatır.

Sayfa 110
Ölçme ve Degerlendırme
1.soru : Y - D
2.soru :İlahi bakıs acısıyla yazılmıstır.
3.soru : D
4.soru : D
5.Soru: -



sayfa 111 - 112 - 113
İnceleme:

1)Verilen parça hikayenin ait olduğu dönemde ekonumik sıkıntılar çekildiğini,yaşam şartlarının zorluğunu bu nedenle küçük yaşta çocukların çalışmak zorunda kaldığını ifade etmektedir.Bu sonuçlar,hikayede işlenen ''sıradan insanların geçim sıkıntısı''yla da aynı doğrultudadır.

2)

*GÜĞÜM
-Dil ;Metinde doğal dilden farklı,yan anlam ve mecaz değerleri taşıyan edebi bir dil kullanılmıştır.

-Anlatım ; Metinde ''kahraman anlatıcı bakış açısı'' vardır.Anlatıcı tasvir ve tahlillerle dile yeni değerler yüklemiştir.

-Tema ; Metinde kahramanın yaşadığı ''an''dan bir kesit işlenmiştir.Bu kesitte kahramanın özlemi ve yaşadıkları anlatılmıştır.

-Zihniyet ; Metinde döneminin komşuluk ilişkileri,sosyal yaşamın birer unsuru olan vapur yolculukları,halat arabacıları ve meydan salepçileri yansıtılmıştır.


*ELLİ KURUŞ
-Dil ; Metinde doğal dilden farklı , edebi bir dil kullanılmıştır.

-Anlatım ; Metinde ''kahraman bakış açısı kullanılmıştır.

-Tema ; Hikayede sıradan inanların geçim savaşı anlatılmıştır.

-Zihniyet ; Hikaye,döneminin toplumsal ve ekonomik yaşama ışık tutmaktadır.

3)Her iki metinde de geçim sıkıntısı tema olarak ele alınmıştır.Bu durum Orhan Kemal'in hikayelerinde sıradan insanların geçim savaşlarını,ekonomik sıkıntılarını tema olarak işlediğini,dolayısıyla edabiyatımızdaki ''toplumsal gerçeklik'' geleneğine bağlı olduğunu göstermektedir.

ANLAMA YORUMLAMA
1)Anlatmaya bağlı edebi metinlerde,yazarların kendinden önceki metinlerden faydalanması okuyucuların metinleri doğru değerlendirebilmesi için,onlara edebiyat edebiyat geleneklerini bilmek ve anlamak zorunluluğu yükler.Herhangi bir metindeki unsurların tam olarak anlaşılması,bağlı oldukları gelenekteki kullanımlarıyla ilişkilidir.Bunun dışında yapılacak bir anlamlandırma ya metnin tam olarak algılanmamasına ya da yanlış algılanmasına sebep olur.

2)Bir edebi eser yazıldığı dönemden bağımsız olarak ele alınamaz.Edebi metinleri ortaya koyan yazar,yaşadıkları toplum,kültür ve benimsedikleri sanat anlayışlarını eserlernde yansıtırlar.


ÖLÇME-DEĞERLENDİRME:
1)D-Y
2)Edebiyat olacak.
3)D şıkkı
4)Cümlede yazarların eserlerini kendilerinden önceki edebiyat birikimini ve dönemlerindeki edebiyat anlayışlarını dikkate alarak,onlardan etkilenerek oluşturduklarını ifade etmektedir.

Sayfa 114 - 115 - 116 - 117
Hazırlık
1)''Bütün parçaların toplamından fazla bir şeydir.'' ifadesi bir bütünü meydana getiren parçaların hiçbir zaman bütünün kendisini karşılayamayacağını anlatmaktadır.Ona bu özelliği kazandıran ise,bir birlik etrafında kazandığı niteliktir.

2)Aynı türkü ya da şarkının değişik kişiler tarafından söylendiğinde ortaya çıkan farklılığın sebebi,türkü ya da şarkıyı söyleyen kişinin,kendi özelliklerini türkü ya da şarkıya yansıtmasıdır.

3)Yorum,''bir yazının veya sözün,anlaşılması güç yönlerini açıklayarak aydınlığa kavuşturmak;bir olayı belli bir görüşe göre açıklama,değerlendirme;gizli veya hayali olan bir şeyden anlam çıkartmaktır.''


İNCELEME
1)Bitmeyen Senfoni ve Moby Dick adlı metinlerin her birinde anlatılanların herhangi biriyle ya da serim,düğüm,çözüm bölümlerinden biriyle metnin bütününü anlamlandırılamaz.Çünkü,metnin anlamı,kendisini meydana getiren parçalardan ya da toplamından oluşmaz.Çünkü anlam,bunların toplamından fazla bir şeydir.

2)''Kıskanç dalgalar kabarıp siliyor izlerimi.Silsinler;ben geçtim ya bir kere''cümlesi yan anlam değeri ve çağrışım gücü bakımından güçlüdür.Çünkü bu cümlelerdeki sözcüklere gerçek anlamları dışında farklı anlamlar yüklenmiş böylece sözcüklerin çağrışım gücü arttırılmıştır.Bu durum edebi metinlerin her okunuşta farklı anlamlar kazanmasının da temel sebebidir.
Verilen cümleler öznel durumları ifade etmektedir.Bu cümlelerin yazılış amacı,öznel duyguları estetik bir kaygıyla,edebi metnin olanaklarıyla ifade etmektir.
''Heisenberg,yirmi dört yaşındayken oluşturduğu matris mekanik ve kendi adıyla bilinen belirsizlik ilkesiyle atom fiziğine yeni bir kimlik kazandırır;1923'de Nobel ödülünü alır.'' cümlesi yan anlam ve çağrışım gücü bakımından zayıftır.Cümlede ifade edilenler belirli bir anlama sahip,kişiden kişiye değişmeyen nesnel bir yargıdır.

3)''Demir Raylar'' ifadesi,Moby Dick'in kahraman anlatıcının hiçbir engel tanımadan her zorluğun üstesinden gelmeyi göze alarak seçtiği yolu ifade etmek için kullandığı bir benzetmedir.

4)Bitmemiş Senfoni ve Moby Dick adlı metinlerde açıkça ifade edilmeyen,sezdirilen,gösterile n,çağrıştırılan anlatılmak istenenler şunlardır;

Moby Dick:
-Bir paragrafta güneşin batması,
-Bir paragrafta İnsanların hayatına yön vermek,
-Bir paragrafta ise doğru bildiği yoldan ayrılmamak.

Bitmemiş Senfoni
-Sanat yoksunu insanların yanlış ve bozuk şehirleşmeye sebep oldukları,

Açıkça dile geritilemeyen bu ifadeler,metnin teması etrafında şekillenen ve metnin edebi yönünü ve çağrışım değerini güçlendiren ifadelerdir.

5)Verilen cümleler ait olduğu metnin anlamlı dil birlkleri olarak birer parçasıdır.Anlam yönünden ise,kahraman ruh halini ve çevre algılayışını yansıtan ifadelerdir.

6)Bitmemiş Senfoni adlı metinde yazıldığo dönemin bir sorunu olan çarpık ve yanlış kentleşme ele alınmıştır.Bu durum metnin tarihi gerçekliği olan bir sorunu işlediğini göstermektedir.

7)Eleştirel bir yorumcunun Moby Dick adlı metni tabiab sevgisi veya deniz tutkusu,Bitmemiş Senfoni adlı metni ise müzik sevgisini anlatan bir metin olarak değerlendirmesi mümkün değildir.Eleştirel bir yorumcu metnin iletisine bağlı kalarak metinde yeni ve farklı anlamlar bulup sebepleriyle birlikle açıklamak zorundadır.Bu yeni ve farklı anlamlar metnin iletisinden uzak olamaz.

8)Verilen metinlerin farklı şekilde yorumlanması metinlerin amaç ve iletilerine zarar vermez.Çünkü metin anlamı okuyucunun bilgisi,kültürü,görgüsü ve ruh haline göre oluşur.Bu nedenle aynı metin,farklı okuyucular tarafından farklı şekillerde yorumlanabilir.

Sayfa 116 Anlama ve Yorumlama
1)Verilen ifadeler anlamlı bir birim olan paragrafta anlamı tamamlayan bir işleve sahiptir. Birimde anlatılanlara uygun olarak kahraman anlatıcının bakış açısıyla birimdeki olayı ve kahraman anlatıcının ruh halini ifade etmektedirler.

2)Anlatmaya bağlı edebi metnin farklı şekilde yorumlanabilmesi, edebi metinlerin yan anlam ve çağrışım değeri bakımından güçlü olduğunu gösterir. Bu durumda da okuyucunun kültür, bilgi, zevk, anlayış, görgü ve ruh haline göre metni anlamlandırmasına dolayısıyla farklı yorumların ortaya çıkmasına sebep olur.

3)Bir edebi metinini farklı şekillerde yorumlanabilmesi her okuyucunun metinde kendisine ait bir şeyler bulabilmesini ve onu anlamlandırmasını sağlar.

4)Edebi metnin anlam özellikleri:
—Edebi bir metnin anlamı kendisini meydana getiren parçaların toplamı değil, parçalar etrafında şekillenen daha farklı bir anlamdır.
—Edebi Metinlerdeki anlam, bilimsel metinlerdeki anlamdan farklıdır.
Sayfa 117
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
1)Y-D
2)Çocuklarının olmayışıdır.
3)D şıkkı

119.SAYFADAKİ SORULARIN CEVAPLARI:
1.soru: edebiyatı Mümtaz'a ihsan sevdirmiştir. Batu edebiyatçılarını örnek almasını sağlamış divan edebiyatını iyi öğrenmesini sağlamıştır.
2.soru: eski divanları okumuş, tari zevkini almış. Fransız şairlerinden etkilenmiş.
3.soru: Edebiyata olan ilgi, tarih, ıtrı(müzik),resim Mümtaz'ın ilgi duyduğu alanlardır.
4.soru: Ahmet Hamdi Tanpınar'ın hayatıyla romanın kahramanı Mümtaz arasındaki benzerlikler: antalya, tarih, edebiyat
5.soru: Fransız edebiyatına ilgi duymuş, yahya kemal onun hocası ve dostu olmuş, yahya kemal'in yolundan gitmiş, sanata, edebiyata, tarihe ve müziğe ilgi duymuş, Fransız şairlerinden etkilenmiş, batı edebiyatını örnek aldığı gibi divan edebiyatını iyi öğrenmiş, eserlerinde tarih sevgisi zaman, bilinçaltı ve aşk konularını işlemiş, edebiyatı müzik ve resimle birleştirmiş...

Huzur -Sayfa 118 - 119 - 120'nin Cevapları
                Aşağıdaki resim küçültülmüştür. Buraya tıklayarak büyütebilirsiniz. Resmin orijinal boyutları 1185x1600.


devamı....
                Aşağıdaki resim küçültülmüştür. Buraya tıklayarak büyütebilirsiniz. Resmin orijinal boyutları 1424x1008.





Etkinlik
Ahmet Hamdi Tanpınar (23 Haziran 1901 İstanbul-24 Ocak 1962 İstanbul) Türk romancı ve şairdir.Lise öğrenimini Antalya Lisesi'nde tamamladıktan sonra 1923 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ni bitirdi. Liselerde, yüksek okullarda çeşitli dersler okuttu. 1939 yılında İstanbul Üniversitesi’nde Yeni Türk Edebiyatı profesörlüğüne atandı. 1942-1946 yılları arasında Maraş Milletvekili olarak görev yaptı. Bir süre Milli Eğitim müfettişliği yaptıktan sonra 1949 yılında Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ndeki görevine döndü.
Gençlik yıllarında Yahya Kemal ve Ahmet Haşim'in talebesi ve dostu olmuş, Batı edebiyatından Paul Valery ile Marcel Proust'u kendisine üstad olarak seçmiştir. Bu yazarlar edebiyatta güzellik ve mükemmeliyete ön planda yer verirler. Onlara göre edebiyat, tıpkı resim ve musiki gibi "güzel sanat"tır. Onlardan farkı, boya ve ses yerine, insanı ve hayatı anlatmada bu iki vasıtadan çok daha zengin olan dili kullanmasıdır.
Tanpınar şiiri hayatının en büyük ihtirası haline getirmiş, fakat asıl kabiliyetini şiir estetiğine göre yazdığı mensur eserlerde göstermiştir. İlk şiiri 1920’ de yayımlanmıştı. Geniş okuyucu kitlesi onu umumiyetle lise kitaplarına ve antolojilere giren "Bursa'da Zaman" şiiri ile tanır. Altmış kadar şiirinden ancak otuz yedisi ile, tek şiir kitabını ölümüne yakın çıkardı: Şiirler (1961; Bütün Şiirleri adıyla genişletilmiş olarak 1976). Şiirlerinde bir imaj ve müzik kaygısı taşıdığı, hikaye ve romanlarında da, başta zaman tema’sı olmak üzere, psikolojik anları, bilinçaltını aradığı, yansıttığı görülür. (Geniş bilgi Prof. Mehmet Kaplan’ ın Tanpınar’ ın Şiir Dünyası;1964 kitabında).
Çeşitli baskıları olan eserleri Dergah Yayınları’ nda toplanmaktadır. Enis Batur, 1992 yılında Ahmet Hamdi Tanpınar’ dan “Seçmeler” adlı bir kitap hazırladı. Yazar ile ilgili yayınlanmış en son eser 2007 yılının sonunda çıkan "Günlüklerin Işığında Tanpınar'la Başbaşa"dır. Eser Tanpınar'ın 1953 yılında yazmaya başladığı ve 1962 yılında vefatına kadar tuttuğu notlardan oluşmaktadır.

Sayfa 122
1.Sen kırk gün bir ölü bekleyeceksin...... ve Ne yapalım bu da Allah'tan, bunada sabredelim ......... (kitaplarınızda zaten var diye tam yazmadım) cümlelerinde ,
dönemim dini inançları çerçevesinde, her konuda Allah'a boyun eydiğini, işlerin ona ona havale edildiğini göstermektedir.

Meğerse bu yatan şehzade imiş cümlesinde ise.. o dönemde hanedanlık yönetiminin olduğunu göstermektedir.

SAYFA 123
2.Kız odasında nakış işlerken bir kuşun gelmesi, kuşun ertesi akşam yine gelmesi ve kızın bu durumu annesine söylemesi, kuşun 3.kez gelmesi ve kzın annnesinin kaçmaya karar vermesi, kızın ve annesinin başka bir memlekete gitmesi.Kuşun kızı sarayda odaya bırakması, annesinin memleketine dönemesi, kızın İran memleketinden bir halayık satın alması.............

3. Masalda doğal gerçekçiliği olmayan olağan üstü olaylar yaşanmaktadır.

4. Metinde evvel zamanda bir gün, birkaç gün sonra, akşam üstü gibi belirsiz zaman ifadeleri kullanılmıştır.Masalda; saray , oda , memleket gibi mekanlar İran ve Yemen gibi ülke adları da bulunmaktadır.Bu mekanların anlatımında tasvirlemeye yer verilmiştir.Metindeki zaman ve mekan unsurları, olayların yaşandığı belirsiz zaman dilimi ile mekanları ifade ederek metnin yapı bakımından tamamlanması sağlanmıştır.

5.
TABLO
karakter/tip nasıl bir insandı?(bunlar tiptir)
-kız: iyi,sabırlı/ şehzade: iyi, sabırlı

tip durağan mıdır dinamik midir?
-ikiside dinamiktir

masalın hangi kısmı sizin tip hakkında böyle düşünmenize neden oldu?
-kız: sürekli hareketkli/ şehzade: kızı ipten kurtarması

sosyal ortam ve çevre bu tipi nasıl etkilemiştir?
-kız: zengin-fakir hayatı yaşaması olumsuz/ şehzade: yanlış kişiyle evlenmesi olumsuz

bu tipin sizin sizin sosyal ve toplumsal yapıdan farkı var mı?
-kız: var/ şehzade: var

bu tipin diğer tipler üzerinde etkisi var mıdır?
-kız: var/ şehzade: var

tip kendi kişiliğinin farkında mı...?
-kız: farkında/ şehzade: farkında

sizce gerçek hayatta bu masaldaki.....
-kız: olmaz/ şehzade: olmaz

6.soru:
temel çatışma : iyi ile kötü arasındaki çatışmadır
tema : gerçeklerden, kaderden kaçılmaz. iyiler herzaman kazanır.
7.soru:ilahi bakış açısı 3.tekil şahıs anlatım vardır.

SAYFA 124 OĞUZ KAĞAN DESTANI=
-Hun dönemi destanlarındandır.
-M.Ö 174-209
-İslamiyet öncesi Türk Destanıdır.
-Kahraman bakış acısıyla yazılmıştır.



Zihniyet
Sosyal,siyasi,ekonomik ve dinidir.

Oğuz Kağan'ın kişiliği
-cesur
-kahraman
-adaletli
-yiğit

Kurgu zamanı
Oğuz Kağan'ın doğumundan yaşlılığına kadar olan zamandır.

-Kılıç,ok,yay,kargı,bakır,gümüş,demir madenleri kullanılmıştır.

Olay örgüsü

-Oğuz Kağan'ın doğması
-Kırk günlükken konuşması
-Halkı gergedandan kurtarması
-Hükümdar olması
-Evlenmesi ve üç çocuğu olması
-ikinciye evlenmesi ve üç çocoğunun olması
-Ziyafet vermesi
-Kendisine tabi olanlarla iyi geçinmesi
-Siyasi birliği sağlaması
-Oğullarına devleti bırakması

Teması:Mete Han'ın Orta Asya'da Türk Birliğini kurması

Kişiler:
-Altun Kağan
-Ay Kağan
-Oğuz Kağan
-Urum Kağan
-Uruz Kağan
-Dağ,Deniz,Gök
-Gün,Ay,Yıldız

NOTLAR:
-Destanlarda ki kahramanlar olağanüstü özelliklere sahiptir.
-Destanda ki olaylar olağan ve olağanüstüdür.
-Destanlar genelde mazmundur.
-Anonimdir.



Olağanüstü Olaylar:
-Anasını sütünü bir kere emer
-Çiğ et,çorba ve şarap ister
-Dile gelir.
-Kırk gün sonra büyür yürür ve oynar
-at sürüleri güder,ata biner av avlar

Oğuz Kağan'a hanlık ünvanı verilmesi:Hiç kimseinni yaklaşamadığı gergedanı Oğuz Kağan'ın öldürmesi ona hanlıkünvanı verilmesini sağlamıştır.

Oğuz Kağan'da

-Yönetim şekli
-Göçebe hayat
-Din anlayışı
-Kullandıkları madenler
-Cihangirlik anlayışı
-Eğlence anlayışı
-Çok eşlilik
-Belgelik anlayışı
gibi anlayışlara rastlanır.


OĞUZ KAĞAN (TABLO)

Tip nasıl bir insandır? Oğuz Kağan fiziksel özellikleri ve karakteriyle bir kahramanın bütün özelliklerini taşıdığı için bir tiptir.Cesur,kahraman,adaletli,yiğittir.

Karakter/tip durağan mıdır ,dinamik midir? Tip kesinlikle dinamiktir.Destan boyunca ön plandadır hiç durmaz hep savaşır.

Destanın hangi kısmı szin karakter/tip hakkında böyle düşünmenize neden oldu? Oğuz Kağan'ın kahramanlığını ilan ettiğii bölüm

Sosyal ortam ve çevre bu karakteri nasıl etkilemiştir? Oğuz Kağan'ın olağanüstü özellikler taşıması toplumun ondan beklentilerinin fazla olmasına yol açmıştır.O da bu sorumluluklarını başarılı bir şekilde yerin getirmiştir.

Bu karakterin /tipin sizin sosyal vetoplumsal yapınızla farkı var mıdır? Yoktur.Bugünkü toplumsal yapıda kendi millei için feda edecek kişilere rastlamak oldukça zordur.Ama yinede toplumumuz kendini kurtaracak kahramanlar beklemektedir.

Bu karakterin diğer karakterler üzerinde etkisi var mıdır? Vardır.Boylara isimler ve oğullarına hanlık verilmesi

Karakter kendi kiiliğinin farkında mıdır? Farkındadır.Dünya kağanı ilan etmes itaat edenlere dost etmeyenlere düşman kesilmes

Sizce gerçek hayatta bu destandaki karakter gibi davranan biri var mıdır? Hayır.Olağanüstü özellikler taşıması ve değişen yaşam koşulları gerçek hayatta böyle kahraman olmasını imkansızlaştırır.


sayfa 135



1- devleti bir kişi yönetiyormuş,
ölümlü olduklarına inanıyorlarmış
Allah'a inandıkları sonuçlarına ulaşabiliriz

sayfa 136
5- tema: aşk için herşey yapılır
6- a) ilahi bakış açısı
b) herkes kendi dininden kişiyle evlenir

TABLO
sırasıyla yazıyorum
kerem: tiptir. iyi biri, dinamik, keremin sürekli aslıyı araması, var, var, farkında, olmaz
aslı: tiptir. iyi, güzel biri, dinamik, aslının anne ve babasıyla kaçması,
var, var, farkında, olmaz

sayfa 135 ve 136

1-birinci cümle: halk hikayelerinin gerçekliğe bakışını ** dilini anlatan sosyal bir gerçekliği anlatır.
2.**3. cümle: dönemin dini değerlere ** kutsal kişilere nasıl bakıldğını gösterir.

2- birnci cümle:cümle hikayenin hangi zamanda anlatıldığını net bir şekilde göstermez.

3- kerem ile aslı metindeki mekanlar hikayedeki olayların mekanla birlikte değişebileceğini göstermektedir.

4- " yorgun argın dünyasından geçti öyle bir aleme göçtü ki rüya alemi mi desem mana alemi mi desem,ne desem;ak saçlı bir pir yamacına dikilip eğitti.

5- metindeki temel çatışma iyi kötü arasındadır.metnin teması aşıkların kawuşmasını hiçbir gücün engelleyemeyeceğidir.bu tema yani aşk ** aşıkların kawuşmaları türk edebiyatında çok kullanılmştır.

6-a: verilen örneklerden hareketle anlatıcının olaylar ** kahramanlarla ilgili her türlü bilgiye sahip olduğunu anlatıcı kendine göre hızlandırıp yawaşlattığını söleyebiliriz.

b: bu ifadelerden hareketle halk hikayelerinin kuşaktan kuşağa sözlü olarak aktarılmasını göstermesidir

7- iki metinde de olağanüstü olaylara yer **rilir.
* iki metinde de döneme ait özellikler tespit edilmektedir.
* iki metinde de ilahi bakış açısı kullanılmıştır.
* iki metinde sözlü bir geleneğin mahsülüdür.

8- halk hikayelerinde şiirsel ** halkın anlayacağı bir dil kullanılmıştır.

9- bu ifadeler metindeki anlamın oluşmasını sağlamaktadır.

10- her iki tipte aşkı için herşeyi göze alan gerçek aşık tipleridir.
*kerem dinamik aslı durağandır.
*hikayenin her bölümü
*kerem olumsuz aslı olumsuz
*farklıdır
*kerem ailesinin etkisi wardır
*kerem farkındadır aslı farkındadır
*hayır olamz

11- türk edebiyatı bu özelliğe sahip ilk "Dede Korkut" hikayeleridr.genellikle aşk ** dini konular işlenir.özellikle koşma şeklinde olur.

sayfa 140
1-HARNAME'deki olay ve olay örgüsü şunlardır:
*eşeği tanıtılması
*eşeğin sahibinin onu serebest bırakması
*eşeğin otlağa gitmesi,orada otlayan öküzleri görmesi
*eşeği pir eşeğe gitmesi
*eşeğin buğday tarlasına gitmesi
*tarla sahibinin eşeği görmesi
*eşeğin pir eşekle karşılaşması
2-harnamede belirli bir zaman ve mekan ifadesi yoktur.Mesevide ''birgün'' şeklinde bir zaman ve ''otlak buğday tarlası'' şeklinde de mekan ifadeleri vardır.bu durumda mesnevideki zamanın ve mekanın belirsiz olduğunu göstermektedir
3-harnamedeki kahraman eşek,eşek sahibi,pir eşek ve tarla sahibidir.bu kahraman ve bunların etrafında şekillenen olay örgüsü doğal gerçeklikle ilişkilidir.şair yaşadığı olaylarla ilişkilendirilirse,kendisi yerine eşeği hükümdaryerine eşeğin sahibini,pir eşeği mürşidi,tarla sahibini ise köylüler veya eşkiyalar için sembol olarak kullanmıştır.
4-harnamedeki temel çatışma ''adalet-adaletsizlik''çatışmasıdır.metnin teması ise''elindeki ile yetinmek''tir.
5-metindeki tema ve tema etrafında şekillenen olaylar,sosyal hayattaki bireylerin ellerindekilerle yerinme,onlara rıza gösterme,daha fazlasını elde etmekiçin birtakım yollara sapma ilkeleriyle örtüşmektedir.
6-mesnevi nazım şeklinin özellikleri şunlardır:
*nazım birimi beyittir
*aruz ölçüsü kullanılır.aruzu kısa kalıpları kullaılır.
*her beyit kendi arasında kafiyelidir
*sembolik tarzda yazılır
*olay örgüsü,kişiler,zaman, ve mekan unsurlaı bulunur.
7-harnamenin yazılış amacı yaşanan bazı olayları edebi bir biçimde ifade etmektedir.bu nedenle eserde,şiir dilinin ifade biçimleri kullanılmıştır.mesnevinin şiirle benzer yönleri,ritim,ahenk ve yapı unsurlarıdır.mesnevinin şiirden farklı yönleri ise olay örgüsü ve bu olay örgüsüne bağlı kişiler,zaman ve mekan unsurlarının bulunmasıdır.
8-harnemede kahraman olarak eşek ve öküzün seçilmesi birbiriyle kıyaslanabilecek farklarının olmasındandır.bu farklılık etkenlerle yetinme teması ve onun etrafında gelişen olay örgüsüyle,elindekilere rıza göstermeyen eşek ve eşekten üstün olan öküzün eksiklik ve fazlalıkları üzerine kurulmuştur.
9-verilen beyitlerin ilki kahramanların halini ve ruh durumunu bilen''ilahi bakış açısına sahip bir anlatıcıya;ikinci beyit ise kahraman ağzından yazıldığı için ''kahraman anlatıcının bakış açısı''na sahiptir.
10-anlatıcı olay örgüsünü oluşturmada ve kahramanların ruh hallerini yansıtmada etkilidir.
12-beyitlerdeki ''ılduz'' sözcüğü günümüzde yıldız şeklini almıştır.yıldız sözcüğü baht talih anlamındadır. şairde beyitte bizim acaba bahtımız talihimiz yokmudur anlamında kullanmıştır.
13-harnamede şeyhi'nin yaşadığı bir olay sembolik olarak anltılmıştır.şair döneminin mesnevi nazım şeklini kullanan şirlerin en ustasındandır.mutasavvuf olmasına karşın tasavvufi unsur kullnmamıştır.rahat ve lirik bir söyleyişi vardır.şiirlerinin nükte dolu olduğunu ''şeyhi uzatma nalevüahün nüktedandır bilür şahan-şahün''beyitiyle ifade edilmiştir.
14-şeyhi'nin sembolik anlatımı tercih etmesi hem durumnu hem de sosyal eşitlik konusunu daha rahat ve etkili,aynı zamanda edebi ve dikkat çekici bir tarzda ifade etmek istemesindendir...

141-142-143. Sayfalar Seyfi Baba Metninin Cevapları..
(ödevlerin bu kısmını bize yollayan sinan adlı arkadaşımıza bu destek ve yardımından dolayı teşekkür ediyoruz)

1)Verilen dizeler,döneminde yoksulluğun yaşandığını, annelerin evlat hasreti çektiğini,evsizlerin çoğaldığını,iş sıkıntısı çekildiğini ifade etmektedir.

2)Seyfi Baba adlı metin üç bölüme ayrılabilir;
-Kahraman anlatıcının Seyfi Baba’nın evine giderken çizdiği sahne ile ‘’serim’’ böLümü,
-Kahraman anlatıcının Seyfi Baba’nın evinde yaşadıklarının anlatıldığı ‘’düğüm’’ bölümü,
-Kahraman anlatıcının son iki dizede duygularını ifade ettiği ‘’çözüm’’ bölümü.

Bu bölümleme ,metnin bir hikaye gibi yazılmasından,hikaye özellikleri göstermesinden dolayıdır.


3)Seyfi Baba’daki olaylar ve olay örgüsü şu şekildedir;
-Kahraman anlatıcının eve gelmesi ve Seyfi Baba’nın hastalandığını öğrenmesi,
-Kahraman anlatıcının Seyfi Baba’nın evine gitmek için yola çıkması,
-Kahraman anlatıcının Seyfi Baba’nın evine geLmesi.


4)Metindeki temel çatışma ‘’zenginlik-yoksulluk’’ çatışmasıdır.Metnin teması ise,bu çatışma etrafında şekillenen ‘’sosyal sefaLet’’tir.


5)Seyfi Baba’daki ‘’sokak’’ ve ‘’ev’’ tasvirleri metnin teması olan ‘’sosyal sefaLet’’i yansıtmaktadır.


6)Metindeki anlatıcı,olay ve diğer kişilerle doğrudan ilişkili ve kahraman anlatıcının bakış açısına sahip bir anlatıcıdır.


7)Seyfi Baba adlı metin ritim,ahenk unsurları olarak şiirle aynı ortak yönlere sahiptir.


8)Metindeki zaman ve mekan unsurları ile kullanılan dil,eserin ‘’Milli Eğitim Dönemi’’ yıllarında kaleme alındığını göstermektedir.


9)Seyfi Baba şiirinde kullanılan nazım şekli olan manzum hikaye,Mehmet Akif’in ustafa kullandığı nazım şeklidir.Şiirlerindeki toplum karşısındaki sorumluluk duygusu ve toplumsal hayat ile çevrenin tüm çıplaklığıyla adeta fotoğraf gibi yansıtılan Seyfi Baba’da görülmektedir.Yine aruzun ustalıkla kullanılması ve dilin aynı zamanda sokağın dilini de yansıtması Akif’in Seyfi Baba adlı metninde de görülmektedir.


10)Mesnevi yapı ve konu olarak manzum hikayeden farklıdır.Mesnevide kendi arasında kafiyeli ve sınırlama olmaksızın beyitlerde kullanılırken,manzum hikayede birbirine anlamca ve şekilce bağlı dizeler kullanılır.Mesnevilerde genellikle aşk konusu işlenirken manzum hikayeLerde konu sınırlaması yoktur.


11)Seyfi Baba ve kahraman anlatıcı,duygu,düşünce,konuşma ve davranış bakımından bireysel nitelikler gösteren,olay örgüsü ve içeriği ile birlikte ele alınıp çözümlenebilen,başka eserlerdeki benzerlerinden ayırt edilebilen ‘’karakter’’lerdir.


TABLONUN CEVABI:

Karakter / Tip nasıl bir insandır?

-Seyfi baba:Çaresiz yoksul ve yardıma muhtaç birisidir.
-Kahraman Anlatıcı:Yardımsever ve duyarlı birisidir.

Karakter / Tip durağan mıdır,dinamik midir?
-Seyfi babaurağandır.
-Kahraman Anlatıcı : Ana karakter olduğu için hareketlidir.

Manzum hikayenin hangi kısmı sizi karakter / tip hakkında böyle düşünmenize neden oLdu?-Seyfi baba: Manzum hikaye sadece kahraman anlatıcı ile olan konuşmada yer alması.
-Kahraman Anlatıcı : Ana karakter olduğu için manzum hikayenin her bölümü.

Sosyal çevre ve ortam bu karakteri / tipi nasıl etkilemiştir?
-Seyfi Baba:Sosyal ortamdaki sefalet onu da olumsuz olarak etkilemiştir.
-Kahraman Anlatıcı : Sosyal ortam ve çevre kahramanın sorumluluk duygusunu olumlu olarak etkilemiştir.

Bu karakterin / tipin sizin sosyal ve toplumsal yapınızdan farkı varmı?
-Seyfi Baba:Günümüzdeki yapıdan farkı yok.
-Kahraman Anlatıcı:Günümüzdeki yapıdan farkı yok.

Bu karakterin / tipin diğer karakterlet / tipler üzerine etkisi varmı?
-Seyfi Baba:Kahraman anlatıcının sorumluluk duygusunda etkilidir.
-Kahraman Anlatıcı : Sorumluluk duygusuyla karakterler üzerinde etkilidir.

Karakter / Tip kendi kişiliğinin farkındamı?
-Seyfi baba : Farkındadır,çaresizliğine karşı bir şey yapamaması bunun göstergesidir.
-Kahraman Anlatıcı:Farkındadır,sosyal sorumluluk duygusu bunugöstermektedir.

sayfa 144-145 ve 146'nın Cevapları
...:::KÖY HOCASI İLE SIĞIRTMAÇ METNİNİN CEVAPLARI:::...
1)Verilen kelimeler ve ifadelerden yola çıkarak döneminin sosyal yaş***** ait özelliklere ulaşılabilir. Yiyecek çeşitlerinden ulaşım araçlarına, yayın organlarından, balıkçılığa kadar pek çok sosyal unsur yansıtılmıştır.

2)Köy Hocası ile Sığırtmaç adlı hikâye serim, düğüm ve çözüm olmak üzere üç bölüme ayrılabilir. Bu ayrım olayların gelişmesi ve bitişine göre yapılabilir. Buna göre; ilk iki birim serim, ikinci birimden son birime kadar düğüm, son birim ise çözüm bölümüdür.

3)Köy Hocası ile Sığırtmaç adlı hikâyedeki olay örgüsü şu şekildedir;
—Köy Hocasının Sığırtmaç ile şakalaşması,
—Köy Hocasının Sığrtmaça ders vermeye başlaması,
—Sonbaharın gelişiyle köpeklerin okul kapısına sığınması,
—Kışın gelişi ve Dağ köylü Hasan’ın bunu haber vermesi,
—Hasta öğrencinin ölmesi,
—Sığırtmacın ders almak için yeniden gelmedi.

4)Hikayede mevsimlere bağlı uzun bir zaman dilimi vardır.Kullanılan zaman ifadeleri olayların gerçekleştiği zamanı ifade etmekle birlikte,olay örgüsüyle beraber hikayenin yapısını oluşturmaktadır.

5)Hikayedeki köy,köy kahvesi ve köy okulu,olayların geçtiği dönemde bir eğitim hamlesinin yapıldığını,okulların köylere kadar yayılmasına uğraşıldığını göstermektedir.

6)Hikayedeki temel çatışma ‘’aydın-halk’’ çatışmasıdır.Tema ise ‘’eğitim’’dir.Eğitim teması,dönemindeki eğitim düzeyini ve bunun artması için yapılanları yansıtması bakımından önemlidir.

7)Köy Hocası ile Sığırtmaç hikayesindeki anlatıcı aynı zamanda kahramanlardan biridir.Bu sebeple hikayede ‘’kahraman anlatıcının bakış açısı’’ vardır.Anlatıcı,olay örgüsünde ve kişilerin ruh hallerini yansıtması bakımından olaylar ve kişilerle ilişkilidir.

8)Hikayenin yazarı ile anlatıcısı aynı kişiler değildir.Anlatıcı,kurmacanın sınırları içerisinde varlığından söz edilen kişidir.Metindeki kahraman anlatıcının yaşadıkları ve ruh halleri onun yazar ile aynı kişi olmadığını,kurmaca etrafında yazar tarafından yaratılan bir kişi olduğunu göstermektedir.

9)Metinde halk söyleyişlerine ve tasvirler ile ruh tahlillerine yer verilmiştir.Doğal dilden farklı olarak benzetmelerin ,tasvir ve tatlillerin,belli bir temayı ifade etmek için bir araya getirilmiş söz ve söz grupları ile cümlelerin kullanıldığı edebi bir dil kullanılmıştır.

10)Verilen cümlelerde kahraman anlatıcı olan köy hocasının ruh hali ifade edilmiştir.Metnin bütününde de köy höcasının bakış tarzı ve ruh hali anlatıldığı için bu ifadeler metnin bütünüyle örtüşmektedir.


11)...:::TABLONUN CEVABI:::...
1.Sorunun Cevabında:
Köy Hocası:İdealist,sorumlu ve fedakar birisidir.
Sığırtmaç:Öğrenmeye hevesli fakat çaresiz birisidir.

2.Sorunun Cevabında:
Köy Hocası:Hareketlidir.
Sığırtmaç:Bazı bölümlerde hareketlidir.

3.Sorunun Cevabında:
Köy Hocası:Ana karakter olduğu için her bölümde hareketlidir.
Sığırtmaç:Köy hocasından ders aldığı dönemlerin anlatıldığı bölümlerde hareketlidir.

4.Sorunun Cevabında:
Köy Hocası:Sosyal ortam ve çevre karakterin kişiliğinin şekillenmesinde,idealist etkilidir.
Sığırtmaç:Sosyal ortam ve çevre karakterin kişiliğini ve eğitim düzeyinin gelişmesinde etkilidir.

5.Sorunun Cevabı:
Günümüzde toplumsal yapıdan farklı değildir.

6.Sorunun Cevabı:
Köy Hocası:Sığırtmaç üzerinde etkili bir karakterdir.
Sığırtmaç:Köy hocası üzerinde etkili bir karakterdir.

7.Sorunun Cevabı:
Köy Hocası:Karakter kendi kişiliğinin farkındadır,sığırtmaç için verdiği mücadele bunun göstergesidir.
Sığırtmaç:Karakter,kişiliğinin farkında değildir.Umursamazlığı bunun göstergesidir.

8.Sorunun Cevabı:
Köy Hocası:Gerçek hayatta karşılaşılabilecek bir karakterdir.
Sığırtmaç:Gerçek hayatta karşılaşılabilecek karakterdir.

sayfa 146
Köy hocası:karakterdir. iyi, yardımsever, çalışkan
dinamik
yakalamaya çalışması
olumsuz
var
var
farkında
olabilir

sığırtmaç:karakterdir. ürkek, meraklı, yabani
dinamik
kaçmaya çalışması
olumsuz
var
var
farkında
olabilir


Sayfa 147-148-149-150-151-152-153-154'ün Cevapları
7.Metin - Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

1)Verilen metin parçasına göre,döneminde bir Fransız hayranlığının var olduğunu,bu hayranlığın günümüzde de olduğu gibi sokaktaki tabelalara kadar yansıdığı,bunun da yine bugün olduğu gibi bilgisizce Türkçe’nin yetersizliğine bağlandığı söyLenebiLir.


2)Olay ve oLay örgüsü;
-Hasta çocukların anneleriyle birlikte hastaneyi doldurması,
-Kahraman anlatıcının eve gitmek istemeyip,kırlara gitmesi,
-Kahraman anlatıcının eve geLmesi,
-Kahraman anlatıcının annesinin eve geLmesi,
-Kahraman anlatıcının Nüzhet ve Nurefşan’ın bulunduğu odaya girmesi,
-Kahraman anlatcının Doktor Ragıp’la tanışması,
-Kahraman anlatıcının Paşa’nın köşkünde kalması,
-Kahraman anlatıcının hastaneye gitmesi,
-Kahraman anlatıcının dokuzuncu hariciye koğuşuna yatırılması,
-Kahraman anlatıcının baygınlık geçirip sayıklaması,
-Kahraman anlatıcının ameliyat edilmesi,
-Kahraman anlatıcının Nüzhet’le Ragıp’ın evleneceğini haber alması,
-Kahraman anlatıcının taburcu edilmesi.


3)Romandaki hastane,mahalle,ev ve köşk kahramanların sosyal konumları ile ruh hallerini yansıtan mekanlar olarak kullanılmıştır.Bu durum mekanın romanda hem yapı hem dekahramanları bir unsur olarak kullanıldığını göstermektedir.


4)Verilen cümleler,döneminin sosyal hayatını iki farklı cepheden yansıtmaktadır.Bir cephede kenar mahalleler ve orada yaşayan yoksul halk,diğer cephede köşklerde yaşayan varlıklı aileler.Her toplumda görüLen biririne zıt yaşam tarzları romanda da yansıtılmıştır.


5)Yazar,romanın Doktor Ragıp b**ümünde yaptığı tasvir ve tahlillerle onu adeta resmetmiştir.


6)Romanda sırasıyla şu konular işlenmiştir;
-Hastaneye gelen hasta çocukların ve annelerinin durumu,
-Kahraman anlatıcının yalnızlık psikolojisi,
-Kahraman anlatıcının ve annesinin psikolojileri.
-Doktor Ragıp.
-Döneminin sosyal hayatından bir kesit.
-Kahraman anlatıcıdan hareketle hasta psikolojisi ve hastane.
Temel çatışma ise ‘’aşk-acıma’’ çatışmasıdır.Teması ise ‘’hasta psikolojisi’’dir.


7)Romanda anlatıcı ana kahraman olduğu için olaylarla ve diğer kişilerle doğrudan ilişkilidir.Roman ‘’kahraman anlatıcının bakış açısı’’ ile kaleme alınmıştır.

8)Roman kahramanlarından olan kahraman anlatıcı ve Nüzhet kendilerine özgü konuşmalar vedavranışlar sergileyen,benzerlerine başka eserlerde de rastlanabilecek,olay örgüsüne bağlı kalınarak değerlendirilebilecek ‘’karakter’’lerdir.


TABLONUN CEVAPLARI

1)
Kahraman Anlatıcı:Hastalığından dolayı içine kapanık,duygusal birisidir.
Nüzhet;Öğrenmeye hevesli fakat çaresiz birisidir.

2)
Kahraman Anlatıcı:Hareketlidir.
Nüzhet;Durağandır.

3)
Kahraman Anlatıcı;Ana karakter olduğu için romanın her b**ümünde hareketlidir.
Nüzhet;Sadece onunla ilgili b**ümlerde hareketlilik kazandığı için durağandır.

4)
Kahraman Anlatıcı:Çevre ve sosyal ortam onun duygusal ve içe kapanık birisi olmasına sebep olmuştur.
Nüzhet;Sosyal ortam ve çevre onun,çevresini ve insanları tahlil edememesine sebep olmuştur.

5)
Kahraman Anlatıcı:Günümüzdeki toplumsal yapıdan farkı yoktur.
Nüzhet;Günümüzdeki toplumsal yapıdan farkı yoktur.

6)
Kahraman Anlatıcı:İçe kapanık birisi olduğu için diğer karakterler üzerinde etkili değildir.
Nüzhet;Kahraman anlatıcı üzerinde etkisi vardır.

7)
Kahraman Anlatıcı: Farkındadır,çevreyi ve insanları algılayışı bunu göstermektedir.
Nüzhet;Farkında değildir,vurdumduymazlığı bunun bir göstergesidir.


Kahraman Anlatıcı: Gerçek hayatta da bu karakter gibi davrananlar olabilir.
Nüzhet;Gerçek hayatta da bu karakter gibi davrananlar olabilir.


9)VeriLen ifadelerdeki tasvirler,benzetmeler,bazı cümlelerin kısa,bazılarının uzun oluşu,sözcüklere yüklenen farklı anlamlar,gözlemlere dayanan ifadeler romanın dil ve anlatım özellikleridir.

10)Romanın yazarı ile anlatıcısı aynı kişiler değildir.Anlatıcı yazarın yarattığı ve kurmaca gerçeklik sınırları içerisinde kendisinden bahsedilen kişidir.


11) --------

12)Dokuzuncu hariciye koğuşu adlı romanda yazarın çevreyi son derece iyi gözlemleyerek anlatması bu anlatımlarında gerçekçi ve özgün betimlemeler yapması ve çok başarılı ruh tahlilleri yapması onun eserine yansıyan özellikleridir.

ANLAMA ve YORUMLAMA
1)Verilen metin parçası,anlatmaya bağlı edebi metinlerden yapı,dil ve anlatım bakımından ''hikaye'' ya da ''roman'' türüne aittir.

2)Edebi türlerin ortaya çıkışında,toplumsal yapı ve dönem etkilidir.Toplumsal yapının dönemin unsurlarına göre şekillenip,bazı ihtiyaçlarının ortaya çıkması edebi türlerde de görülmektedir.

3)Verilen gruplandırmada söylenenin belli oluğ olmaması **çüt olarak kullanılmıştır.


Sayfa 155
ÖLÇME ve DEĞERLENDİRME

1)Y-D
2)boşluğa kahraman anlatıcı yazılacak.
3)A
4)E


Sayfa 156-157-158-159'un Cevapları
                Aşağıdaki resim küçültülmüştür. Buraya tıklayarak büyütebilirsiniz. Resmin orijinal boyutları 1067x1600.




SAYFA 159-160-161
                Aşağıdaki resim küçültülmüştür. Buraya tıklayarak büyütebilirsiniz. Resmin orijinal boyutları 1249x1600.



SAYFA 161'in Cevapları
                Aşağıdaki resim küçültülmüştür. Buraya tıklayarak büyütebilirsiniz. Resmin orijinal boyutları 1101x1600.


SAYFA 162
                Aşağıdaki resim küçültülmüştür. Buraya tıklayarak büyütebilirsiniz. Resmin orijinal boyutları 1152x1600.

SAYFA 163
                Aşağıdaki resim küçültülmüştür. Buraya tıklayarak büyütebilirsiniz. Resmin orijinal boyutları 1128x1600.

SAYFA 163'ün Devamı
                Aşağıdaki resim küçültülmüştür. Buraya tıklayarak büyütebilirsiniz. Resmin orijinal boyutları 1083x1600.

SAYFA 164-165-166
                Aşağıdaki resim küçültülmüştür. Buraya tıklayarak büyütebilirsiniz. Resmin orijinal boyutları 1111x1600.

Sayfa 166-167-168-169'un Cevapları
                Aşağıdaki resim küçültülmüştür. Buraya tıklayarak büyütebilirsiniz. Resmin orijinal boyutları 1167x1600.

SAYFA 169-170
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME:
1-Y, D
2-trajedi
3-B
4-A

SAYFA 171:
5- cahil ve okumuş insan arasındaki çatışma anlatılıyor.

SAYFA 172
3.ÜNİTE ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME:
1-Y, D
2-D, D
3- ?
1.boşluk: geleneksel
2.boşluk:modern
4-masal
5-ilahi
6-D
7-A
8-C
9-B

SAYFA 173:
10-D

11-BULMACANIN CEVAPLARI
1-tiyatro
2-ileti
3-sahne
4-zaman
5-çatışma
6-anlatıcı
7-mekan
8-kurgu
9-karakter
10-tip
11-olay
12-bakışaçısı

sayfa 176
1-D,Y
2 -D
3-E
4- Sosyal
5-konu, dil ve anlatım özellikleri, yazar...

sayfa 181
1)bilgi vermek tanıtmak
2)ıtrı hakkında bilgi sahibi olmak isteyen herkesi
3)olur çünkü hayatı kişiliğine etki eder
4)verilen bilgi eksik olur.metin içinde belirli bir anlam vardır.
5)4birim
6)bilgi vermek tanıtmak yaşantısı,kişiliği şahsiyeti
buyrun arkdaşlar hepsi doğru

sayfa 181 ve 182
1,bilgi vermek tanıtmak
2:ıtrı hakkında bilgi sahibi olmak isteyen herkesi
3:olur çünkü haytı kişiliğinede etki eder
4:verilen bilgi eksik olur.metin içinde belirli bir anlam vardır
5:4 birim
6:Bilgi vermek tanıtmak yaşantısı,kişiliği,şahsiyeti

ÖLÇME DEĞERLENDİRME

1:tanıtmak
2:b
3:b ve e
4:d
5:bilgi vermek tanıtmak

sayfa 184
1.soru:sanat ve sanatçının hür olması
2.soru:soyut bir kavram ifade etmektedir
anadüşünce:sanat ve sanatçıya baskıların olduğu
3.soru: -
4.soru:gelir.yazarın duygu ve düşünceleri farklılık gösterir.
anlama yorumlama

sayfa 185
1.soru:
amacı olduğu için bir yazıyla aktarma gereği duyar

Ölçme Değerlendirme:
1.soru : D,D
2.soru : boşluk : yunus emrenin türk dilini en güzel şekilde kullanması
3.soru: D
4.soru:Metnin okuyucuya aktarmak istediğii ileti düşünce bildiri


sayfa 188
1:bir kavramı açıklamak
2:soyut olduğu için anlaşılması çok zor edebiyatla ilgilenenlere daha çok hitap ediyor.
3:Olabilir.farklı anlşatım biçimleri oluşabilir
4: -
5:cvapları kitabın arkasındaki sözlük kısmında var bi gezi yok.gezi:gezilen yerlerin anlatılması
6:felsefi metin
7:günlük gözlemlere yer verilmiş

Anlama ve Yorumlama
1:kişiden kişiy egöre değişir
4:anlatım türü ve konusunu belirler

ölçme değerlendirme:
1: Y
2 : D
2: C
3: Deneme
4: Türü mektuptur.benzetmeler vardır

sayfa 189
Ölçme ve Değerlendirme:
1-İkiside doğru
2-C

sayfa 190
3.soru: söyleyişi(sohbet)
4-anlaşılır bir biçimde yazılmıştır.günümüz Türkçesiyle



sayfa 192
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME:
1.Y,D
2.A
3.E
4.bilgi verir, farklı açıdan bakmamızı sağlar,okuyucuyu düşündürür...

sayfa 195
ÖLÇME DEĞERLENDİRME:
1: D Y
2: zaman mekan
3:mektup


202. sayfanın hazırlık soruları;
1)yaşadığımız ilin tarihi özellikleri,nüfusu,coğrafi özelliklerini konu alan bir metin yazarak bu özelliklere dikkat ederiz
2)bu soruda bir yazarın veya santçının özelliklerin istiyor ben Ahmet Hamdi Tanpınar'ı örnek verdim ve ve bir metin yazarken dikkat edeceğimiz özellikler yaşadığı zaman,edebiyata katkıları,çevresi zihniyeti,öğrenim hayatı dikkate alınır


sayfa 204
1-)Bu metinde dönemin zihniyeti olarak insanların teknolojik gelişmelrden dolayı geceleri çalışmak zorunda olduğunu bazılarının ise sadece gündüzlerin çalıştığını anlayabiliriz.Ayrıca kıtalar arası uçuşlarında olduğu bu metinden anlaşılır.
2-)Bu metinin yazılış ama bilgi vermek ve yönlerdirmektir. Hedef kitleside uyku sorunu olanlar olabilir
3-)4 birim vardır işte yazdırmayın onların hepisi metinde adları yazıyo
4-)Bu metinin ana düşüncesi uykunun sosyal hayatımızdaki yeri ve önemidir.Yazıldığı dönemle ilişkiside işte o dönemde bazı insanlırın gece çalışmak zorunda olduğundan bazı psikolojik felan filan bozukluklar geçirmesi işte ilişkisi böyle
5-)Burda metin dilin göndergesel işleviyle kullanılmıştır. göndergesel işlev:bilgi vermek için olan vardıya hani işte o.
6-)Metinin konusunu, dil ve anlatımını etkileyen en önemli unsurlardan birisi hitap ettiği hedef kitlesidir. Metinin dili hitap ettiği hedef kitlesine göre farkılılık gösterir.Örneğin bu metinde hedef kitle biz yani cocuklar ya da normal sıradan bir insan değildir. Çünkü burada bazı bilinmeyen kelimeler vardır. Yani terimler vardır sirkadiyen nörötik kortizol senkronizatör vb. yani bunun hedef kitlesi bu sözleri bilen bu sözler hakkında az çok bilgi sahibi olan kişilerdir. eğer hedef kitle biz olsaydık bu kelimerin anlmı bir parantez içinde verilir ya da uzun uzun anlatılırdı.
7-)Bu metin bilimsel metindir makaledir. Makale diyince sadece gazete çevresinde gelişen edebi metinlerdeki makale gelmesin aklınıza bizim hoca böyle dedi ben onun yalancısıyım
8-) -
9-)Bu bir makaledir nerdenmi anlıyoruz?
çünkü ispatlama var sonra hiç bir öznel yargılara yer verilmemiş.

Sayfa 215

1. günlük
2. röpörtaj
3. -
4.tarihi
5.bilimsel
6.makale
7. -
8.fıkra
9.mizah
10.hatıra
11.deneme
12.mektup
13.eleştiri
14.geziyazısı
Read more