Bir dükkân
sahibi dükkânının vitrinine üzerinde “Satılık Köpek
Yavruları” yazan bir tabela asarken, yanında küçük bir erkek
çocuğu belirdi. "Köpek yavrularını kaça satıyorsunuz?"
diye sordu. Adam çocuğa yavruların en az 60 TL ettiğini söyledi.
Çocuk elini cebine attı, biraz bozuk para çıkardı, dükkân
sahibine bakıp "İki lira elli kuruşum var. Onlara bakabilir
miyim?" dedi. Dükkân sahibi çocuğa gülümsedi ve bir ıslık
çaldı. “Topak” adlı bir köpek dükkânın içindeki
kulübesinden çıkıp onlara doğru koşmaya başladı. Arkasında
beş tane küçük ve sevimli yavru vardı. Yavrulardan biri,
diğerlerinin gerisinden topallayarak geliyordu. Bu, küçük çocuğun
hemen dikkatini çekti. "Bu yavrunun nesi var?" Dükkân
sahibi: "Veterinerin dediğine göre, kalçasında bir kemik
eksikmiş" diye yanıt verdi. "Hep böyle topallayacakmış."
Küçük çocuk hemen: "Onu almak istiyorum" dedi. Dükkân
sahibi: "Sahi mi? O yavruyu gerçekten istiyorsan sana bedava
verebilirim" dedi. Çocuk dükkân sahibine yaklaştı ve
öfkeyle: "Onu bana bedava vermenizi istemiyorum. Bu yavru da
diğer yavrular kadar değerli. Fiyatı neyse size ödeyeceğim.
Şimdi size iki lira elli kuruş vereceğim, kalan parayı da ayda
beşer lira olarak ödeyeceğim!" dedi. Dükkân sahibi: "O
sakat yavruyu ne yapacaksın? O hiçbir zaman diğer köpekler gibi
koşup, oynayamayacak" dedi. Küçük çocuk pantolonunun
paçasını yukarı kaldırdı ve iki çelik bağla desteklenmiş
eğri sol bacağını gösterdi: "Ben de pek koşamıyorum. Bu
yavrunun da kendini anlayacak birine ihtiyacı var." dedi.
- Küçük çocuğu öfkelendiren dükkân sahibinin hangi davranışıdır? ( 6 puan )
- Çocuk niçin sakat köpeği seçmiş olabilir? ( 6 puan )
- Size göre metne en uygun başlık ne olabilir? ( 5 puan )
- Engelli insanların toplum tarafından dışlanmasını, onlara farklı davranılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? ( 6p.)
5) Aşağıda
verilen kelimelerin eşanlamlılarını (anlamdaş) karşılarına
yazınız. ( 6 puan )
Yaşlı: Vazife:
Yüzyıl: öğrenci:
Sözcük: siyah:
6)
Aşağıda verilen bilgilerden doğru olanların başına ( D ),
yanlış olanların başına ( Y ) yazınız.( 10puan)
(
) Ünlü kişilerin hayatını anlatan yazı türüne biyografi
denir.
(
) Özel isimlere gelen yapım ekleri kesme işareti ile ayrılır.
(
) Sahnede oynanmak üzere yazılmış sanat eserlerine sinema denir.
(
) Yaşanmış veya yaşanma ihtimali olan olayların yer, kişi,
zamanla beraber anlatıldığı kısa yazılara hikaye denir.
(
) özel isimler her zaman büyük harfle başlar.
(
) Özel isimlere önce yapım eki gelir ve yapım ekinden sonra da
çekim eki gelirse çeki ekini kesme işaretiyle ayırırız.
(
) Eklendiği kelimenin anlamını ve yapısını değiştirmeyen
eklere çekim ekleri denir.
(
) Türkçede kökler isim kökü ve fiil kökü olmak üzere ikiye
ayrılır.
(
) Bir kişinin hayatını yine kendisinin anlatmasına otobiyografi
denir.
(
) Yapım ekleri eklendiği kelimenin anlamını değiştirmez.
7)
Aşağıda görevleri verilmiş olan noktalama işaretlerini
parantez içindeki boşluklara yazınız. (5 puan)
Satır
sonuna sığmayan sözcükler bölünürken satır sonuna konur(
)
Tarih
yazılırken gün, ay ve yıl arasına konur.(
)
Sayılara
ve kısaltmalara gelen ekleri ayırmak için kullanılır.(
)
Eş
görevli sözcüklerin arasına konur.(
)
Sayılardan
sonra –inci ekinin yerine kullanılır.(
)
8)
Aşağıda verilen kelimeleri örnekteki gibi çözümleyiniz.(
ekini, kökünü ve bunların çeşidini yazınız.)( 16 puan)
Örnek:
sevgi sev -
gi
Fiil kökü fiilden fiil yapan ek
Sınıfta
oyuncak
Gözlemle
öğretmenler
Susuzluk
çantada
Babamdan
kitaplıkta
9.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kısaltmalara getirilen eklerin
yazımında yanlışlık yapılmıştır?( 5puan)
A)
Halk sel baskınlarından İSKİ’yi suçladı
B) Doktor, çocuğu KBB’ye sevk etti.
C)
Kardeşim Ahmet, İTÜ’yi kazandı.
D) Ülkemizde benzinin KDV’si çok yüksek.
10)
Uçağın
yakıtı son uçuşta
bitmişti.
Altı çizili kelimelerdeki ses olayları hangi seçenekte sırasıyla
verilmiştir?( 5p)
A)
Kaynaşma- ünlü türemesi B) Ünsüz
yumuşaması- ünsüz benzeşmesi
C)
Ünlü
daralması- kaynaşma D) Ünlü daralması-
hece düşmesi
11) Aşağıdaki
öyküyü kendi düşüncelerinize göre tamamlayınız, başlık
koyunuz. ( 30 puan )
Teneffüs
zili çalmıştı. Sinan tek başına bahçeye çıktı. Bahçede
gezinirken yerde bir saat gördü. Saat çok güzeldi. Eline aldı,
bir süre inceledi. Çevresine baktı. Kimsecikler yoktu. Saati alıp
cebine koydu ve hemen oradan uzaklaştı. Doğruca sınıfa girdi ve
sırasına oturdu. Hiç kimseye bir şey söylemedi. Öğretmen
geldi. Ders başladı. Bu arada sınıf kapısı çaldı. Bir çocuk
ağlayarak içeri girdi.
-Babamın
bana hediye ettiği saati kaybettim. Bulan var mı? dedi. Sinan çok
heyecanlandı. Ne yapacağını bilemedi. Başını öne eğdi ve
çocuğun gitmesini bekledi. Çocuk ağlayarak sınıftan çıktı.
BAŞARILAR
DİLERİM