YENİ DEPREM YÖNETMELİĞİ VE UYGULAMA SORUNLARI
Prof.Dr. Ömer Zafer Alku başkanlığında yapılan panelde, panelistlerin konuşmaları konuşma sırasına göre aşağıda verilmektedir.
Prof. Dr. Ömer Z. ALKU :
Oturumun son bölümüne, panel bölümüne gelmiş bulunuyoruz. Bu bölümde değerli konuşmacılarımız Sn.Mustafa DÜZGÜN, Sn. Nuray AYDI-NOĞLU, Sn. Erkan ÖZER ve Sn. Günay ÖZMEN olacak.
Şu ana kadar Yeni Deprem Yönetmeliği hakkında zaten çeşitli konuşmalar yapıldı, konunun içine girmiş olduk. Bu bölümde sizlerin katkısını bekledik, sizlerin görüşleriniz doğrultusunda bu bölümü düzenleyecektik, ama maalesef yazılı olarak bir tek soru geldi. Bu bölümde, konuşmacılarımız 5'er dakikalık süreler içinde yönetmeliğimiz üzerinde uygun gördükleri konuları dile getirecekler, bundan sonra söz yine sizlerin olacak. Sorularınız ile panelimizi yönlendireceksiniz.
Bu yönetmeliğimiz çok yakında yürürlülüğe girecek, ama üzerinde bazı düzeltme çalışmaları da yapılıyor. Uygulamada yer alan mühendislerimiz, bu yönetmeliğin gelişi ile biraz ürkek davranıyorlar ve sanki biraz huzursuzlar. Bu bizim genel tutumumuzdan kaynaklanıyor. Çünkü alışkanlıklarımızı bırakmak biraz zor geliyor, ama bunları bırakacağız artık. İşte bu amaçla düzenlenen bu toplantıda, sayın konuşmacılar sizleri bu konuya biraz daha ısındıracaklar tahmin ediyorum.
Doç. Dr. Mustafa DÜZGÜN:
Bundan önceki oturumlarda bildirim olmadığı için değerli sayın hocam Sıracettin beyi ben de saygıyla anarak başlamak istiyorum. Onun anısına böyle bir etkinliğin düzenlenmesi İzmir için oldukça iyi oldu Böylelikle kendisini bir kez daha anmış olduk. Düzenleme kuruluna ve katkıda bulunan bütün kuruluşlara şahsım adına teşekkür ederim.
Yeni Deprem Yönetmeliği için geçen on aylık süre içerisinde birçok tartışmalar yapıldı. Konu ile ilgili meslektaşlarımız ve kuruluşlar enine boyuna tartıştı ve hala tartışıyor. Zaten gerekli olan da bu, yani bu tartışmaların sürmesi. Zaten çağdaş ülkelere baktığımız zaman deprem yönetmelikleri yaklaşık olarak 8-10 yıllık bir süre içinde değiştiriliyor. Ülkenin sosyal yapısı ,ülkedeki teknolojik gelişmeler, malzemedeki iyileştirmeler bunlar hep bizim deprem türü altındaki yapıların tasarımını da geliştiriyor. Bundan evvelki yönetmelik 22 yıllık süreden sonra yeniden ele alındı ve etkili olacak oldukça radikal değişikliklerle geldi. Bu bakımdan hepimizi çok ilgilendiriyor gibi görünüyor ama aslında geriye dönüp baktığımızda eski deprem yönetmeliği ile yapılmış yapıların iyi uygulandığı örneklerde bir problem yok.
Son yıllarda iki tane büyük depremle karşı karşıya kaldık. Aslında deprem mühendisliği açısından ve etkili olması bakımından çok büyük depremler değil. Ama bizim ülkemizde, gelişmekte olan ülkemizde büyük yıkımlara sebep oldu.Büyük ekonomik yaptırımlara sebep oldu. Bedava sigorta olarak devletin cebinden çok büyük paralar çıktı. Şimdi böyle olunca, bizim bu depremlerden aldığımız örnekler ve bu arada çağdaş ülkelerdeki gelişmeleri dikkate alarak bu yönetmeliğin çıkarılması kaçınılmazdı ve öyle oldu. Bu yönetmeliği destekleyenlerden biriyim.
Yeni yönetmelikte ilginç olan, çarpıcı olan değişiklikler nelerdir? Sn. Nuray hocam sunduğu bildiride bunları ortaya koydu. En önemlisi tasarım felsefesi, kâğıdın üzerinde yaptığımız tasarım yerinde gerçekte birebir yapılmadığı takdirde istediğiniz kadar en iyi bilgisayar programlarıyla probleminizi çözseniz bile hiç bir anlamı yok; ama galiba bizim yapımızdaki, insan yapısındaki, mühendislikteki vurdumduymazlık hala devam ettiği için burada birazcık cezai müeyyideler gelmekte.İşte herkes eski tabiriyle deprem katsayısı, eskiye göre konut türü yapılarda % 50 artı diye feryat ediyor. Ne olacak? Bir gün önce yapılan yapı yıkılacak mı? Hayır, öyle bir şey yok. Ne oluyor? Bu aşamadan itibaren bir gelişme, bir yenilenme, bir kendimize gelme şeklinde bunu ele alabilirsiniz. Bu bakımdan baktığımızda deprem yönetmeliğimiz de kavram olarak modem deprem yönetmeliklerinin içerik ve düzenlemelerine uymuş bulunuyor. Bu bakımdan sevindirici.
En önemli kavram depremin dinamik bir etki olduğunun ortaya konulması. Çok önemli bir kavram. Bu dinamik kavramı bundan önceki deprem yönetmeliğinde kapalı bir şekilde geçiyordu. Ama burada daha bariz bir şekilde ortaya konmuş durumda. Bu yüzden, hatta çok basit olarak modların birleştirilmesi yönteminde, kesme kuvvetlerinin bulunmasında, ağırlık yerine kütlenin kullanılmasını dahi getirebiliyoruz. Bu felsefe bakımından çok doğru bir kavram. Şimdi dinamik bir olgu olarak baktığımız depremde eski yönetmelikteki deprem katsayısı kavramı yerine, spektral ivme dediğimiz deprem sırasında yapıya etki edecek ivmenin ne olacağı hakkında kesin kavram ortaya kondu, bu bakımdan ilgi çekici. Yani eski spektrum katsayısını daha gerçekçi bir şekilde tanımlamak söz konusu olduğu için deprem yönetmeliğinin bu kısmı oldukça ilgi çekicidir.
Şimdi burada bir başka kavram daha var. Sayın hocalarım bundan önceki bildirilerinde söz ettiler, düzenli ve düzensiz yapı kavramı. Eski bir yerleşim yeri olan İzmir için düzenli yapı yapmak belki o kadar kolay değil. Çünkü elimizin altındaki kısıtlı alanlara sahip parsellere mal sahibinin isteklerini yerine getirebilmek için bin bir cambazlıklarla, mimar oyunları karşılığında düzenli yapı yapmak o kadar kolay değil. Öyleyse düzenli yapı yapmamanın cezasını da çekeceğiz. Bunun bir bedelini ödeyeceğiz. Buda deprem yönetmeliğinde karşılığını bulmuş vaziyette. Eski yönetmelikte bir miktar değiniliyordu ama bu kadar açık bir tarifte değildi. Deprem hesapları sırasında kullanmış olduğumuz elastik davranışa yakın hesaplama yöntemleri içinde statik deprem yükü olarak tanımladığımız veyahut yeni yöntemler içinde burada epeyce açıklanmış olan dinamik analizlere yer verilmiş olması yine hesaplama yöntemleri açısından bizlere epeyce yol gösterici kavramlardır.
Burada en önemli kavram sünek yapı yaparsanız, sünek taşıyıcı sistem ve onun elemanlarında süneklik kavramlarını ve koşullarını yerine getirirseniz size ödül veriliyor. Zaten deprem felsefesinin içindeki taşıyıcı sistem davranış katsayısı olarak adlandırdığımız R katsayısı burada yapacağımız taşıyıcı sistemlerin bilinçli ve yerinde tam uygulanması durumunda size ödül getiriyor. Ama tabi ki bazı kısıtlamalar veya bunu yapamama kaygılarından dolayı da karşılığında iki kat gibi bir ceza ile her an karşı karşıya kalabiliyoruz. Artık gerçekçi zemin etkileşimi ile yapının hesaplarının yapılması isteniyor.