11. Sınıf Dil ve Anlatım Kitabı Cevapları (Evrensel Yay.) Metinlerin Sınıflandırılması -sayfa 23
1. Ünite Değerlendirme Soruları
A. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere uygun sözcükler yazınız.
• Öğretici metinlerde dil GÖNDERGESEL, edebî metinlerde ŞİİRSEL. işleviyle kullanılır.
• Olay çevresinde oluşan edebî metinler ANLATMAYA BAĞLI ve GÖSTERMEYE bağlı
metinler şeklinde gruplandırılır.
• Öğretici metinlerde dil GÖNDERGESEL, edebî metinlerde ŞİİRSEL. işleviyle kullanılır.
• Olay çevresinde oluşan edebî metinler ANLATMAYA BAĞLI ve GÖSTERMEYE bağlı
metinler şeklinde gruplandırılır.
• Şiir,COŞKU VE HEYECANI DİLE GETİREN; tiyatro GÖSTERMEYE; masal, ANLATMAYA bağlı bir metin türüdür.
• “Salkım salkım tan yelleri estiğinde /Mavi patiskaları yırtan gemilerinle /Uzaktan seni düşünürüm
İstanbul” dizelerinde TEŞBİH (BENZETME), TEŞHİS (KİŞİLEŞTİRME) sanatlarıyla imge yapılmıştır.
• Edebî ürünlerde, özellikle de şiirde dile getirilmek isteneni daha canlı, daha etkili, duyumsanabilir,
göz önüne getirilebilir bir biçimde anlatmak için onunla başka şeyler arasında bağlantı kurularak
zihinde canlandırılan yeni biçimler İMGE olarak adlandırılır.
B. Aşağıdaki cümlelerde yargı doğru ise yay ayraç içerisine “D”, yanlış ise “Y” yazınız.
• Edebî metinlerde dil bilgi iletme ya da öğretme amacına yönelik düzenlenir. (Y )
• Edebî metinlerde yazar gündelik konuşma dilinin söz değerlerine yeni anlamlar
yükler. ( D )
• Her edebî eser gerçeğin belirli bir anlama göre dilde yeniden düzenlenmesidir. ( D ) (kurmaca olması yani)
• Edebî metinlerin iletisi önceden belirlenmiş, değişmez gerçek değildir. ( D )
• “Mevsim, ak menevişlerden tüller örüyor şehrin üstüne.” cümlesinde kişileştirme
sanatına başvurulmuştur. ( D ) (Mevsim, tül örmesi yönüyle kişileştirilmiş.)
• “Sesin bir yaz yağmuru gibi yağarken sesime” dizesinde benzetme sanatı vardır. (D) ( Ses, yaz yağmuruna benzetilmiş.)
• Edebî metinlerde dil bilgi iletme ya da öğretme amacına yönelik düzenlenir. (Y )
• Edebî metinlerde yazar gündelik konuşma dilinin söz değerlerine yeni anlamlar
yükler. ( D )
• Her edebî eser gerçeğin belirli bir anlama göre dilde yeniden düzenlenmesidir. ( D ) (kurmaca olması yani)
• Edebî metinlerin iletisi önceden belirlenmiş, değişmez gerçek değildir. ( D )
• “Mevsim, ak menevişlerden tüller örüyor şehrin üstüne.” cümlesinde kişileştirme
sanatına başvurulmuştur. ( D ) (Mevsim, tül örmesi yönüyle kişileştirilmiş.)
• “Sesin bir yaz yağmuru gibi yağarken sesime” dizesinde benzetme sanatı vardır. (D) ( Ses, yaz yağmuruna benzetilmiş.)
C. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları yanıtlayınız.
1. (I) Öğretici metinler oluşturulurken genellikle sözcüklerin herkesçe paylaşılan somut anlamlarından
yararlanılır. (II) Metinlerde anlatılanlar gerçek yaşamdaki nesneler, varlıklar, durumlar ve olaylarla
ilgilidir. (III) Bu tür metinlerde hayal gücü yok gibidir. (IV) Mantık ölçüsü içinde gelişen ve açıklamaya
dayanan anlatım biçimi ağır basar. (V) Yazar metinde üslup kaygısını ön planda tutar.
Yukarıdaki cümlelerin hangisinde bilgi yanlışı vardır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
2. Aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır? (sanırım öğretici metinlerle ilgili özelliklerden bahsediliyor.)
A) Kullanılan dil, duygusal ve çağrışımsal bir nitelik taşımaz.
B) Bu metinlerden öğrendiğimizi yaşama geçiremez, uygulayamayız.
C) Okuduğunu anlayabilen herkes bu tür metinlerden aynı şeyleri anlar.
D) Değişik biçimde yorumlamaya elverişli yapıları yoktur.
E) Anlatılanların doğruluğu veya yanlışlığı tartışılabilir.
Cevap B olması lazım.
3. Nedir sanat yapıtını sanat kılan? Gerçekte ne soyut anlamda bir biçim ustalığı ne de biçimi
oluşturduğu sanılan gereçlerin uyumudur. Sanat yapıtı, bir kurmaca dünyayı nesnelleştirerek sunduğu
için sanattır. Evet, bir biçim aracılığıyla yapar bu işi ama salt biçimcilerin ileri sürdüğü anlamda
değil. Bir sanat yapıtının biçimsel örgüsüyle iletilen kurmaca dünya, kendisini oluşturan gereçlerin
(edebî metinde sözcüklerin) kavramsal ilişkilerinden dolayı “düşünce”den ayrılamaz. “Güzel”i
de “çirkin”i de birlikte getirir sanat. Yoksa biçim, kendisinden önce var olan bir düşüncenin güzel bir
kalıpta dile getirilişi olarak görülemez. Sanat yapıtının biçimi de anlamı da sunduğu dünya dışında
var olamaz.
Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?
A) Edebî metnin önemli özelliklerinden biri kurmaca olmasıdır.
B) Edebî metin, malzemesi dil olan bir güzel sanat etkinliğidir.
C) Sanat eseri malzemelerin bir düzen içinde birleşmesiyle oluşur.
D) Edebî metinlerin anlamı da yapısı da sanat amacıyla düzenlenir.
E) Edebî metin, kendi yapısı ve şartları içinde yaşadığı dönemi temsil eder.
Cevap E
4. Aşağıdaki metin türlerinden hangisi anlatmaya bağlı metinlerden değildir?
A) Fabl B) Mesnevi C) Destan D) Gezi Yazısı E) Roman
A) Fabl B) Mesnevi C) Destan D) Gezi Yazısı E) Roman
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde mecazlı anlatım yoktur?
A) Bütün sınıf, sana çocuk bayramlarında zarfsız kuşlar gönderecek.
B) Herkes bir lambayla söner çocukluğun evinde.
C) Acıydı vefanın peşinatı, taksitli kırgınlık ödedim bitti.
D) Biliyorsun ben hangi kentteysem yalnızlığın başkenti orası.
E) Her geçen gün daha fazla özlüyorum o kenti.
6. Aşağıdaki dizelerin hangisinde imge, soyutlama yoluyla yapılmıştır?
A) Sevilen şarkılar, uzatılan hüzündür.
B) Benliğim bir kazan ve aklım kepçe.
C) Her fikir içimde bir çift kelepçe.
D) Kıskançlık çakılı kazıktır serde.
E) Yalnızlık bir yağmura benzer.
7. Yemeğini ağır ağır yedi, balıklara baktı, rahattı, oracığa uzandı. Bu oluk, çocukluğunun oluğuydu,
buralarda nedense korkmak aklına gelmiyordu. Korkusuz, kuşkusuz, çocukluğunda nasıl
uyursa öyle uyudu. Eşkiya olup da dağa çıktığından bu yana böyle derin, böyle deliksiz uyku uyumamıştı.
Uyandığında buna kendisi de şaştı. Ama buraları baba toprağıydı, bildik topraktı. İçindeki
sevinci kabarıp kabarıp geliyor, bir an önce gecenin inmesini bekliyordu. Karanlık kavuşur kavuşmaz
köye inecek, Hürü Ana’nın kapısına varacak, usuldan, “Ana, ben geldim.” Bakalım sesten tanıyacak
mı? Tanımaz mı o? Ne cindir!
Bu paragrafla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Edebî bir metinden alındığı
B) Metinde bir anlatıcı olduğu
C) İlahi bakış açısı kullanıldığı
D) Açıklayıcı anlatımla oluşturulduğu
E) Öyküleyici anlatım kullanıldığı
Ç) Aşağıdaki soruları sözlü olarak yanıtlayınız.
1. Read (Rid), bilim ile sanatın birbirinden ayrı olmadığını, yalnızca yöntemlerin ayrı olduğunu
ileri sürmektedir. Ona göre bilim de sanat da aynı gerçeklikle uğraşır; sanat gerçekliği betimler
ve sergiler, bilim ise açıklar. Sanat, ilişkileri estetik imgelerle anlatmaya çalışır ve doğa gizlerini
sezdirir. Bilim ise akıl yoluyla anlatmaya çalışır ve bunu ispatlar. Aradaki fark imge farkıdır. Fakat
gerçeğe ikisi birden aynı noktada varmaya çalışır. Bu bakımdan hiçbir zaman gerçek bir sanatçının
bir yapıtı, ne kadar uçuk gözükse de ne kadar akıl dışı gözükse de bir bilim yasasından daha az
gerçek değildir. Çünkü sanatçı da bilim insanı gibi gözlemlerini formüllerle ifade ediyor ve o
formülleri bulmak için doğayı gözlemliyor ve bir gerçeğe varıyor. Sanatçı da değerlendirmeleri
sonunda estetik yasaları keşfediyor.
Yukarıdaki paragraftan hareketle sanatın bilimlerle ilişkisini açıklayınız.
2. Öğretici metinler ve sanat metinleri arasındaki farklılıklar nelerdir?
3. Sanat yapıtının alımlanmasında, güzelin ardına düşmek, çirkini geride bırakmak söz konusu olamaz.
Bir sanat yapıtını anlamaya varıyla yoğuyla gelir kişi, bütün birikimiyle. Yapıtın dünyasını anlayıp
onu bütünüyle kendi dünyamızla kaynaştırmak, kendi benliğimize yönelik anlayışımızın yeni bir dengeye
oturmasıdır. Sanat, dıştan bakan bir yorumcunun sürekli sorularla yaklaştığı, salt duyusal nitelikli
uyumlardan kurulu bir nesne değildir artık. Tam tersine, sanat yapıtının kendisidir bir soru ortaya koyan.
Kendi varlık temelini oluşturan sorudur bu. Sanat, Heidegger (Haydeger)’in dediği varlığı koyar
ortaya, gerçeğin örtüsünü aralayarak olguların akışını gösterir.
Yukarıdaki paragraftan hareketle yazınsal metinler ile okuyucu arasında nasıl bir ilişki olduğunu
açıklayınız.
Kaynak ; http://www.edebiyatogretmeni.tk