ödev etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ödev etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10. Sınıf Coğrafya Soruları ve Cevapları SAYFA 92-93


 SORU-1-Türklerin Orta Asya’dan göç nedenleri nelerdir.
 
  
 
 Kitabınızda sayfa 82 de 2. paragrafta sebepler belirtilmiştir.
 
  
 
 SORU-2-Sanayi devrimi ve savaşların göçe etkilerini söyleyiniz.
 
  
 
 Sanayi devrimi’yle gelişen teknoloji ve seyahat imkanları göç hareketlerinin hızlanmasında en önemli etkenlerden biridir.Savaşlardan bunalan insanlar göç hareketlerini hızlandırmıştır.
 
  
 
 SORU-3-Köyden kente göçün nedenleri nelerdir.
 
  
 
 1.      Hızlı nüfus artışı,
 
 2.      Tarım alanlarının miras yoluyla küçük parçalara ayrılması,
 
 3.      Tarımda makineleşme ile işsizliğin oluşması (bu genelleme Karadeniz bölgesi için geçerliliğini yitirir.).
 
 4.      Eğitim hizmetleri, alt yapı hizmetlerinin yetersizliği,
 
 5.      Kan davaları ve terör.
 
 6.      İklim ve yer şekillerinin olumsuz etkileri.
 
 7.      Sağlık hizmetlerinin yetersizliği (en az etkili).
 
 8.      İş imkanlarının sınırlı olması.
 
 9.      Kentlerde sanayinin gelişmiş olması.
 
  
 
 SORU-4-Göç veren bölgede ne gibi sorunlar ortaya çıkar.
 
 1.      Göç veren ülkede veya kırsal alanlarda nüfus azalır.
 
 2.      Genelde genç erkek nüfus göç ettiği için göç veren alanlarda erkek nüfusu azalır. Kadın nüfusu fazla olur.
 
 3.      Kırsal kesim yatırımlarında verimsizlik meydana gelir.
 
 4.      Kırsal alanlarda araziler boş kalmakta, bağ ve bahçeler ile konutlar bakımsızlıktan bozulmaktadır.
 
  
 
 Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun kelimelerle doldurunuz.
 
  
 
 1.      Göç vermesidir.
 
 2.      Mübadele göçü
 
 3.      Doğal afet göçü
 
 4.      Beyin göçü
 
 5.      Erkek nüfus
 
 6.      Azalma
 
  
 Aşağıdaki ifadelerden doğru olanların yanına D yanlış olanların yanına Y harfini yazınız.
 
 
 1-Y    2-Y    3-D ancak ülke imkanları ve gelişmişlik,bilimsel çalışmalara verilen önemde önemlidir.
 
 
 
 Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplandırınız.
 
 
 
 1-Alt yapı sorunu yaşanır D
 
 2-Erozyon B
 
 3-İşçi ihtiyacı C
 
 4-Ülke eğitim görmüş insanını kaybeder.D
 
 5-Avrupa’dan Amerika’ya Göç E
 
 6-Çarpık kentleşme görülmez D
 
 7-Madencilik D
 
 8-Ürün çeşidinin fazlalığı
 
 9-Köyden kente göç B
Read more

Lise4 Coğrafya Dersi SAYFA 42-43-44 Etkinlikleri

SAYFA 42-43-44 ETKİNLİK ÇALIŞMALARI
 
 
   SORU-1-  Gebze’nin yoğun göç almasına neden olan unsurlar nelerdir açıklayınız.
 
  Gebze  nüfusun büyük kısmı daha çok kırsal alanda yaşamakta idi .Gebze’de özellikle otoyol yapımından sonra bu yol çevresinde kurulan sanayi tesisleri ve sanayi bölgeleri kurulmuş mevcut kırsal kesimdeki işsizlik ,tarımda makineleşme gibi sorunlarda tetikleyerek bölgeye yoğun bir göç dalgasına sebeb olmuştur.
 
  
 
 SORU-2-Gebze deki hızlı kentleşmenin neden olduğu sosyoekonomik sorunlar nelerdir.
 
 Bölgedeki hızlı nüfus artışı sanayileşmenin önüne geçmesiyle birlikte bölgede işsizlik problemi artmış beraberindeki nüfus fazlalığı asayiş,eğitim,sağlık, alt yapı sorunlarını tetiklemiş,ev ihtiyacının artması ve sanayileşme verimli toprakların ve orman arazilerinin yerleşime açılmasına sebeb olmuş alt yapısı olmayan gecekondu yerleşmesini arttırmıştır.
 
 
 SORU-3-Gebze’nin coğrafi konumu sanayinin gelişmesini nasıl etkilemiştir.
 
 
 Kara deniz ve demir yollarının kesiştiği önemli bir noktada olması ,otoyol geçmesi ,İstanbul’a yakın olması bölge sanayisinin gelişmesinde en önemli etkenlerdir.
 
 
 SAYFA 43 ETKİNLİK ÇALIŞMASI  
 
   SORU-1-Fotoğraflar arasında ne gibi farklılıklar görülmektedir?
 
  
 
 Dubai’nin tamamen çehresi değişmiş hızlı bir kentleşme modern bir görüntü ortaya çıkmıştır.Şehirleşme tüm modern yüzünün bizlere göstermektedir.
 
  
 
 SORU-2-Kentleşmenin bu kadar hızlı olmasında hangi faktörler etkili olmuştur.?
 
  
 
 Birleşik Arap Emirlikleri’ni oluşturan yedi emirlikten biri olan Dubai, petrol gelirleriyle başlattığı ticari hamleyi her alanda cazibe merkezi olarak tamamladı.
 
  
 
 Şeyhi El Maktum’un çılgın projeleriyle Dubai yeryüzündeki cennet olarak adlandırılmaya başlandı. Dubai tüm dünyanın dikkatini görkemli turizm yatırımlarıyla çekti. Bunu vergisiz ticaret uygulamasıyla dünyanın önde gelen firmalarının yatırımları izledi.
 
 Milyonlarca turistle birlikte bunların ihtiyaç duyacağı her türlü mal ve hizmet dev alışveriş merkezleri ile Dubai’ye akın etti. Sonuçta burası hem turizmin hem de alışveriş merkezlerinin gözde buluşma noktası oldu. Dünyanın hemen her markasının birkaç mağazasının bulunduğu, yüzölçümleri binlerce metrekareyi bulan dev alışveriş merkezleri Dubai’ye daha çok turistin gelmesini sağlayarak ülkeyi rakip tanımayan bir cazibe merkezi yaptı.
 
 Birleşik Arap Emirlikleri’nin gözbebeği Dubai, zenginlik fışkıran görkemiyle tüm dünyayı büyülüyor.  Bir zamanlar sadece 7 yıldızlı yelken oteli Burj El Arab ile tanınan Dubai, sayısı giderek artan birbirinden çılgın projelerle de tanınır oldu. Özellikle üst gelir grubuna yönelik bir turizm cenneti olan Dubai, yatırımcılara sunduğu vergisiz ticaret imkanı ile de dünyanın en büyük firmalarının gözdesi oldu.
 
 
 SAYFA 44 ETKİNLİK ÇALIŞMASI
 
   SORU-1-Bombay’ın dünyanın en kalabalık şehirlerinden biri olmasında hangi faktörler etkilidir.
 
  
 
 Ülkenin diğer kentlerine oranla yaşam standartlarının yüksek olması ,ülkenin en önemli ticaret,finans kültür ve eğlence merkezi olması etkili olmuştur.
 
  
 
 SORU-2-Bombay’ın ülke ekonomisine etkisini açıklayınız.
 
  
 
 Kitabınızda Bombay ile ilgili yazının son paragrafında bu sorunun cevabı mevcut…
 
  
 
 SORU-3-Dünyada Bombay’a benzer özellikler gösteren şehirlere örnek veriniz.
 
  
 
 (Mexico city) Meksika ,Delhi(Hindistan) Gelişmekte olan ülkelerin  milyonluk şehirleri örnek verilebilir



Read more

12. Sınıf Coğrafya Etkinlikleri Sorular ve Cevaplar | Sayfa 45 -50

SAYFA 45 ETKİNLİK ÇALIŞMASI
 
 Kitabınızdaki konuda geçen haberleri,okuma parçaları ve anlatımları analiz ederek şehirleşme ,göç ve sanayileşme ile ilgili çıkarımları tablodaki uygun yerlere doldurunuz.
 
 Sanayileşme ;
 
   Sanayileşme göç ve nüfusu arttırır.
 
  Ülkemizdeki sanayi faaliyetleri 50 yıl gibi kısa bir süreye sıkışmış buda gecekondulaşma ve hızlı nüfus artışı sorununu doğurmuştur.
 
  Plansız sanayileşme mevcut verimli arazilerin sanayi tesisi ve kentleşmeye açılmasına sebeb olmuştur.
 
 
 Göç ;
 
  Sanayi faaliyetleri iş imkanlarını doğurarak köyden kente göç de belirleyici bir etken oluşturur.
 
   Göçün en büyük etkisi şehirlerde gözükmektedir.
 
  Önemli tarım arazilerimiz yoğun göç  faaliyetleri  bu şekilde devam ettiği sürece 50 yıl içerisinde konut alanlarına dönüşecektir.
 
 
 Şehirleşme ;
 
  Nüfus artışı ve sanayileşmenin gerisinde kalan bir şehirleşme beraberinde sorunlar getirir.
 
  Ülkemizde sanayi bölgelerine  yoğun göç dalgaları modern şehirleşme yapısını olumsuz etkileyerek gecekondulaşmayı tetiklemiştir.
 
   Her çağın şehirleşme özelliği farklılıklar gösterir.
 
 
 
 SAYFA 49 ETKİNLİK ÇALIŞMASI
 
   SORU-1-1950-1990 yılları arasında hangi kıtalarda nüfus daha fazladır.
 
  
 
 Asya ve Avrupa kıtalarında fazladır…
 
  
 
 SORU-2-2015-2050 yılları arasında en fazla nüfus artışı hangi kıtalarda olacaktır.Nedenlerini söyleyiniz.
 
  
 
 Asya ve Afrika kıtalarında olacaktır.Bu kıtalarda önlenemez bir doğum artışı söz konusudur.Sağlık hizmetlerinin iyileşmesi de bebek ölümlerini azaltacak insan ömrünü uzatacaktır.
 
  
 
 SORU-3-Tabloda 1950-2050 yılları arasında nüfus artış hızının azaldığı kıtalar hangisidir.Nedenlerini tartışınız.
 
  
 
 Avrupa ve Kuzey Amerika kıtalarında azalma görülecektir.Bu ülkeler gelişmişlikle bağlantılı olarak doğum oranları düşüktür.Nüfusuna dinamizm kazandıramamıştır.Yaşam standartlarının yüksek olması eğitim seviyesinin iyi olması kadının iş hayatında rolünün fazla olması doğum oranlarını azaltıcı rol oynar…
 
 
 SAYFA 50 ETKİNLİK ÇALIŞMASI
 
   SORU-1-Tablodaki şehirlerin gelecekteki tahmini nüfus miktarlarını, artış oranlarını da dikkate alarak yazınız.
 
 Artış oranları ve nüfus bilgileri tahmini olarak verilmiştir.Verilen bilgiler matematik öğretmeni arkadaş tarafından hesaplanmıştır.Rakamlarda çeşitli farklılıklar çıkabilir.
 
   SORU-2-Tabloda nüfusları artan, azalan ve değişmeyen şehirleri söyleyiniz.
 
 Tablodaki ülkelerin nüfusları artmaya devam ediyor ancak artış oranlarında azalma vardır.Bu azalma Tokyo ve New York fazla  en az değişen Şangay artış en fazla Karaşi olarak belirtilebilir... 
 
 
 SORU-3-Tabloda nüfusu en fazla ve en az artan ülkeleri belirleyerek bunun nedenlerini tartışınız.
 
 
 Alt taraftaki pano değerlendirildiğinde çünkü ülke olarak sorulmuş Norveç ve Çin nüfusu en az artan ülkelerdir. Norveç’in gelişmiş ve sanayileşmiş bir ülke olmasıeğitim seviyesinin yüksek olması yaşam tarzı  ve bu nedenle doğum oranlarının az olması; Çin’de uygulanan
 
 katı nüfus politikaları ve Çin’de ki hızlı sanayileşme ve kentleşme süreci bu durumun
 
 nedenidir. Brezilya ve Moğolistan nüfusu en fazla artan ülkelerdir. Bu ülkelerin
 
 gelişmemiş ülkeler olması nedeniyle doğum oranlarının yüksek olması ve bu
 
 ülkelerde ortalama yaşam süresinin giderek uzamasıdır.
Read more

12.Sınıf Coğrafya Etkinliği Sayfa 53-63

SORU-1-Verilen yıllar aralığında millî gelirin en fazla ve en az arttığı kıtayı tespit ederek nedenlerini sınıfta tartışınız.
 
 
 
 Artış oranlarına bakıldığı zaman yıllık toplam milli gelir Asya Kıtasında en fazla artış göstermiştir.Özellikle Ortadoğu ve Güney Doğu Asya bu artış oranında ön planda rol oynar.Asya kıtasındaki sanayi ve teknolojik tesislerin getirileri, tarım, ticaret
 
 ve diğer sektörlerdeki kazançlarını arttırması yine enerji kaynakları olarak önemli bir petrol bölgesine sahip olması bu gelişimde etkilidir.
 
  
 
 En az arttığı kıta Afrika kıtasıdır.Bu Afrika kıtasındaki ülkelerin gelişmişlikten ziyade hala iç karışıklıklarla uğraşması yeterli yatırımları yapamamaları öz kaynaklarına sahip çıkamamaları ile bağlantılıdır.
 
 Bu durumun nedeni Afrika kıtasındaki ülkelerin bilimsel ve teknolojik
 
  
 
 SORU-2-Verilen yıllar aralığında kişi başına düşen yıllık gelirin en fazla ve en az  arttığı kıtayı tespit ederek nedenlerini sınıfta tartışınız.
 
  
 
 Kişi başına düşen milli gelir artışı incelendiğinde  fazla artış Kuzey Amerika kıtasındadır. Bu durumun nedeni Kuzey Amerika kıtasındaki ülkelerin bilim ve teknolojide ileri gitmesi,Küresel piyasada daha çok para eden sektörlerin bu bölgelerde ağırlık kazanması kazançlarının büyük kısmını teknolojik ürünlerden sağlaması etkili olmuştur.Nüfus miktarı bakımından avantajlı özellikleri vardır.
 
  
 
 Yine rakamlar en az artış için bizi Afrika kıtasına götürür.Nüfus miktarı kişi başına düşen milli geliri etkiler Afrika yeteri kadar ekonomik faaliyetleri olmamakla beraber nüfus artış hızı fazla olan bir kıtadır bu iki etken birleşmesi kişi başına düşen milli geliri bu kıtada en alt seviyelere çeke
 
 
 SAYFA 54-55  ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME SORULARI
 
   Aşağıdaki soruları cevaplayınız?
 
 SORU-1-1950 den sonra dünya nüfusunun hızla artmasının sebebleri nelerdir.
 
  1945 2. dünya savaşından sonra ülkelerin nüfus artırıcı politika  uygulamaları bu yıllardan sonra tıp sağlık alanındaki gelişmelerin çocuk ölüm oranlarını düşürmesi,mevcut teknolojik gelişmelerin sağlamış olduğu yaşam standartlarının yükselmesi,ulaşımda meydana gelen gelişmeler,insanların daha az yıpranmasına sebeb olarak yaşam sürelerinin uzamasına sebeb olmuştur.
 
   
 
 SORU-2-2015 yılından sonra nüfus artış hızı aynı şekilde devam ederse ne gibi sorunlar yaşayabiliriz.
 
   
 
 Dünya nüfus artışı bölgeler arası farklılıklar göstermektedir.Gelişen ülkelerin bulunduğu alanlarda bu artış yavaşlayarak  devam edecek ancak nüfus artış hızı çok düşük olacak.Bunun sonunda bu bölgelerde nüfus yaşlanacak ,bağımlı nüfus oranı üreten aktif nüfus ve devlet yatırımları için ciddi bir sorun oluşturacaktır.Geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerde artış oranının bu şekilde devam etmesi bu ülkeler için olumlu yönlerin yanında çeşitli olumsuzlara yol açacaktır.Doğal kaynak tüketimi artacak,mevcut dünya ile ilgili doğal alanların sınırlar daralacak,işsizlik ortaya çıkacak nüfusun çok olması sosyal ve ekonomik sorunları beraberinde getirecektir.Olumlu olarak bu ülkeler de işgücü sıkıntısı olmayacak işci ücretleri düşecek devlet yatırımlarını destekleyecek atılımcı dinamik bir nüfusa sahip olacaktır.Bu ülkelerde yeni fikirler yeni iş kolları kurulacak rekabet artacaktır şeklinde yorumlayabiliriz.
 
   
 
 SORU-3-1950-2000 yılları arasında şehirleşme sonucu ortaya çıkan sorunları önlemek için 2010 -2050 yılları arasında ne gibi önlemler alınabilr.?
 
  
 
 Şehirleşme faaliyetleri daha planlı programlı gerçekleştirilmeli bu faaliyetler esnasında doğal alan ,su kaynakları,yeşil alanlar korunmalı sanayileşme için çevre kirliliğini önleyici daha katı yaptırımlar uygulanmalı.Eğitim hizmetleri ön plana çıkmalı sosyal yapı içerisinde köy ve şehir kültürüne geçiş konularında halkı eğitici projeler uygulanmalı,Köy ve kır hayatı desteklenmeli köyden kente göçün önüne geçilmeli,küresel ısınmaya yönelik daha ciddi tedbirler alınmalı,ortaya çıkacak enerji ihtiyacı için yenilenebilir doğa dostu enerji kaynaklarının kullanımına  önem verilmelidir.
 
  
 
 SORU-4-1950 ‘li yıllarda başlayarak günümüze kadar devam eden göç olgusu nun yarattığı sorunları olumlu hale getirmek için ne gibi önlemler alınmalıdır.?
 
  
 
 Yoğun nüfus artışından kaynaklı sorunlar için  köy hayatı desteklenmeli köyden kente göçü engelleyici projeler geliştirilmeli.Şehirdeki eğitim sağlık hizmetleri kadar olmasa da tatmin edici derecede sağlık altyapı hizmetleri kırsal kesimlere de götürülmeli.Eğitimin önemi tekrar gözden geçirilerek arttırılmalı,şehir yerleşmelerinde daha yaptırımcı gecekondulaşmayı engelleyici tedbirler alınmalı.Şehir kullanım alanları daha planlı ve programlı kullanılmalı,yeşil alanların korunmasında daha fazla önem verilmeli sanayi tesisleri belirli bölgelere aktarılmalı şehir dışlarına taşınmalı ve atıkları için ciddi önlemler alınmalı şeklinde belirtilebilir bu projeler arttırılabilir.
 
   
 
 SORU-5-Ruhr Bölgesi’nin Almanya’nın en önemli madencilik ve sanayi bölgesi olmasının başlıca nedenleri nelerdir.
 
  
 
 Bölgede zengin taşkömürü yataklarının bulunması ve sanayi devrimi ile birlikte demir çelik üretiminde maden kömürünün kullanılması  bu yönde sanayi tesisleri ve sanayi bölgeleri oluşması beraberindeki göç hareketleri sonucundaki şehirleşme faaliyetleri bölgeyi günümüzdeki konumuna getirmiştir.
 
   Aşağıdaki çoktan seçme soruları cevaplayınız.
 
  1-Cevap A şıkkı Madenciliğin gelişmesi
 
 2-Cevap D şıkkı İklim Şartları
 
 3-Cevap A şıkkı Sanayi
 
 4-Cevap C şıkkı Ruhr Havzası
 
 5-Cevap A şıkkı Şangay
 
 6-Cevap D şıkkı Türkiye
 
 7-Cevap D şıkkı Teknoloji
 
 8-Cevap A şıkkı Batı Avrupa
 
 9-Cevap B şıkkı  Madencilik
 
 10-Cevap A şıkkı 
 
  
 
 Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun ifadelerle tamamlayınız.
 
  1-Ruhr
 
 2-18. yüzyılda İngiltere’de başlamıştır.19.yüzyıl ortalarına kadar sürmüştür.
 
 3-Uluslar arası ticaret
 
  
 
 Aşağıdaki ifadelerden doğru olanların başına D yanlış olanların başına Y harfini yazınız.
 
  
 
 1- Y
 
 2- D
 
 3- Y
 
 
 
 10 SORU İLE İLGİLİ DÜZELTME İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ.Bölge ciddi taşkömürü yataklarından oluşur demir cevheri çevre bölgelerden getirilir demir çıkartılan ana noktalar fransa isveç ukrayna,ural dağları dolaylarıdır.Yani bölgede metalürji gelişmesi bu bölgedeki taşkömürü yataklarından kaynaklıdır.
 
 
 DERS ETKİNLİKLERİ (SAYFA 61 )
  
 
 Haritaları inceleyerek ve ön bilgilerinizden yararlanarak aşağıdaki soruları cevaplandırınız.
 
 SORU-1-Ülkemizin coğrafi bölgelere ayrılmasında ve bölge sınırlarının belirlenmesinde nelere dikkat edilmiştir?
 
 Ülkemiz bölgelere ayrılmasında ve sınırlarının belirlenmesinde  Doğal ,beşeri,ekonomik özelliklerine bakılmıştır.
  
 
 Konum, Yeryüzü şekilleri, İklim, Bitki örtüsü, Nüfus, Yerleşme ve Tarım ve hayvancılık, Sanayi ve madencilik, Ticaret, Turizm etkili olmuştur.
 
  
 
 
 SORU-2-Bölgelere isim verilirken bölgelerin hangi özellikleri dikkate alınmıştır?
 
 
 Bölgelerin coğrafi konum özellikleri etkili olmuştur.
 
  
 
 SORU-3-Aşağıda verilen Türkiye Fiziki Haritası ile Coğrafi Bölgeler Haritası'nı karşılaştırdığınızda hangi özellikler dikkatinizi çekmektedir?
 
 Karadeniz ve Akdeniz bölgelerinin oluşturulmasında kıyıya paralel uzanan dağ sıraları ön plana çıkar.
 
  
 
 Marmara bölgesinde ise yükselti özelliklerine bakılırsa yeşil renk ile son derece sade yükseltisi az bir bölge olarak karşımıza çıkar.
 
  
 
 Ege bölgesinde ise kıyıya dik uzanan dağlar ve bu dağların arasında çöküntü ovaları grabenler yer almaktadır.Kıyı özellikleri doğal liman ve koy körfezlerin fazlalığı…
 
  
 
 İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde ova ve platolar geniş yer kaplamakta ve bu bölgelerimiz harita da sarı renk ile ayırt edilebilmektedir.İç Anadolu bölgesinin dağlar arasında kalan bir çanak özelliği göstermesi.
 
  
 
  Doğu Anadolu bölgesinde yükselti fazla hakim renk kahverengi olarak haritada seçilir bir özellik taşır.
 
  
 
 Fiziki haritalardaki yer şekilleri ve renklendirme özellikleri ile  bölgeler haritasındaki bölünmeler arasında benzerlikler bulunmaktadır.
 
  
 SAYFA 62-63 ETKİNLİK ÇALIŞMASI
 
  
 
 Aşağıdaki haritada coğrafi bölge ve bölümlerimiz gösterilerek bazı bölge sınırlarının belirlenmesinde dikkate alınan kriterler verilmiştir.
 
  
 
 SORU-1-Ön bilgilerinizden faydalanarak diğer bölgelerin ayırımında hangi özelliklerin etkili olduğunu uygun kutucuklara yazınız…
 
  
 
            
 Marmara Bölgesi sınırlarının belirlenmesinde dikkate alınan kriterler:
 
 v      Ortalama yükseltisinin az olması
 
 v      Ova ve platoların geniş yer kaplaması,
 
 v      İklim çeşitliliğinin görülmesi
 
 v      Sanayi, ticaret ve ulaşımın çok gelişmiş olması,
 
 v      Nüfusun ve  nüfus yoğunluğunu fazla olması
 
 v      Geçiş bölgesi olması
 
  
 
 Ege Bölgesi sınırlarının belirlenmesinde dikkate alınan kriterler:
 
 v      Dağların kıyıya dik olarak uzanması ve aralarında çöküntü ovalarının yer alması
 
 v      Deniz etkisinin iç kesimlere doğru sokulabilmesi
 
 v      Kıyıların çok girintili çıkıntılı olması
 
 v      Nüfusun kıyı kesiminde yoğunlaşması
 
 v      Horst ve graben sisteminin yaygın olması
 
 v      Kıyıda Akdeniz iklimi, iç kesimlerde karasal iklimin görülmesi
 
 v      Ege ovalarının verimli olması nedeniyle bu ovalarda tarım ürünü çeşitliliğinin fazla olması
 
  
 
 İç Anadolu Bölgesi sınırlarının belirlenmesinde dikkate alınan kriterler:
 
 v      Etrafının yüksek dağlarla çevrili olması
 
 v      Yıllık yağış miktarının düşük olması
 
 v      Ova ve platoların geniş yer kaplaması
 
 v      Karasal iklimin etkili olması
 
 v      Bozkır bitki örtüsünün hâkim olması
 
 v      Buğday, arpa ve şekerpancarı tarımının ön planda olması
 
 v      Küçükbaş hayvancılığın yaygın olması
 
  
 
  
 
 Akdeniz Bölgesi sınırlarının belirlenmesinde dikkate alınan kriterler:
 
 v      Dağların kıyıya paralel uzanması
 
 v      Dağların kıyıya çok yakın bir yerden başladığı için kıyı ovalarının dar olması,
 
 v      Akdeniz ikliminin ve maki bitki örtüsünün hâkim olması,
 
 v      Özellikle deniz turizm faaliyetlerinin çok gelişmesi
 
 v      Nüfusun, özellikle tarım, sanayi ve ticaretin geliştiği yörelerde toplanması,
 
 v      Kışların ılık geçmesi
 
  
 
  
 
 Karadeniz Bölgesi sınırlarının belirlenmesinde dikkate alınan kriterler:
 
 v      Kuzey Anadolu Dağlarının kıyıya paralel uzanması
 
 v      Dağların genel olarak kıyının hemen gerisinden yükselmesinden dolayı kıyı ovalarının dar olması
 
 v      Gür ormanların bulunması
 
 v      Kıyı şeridinde nüfusun yoğun olması ve kırsal alanda dağınık yerleşmenin görülmesi
 
 v      Kıyı kesimlerinde nemli, bol yağışlı ılıman iklimin hâkim olması
 
  
 
 Güneydoğu Anadolu Bölgesi sınırlarının belirlenmesinde dikkate alınan kriterler:
 
 v      Güneydoğu Torosların güneyinde, ova ve platoların geniş yer kaplaması
 
 v      Orta kesiminde Karacadağ volkanik dağının; doğu kesiminde ise Mardin Eşiği'nin yer alması
 
 v      Karasal iklim özelliklerinin hâkim olması
 
 v      Yaz mevsiminin çok sıcak ve kurak geçmesi
 
 v      Batı kesiminde Akdeniz ikliminin etkili olması
 
 v      Türkiye'nin petrol üretim bölgesi olması
 
  
 
 Doğu Anadolu Bölgesi sınırlarının belirlenmesinde dikkate alınan kriterler:
 
 v      Türkiye’nin ortalama yükseltisi en fazla olan bölgesi olması
 
 v      Ulaşım özelliklerinin yer şekillerinden  ve iklimden çok etkilenmesi
 
 v      Yerleşmelerin dağlar arasında kalan ova ve platolarda olması
 
 v      Yükseklik ve denizden uzaklığa bağlı olarak karasal iklimin etkili olması,
 
 v      Nüfusun az ve yerleşmenin seyrek olması,
 
 v      Hayvancılığın en önemli ekonomik faaliyet olması,
 
  
 
  
 
 SORU -2-Bölge içinde hangi farklılıklara bağlı olarak bölümlerin oluşturulduğunu söyleyiniz.
 
  
 
 Bölge içinde konum, yeryüzü şekilleri, iklim, bitki örtüsü), nüfus, yerleşme) ve tarım ve hayvancılık, sanayi ve madencilik, ticaret, turizm bakımından çevresinden ayrılan ve kendi içinde benzerlik gösteren bölgeden daha küçük alanların olması etkili olmuştur.



Read more

12. Sınıf Coğrafya Etkinlikleri Sorular ve Cevaplar Sayfa 103


 SORU-1-Yıllara göre Türkiye’nin turizm gelirlerinde nasıl bir değişme olmuştur.
 
  
 
 Tablo incelendiğinde genel hatları ile 1997 yılına oranla 1999 ve 2000 li yıllarda azalma görülmekle beraber sonraki dönemlerde  turizm gelirlerinde gelen turist sayısı doğrultusunda ve ülkemizdeki mevcut turizm yatırımları sonucunda artışlar gözlenmektedir.
 
  
 
  
 
 SORU-2-1999 yılında,önceki yıllara oranla gelirin azalmasının nedenleri neler olabilir.
 
  
 
 1999 yılında düşüşün temel sebebi ülkemizde meydana gelen Marmara depremidir.Yaşanmış olan bu doğal afet ülkemiz turizm potansiyelini de olumsuz etkilemekte ve gelirler düşmektedir.Aynı etki depremin 2003 yılında tekrarlamasıyla tekrar etkisini gösterir.
 
  
 
  
 
 SORU-3-Son yıllarda turizmde meydana gelen gelir artışının nedenleri neler olabilir.
 
  
 
 Ülkemizde son yıllarda yapılan yatırımlar bu yatırımların kalite olarak dünya standartlarını aratmaması,1980 li yıllardan sonra yabancı sermaye girişine sağlanan kolaylık,ülkemizin daha iyi tanıtılması, mevcut turizm faaliyetlerine oranla daha fazla gelir getiren turizm kollarına yönelik yatırımlar(yat turizmi,Golf Turizmi gibi)gelirlerin artmasında etkili olmuştur.
 
  
 
 SORU-4-Tablodan yola çıkarak ,turizm gelirlerinde ve turist sayısında gelecek yıllarda nasıl bir değişme beklenmektedir.
 
  
 
 Tabloda genel olarak ülkemiz ciddi bir doğal afet ve savaş durumu olmadıkça turist sayısı ve turizmden elde ettiği gelir artış gösterecek niteliktedir.Yapılan olumlu teşvikler,tesislerde dünya standartlarının yakalanışı,kapasitelerinin arttırılması, faaliyetlerdeki çeşitlilik,ülkemizin sahip olduğu doğal güzellikler ülkemizi önemli bir turizm cenneti yapmaktadır
 
 
 
 SAYFA 106-107 ÖLÇME DEĞERLENDİRME SORULARI
 
 
 
 SORU-1-Kitabınızdaki fotoğraftaki evler nerde yaygın olarak görülmektedir?
 
  
 
 ŞANLI URFA Harran evlerinin tuğla kubbe ile örtülmesinin iki sebebi vardır. Biri, bölgenin çöl olmasından dolayı ağaç malzemenin bulunmayışıdır. Diğeri ise, Harran'da bol miktarda bulunan tuğla malzemedir. Evlerin yüksekliği içerden en çok 5 metreye varan kubbeler, 30–40 tuğla dizisi ile örülmüştür. Örgüleri düzensiz bir şekilde balçık sıva ile bağlanan kubbe ve duvarlar, içerden ve dışardan yine bu harçla sıvanmıştır
 
 Harran evleri bölge iklimine uyumlu olarak yazı n serin kışın sıcaktır.
 
  
 
 SORU-2-Türkiye’nin dünyaca ünlü ilgi çeken doğal güzellikleri nelerdir?
 
   Pamukkale Travertenleri, Kapadokya (Peri bacaları) bölgesi,Ege  ve  Akdeniz kıyı kuşağındaki önemli plajları doğal zenginliklere örnek verilebilir.
 
  
 
     
 
 SORU-3-Türkiye’nin dünyada tanıtımını arttırmak için neler yapılmalıdır?
 
  
 
 Mevcut tarihi ve kültürel zenginliklerimize gereken önem verilmeli ,bu alanlar koruma altına alınmalı,dünya çapında ülkemizi tanıtıcı karnaval,reklam ,fuar,tanırım reklam filmleri çekilmeli bu konuda dünya medyasında ön plana çıkılmalı dünya turizm acenteleri ile iyi ilişkiler kurulmalı.
 
  
 
  
 
 SORU-4-İstanbul’un Türkiye’nin en tanınmış ili olmasında hangi özellikler etkili olmuştur?
 
  
 
 İstanbul’un tarihsel özellikleri geçmişten günümüze kadar bir çok medeniyetin bu bölgeye hakim olmaya çalışması buraya yerleşmeleri eserler bırakmaları bölgeyi tam bir kültür başkenti haline getirmiş bir çok toplumdan izlerin bulunduğu eserlerin bulunduğu bir yer haline getirmiştir.Birde bölge konum özelliklerinin beraberinde getirdiği avantajlar ekonomik ve ticari faaliyetleri yoğunlaştırmış dış ülkelerle bağlantıyı arttırmıştır.İstanbul Türkiye’nin mevcut özellikleri ile dış dünyada kimlik kartı konumundadır.
 
  
 
  
 
 SORU-5-Tarihi yapıların ülkemizin her bölgesinde bulunmasını nasıl açıklayabilirsiniz.
 
  
 
 Geçmişten günümüze Anadolu’nun yerleşmeye uygun bir yer olmasından dolayı çok fazla medeniyete merkezlik etmesine sebep olmuş burada medeniyet kuran topluluklar kendi kültürlerini yansıtan eserler bırakmıştır.Anadolu’nun her karış toprağı dönem dönem farklı kültürleri barındıran medeniyetlerin  eserlerinin  bulunduğu  tam bir kültür yuvası haline gelmiştir.
 
  
 
 Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplandırınız.
 
  
 
 1.      B Deniz turizmi                     
 
 2.      D Doğal güzelliklere sahip yerleri yerleşmeye açmak
 
 3.      C Yalova kış turizmi               
 
 4.      A Sanayi
 
 5.      B Muğla                               
 
 6.      B Denizli –Pamukkale
 
 7.      B Erzurum                            
 
 8.      C Dış ticaret açığının artmasının
 
 9.      D Turizm Faaliyetlerinin Gelişmesine
 
 10.  A Mardin
 
 11.  E Mardin-Nemrut Heykelleri
 
 12.  E Deniz turizmi
 
 13.  C 1 ve 3
 
  
 
 Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun ifadelerle tamamlayınız.
 
  
 
 1.      Nevşehir
 
 2.      Nemrut Heykelleri
 
 3.      Efes,Foça,Bergama
 
 4.      Sümela Manastırı
 
 5.      Pamukkale Travertenleri
 
 6.      Karain,Damlataş,Dim mağaraları
 
 7.      Turizm Bakanlğı
 
  
 
 Aşağıdaki ifadelerden doğru olanların başına D yanlış olanların başına Y yazınız.
 
  
 
 1.      D
 
 2.      D
 
 3.      D
 
 4.      Y
 
 5.      D
 
 6.      D
Read more

12 Sınıf Coğrafya Kitabı Soruları ve Cevapları Sayfa 92-99

SAYFA 92 ETKİNLİK ÇALIŞMASI
 
 Kitabınızdaki tablo ve grafikler incelendiğinde ortaya çıkan sonuçlar…
 
 SORU-1-Yıllara göre ihracatta sektörel bazda nasıl bir değişim yaşanmıştır.Budeğişim ülkemizin gelişmişliği hakkında nasıl bir fikir verir.
 
 1963 yılında ağırlıklı olarak tarımsal ürünler ön plana çıkarken Türkiye tarım toplumu özelliği göstermektedir.Bu yıllardan itibaren ülkemizde başlayan sanayileşme hareketleri sonucunda tarımsal ürünlerdeki ihracat oranımız düşmüş sanayi ürünleri ihracatımızda artışlar gözlenmektedir.Bu bilgiler ülkemizin geri kalmış ülke özelliğinden yavaş yavaş gelişmekte olan ülke konumuna geçtiğinin bir göstergesidir.
 
 SORU-2-Ülkemizin ihracat gelirlerinin sektörlere dağılışı göz önüne alınırsa 2010 yılı için ne gibi değişimler olur.
 
 Çizimimizde mevcut değişim değerlerine bakıldığında sanayi ürünleri ihracatımızdan elde ettiğimiz gelir payı yine önde olacak maden ihracatı ülkemizdeki gelişime bağlı olarak biraz daha azalacak ancak işlenmiş maden ürünleri satacağımız için elde ettiğimiz gelir miktarında artma görülecektir.2007 şekline yakın bir şekil çizebilirsiniz…
 
 
 SAYFA 94 ETKİNLİK ÇALIŞMASI
 
  
 
 Kitabınızda verilen ithalat ihracatın ülkelere göre dağılım tablosundan faydalanarak aşağıdaki soruları cevaplandırınız…
 
  
 
 SORU-1-Ülkemiz ticaretinde hangi ülkeler ön plana çıkmaktadır.Bu duruma etki eden faktörler nelerdir.
 
  
 
 Almanya,Rusya Federasyonu,çin ön plandadır.
 
  
 
 Bu ilişkilerde ön plana çıkan etkenlerin başında Almanya’nın gelmesinde bu ülkeye 1960-1970 li yıllarda göndermiş olduğumuz Türk işçileri bunların sağlamış olduğu istihdam sahaları etkilerini Türkiye ile ticarette göstermektedir.Almanya2da çok sayıda Türk işçisi ve iş adamı bulunmaktadır.Bunların bağlantıları Türkiye ile Almanya arasında ticari faaliyetlerin gelişmesinde temel etkendir.
 
  
 
 Rusya ise Türkiye’nin enerji ihtiyacının karşılanmasında ön plana çıkan en önemli ülke konumundadır.Dikkat ederseniz sattıklarımız az ancak aldıklarımız ithalatımız çok fazladır burada temel etken Türkiye’nin enerji ihtiyaçlarının büyük bir kısmını bu ülkeden sağlaması gelmektedir.
 
  
 
 Çin ise dünya ekonomisinde büyüyen bir dev dir.Ucuz iş gücü ve sonrasında ucuz üretim hemen hemen her sektöre el atması Çin mallarının ülkemizde talep görmesine sebep olmaktadır.Bu etken ticari bağlantılarımızı geliştirmektedir.
 
  
 
  
 
 SORU-2-Türkiye’nin komşu ülkelerle ticaret ilişkilerinin zayıf olmasının da temel etken nedir.
 
  
 
 Temel etkenlerin başında komşularımız ile tarihi sorunlarımızın devam etmesi halledilemeyen tarihsel hesaplaşma günümüzde ticari faaliyetlerimizi kısıtlamaktadır.Örnek Yunanistan ile adalar ve Kıbrıs meselesi ,Ermenistan ile ermeni sorunu Suriye ile su problemi gibi konular verilebilir.
 
  
 
 SAYFA 95 ÖLÇME DEĞERLENDİRME SORULARI
 
  
 
 SORU-1-Ulaşım ağlarının ortaya çıkmasında hangi faktörler etkili olmuştur.
 
 Dünyada hızlı gelişim ,ekonomik faaliyetlerdeki çeşitlilik,teknolojik gelişmeler sonrası seri üretim,dünya üzerindeki ticari kültürel ekonomik ilişkileri hızlandırmış bu ilişkilerin aktif hala gelmesindeki en önemli rolü de ulaşım ağları oluşturmuştur.Mesafelerin gelişen teknolojik araçlar sayesinde kısalması insanların ürettiklerini başka bölgelere aktarmalarına imkan tanımış pazar payı büyümüş üretilen ürünlerin başka bölgelere aktarma düşüncesi beraberinde ulaşım ağlarının gelişmesini sağlamıştır.Ekonomik sebepler dışında kültürel sebepler de insanların bir yerden bir yere seyahat etme düşüncesi ,teknolojik araçlar ulaşım ağlarının gelişmesinde etkili olmuştur.
 
 SORU-2-Türkiye’nin ulaşım ağı içerisindeki yeri ve önemini söyleyiniz.
 
 Eski dünya karaları arasında doğal köprü özelliğine sahip olması ülkemizden tarih boyunca önemli yolların geçmesinde etkili olmuştur.Konum özelliklerinden dolayı Türkiye geçmişten günümüze kadar Avrupa ,Kafkasya,Orta Asya,Kuzey Afrika ve Orta Doğu’yu birleştiren kara ,demir,deniz ve hava yolu taşımacılığı ile enerji taşımacılığında Türkiye’yi son derece önemli bir noktaya yerleştirmiştir.Bu avantajlı konum Türkiye Ekonomik faaliyetlerine ciddi avantajlar sağlamakta ülke gelişimine ön ayak olmaktadır.
 
  
 
 SORU-3-Ekonomik etkinliklerin gelişmesinde ulaşımın rolü nedir.
 
 Ekonomik faaliyetler üretim dağıtım tüketim üçgeni içerisinde gerçekleşir.Bu üçgen içerisinde kenarlardan birinde meydana gelecek aksama tüm ekonomik faaliyetleri olumsuz etkiler gelişmesini engeller.Üretilen malların gerek iç pazar gerekse başka pazarlara dağıtılmasında en önemli etken iyi bir ulaşım ağıdır.Ulaşım ağı gelişen noktalar ekonomik faaliyetlerin yoğunlaştığı ve beraberinde  gelişme gösteren merkezler olmuştur.Ulaşım faaliyetleri bakımından kavşak noktasında olan ve çeşitlilik gösteren merkezler ekonomik faaliyetlerin yürütüldüğü önemli merkezler durumuna gelir bu özellik de o merkezin gelişmesinde en temel özelliklerden birini oluşturur.
 
 SORU-4-Yerleşmelerin konumu ile ulaşım sistemleri arasında nasıl bir ilişki vardır.
 
 Yerleşme yerleri uygun coğrafi koşullar dışında önemli ulaşım ağı noktalarının kavşak merkezlerine kurulur yada yerleşilen bölgeyi mevcut ekonomik faaliyetler ve ticaret yollarının bu noktadan geçmesi  önemli bir merkez haline getirir.Yerleşme yeri olarak önemli kavşak bölgeler yada ticaret yolu üzerindeki güzergahlar yerleşme yeri olarak rantı yüksek bölgelerdir.Geçmişten günümüze önem taşıyan ticaret güzergahlarının çevre bölgeleri yerleşme yeri olarak tercih edilen noktalar olmuştur.
  
 
 Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplandırınız.
 
 1-C Türkiye 2 de demir yolu ile her noktaya ulaşamamak karayolu gelişiminde önemli bir etkendir.
 
 2-C Antalya Türkiye için önemli bir turizm limanıdır.
 
 3-C Yapım giderleri
 
 4-E Trabzon’un iç kesimler ile bağlantısını sağlayan zigana geçidi önemli bir avantajtır.
 
 5-B İzmir limanı Türkiye’nin İstanbul’dan sonraki en önemli limanlarından biridir.
 
 6-E Türkiye’nin arazi yapısı demir yollarının gelişiminde engelleyici bir rol oynamaktadır bu etken kara yolunun gelişimini etkiler.



Read more

Beyaz Zambaklar Ülkesinde Romanının Özeti



Finlandiya'nın tarihinin son aşaması Fin Kültürü'nün hayranlık uyandıran gelişimini ve düşünce gelişimini yakından incelemiş bir yazarın izlenimleridir. Bu izlenimlerin ağırlık merkezi, bir zamanlar bataklıklar diyarı olan Finlandiya'yı "Beyaz Zambaklar Ülkesi"ne dönüştüren kültürel ve sosyal çalışmaların anlatımıdır. Bu çalışmalar arasında Finli aydınlarla halk arasındaki sıcak ilişki ve yakınlaşmanın büyük yeri vardır.

a. Finlandiya'nın Tarihi;

Bugünkü Fin toprakları yüzlerce yıl Rusya ile İsveç arasında doğal bir kale hizmeti görmüştür. Bölgede geniş bataklıklar ve girilmesi zor ormanlar olduğundan ne Ruslar, ne de İsveçliler bu topraklardan ordularını ve ihtiyaç maddelerini geçirememişlerdir. 

1808 yılından itibaren Finlandiya bir Rus eyaleti oldu. Bu durum 1nci Dünya Savaşına kadar sürdü. Bu süreçte Finlandiya Çar 1nci Aleksandr tarafından verilen imtiyazlar nedeniyle kendi içinde bağımsız oldu, yasalarını ve yönetimini kendisi belirleme hakkına kavuştu.

Finler, asırlar boyu kimi zaman İsveçlilerin, kimi zaman da Rusların egemenliğinde kalmışlardır. Bu süre zarfında savunma ve diplomasi alanında çaba içinde olmayıp, bütün güçleriyle milli bir Fin kültürü meydana getirmeye çalışmışlardır.

b. Finlandiya'nın Coğrafyası ve Sosyal Durumu ;

Avrupa'nın en kuzeyinde bulunan Finlandiya'nın sert iklimi vardır. Havası genellikle sislidir. İlkbaharda bile don görülür. Çoğu yerler sarp granit kayalarla kaplıdır. Kalan yerler ise oldukça çukur ve bataklıktır. Ülkede maden namına hemen hemen hiçbir şey yoktur. Tarım güçlükle yapılabilmektedir. Halkı da hiçbir zaman tam bağımsızlıklarını elde edememiştir. Kimi zaman bir komşusunun, kimi zaman da diğer komşusunun yönetimi altında bulunmuştur.

Finler kendilerine "Suomi" derler ve çok sevdikleri ülkelerini "Suomi" diye tanımlarlar ki bu "Bataklık arazi" anlamına gelmektedir. Finlerin sahip oldukları büyük kültür ve medeniyet, halkın bizzat kendi çabasının ürünüdür. Finlandiya'da hiç kimse içki içmez. 1907 yılında çıkarılan bir yasayla insana sarhoşluk veren her türlü içkinin satılması yasaklanmıştır.

c. Lider Halk arasındaki bağlantının incelenmesi;

Bu kitapta, bir milletin kamu kuruluşlarının, okullarının ve askeri kurumlarının birbiriyle işbirliği yaparak ülkeyi kalkındırmak ve yükseltmek için neler yaptıklarını açıkça göstermiş, özellikle Finlandiya'nın yükselmesi için bazı kişilerin gösterdikleri fedakarlık ve başarılardan söz edilmektedir. Bazı kahraman ruhların, Fin milletini nasıl kahraman millet haline getirdikleri anlatılmıştır.

Carlyl'a göre millet cansız bir kil tabakasından ibarettir. Eğer ona bir sanatçının eli değmeyecekse, sonsuza dek şekilsiz ve hareketsiz kalacaktır. Ama Cesar (Sezar), Napoleon, Büyük Petro, Sokrates ve Muhammed gibi bir sanatkar, bir büyük adam, bir önder, bir kahraman çıkıp da bu kili eline alacak olursa, ona istediği şekli verebilir.

Evet, büyük adam bir kahramandır, bir yıldırımdır. Ama halk kitlesi ne kil tabakası, ne de saman yığını değildir. O, yıldırımı meydana getiren milletin kendisidir. Ne zaman bulut kümesi, elektrik oluşturursa yıldırım da kendiliğinden oluşur. Eğer bulutlar elektrikle yüklü değilse, hiçbir zaman şimşek veya yıldırım oluşmaz, yalnızca bulut nemli bir buhar halinde kalır.

Milletler de böyledir. Eğer bir millet büyüklük ve kahramanlık özelliklerini taşıyorsa ondan yıldırımlar doğar, kahramanlar çıkar. Eğer halk kitlesi nemli bir buhar yığınından ibaretse, hiçbir güç ondan yıldırım çıkartamaz.

Ülkenin refah ve mutluluğunun ve toplumun onur ve şerefinin halkın iradesine bağlı olduğunu kanıtlayan çarpıcı bir örnek olması açısından küçük ve yoksul bir ülkeyi gösterebiliriz. Burası iki milyonluk bir nüfusa sahip olan Finlandiya'dır.

d. Kitapta incelenen sosyal olaylardan örnekler;

Bataklık ve ölüm vadisi, yoksulluk ve sefalet yuvası olan Finlandiya diye bilinen, yeryüzünün kuzeyinde, kışı uzun, toprakları verimsiz ve çorak bir ülkede; köy kooperatiflerinin, köy öğretmenlerinin, gönüllü doktorların gayret ve aydınlatmalarıyla, bugün nasıl mutluluklar ve güzellikler ülkesi olduğunu; halk gücünün en küçük ortaklık ve belirtisinin aynı yıl içinde ne şekilde biri, yüze, bine, on bine, milyona çıkarttığını servetler ve mutluluklar fışkırttığını, demokrat bir millet ne demektir, topyekün bir millet nasıl yükselir, aydınların halka karşı rolü nedir, gerçek yurtseverlik nasıl olur? Halka gerçek hizmet nasıl yapılır? Bir avuç aydının kendilerini halka adayan fedakarlıklarıyla, bütün bir çalışma ve üstün gayretler sayesinde Fin ailesi gaflet uykusundan uyanmış ve büyük bir hızla ilerleme ve yükselmeye başlamıştır.

Bu kitapta; harap olmuş bir ülkeyi imar eden, yurdun gelişmesi ve yükselmesi için hiçbir sınıf farkı gözetmeden hep birlikte ve aynı amaçla çalışan; bataklıkları kurutan, sarı tenli, uçuk dudaklı, zayıf bilekli insanlarla çalışarak, bataklıklarını gül bahçelerine ve zümrüt ovalar haline; sarı tenli insanlarını tunç rengine, uçuk dudaklı çocuklarını yakut kızıllığına, zayıf bilekli çocuklarını demir bileklere dönüştüren bu çalışkan Finlerin milli şuurunun bu kadar olağanüstü ve benzersiz olduğu anlatılmakta.

Eserin en güzel bölümlerinden biri de, askeri kışlaların nasıl bir halk okulu olduğunu anlatan kısımlardır. Eski Finli Subayların eğitimi eksikti. Okuldan çıktıktan sonra hiç okumaya, araştırıp düşünmeye yönelmezler, hiçbir toplumsal ve ulusal idealleri yoktu. Yalnızca mağrurca kılıçlarını şakırdatmasını bilirler, şık üniformaları içinde sürekli para harcamaktan başka şey bilmezler, dans salonlarında  dans etmekte üstlerine yoktu. Çoğu içki ve kumardan başını kaldırmazdı, Askerlere karşı sürekli kırıcı, kaba ve hatta zalimce davranırlardı, Askerler terhis olduktan sonra Vatan Ana, subaylara, generallere "Evlatlarımı nasıl yetiştirdiniz, sizin ellerinize teslim ettiğimiz yüzbinlerce civanıma ne öğrettiniz?" diye soracaktır.

Kışlayı bir halk okuluna dönüştürme, hatta üniversite haline getirme ideali, Öyle ki, her bir asker, kışlada yaşadığı günleri yaşamı boyunca sevgi ve övgüyle ansın; kışladan öğrendiklerini hayatında başarıyla uygulayarak gurur duyması düşüncesinden hareketle; halk; bereket versin, onu kışla ıslah etti, o eğitimini kışladan aldı, askerliği sırasında dürüst, atik, çalışkan ve kibar olmayı öğrendi..., desin ve bu sözler birer atasözü olsun.

Finlandiya, doğal zenginliklerinden yoksun, kıraç göllerle dolu bir ülke, bir zamanlar işgal altında, yabancı kamçısı altında inlemekteymiş. Bu ülke 60-70 yıl içinde akıllara durgunluk veren bir devrim yapmış, ileri ülkelerle yaptığı yarışta rekor kırmış. Bu ilerlemeyi de öyle büyük bilim adamları, güçlü liderleri olmadan yapmış, ama güçlü nesiller, büyük yurtseverler, çalışmayı seven yurttaşlar, inançları granit gibi sağlam bir toplum yaratmıştır. Ülkenin yetiştirdiği bu insanlar, isimsiz kahramanlar, yer altında çalışan işçiler, halkın aydınlanması için çalışan kültür savaşçılarıdır. Yalnızca yurtlarını ve halklarını düşünmüşler ve bu uğurda her şeylerini feda etmekten çekinmemişlerdir.

Finler uzun yıllar milli kültürlerinin gelişmesi ve ilerlemesi için çalışmışlar ve bugün birçok Avrupa ülkesinden daha yüksek bir uygarlık derecesine ulaşmışlardır. Artık büyük ve küçük komşularının saldırısıyla, özgürlük ve bağımsızlıklarını kaybetme tehlikesinden kurtulmuşlardır.
Read more

1920-1922 Yılları Arasında Meydana Gelen Önemli Olaylar Nelerdir?


1.İnönü Savaşı (9-11 Ocak 1921)
İsmet İnönü komutasındaki birliklerin Bilecik-Eskişehir istikametinde Yunan kuvvetleriyle girdikleri çatışmaların adı. Yunanlılar geri çekilmek zorunda kaldılar.
Çerkez Ethem Vakası (24 Ocak 1921)
Kurtuluş Savaşı esnasında yöresel dağınık birliklerin başında çeşitli kişiler vardı. Bunların en ünlüsü ve etkilisi de Çerkes Ethem'di. Kendisi "Umum Kuvayı Seyyare ve Kütahya Havalisi Komutanı" sıfatı kullanıyordu. Ancak zamanla direnişi merkezileştirmek ve kızışan savaşta düzenli orduya geçmek zarureti doğduğunda Çerkez Ethem buna direndi. Elindeki kuvvetlerle TBMM emrindeki düzenli orduyla çatışmaya girdi. Ancak Çerkez Ethem kuvvetleri daha fazla dayanamayarak, Simav yönü Demirci kasabasına doğru çekildiler. Teslim olunması istendiğinde Çerkez Ethem elindeki birliklerle birlikte Yunanlılara teslim oldular. 
Mustafa Suphi'nin katli (28-29 Ocak 1921)
TKP önde gelenleri başta Mustafa Suphi olmak üzere Türkiye'ye Kurtuluş Savaşına destek için geldiler. Ne var ki, 28-29 Ocak gecesi Karadeniz'de bindikleri motor Teşkilat-ı Mahsusacı ***** Kaptan tarafından basılacak, Suphi ve arkadaşları Karadeniz'de boğularak öldürüleceklerdir. Emri kimin verdiği bugün dahi tartışma konusudur.
İstiklal Marşı (1 Mart 1921)
Kurtuluş Savaşı esnasında başlayan milli marş arayışı önce bir güfte yarışmasıyla neticelendi. Mehmed Akif Ersoy'un güftesi büyük bir heyecanla kabul edildi. Daha sonra açılan beste yarışmasını Ali Rıfat Bey'in (Çağatay) bestesi kazandı ve 1930'a kadar gündemde kaldı. 1930'dan bugüne kadar kullandığımız beste ise Osman Zeki Bey'e (Üngör) aittir.
Koçgiri Ayaklanması (6 Mart 1921-17 Haziran 1921)
Sivas, Erzincan ve Tunceli yöresinde, adını ayaklanan Koçgiri aşiretinden alan, 3,5 ay süren ayrılıkçı ayaklanma. Türk ordusu tarafından bastırılmıştır.
Talat Paşa Öldürüldü (15 Mart 1921)
İttihat Terakki'nin önde gelen liderlerinden Talat Paşa bir Ermeni komitacı tarafından öldürüldü.
2.İnönü Savaşı (23 Mart 1921)
İkinci dalga Yunan saldırısına karşı yapılan direnme savaşı. Göğüs göğüse, süngü süngüye çarpışılmıştır. Atatürk bu savaşla ilgili İsmet İnönü'ye çektiği telgrafta; "Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin makus talihini de yendiniz." demiştir.
Ankara Anlaşması (20 Ekim 1921)
İlk defa Misak-ı Milli itilaf devletlerinden biri olan Fransa'ya kabul ettirilmiş oldu.
Sevr Anlaşması (10 Ağustos 1921)
Osmanlı Devleti'ninFransa'nın Sevres kentinde imzaladığı ve işgal koşullarını kalıcı kılan ve topraklarının paylaşımına izin veren teslimiyet anlaşması. Bu anlaşma ile işgal devletleri Osmanlı topraklarını paylaşıyor, Doğu Anadolu'da bağımsız bir Kürdistan ile bağımsız bir Ermenistan kurulması öngörülüyordu. Ancak anlaşma hukuken ve fiilen uygulanamadı ve Ankara Hükümeti bu anlaşmayı imzalayanları "Vatan Haini" ilan etti.
Kemal Film (1922)
İlk özel Türk film şirketi olan Kemal Film kuruldu.
İstiklal Mahkemeleri (31 Ocak 1922)
Cumhuriyetin kuruluş aşamasında adından en çok söz ettiren kurumlar arasında gelmektedir. Aslında kuruluşu cumhuriyetin ilanından önceye denk gelse de, cumhuriyetin "olağanüstü" kurumları arasında sayılmaktadır.Ülkenin muhtelif yerlerinde olağanüstü yetkilerle donatılan bu mahkemelerde birçok asker kaçağı, casus, suikastçi, isyancı ve rejim muhalifi yargılanmış ve aralarında idamlar da olmak üzere muhtelif ağır cezalara çarptırılmışlardır. Bu mahkemelerdeki savcı ve üyelerinin çoğunun adının "Ali" olmasından dolayı "Dört Aliler Mahkemesi" olarak da anılmıştır. (Ali Çetinkaya, Kılıç Ali, Necip Ali Küçüka, Rize Milletvekili Ali) İstiklal mahkemeleri bugün dahi tartışılan ve en bilinen devrimci Cumhuriyet kurumları arasındadır.
Cemal Paşa öldürüldü (22 Temmuz 1922)
İttihat Terakki önderlerinden Cemal Paşa bir Ermeni komitacı tarafından öldürüldü.
Başkomutanlık Meydan Savaşı (26-30 Ağustos 1922)
Bizzat Mustafa Kemal'in komutanlığında yapılan, "Dumlupınar Meydan Savaşı" olarak da bilinen savaş. Türk kuvvetleri general Trikopis'in emrindeki Yunan kuvvetlerini perişan etmişti.
İzmir'in kurtuluşu (9 Eylül 1922)
Dumlupınar'dan sonra Ege'ye doğru hızla ilerleyen Türk Kuvvetleri İzmir'e girdiler. Böylelikle İzmir Yunan işgalinden kurtarılmış oluyordu.
Mudanya Müterakesi (11 Ekim 1922)
Türk-Yunan savaşını sona erdiren ve Mudanya'da imzalanan anlaşma. Bu anlaşma aynı zamanda fiilen Kurtuluş Savaşı'nın sonu anlamına da geliyordu.
Saltanatın kaldırılması (1 Kasım 1922 )
Milli irade tümüyle TBMM'nin eline geçmiş, padişah Vahidettin İngilizler'in elinde kukla bir padişaha dönüşmüştü. Bunun sonucunda artık son bağın da kesilip atılması gerekiyordu. Bu nedenle TBMM aldığı bir kararla Saltanatın kaldırıldığını bildirdi.
Vahidettin İstanbul'dan ayrıldı (17 Kasım 1922)
Son Osmanlı padişahı Vahidettin, Malaya isimli İngiliz zırhlısına binerek İstanbul'dan ayrılıp, Malta'ya gitti.
Read more