2014 Panel Örnekleri

YENİ DEPREM YÖNETMELİĞİ VE UYGULAMA SORUNLARI
Prof.Dr. Ömer Zafer Alku başkanlığında yapılan panelde, panelistlerin konuşmaları konuşma sırasına göre aşağıda verilmektedir.
Prof. Dr. Ömer Z. ALKU :
Oturumun son bölümüne, panel bölümüne gelmiş bulunuyoruz. Bu bö­lümde değerli konuşmacılarımız Sn.Mustafa DÜZGÜN, Sn. Nuray AYDI-NOĞLU, Sn. Erkan ÖZER ve Sn. Günay ÖZMEN olacak.

Şu ana kadar Yeni Deprem Yönetmeliği hakkında zaten çeşitli konuş­malar yapıldı, konunun içine girmiş olduk. Bu bölümde sizlerin katkısını bekledik, sizlerin görüşleriniz doğrultusunda bu bölümü düzenleyecektik, ama maalesef yazılı olarak bir tek soru geldi. Bu bölümde, konuşmacıla­rımız 5'er dakikalık süreler içinde yönetmeliğimiz üzerinde uygun gördük­leri konuları dile getirecekler, bundan sonra söz yine sizlerin olacak. So­rularınız ile panelimizi yönlendireceksiniz.

Bu yönetmeliğimiz çok yakında yürürlülüğe girecek, ama üzerinde ba­zı düzeltme çalışmaları da yapılıyor. Uygulamada yer alan mühendisleri­miz, bu yönetmeliğin gelişi ile biraz ürkek davranıyorlar ve sanki biraz huzursuzlar. Bu bizim genel tutumumuzdan kaynaklanıyor. Çünkü alış­kanlıklarımızı bırakmak biraz zor geliyor, ama bunları bırakacağız artık. İşte bu amaçla düzenlenen bu toplantıda, sayın konuşmacılar sizleri bu konuya biraz daha ısındıracaklar tahmin ediyorum.
Doç. Dr. Mustafa DÜZGÜN:
Bundan önceki oturumlarda bildirim olmadığı için değerli sayın ho­cam Sıracettin beyi ben de saygıyla anarak başlamak istiyorum. Onun anısına böyle bir etkinliğin düzenlenmesi İzmir için oldukça iyi oldu Böyle­likle kendisini bir kez daha anmış olduk. Düzenleme kuruluna ve katkıda bulunan bütün kuruluşlara şahsım adına teşekkür ederim.
Yeni Deprem Yönetmeliği için geçen on aylık süre içerisinde birçok tartışmalar yapıldı. Konu ile ilgili meslektaşlarımız ve kuruluşlar enine boyuna tartıştı ve hala tartışıyor. Zaten gerekli olan da bu, yani bu tartış­maların sürmesi. Zaten çağdaş ülkelere baktığımız zaman deprem yönet­melikleri yaklaşık olarak 8-10 yıllık bir süre içinde değiştiriliyor. Ülkenin sosyal yapısı ,ülkedeki teknolojik gelişmeler, malzemedeki iyileştirmeler bunlar hep bizim deprem türü altındaki yapıların tasarımını da geliştiri­yor. Bundan evvelki yönetmelik 22 yıllık süreden sonra yeniden ele alındı ve etkili olacak oldukça radikal değişikliklerle geldi. Bu bakımdan hepi­mizi çok ilgilendiriyor gibi görünüyor ama aslında geriye dönüp baktığı­mızda eski deprem yönetmeliği ile yapılmış yapıların iyi uygulandığı ör­neklerde bir problem yok.

Son yıllarda iki tane büyük depremle karşı karşıya kaldık. Aslında dep­rem mühendisliği açısından ve etkili olması bakımından çok büyük dep­remler değil. Ama bizim ülkemizde, gelişmekte olan ülkemizde büyük yı­kımlara sebep oldu.Büyük ekonomik yaptırımlara sebep oldu. Bedava si­gorta olarak devletin cebinden çok büyük paralar çıktı. Şimdi böyle olun­ca, bizim bu depremlerden aldığımız örnekler ve bu arada çağdaş ülkeler­deki gelişmeleri dikkate alarak bu yönetmeliğin çıkarılması kaçınılmazdı ve öyle oldu. Bu yönetmeliği destekleyenlerden biriyim.
 


Yeni yönetmelikte ilginç olan, çarpıcı olan değişiklikler nelerdir? Sn. Nuray hocam sunduğu bildiride bunları ortaya koydu. En önemlisi ta­sarım felsefesi, kâğıdın üzerinde yaptığımız tasarım yerinde gerçekte bire­bir yapılmadığı takdirde istediğiniz kadar en iyi bilgisayar programlarıy­la probleminizi çözseniz bile hiç bir anlamı yok; ama galiba bizim yapımızdaki, insan yapısındaki, mühendislikteki vurdumduymazlık hala de­vam ettiği için burada birazcık cezai müeyyideler gelmekte.İşte herkes es­ki tabiriyle deprem katsayısı, eskiye göre konut türü yapılarda % 50 artı diye feryat ediyor. Ne olacak? Bir gün önce yapılan yapı yıkılacak mı? Hayır, öyle bir şey yok. Ne oluyor? Bu aşamadan itibaren bir gelişme, bir yenilenme, bir kendimize gelme şeklinde bunu ele alabilirsiniz. Bu bakım­dan baktığımızda deprem yönetmeliğimiz de kavram olarak modem dep­rem yönetmeliklerinin içerik ve düzenlemelerine uymuş bulunuyor. Bu ba­kımdan sevindirici.

En önemli kavram depremin dinamik bir etki olduğunun ortaya konul­ması. Çok önemli bir kavram. Bu dinamik kavramı bundan önceki deprem yönetmeliğinde kapalı bir şekilde geçiyordu. Ama burada daha bariz bir şekilde ortaya konmuş durumda. Bu yüzden, hatta çok basit olarak modların birleştirilmesi yönteminde, kesme kuvvetlerinin bulunmasında, ağır­lık yerine kütlenin kullanılmasını dahi getirebiliyoruz. Bu felsefe bakımın­dan çok doğru bir kavram. Şimdi dinamik bir olgu olarak baktığımız dep­remde eski yönetmelikteki deprem katsayısı kavramı yerine, spektral ivme dediğimiz deprem sırasında yapıya etki edecek ivmenin ne olacağı hakkın­da kesin kavram ortaya kondu, bu bakımdan ilgi çekici. Yani eski spektrum katsayısını daha gerçekçi bir şekilde tanımlamak söz konusu olduğu için deprem yönetmeliğinin bu kısmı oldukça ilgi çekicidir.

Şimdi burada bir başka kavram daha var. Sayın hocalarım bundan ön­ceki bildirilerinde söz ettiler, düzenli ve düzensiz yapı kavramı. Eski bir yerleşim yeri olan İzmir için düzenli yapı yapmak belki o kadar kolay de­ğil. Çünkü elimizin altındaki kısıtlı alanlara sahip parsellere mal sahibinin isteklerini yerine getirebilmek için bin bir cambazlıklarla, mimar oyunla­rı karşılığında düzenli yapı yapmak o kadar kolay değil. Öyleyse düzenli yapı yapmamanın cezasını da çekeceğiz. Bunun bir bedelini ödeyeceğiz. Buda deprem yönetmeliğinde karşılığını bulmuş vaziyette. Eski yönetme­likte bir miktar değiniliyordu ama bu kadar açık bir tarifte değildi. Dep­rem hesapları sırasında kullanmış olduğumuz elastik davranışa yakın he­saplama yöntemleri içinde statik deprem yükü olarak tanımladığımız ve­yahut yeni yöntemler içinde burada epeyce açıklanmış olan dinamik ana­lizlere yer verilmiş olması yine hesaplama yöntemleri açısından bizlere epeyce yol gösterici kavramlardır.

Burada en önemli kavram sünek yapı yaparsanız, sünek taşıyıcı sistem ve onun elemanlarında süneklik kavramlarını ve koşullarını yerine geti­rirseniz size ödül veriliyor. Zaten deprem felsefesinin içindeki taşıyıcı sis­tem davranış katsayısı olarak adlandırdığımız R katsayısı burada yapaca­ğımız taşıyıcı sistemlerin bilinçli ve yerinde tam uygulanması durumunda size ödül getiriyor. Ama tabi ki bazı kısıtlamalar veya bunu yapamama kaygılarından dolayı da karşılığında iki kat gibi bir ceza ile her an karşı karşıya kalabiliyoruz. Artık gerçekçi zemin etkileşimi ile yapının hesapla­rının yapılması isteniyor.
Load disqus comments

0 Yorumlarınız