11. Sınıf Edebiyat Sayfa 163 Soruları ve Cevapları [ Yıldırım Yayınları ]

SAYFA 163:
3.METİN SOHBET (JAPONYA'YI İSTİLA EDEN TÜRKLER)

1) Okuduğumuz metin bilgilendirmek için yazılmıştır.Metin dönemin sosyal,siyasi ve kültürel hareketleriyle ilişkilidir.


2) Metnin iletisi "fetihler"dir.Metindeki sözcük>sözcük grupları >cümleler> ve paragraflar metnin iletisini anlamlandırmak ve anlatmak için bir araya getirilmiştir.
3) Metnin ana fikri  Türk mazisi hayranlık uyandıracak fetihlerle doludur.ASRİLİK VE MİLLİYETPERVERLİK adlı metnin ana fikri Çağdaşlaşmak milli nitelikleri kaybetmeden Avrupa'nın ilerlemiş milletler seviyesine çıkmaktır.Her iki metnin ana fikri de milliyetçi niteliklere sahiptir.
5)Metindeki düşünceler tutarlıdır.


6.ETKİNLİK:
Metindeki ifadeler kesin ve açıktır.Metinde gündelik hayatla ilgili kelimelerden, kavramlardan, terimlerden faydalanılmıştır.

6.Milli edebiyat döneminde önceki dönemlerden (Servet-i Fünun ve Fecr-i Ati'de bireysel temalar işlendiğinden dil kapalı ve ağır)farklı olarak halkı bilinlendirmek, aydınlatmak amaçlandığından Milli Edebiyatçılar sade dile çok önem vermişlerdir.

7.Metnin anlatıcısı şanlı Türk tarihine hayranlık duymaktadır.

8.ETKİNLİK:

Servet-i Fünun döneminde öğretici metinlerin genel özellikleri şunlardır:
  • Bu dönemde Tanzimat dönemindeki öğretici metinler gibi sosyal, siyasi konular değil; bireysel ve edebi konular işlenmiştir.
  • Servet-i Fünun dönemi öğretici metinleri gezi yazısı, eleştiri ve anı türünde yoğunlaşmıştır.
  • Servet-i Fünun döneminde eleştiri türündeki yazılar çoğun­lukla Servet-i Fünun’a dönük eleştirileri (anlaşılmazlık, Batı taklitçiliği vb.) yanıtlama ve topluluğun edebiyat anlayışını ortaya koyma amacı taşır.
  • FECR-İ ATİ DÖNEMİNDE ÖĞRETİCİ METİNLER
Fecr-i Aticiler öğretici metinlerden makale, deneme, eleş­tiri gibi türlerde eser vermişlerdir. Ancak bu türlerde de Servet-i Fünunculardan farklı bir yol izlememişlerdir. Özellikle dil bakımından Servet-i Fünunculara yakındırlar.
Fecr-i Aticiler, ortaya çıkışlarının ilk günlerinden itibaren kendilerini kabul ettirmek için Servet-i Fünuncularla tartışmaya girmişlerdir. Servet-i Fünun edebiyatının bir et­kisinin kalmadığını söylemişlerdir. Özellikle Yakup Kad­ri, Ahmet Haşim, Ali Canip, Hamdullah Suphi, Fuat Köp­rülü, Sahabettin Süleyman ve Müfit Ratib gibi sanatçılar Servet-i Fünunculara sert eleştiriler yöneltmişlerdir.
1911'den itibaren Selanik'teki Genç Kalemler dergisi­nin millî bir edebiyat oluşturmaya başlamasıyla Fecr-i Aticiler onları da eleştirilerinin hedefi hâline getirmiş­lerdir. Ancak Ali Canip, Hamdullah Suphi, Celal Sahir gibi genç üyelerini iyice güçlenen Genç Kalemler ha­reketine kaptırmışlardır. Bu durum, tartışmaları şiddet­lendirmiştir. Dolayısıyla bu dönemde öğretici türlerden özellikle"eleştiri" öne çıkmıştır.
Fecr-i Aticilerle Genç Kalemler arasındaki tartışmalar daha çok, edebiyat dilinin Türkçeleştirilmesi üzerine­dir. Genç Kalemler, Arapça ve Farsça sözcüklerden arınmış sade bir Türkçeyi savunuyorlardı. İlginçtir ki Genç Kalemleri en çok eleştirenlerin başında gelen Yakup Kadri ve Mehmet Fuat, Fecr-i Aticiler dağılınca Millî Edebiyat akımına katılmışlardır.
Milli Edebiyat dönemindeki öğretici metinlerin genel özellikleri şunlardır:
  • Milli Edebiyat döneminin öğretici metinlerinde sosyal ve   siyasi şartlar dolayısıyla dil, siyaset konuları, milliyetçi, tarihi ve bilimsel konular işlenmiştir.
  • Öğretici metinlerde; Servet-i Fünun dönemi gibi ağır ve süslü bir dil değil, yalın ve doğal bir dil kullanılmıştır.
  • Ziya Gökalp, Ali Canip Yöntem, Mehmet Fuat Köprülü, Halide Edip Adıvar, Yusuf Akçura, Yahya Kemal gibi isimler öğretici metinler (fıkra, makale, sohbet, anı vb. kaleme almışlardır.
  • Öğretici metinlerde Ziya Gökalp, İslamiyet öncesi; Yahya Kemal, İslamiyet sonrası Türk tarihini ve kültürünü ön plana çıkarmıştır.
9) Japonya'yı İstila  Eden Türkler metni öğretici metin geleneğine  (sohbet) göre yazılmıştır.
9.ETKİNLİK:
YAHYA KEMAL BEYATLI EDEBİ KİŞİLİĞİ MADDELER HALİNDE

YAHYA KEMAL BEYATLI'NIN EDEBİ KİŞİLİĞİ
Doğumu: 2 Aralık 1884
Ölümü: 1 Kasım 1958
*Milli edebiyat döneminin bağımsız isimlerindendir.
*Birçok resmi görevde bulunan sanatçı şiire S. Fünun etkisiyle başladı.
*Fransa’ya gitti Fransız şiirinden etkilendi.
*Neoklasizm anlayışıyla eser verdi. Çağdaş Batı şiiriyle Divan şiirini kaynaştırmaya çalıştı.
*Sembolizmin etkisiyle şiirde ahenk ve musıkiye büyük önem verdi.
*Parnasizmin etkisiyle şiirde biçim mükemmelliğini yakalamaya çalıştı, sözcük seçiminde çok titiz davrandı.
*Eserlerinde Divan şiirini temel kaynak olarak seçti. Divan şiiri nazım şekillerini ve “Ok” hariç bütün şiirlerinde aruz ölçüsünü kullandı.
*Nazım-nesir yakınlaşmasına karşı çıktı.
O tam bir İstanbul aşığıdır. Tevfik Fikret’in “Sis” adlı, İstanbul'u tahkir ettiği şiirine karşı “Siste Söyleniş” adlı şiiriyle cevap vermiştir.
*Osmanlı tarihi, aşk, ölüm, sonsuzluk, musıki ve İstanbul sevgisi en fazla işlediği temalardır.
*Nedim’den sonra İstanbul’u en fazla işleyen şairdir.
*Eski nazım biçimleriyle konuşulan Tükçenin en güzel örneklerini vermiştir.
Eserleri
  • Kendi Gök Kubbemiz (1961)
  • Eski Şiirin Rüzgariyle (1962)
  • Rübailer ve Hayyam Rübailerini Türkçe Söyleyiş (1963)
  • Aziz İstanbul (1964), Eğil Dağlar (1966)
  • Siyasi Hikayeler (1968)
  • Siyasi ve Edebi Portreler (1968)
  • Edebiyata Dair (1971)
  • Çocukluğum, Gençliğim, Siyasi ve Edebi Hatıralarım (1973)
  • Tarih Müsahabeleri (1975)
  • Bitmemiş Şiirler (1976)
  • Mektuplar-Makaleler (1977) Hakkında yayımlanan kitapların sayısı yirmiyi geçer.
Load disqus comments

0 Yorumlarınız