11. Sınıf Edebiyat Sayfa 198 - 206 Soruları ve Cevapları ( Biryay Yayınları )

Milli Edebiyatın en önemli romancılarından Halide Edip
Kaynak; Edebiyatfatihi.blogspot.com


SAYFA 198
HAZIRLIK
    1.Kurtuluş Savaşı ile ilgili bilgilerinizi ve bu savaşın milletimiz için önemini arkadaşlarınızla payla­şınız.

      1.ETKİNLİK
      Millî Edebiyat Döneminde Kurtuluş Savaşı’nın işlendiği romanları ve bu eserlerin yazarlarını söyleyiniz.
      Ateşten Gömlek, Vurun Kahpeye: Halide Edip Adıvar
      Yaban: Yakup Kadri Karaosmanoğlu


        2. Cumhuriyetçilik ilkesini açıklayınız.
          Cumhuriyetçilik ilkesi:
          • Millet egemenliğine dayanır.
          • • Milletin irade ve tercihi her şeyin üstündedir.
          • • Milletin seçerek kurmuş olduğu hükümet, millet adı­na icraat yapar
          • • Meclis millet adına yasaları yapar ve düzenler
          • • Millet yöneticilerden memnun kalmazsa başkalarını seçebilir.
          • • Millet seçme ve seçilme hakkını özgürce kullanır.
          SAYFA 201
            1. Kitabınızda okuduğunuz bölümlerin, “Ateşten Gömlek” romanının olay örgüsündeki yerini belirtiniz.
            Romanın Olay Örgüsü
            Birinci Bölüm: Peyami'nin hastanede yattığı günler. Peyami, Sakarya Meydan Savaşı'nda bacaklarını kaybetmiştir. Başına isabet eden kurşun yüzünden sık sık hayallere dalmaktadır. . Hastanede, emir eri Salim kendisine refakat etmektedir.
            Geçmişe dönüp, eski günleri hatırlar: Peyami, İstanbul'dan yakın arkadaşları ve aynı zamanda cephe arkadaşları Cemal ile İhsan'ı tanıtıyor. Onların nasıl şe­hit olduklarını hatırlıyor.
            İkinci Bölüm (İzmir Kızı): Ayşe'nin kocası ve çocu­ğu İzmir'in işgalinde Yunanlılar tarafından öldürülüyor. İzmir’den gelen telgrafla Ayşe'nin sağ olduğu, birkaç gün içinde İstanbul'a gele­ceği haberi alınıyor.
            Üçüncü Bölüm (Perde Arkası): Peyami, ameliyat olması ve başındaki kurşunun çıkarılması gerektiğini doktorlardan öğreniyor. Ameliyata razı oluyor. Fakat ameliyattan önce asıl faciayı, Sakarya Savaşı’nı anlat­ma gereği duyuyor. Yeniden geçmişe dönerek kaldığı yerden devam ediyor. Bu bölümde Ayşe, Peyami ve Ce­mal İstanbul’dadırlar. Cemal'in yeniden orduya katılması için çareler ararlar.
            2. “Ateşten Gömlek” romanının olay örgüsünü tahtada şema çizerek belirleyiniz.
              3. Kitabınızda okuduğunuz bölümlerin, romanın temasıyla ilişkisini söyleyiniz.

              4. Romanda anlatılan olayların hangi dönemde yaşandığını belirtiniz.
              Romanda anlatılan olaylar Sakarya Meydan Savaşı’nın yapıldığı 1921 yılında geçiyor. Romandaki geri dönüşleri de düşünürsek romandaki olaylar 1918-1921 yıllarında geçmektedir.
                5. Romanın olay örgüsüyle Kurtuluş Savaşı yıllarında yaşanmış olaylar arasındaki farklılıkları be­lirtiniz.
                Romanın olay örgüsünde yer alanların tümü gerçek değildir. Yazar Kurtuluş Savaşı gerçekliğinde bir kurgu oluşturmuştur.
                6. Esere konu olan gerçek olayların, olay örgüsünde sanat yapmak kaygısıyla nasıl düzenlendiğini belirtiniz.
                Yazar, gerçek olaylardan hareketle bir kurgu oluşturmuş. Yazar, bir tarihçi gibi kronolojik sıraya bağlı kalmayarak geriye dönüşlerle aşk, kıskançlık gibi bireysel duyguları yansıtmış.
                7. Yukarıdaki incelemelerinizden hareketle olay örgüsü içinde anlatılanların gerçek hayatta yaşa­nabilir nitelikte olup olmadığını tartışınız. Ulaştığınız sonucu defterinize yazınız.
                Olay örgüsü içinde anlatılanlar, gerçek hayatta da yaşanabilir.
                a. Kitabınızda okuduğunuz parçaların alındığı bölüm başlıkları aşağıda verilmiştir. Bu bölümlerde anlatılanları başlıkların altına kısaca yazınız.
                b. Bu parçaları birbirlerine bağlayan olayı şemadaki uygun yere yazınız. Bu olayın, romanın olay örgüsündeki yerini söyleyiniz.

                SAYFA 202

                Okuduğunuz bölümlerdeki kişilerin özelliklerini ve olay örgüsündeki işlevlerini yazınız.
                Olay Örgüsündeki işlevi
                Ayşe
                Hastanede hemşiredir.
                Peyami
                İzmir’e ilk girenlerden olmak istiyor. Bacaklarını kaybeder. Olaylar onun gözünden anlatılıyor. O da İhsan gibi Ayşe’yi çok sever.
                İhsan
                Kültürlü, eğitimli, nazik,her zaman etrafındakilerin yardımına koşan,yiğit bir Türk subayıdır.Ayşe’yi uğrunda ölebilecek kadar çok sevmektedir.
                Cemal
                Ayşe’nin ağabeyidir. Birçok muharebeye katılmıştır. Cumhuriyetçi fikirlere sahiptir.
                Haşmet Bey
                Şakacı ve yardımsever bir komu­tandır. Cemal'in orduya katılma­sına yardımcı olur.

                4.ETKİNLİK

                a. Halide Edip’in 19 Mayıs 1919’da Fatih Mitingi’ndeki söylevinin metni aşağıda ve­rilmiştir. Metni okuyunuz.
                “Türkler, Müslümanlar!
                Türk ve Müslüman bugün en kara gününü yaşıyor. Gece, karanlık bir gece. Fakat insan hayatında sabah olmayan gece yoktur.
                Yarın belki müşaşa (şaşalı), parlak bir sabah olacaktır. Yalnız ışık geldiği va­kit gözümüzü güneşe, karanlığı gören baykuşlar gibi açmayalım.
                Millet iyi veya fena günler gördü. Günah dakikaları ve şanlı dakikalar yaşadı. Fakat kardeşler ve kadınlar! O kadar kan akıtmışızdır ki bu kan, bütün dünyanın günahını yıkayacak kadar temiz ve mebzuldür (çoktur). O kan bizim vazifemizi ta­yin etti, bize bir vazife bıraktı.
                Hanımlar! Sizin elinizde tüfek, top yok. Yalnız hak ve Allah var! Tüfek ve top düşer fakat halk bakidir. İman ve millet duygusu var, hiç korkmayacaksınız! Hanımlar, Türkler, Müslümanlar! Silahla çalışamazsanız hak ve Allah sizinledir. Dünyada millet sıfatına layık bir millet olduğumuzu erkek kadın, hatta ihtiyar ve çocuklarımıza kadar ispat ettik. Bugün memleketimiz, taksim tehlikesi karşısında- dır. Adım adım kendi dünümüzdeki milletleri başımıza efendi yapmak istiyorlar. Binaenaleyh Avrupa’ya karşı mevcudiyetimizi göstermek ve sesimizi, hakkımızı işittirmek için bugün kuvvetli ve metin bir millet hâlinde bulunmak lazımdır.
                Fatih Mitingi, Türkiye’de ilk defa kadın hatiplerin konuştuğu bir toplantıdır. Bu miting­de Halide Edip, Türk insanına Avrupa’ya karşı mücadelede varlığımızı, sesimizi duyurmak gerektiğini vurgulayan bir konuşma yapmaktadır.

                b. “Ateşten Gömlek” romanındaki Ayşe’nin Batılı görüntüsünü, milletine, insanına bağlılığını (Doğu-Batı anlamında yeni bir yaşam) gösteren özelliklerini sıralayınız.
                Ayşe, vatanına sımsıkı bağlı olmasının yanında Batılı yönleri de olan modern bir aile kızıdır. Çok iyi Fransızca bilmektedir.

                c. Halide Edip hakkında edindiğiniz bilgiler ve yukarıdaki miting metninden de yarar­lanarak romandaki “Ayşe” karakteri ile yazar arasında nasıl bir ilişki olduğunu belirleyiniz.
                Halide Edip Kurtuluş Savaşı'na bizzat katılmış, çe­şitli bölgelerde mitingler düzenlemiş, halka moral veren bir yazardır. Romandaki Ayşe karakteri birçok yönüyle yazara benzemektedir.

                Okuduğunuz metinlerde olayın geçtiği mekânın özelliklerini sıralayınız. Mekânın olay örgüsündeki işlevini belirtiniz.
                Ankara’da bir hastanede geçiyor. Peyami bu hastanededir. Romanda geriye dönüşlerde farklı mekanları görüyoruz.
                İstanbul, Şişli, Madam Tadia’nın pastanesi gibi

                Romanın ilk bölümünden alınan aşağıdaki metni okuyunuz.
                Şimdi Ankara Cebeci Hastanesinin küçük bir odasından dışarıya bakıyorum. Uzun, sarı toprak yığınları yükselerek, alçalarak nihayetsiz uzanıyor. Fakat arkasında öyle kızıl bir gök var ki... Her şey acayip bir surette kızıl, galiba onun kanı! A... bunu böyle düşün­memek lazım. Doktor ne dedi? Başımdaki kurşun bende hayalat yapıyormuş. “Çıkarırız!” diyorum. Beyaz gömleğinin kollarına ciddi ciddi bakıyor. Bacaklarımı keseli daha kaç ay oldu? Yatağımın alt tarafı gülünç bir surette boş. Kurşun çıkarsa kafam da boşalır diye mi çıkarmıyorlar, ne bileyim? Belki başımdakileri çıkarıp beni yalnız bırakmamak için ka­famdaki kurşuna dokunmuyorlar. Bazen başım çok ağrırsa doktor: “Bir ay sonra ameliyat yaparım.” diyor. “Şimdi İstanbul’a, ailene yaz.” diye ısrar ediyor. Ne yazayım? İstanbul'da­ki/eri unutmuş gibiyim. Orada esmer, ince yüzlü, saçları gergin, bir türlü ihtiyar olmayan bir anam var. O da beni bu sergüzeşte atılırken reddetti. Sergüzeşt (maceraya) mi dedim? O hâlde başımdan geçenlerin hepsi doğru.
                Metindeki kahramanın psikolojisi, mekânla nasıl uyum sağlıyor? Bu uyum (bütün­leşme), yazarın nelere dikkat ettiğini gösteriyor? Maddeler hâlinde defterinize sıralayınız.
                Peyami’nin ruh hali ile hastane ortamı arasında bir uyum var.
                SAYFA 203

                9. Kitabınızda okuduğunuz bölümlerdeki zamanı ve bunun işlevini açıklayınız.
                Roman şimdiki zamanda başlayıp geri dönüşlerle devam ediyor. Peyami, başından geçen olayları kaldığı Cebeci Hastanesinde yazmaktadır. Böylece bu olayların nedenleri araştırılır. Romanın Peyami’nin hatıra defterinden oluştuğunu da belirtelim.

                10. Metindeki zamanla, romanın yazıldığı dönem arasındaki ilişkiyi açıklayınız.
                Metindeki zaman Kurtuluş Savaşı yılları, roman da o dönemde yazılmıştır.

                11. Metindeki kişi, zaman, mekân ve olay örgüsü arasındaki ilişkiyi belirtiniz.
                Olaylar Kurtuluş Savaşı yıllarında geçiyor. Olaylar önce İstanbul, sonra Anadolu’da geçiyor. Kişiler memleket mücadelesini aşktan üstün tutan kişlilerdeir.

                12. Okuduğunuz bölümlerin temasını, eserin temasını ve bu temayla dönemin ilişkisini açıklayınız.
                Vatanın kurtuluşu her şeyden önemlidir. Memleket mücadelesi bireysel aşktan üstündür. Nitekim hem ders kitabında yer alan bölümlerde hem romanın genelinde bu düşünce hep öne çıkarılmıştır. Peyami bacaklarını kaybetmiştir. Ayşe'ye gizlice, içten içe aşıktır. İhsan da Ayşe'ye aşıktır. Fakat hepsinin düşüncelerini meşgul eden tek şey vatanın kurtuluşudur.

                13. Metnin teması yaşanılabilir, insana özgü bir gerçekliği mi yansıtıyor? Nasıl? Açıklayınız.
                Vatanın kurtuluşu her şeyden üstündür düşüncesi, “bağımsızlık” insana özgü bir gerçekliği yansıtmaktadır.

                14. a. Romandan alınan aşağıdaki bölümü okuyunuz.
                Hikâyemin başladığı ana kadar silik, cansız bir Hariciye memuru idim. Yazdığım hikâye benden ziyade, sevdiğim insanların hayatına aittir. Fakat ben de onların arasında yaşıyorum ve kendi hayatım onların hikâyesi ile başlıyor. Onun için kendimi de bazen bu ateş ve kan hikâyesine karıştırmaktan korkarak başlıyorum.
                Yukarıdaki bölüm ve tamamını okuduğunuz romandan hareketle anlatıcının kim olduğunu ve bakış açısını belirtiniz.
                Anlatıcı, romanın kahramanlarından olan Peyami’dir. Roman kahraman anlatının bakış açısıyla yazılmıştır
                .
                15. a. Romandan alınan aşağıdaki bölümü okuyunuz.
                Koyulaşmış yeşil, esmer gözleri etrafındaki siyah kirpikleri yaslı İzmir’in zeytinliklerini örten yas örtüsü gibiydi. Mustarip (ıstıraplı) derin yüzünde ne yaş ne de telaş vardı. Öyle ka­ranlık ve derin bir şeydi ki... Yanından ince kaşları altında o siyah kirpik çerçevesine ve biraz uzunca burnuna bakıyordum.
                Kendini getiren vapura başını çevirip bakarken yüzünün gözlerinden de şayan-ı dikkat olan (dikkat çeken) parçasını, Oscar Wilde(Oskar Vayl)’ ın dediği gibi “Fil dişi saplı bir bıçakla açılmış bir kızıl nar” gibi dudaklarını gördüm.
                Yerler buz, dağlar renksiz, umumi bir san renk ahengi ötede beride bir avuç su birikintisi et­rafındaki ağaçlıklar kırçıl, cılız. Mehmet Çavuş ve ben hep rahvan yürüyen yerli küçük hayvanlar üzerinde tıkır tıkır gidiyoruz. Cehennem gibi sıcak var. Ateşten bir rüzgâr bu kırçıl, san tabiatın üstünden tozlan önümüze katmış götürüyor. Gök açık bir mavi. Yerler hiç tükenmiyor, saatler geçiyor, biz hâlâ solunda dağlar yükselen bir nevi düzlük içinde çalkana çalkana gidiyoruz. Ne ıssız ve insansız, yeknesak, ebedî bir arz. Ne rengi, ne hayatı, ne tenevvüü (çeşitliliği) var.
                Ne oldu, efsunlanmış gibi bu yavan, sarı topraklara güzel kızıl eflatunlar, parlak morlar ve maviler indi. Mavi gökte akşamın gölgeleri arasından beyaz, yuvarlak ay bize bakıyor. Mehmet Çavuş bana yeşil söğütlerle örülü Sarılar Köyü’nü gösteriyor.
                b.Yukarıdaki bölümlerden hareketle yazarın tasvirleri yaparken kişilerin ruhsal özelliklerini yan­sıtıp yansıtmadığını ve tasvirleri kimin gözüyle yaptığını belirtiniz.
                Alıntı yapılan ilk bölümde kişi tasviri, Peyami’nin gözünden, bakış açısından ele alınmış.Tasvirde kişinin fiziksel özellikleriyle birlikte ruhsal özellikleri de Peyami’nin bakışıyla verilmiş. İkinci bölümde yer alan betimlemede Peyami’nin at sırtında giderken gördüğü manzarayı ve bu manzaranın kendisinde uyandırdığı duygu ve düşünceleri anlattığını görüyoruz.

                16. Kitabınızda okuduğunuz bölümlerde bulunan kişilerden en çok ilginizi çekeni söyleyiniz. Nede­nini açıklayınız.

                17. “Ateşten Gömlek” romanı, Millî Edebiyat Dönemi sanat anlayışını yansıtmakta mıdır? Nasıl? Okuduğunuz eserin yazıldığı dönemdeki sanat anlayışı, dönemin kültürel hayatı, etkilenilen edebî akım­lardan yola çıkarak metnin oluşumunu sağlayan zihniyetle ilişkisini açıklayınız.
                Roman, Milli Edebiyat Dönemi sanat anlayışını yansıtıyor. Roman, Milli edebiyat zihniyetini yansıtır. Türkçülük, vatan sevgisi düşünceleri öne çıkıyor.

                6.ETKİNLİK
                Metnin bağlı olduğu geleneği belirterek aşağıdaki özelliklerden metinde görülenleri işaretleyiniz.
                □ Yazarın anlattıkları, gözleme ve belgeye dayalıdır.
                □ Yazar, gözlemcidir.
                □ İnsanlar ve toplum olduğu gibi yansıtılmıştır.
                □ Tasvirler, kişilerin ruhsal özelliklerini yansıtmak amacıyla ve eserdeki kişilerin gö­züyle yazılmıştır.



                Yukarıda verilenlerin hepsi romanda görülen özelliklerdir.

                Daha önceki bilgilerinizden yararlanarak romanın hangi akımın etkisiyle yazıldığını belirleyiniz.
                Ateşten Gömlek romanı realizmin etkisiyle yazılmıştır.

                18. “Ateşten Gömlek” romanının edebiyat tarihimizdeki yerini ve değerini açıklayınız. Tamamını okudu­ğunuz roman hakkındaki düşünceleriniz eserin edebiyatımızdaki yeri ve değeriyle örtüşüyor mu? Açıklayınız.

                Ateşten Gömlek, Kurtuluş Savaşı'nı işleyen ilk ve en önemli romandır. Kurtuluş Savaşı yıllarında yazılmıştır. Yazıldığı dönemden günümüze kadar büyük bir ilgiyle okunmuştur. Türk insanının aydın - halk demeden nasıl tek vücut ola­rak direndiğini, kurtuluş uğruna nelerden vazgeç­tiğini ortaya koyan harika bir eserdir. Roman, Halide Edip Adıvanr tarafından İngilizceye de çevrilmiş, Avrupa'da da ilgiyle okunmuştur.

                19. Okuduğunuz eserin ve temasının Millî Edebiyat Döneminde ortak tema ve anlatma biçimi olup olmadığını açıklayınız.
                Romanın teması Milli Edebiyat Dönemi eserlerinde yer alan temalardan biridir.

                20. a. Okuduğunuz eserden hareketle Halide Edip Adıvar’ın fikrî ve edebî yönü hakkındaki düşün­celerinizi belirtiniz.

                Yazarın hayatı, eğitimi ve düşünce yapısı ile eser arasındaki ilişkiyi açıklayınız.
                Halide Edip Adıvar, Milli edebiyat ve Cumhuriyet Dönemi Türk edebiyatının önemli roman yazarlarındandır. Kurtuluş Savaşı yıllarında cephede görev almış, mitinglere katılmıştır. Vatanseverlik düşüncesini bu esere de yansıtmıştır. Batı kültürünü ve edebiyatını (özellikle İngiliz edebiyatı) da çok iyi bilen sanatçı ile Ateşten Gömlek romanındaki Ayşe arasında benzerlikler görülür.
                SAYFA 205

                1. Cumhuriyetin nitelikleriyle ilgili çıkarımlarınızı belirtiniz.
                • Cumhuriyetin nitelikleri:
                • Milli egemenlik esasına dayanır.
                • Halk, temsilcilerini kendisi seçer
                • Demokratiktir ve halkın iradesini esas alır.
                • Seçimle getirilmiş hükümet sistemini benimser.
                Temalar: Vatan sevgisi, Türkçülük bilinci, tarihi olaylar (Türk tarihi), sosyal yaşamdaki zorluklar, Türk insanının çeşitli özellikleri

                2. Mustafa Kemal Atatürk’ün cumhuriyeti ilan etmekteki amacı neydi?
                Mustafa Kemal Atatürk, gençliğinden beri cumhuri­yetçi fikre sahiptir. Kurtuluş mücadelesinin başla­ması ve Ankara'da TBMM'nin kurulması ile bu dü­şüncelerinin uygulanması için çalışmıştır.. Cumhuriyetin, Türk milleti için en uygun yönetim şekli olduğunu düşündüğü için Cumhuriyet’i ilan etmiştir.


                3. Okuduğunuz metinden hareketle cumhuriyet ilkesinin özelliklerini sıralayınız.
                Egemenlik millete aittir.
                Milletin irade ve tercihi her şeyin üstündedir.
                Milletin seçerek kurmuş olduğu hükümet millet adı­na icraat yapar.
                Millet adına meclis, yasaları yapar ve düzenler.
                Millet yöneticilerden memnun kalmazsa başkalarını seçebilir.
                Millet seçme ve seçilme hakkını özgürce kullanır.

                YORUMLAMA, GÜNCELLEME
                1. Siz olsaydınız “Ateşten Gömlek” romanını nasıl sonuçlandırdınız? Nedeniyle açıklayınız.

                2. Edebî eserlerde, gerçek hayattan alınan konuların işlenmesi mi yoksa hayalî bir konu mu daha çok etki yaratır? Düşüncelerinizi açıklayınız.

                Yukarıdaki soruların cevapları kişiye göre farklılık gösteriyor. Siz de kendi cevaplarınızı yazınız.
                Yukarıda 1. soruyu değerlendirecek olursak roman Peyami’nin hatıra defteri şeklinde yazılmış. Romanın sorunda Peyami ve Ayşe ölmeyebilir, aşklarını birbirlerine itiraf edebilirlerdi. O zaman vatan aşkının büyüklüğü düşüncesini geri planda kalırdı sanırım.
                Soruları cevaplayınız.

                a. Millî Edebiyat Dönemindeki anlatmaya bağlı edebî (hikâye, roman) eserlerde işle­nen temaları aşağıya yazınız.
                Temalar: Vatan sevgisi, Türkçülük bilinci, tarihi olaylar (Türk tarihi), sosyal yaşamdaki zorluklar, Türk insanının çeşitli özellikleri

                b. Millî Edebiyat Dönemine ait okuduğunuz hikâye ve romanları yapı, dil ve anlatım yönünden karşılaştırınız. Benzer ve farklı yönleri sıralayınız.
                  Özellikler
                  Garaz
                  Kızıl Elma Neresi?
                  Ateşten Gömlek
                  Benzerlikler
                  Farklılıklar
                  Yapı
                  Düz yazı
                  Maupassant tarzı
                  Düz yazı
                  Maupassant tarzı
                  Anı-Roman biçi­minde
                  Olay örgüleri (serim-dü- ğüm-çözüm)
                  Realizmin etkisi
                  Gözleme önem verilmiş.
                  Öyküler daha kısadır. Romanda daha fazla olay var, kişiler daha ayrıntılı verilmiş.
                  Tema
                  Hayal kırıklığı
                  Milletin sadakati
                  Vatanın her şeyden önemli olması
                  Kızıl Elma ile Ateşten Gömlek toplumsal, Garaz ise bireysel tema işler
                  Dil ve Anlatım
                  Açık ve sade
                  Açık ve sade
                  Açık ve sade
                  Ateşten Gömlek'te kahraman anlatıcı, di­ğerlerinde hakim (ilahi) anlatıcı var.
                  c. Sorulardan hareketle ulaştığınız çıkarımları sınıfta arkadaşlarınızla paylaşınız.
                  DEĞERLENDİRME
                  1. Millî Edebiyat Dönemi romanlarıyla ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?
                  A. Kurtuluş Savaşı yıllarında yurt gerçekleri ve insanın konu alınması
                  B. Millî Edebiyatın etkisiyle sade dille kaleme alınmış olmaları
                  C. Bu dönemin en ünlü romancılarının Halide Edip ve Yakup Kadri olması
                  D. Kahramanların, yazarların idealinde belirledikleri kişiler olması
                  E. Realist akımın etkisiyle yazılmış eserler olmaları
                  Şıkların hepsi doğrudur.

                  2. “Anadolu halkının bir ruhu vardı, nüfuz edemedin. Bir kafası vardı aydınlatamadın. Bir vücudu vardı, işleyemedin. Onu cahilliğin ve yokluğun eline bıraktın. O katı toprakla kuru göğün arasında bir yabani ot gibi bitti. Şimdi elinde tırpan, buraya hasada gelmişsin. Ne ektin ki ne biçeceksin? Sana ıstırap veren her şey senin eserindir. ” diyen bir roman kahramanı edebiyatımızın aşağıdaki dönemlerinden hangisinde yaratılmış olabilir?
                  A. Toplum yararını ön planda tutarak halka yönelen Tanzimat Döneminde
                  B. Özellikle kişilerin ruhsal durumlarını incelemeye yönelen Edebiyat-ı Cedide Döneminde
                  C. 1908’den sonra Edebiyat-ı Cedide Dönemini bir süre daha sürdüren Fecr-i Atî Döneminde
                  D. Birinci Dünya Savaşı yıllarında güçlenen Millî Edebiyat Döneminde
                  E. Köy ve köylü sorunlarının ağır bastığı ve yeni boyutlar kazandığı Cumhuriyet Döneminde
                  (ÜSS-1976)
                  CEVAP: E

                  3. Kurtuluş Savaşı Döneminin havasını yansıtan romanlarımızdan üçü, aşağıdakilerden hangisin­de bir araya getirilmiştir?
                  A. Vurun Kahpeye - Sinekli Bakkal - Kiralık Konak
                  B. Ateşten Gömlek - Ankara - Sinekli Bakkal
                  C. Yaban - Sodom ve Gomore - Akşam Güneşi
                  D. Vurun Kahpeye - Yaban - Ateşten Gömlek
                  E. Yaban - Çalıkuşu - Ankara
                  (ÖYS-1991)
                  CEVAP: D
                  4. Aşağıdaki cümleleri uygun sözcüklerle tamamlayınız.
                  Halide Edip’in millî mücadele ruhunu yansıtan iki romanı vardır: ATEŞTEN GÖMLEK, VURUN KAHPEYE
                  ATEŞTEN GÖMLEK romanında Türk kadınını, mücadeleci, kültürlü bir görünümle yansıt­mıştır.
                  CUMHURİYET, halkın kendi kendisini seçtiği vekiller aracılığıyla yönetmesidir.
                  5. Millî Edebiyat Dönemi romanlarının özelliklerini sıralayınız.

                  • Millî Edebiyat Döneminde roman ve hikâyenin en önemli özelliği dil anlayışında gizlidir. Servet-i Fünûn ve Fecr-i Âti Döneminin aksine, eserlerde toplumun anlayabileceği sade bir dil kullanılmıştır.
                  • Bu dönemde roman ve hikâye, ulusal bir nitelik ta­şır. Konular, tip ve karakterler daha çok, Türk mille­tinin hayatından alınmıştır. Millî Mücadele, en çok işlenen konuların başında gelir.
                  • Millî Edebiyat akımının hikâye ve roman alanında­ki en önemli özelliklerinden biri de, "memleket edebiyatı" çığırının başarılı ilk örneklerinin verilmiş olmasıdır. Tanzimat ve Edebiyat-ı Cedîde hikâye ve romanlarında olayların İstanbul sınırları içine hap­sedilmesine, yazarların memleket sorunlarına ka­palı durmasına karşılık, bu devirde, bütün sanat eserleri, özellikle hikâye ve roman, yurdun her kö­şesine açık tutulmuş ve her tabakadan halkın ha­yatı konu olarak ele alınmıştır.
                  • Gözleme önem verilmiş, yazarların büyük bir bölü­mü eserlerini realizmin etkisiyle kaleme almıştır.
                  • Tanzimat'la birlikte başlayan Doğu-Batı çatışması, bu dönemde kendini iyiden iyiye hissettirir.
                  • Özellik­le Balkan Savaşı ve Birinci Dünya Savaşı'nda Batı'nın gerçek yüzünün görülmesi aydınlarımızı dü­şünmeye yönlendirmiştir. Bu da hikâye ve romana yansımıştır.
                  • Türk hikâye ve romanı, ilk kez bu dönemde kavmi döneme ve Türklerin uzak geçmişine yer vermeye başlamıştır.
                  • Hikâye ve romanlarda eski dönemin nesnel bir eleştirisi vardır. Eski dönemler eleştirilmekle birlik­te onların iyi ve güzel yönleri de belirtilir.



                  Load disqus comments

                  1 Yorumlarınız: