2013 AÖF Finansal Tablolar Analizi 2. Ünite Ders Notları



ÜNİTE 2
Muhasebe Analizleri
Muhasebe Analizleri: işletmenin muhasebe sisteminin işletmede gerçekleşen faaliyetleri ne ölçüde yansıtabildiğinindeğerlemesidir.
TAHAKKUK ESASI VE NAKIT ESASI
Işletmeler, finansal tablolarında değişim yaratan işlemleri -ki bu işlemler finansal karakterli işlemlerdir- muhasebenin tahakkuk esasına göre kaydederler. Tahakkuk esası, işlemlerin, nakit ödemenin veya tahsilatin yapıldığı anda değil, iş/emin gerçekleştiği anda kaydedilmesini öngörmektedir..Buradan hareketle, tahakkuk esasını benimseyen bir işletmede hasılatın ortaya çıkması (gerçekleşmesi), tahsilatın yapılMasıyla değil, mal veya hizmetin satılmasıyla gerçekleşmektedir.
Hasılat ve giderin oluştukları dönemde kayıt altına alınması, muhasebenin temel kavramlarından birisi olan dönemsellik kavramının ruhuna uygun olarak, hasılat ve giderleri eşleştirebilme olanağı yaratmaktadır. Hatırlanaccığı üzere dönem-sellik kavramı, işletmenin sonsuz olarak kabul edilen yaşamının finansal raporlama
amacıyla belirli zaman dilimlerine bölünmesini belirtmektedir.
Nakit esasına göre muhasebeleştirmede ise mal ve hizmet satışından sağlanan hasılat, nakit tahsilatın yapıldığı dönemde; mal, sigorta, ücret, elektrik vb. unsurlar için yapılan giderler de nakit çıkışının gerçekleştiği dönemde muhasebeleştirilmektedir.
Muhasebe riski: Muhasebe farklılıklarının finansal tablolarda belirsizlikler yaratabilme ihtimali olarak ifade edilmektedir.
FAALIYET TÜRLERI
Muhasebe analizleri kapsamında finansal tablolarda yer alan faaliyetler temel olarak üç faaliyet grubunda özetlenmiştir. Bunlar;
  1. Finansman Faaliyetleri
  2. Yatırım Faaliyetleri
  3. işletme (Üretim-Satış Faaliyetleri) Faaliyetleridir.
Finansman Faaliyetlerinin Analizi
Finansman faaliyetleri, işletmenin çeşitli ihtiyaçlarını karşılamak ve varlıklarını Şnanse etmek için kaynak sağ-lama faaliyetleridir.
Yabancı Kaynaklar
Yabancı kaynaklar, bir işletmenin geçmiş olay ve işlemlerinin bir sonucu olarak, gelecekte diğer kişi ve işletmelere nakit veya diğer varlıklarla (örneğin, ticari mallar, mamuller) ödeme yapılması veya hizmet sağlanması için mevcut yasal ve yapısal yükümlülüklerdir.
Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar
Kısa vadeli yabancı kaynaklar, bir yıl içinde ödenecek bor-çlardan oluşmaktadır. Bu kapsamda hem borcun doğduğu tarihten itibaren en fazla bir yıl vadeli olan borçlar hem de borcun doğduğu anitibarıyla vadeleri bir yılın üzerinde olup bilanço tarihinde vadeleri bir yılın altına inmiş olan uzun vadeli borçlar yer almaktadır. Kısa vadeli yabancı kaynaklar, ödenmeleri dönen varlık kullanımı veya bir başka kısa vadeli borç yaratması beklenen borçlardır.
Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar
Uzun vadeli yabancı kaynaklar, vadeleri bir yılın üzerinde olan veya bir faaliyet döneminden (hangisi uzunsa) sonraki dönemlerde ödenecek olan borçlardır. Uzun vadeli yabancı kaynaklar temel olarak finansal borçlar, ticari borçlar ile borç ve gider karşılikları gibi unsurlardan oluşmaktadır.
Uzun vadeli yabancı kaynakların ödenmesi genellikle tüm borç tutarı için tek bir ödeme yapmak yerine vadeye kadar olan süre içinde belirli aralıklarla ve düzenli olarak yapılan ödemeler yoluyla gerçekleşmektedir. Bu da ödeme tarihi yaklaşan borcun (toplam borcun bir kısım faiz ve anaparası) kısa vadeli borç haline dönüşmesi anlamındadır. Dolayısıyla kısa vadeli borca dönüşen bu kısmın ödenmesi dönen varlıklarla yapılacaktır. Uzun vadeli borçlar ödenmeleri işletmenin yatırım gücü ve karlılığıyla ilgilidir.
Yabancı Kaynakların Analiz Açısından Önemi
Yabancı kaynak kullanımı işletmenin varlıklarında değişim yaratmaktadır.
Kullanılan kısa vadeli borçlardan bazıları aktife hem nakit girişi sağlamakta hem de aktiften nakit çıkışına sebep olmaktadır. Hatta bu nakit çıkışları, kullanılan borcun faizini de içerdiğinden nakit girişlerinden daha fazla olmaktadır. Örneğin, işletmelerin bankalardan sağladığı krediler.
Kimi kısa vadeli borçlar aktife stok girişi sağlarken vadeleri geldiğinde aktiften nakit çıkışına sebep olmaktadır. Örneğin: ticari borç
Bazı kısa vadeli borçlar aktife nakit girişi sağlarken vadeleri geldiğinde aktiften stok çıkışına sebep olurlar. Örneğin: alınan avans
Kısa vadeli borçlardan bazıları aktife nakit girişi sağlamakta ama buna karşılık aktiften doğrudan bir çıkışa sebep olmamaktadır. Örneğin, gelecek aylara ait gelirler.
Aktife doğrudan bir giriş yaratmadiğı h'cilde aktiften nakit çıkışına yol açan borç türleri de vardır. işletmenin devlete olan vergi borçları, sosyal güvenlik kurumuna olan prim borçları buna örnek olarak verilebilir.
Aktife nakit girişi yaratmayan ve aynı zamanda da aktiften nakit çıkışına yol açmayan borç unsurları da bulunmaktadır. Vergi karşılıkları
Finansal Kiralama (Leasing)
Finansal kiralama işlemi, kiralayan ve kiracı (kullanıcı) arasındaki finansal kiralama sözleşmesiyle hayata geçmektedir. Bu sözleşmede yer alan koşuilara göre kiracı, kiralayanın sahip olduğu bir maddi duran varlığı kullanma hakkına sahip olmaktadır. Bu kullanım hakkı karşılığında da kiracı, kiralayana kira ödemesi yapmaktadır.

Finansal kiralama işleminde kiracı, gelir tablosunda kiraların faize ilişkin kısmını ve amortisman giderlerini gösterecektir. Bilançoda ise kullanım hakkını gösteren kalemi maddi olmayan duran varlıklarda, kiralama sözleşmesinden doğan yükümlülüğünü ise yabancı kaynaklarda gösterecektir. Tek düzen hesap planında kiracı
ısından finansal kiralama işleminde kullanılan hesaplar şunlardır;
301 - 401 Finansal Kiralama işleminden Borçlar Hesabı
302 - 402 Ertelenmiş Finansal Kiralama Borç Maliyetleri(-) Hesabı 260 - Haklar Hesabı
268 - Birikmiş Amortismanlar Hesabı
Kıdem Tazminatı
Kıdem tazminatı, işçinin iş sözleşmesinin sona eriş biçimine bağlı olarak ve işçinin çalıştığı süre dikkate alınarak ücret tutarına göre işverence ödenen bir miktar para olarak tanımlanmaktadır. Kıdem tazminatı, çalışanın o iş yerinde en az bir yıllık çalışmasından sonra hak etmiş olduğu bir büyüklük olduğundan, ödemenin yapıldığı dönemde gider olarak muhasebeleştirilmesi doğru bir bilgi sunmayacaktır. Önceki konularda da belirtildiği üzere muhasebenin tahakkuk esası ve dönemsellik kavramı, dönemsel faaliyet sonuçlarının ve finansal durumun gerçeği yansıtacak şekilde raporlanmasını amaçlamaktadır Muhasebenin temel ilkelerinden olan ihtiyatlılık kavramı da kıdem tazminatı konusuyla ilgili olarak düşünülmelidir. Ihtiyatlılık kavramı, kesin olarak ölçülemese bile bütün bilinen veya olası borçların ve zararların kaydedilmesi gerektiğini ifade etmektedir.
Borç Karşılıkları ve Koşullu Borçlar
  1. Borç Karşılıkları mevcut bir yükümlülük olduklarından ve Yükümlülüğün ifası için işletmeden kaynak çıkışı gerekeceğinden, yükümlülük olarak muhasebeleştirilirier (güvenilir bir tahmin yapı labildiği varsayımıyla).
  2. Koşullu borçlar (veya şarta bağlı borçlar) borç olarak muhasebeleştirilmezler çünkü bunlar geçmiş olaylardan kaynaklanan olası yüldimkiliiklerdir
Yükümlülüğün yerine getirilmesi için işletmeden kaynak çıkışı olası değildir ya da ilgili yükümlülüğün tutarı yeterince güvenilir bir şekilde tahmin edilememektedir.
SONUÇ
OLASILIK
MUHASEBELEŞTiRME VE RAPORLAMA
Hemen hemen kesin
En az %90
Karşılık, Yükümlülük olarak raporiama
Muhtemel
%51-%89
Karşılık, Yükümlülük olarak raporlama
Mümkün
%5-%50
Dipnotlarda açıklama yeterli
Uzak ihtimal
%5'ten az
ıklamaya gerek yok


Gelecek Aylara / Yıllara Ait Gelirler ve Gider Tahakkukları
Gelecek aylara/yıllara ait gelirler, sonraki dönem/dönemlere ait gelirlerin, içinde bulunulan dönemde peşin olarak tahsil edilmiş kısımlarını içermektedir. Gelecek oylara ait gelirler kısa vadeli yabancı kaynaklarda; gelecek yıllara ait gelirler ise uzun vadeli yabancı kaynaklarda yer almaktadır. Analiz açısından incelendiğinde gelecek aylara/yıllara ait gelirler, işletmeye nakit girişi sağladığından işletmenin bu nakdi faaliyetlerinde kullanarak kazançlarını artırma _olanaklar ının_bulunması işletme_nçısından _olumlu_bir _durumu yansıtmaktadır.
Finansal kiralama işleminde .kiracı, gelir tablosunda kiraların faize ilişkin kısmını ve amortisman giderlerini gösterecektir. Bilançoda ise kullanım hakkını gösteren kalemi maddi olmayan duran varlıklarda, kiralama sözleşmesinden doğan yükümlülüğünü ise yabancı kaynaklarda gösterecektir. Tek düzen hesap planında kiracı
ısından finansal kiralama işleminde kullanılan hesaplar şunlardır:
301 - 401 Finansal Kiralama işleminden Borçlar Hesabı
302 - 402 Ertelenmiş Finansal Kiralama Borç Maliyetleri(-) Hesabı 260 - Haklar Hesabı
268 - Birikmiş Amortismanlar Hesabı
Kıdem Tazminatı
Kıdem tazminatı, işçinin iş sözleşmesinin sona eriş biçimine bağlı olarak ve işçinin çalıştığı süre dikkate alınarak ücret tutarına göre işverence ödenen bir miktar para olarak tanımlanmaktadır. Kıdem tazminatı, çalışanın o iş yerinde en az bir yıllık çalışmasından sonra hak etmiş olduğu bir büyüklük olduğundan, ödemenin yapıldığı dönemde gider olarak muhasebeleştirilmesi doğru bir bilgi sunmayacaktır. Önceki konularda da belirtildiği üzere muhasebenin tahakkuk esası ve dönemsellik kavramı, dönemsel faaliyet sonuçlarının ve finansal durumun gerçeği yansıtacak şekilde raporlanmasını amaçlamaktadır Muhasebenin temel ilkelerinden olan ihtiyatlılık kavramı da kıdem tazminatı konusuyla ilgili olarak düşünülmelidir. Ihtiyatlılık kavramı, kesin olarak ölçülemese bile bütün bilinen veya olası borçların ve zararların kaydedilmesi gerektiğini ifade etmektedir.
Borç Karşılıkları ve Koşullu Borçlar
  1. Borç Karşılıkları mevcut bir olduklarından ve yükümlülüğün ifası için işletmeden
    kaynak
    çıkışı gerekeceğinden, yükümlülük olarak muhasebeleştirilirler (güvenilir bir tahmin yapılabildiği varsayımıyla).
  2. Koşullu borçlar (veya şarta bağlı borçlar) borç olarak muhasebeleştirilmezler çünkü bunlar geçmiş olaylardan kaynaklanan olası yükiimliıiüklerdir
Yükümlülüğün yerine getirilmesi için işletmeden kaynak çıkışı olası değildir ya da ilgili yükümlülüğün tutarı yeterince güvenilir bir şekilde tahmin edilememektedir.
SONUÇ
OLASILIK
MUHASEBELEŞTiRME VE RAPORLAMA
Hemen hemen kesin
En az %90
Karşılık, Yükümlülük olarak raporlama
Muhtemel
%51-%89
Karşılık, Yükümlülük olarak rapor lama
Mümkün
%5-%50
Pipnotlarda açıklama yeterli
Uzak ihtimal
%5'ten az
ıklamaya gerek yok


Gelecek Aylara / Yıllara Ait Gelirler ve Gider Tahakkukları
Gelecek oylara/yıllara ait gelirler, sonraki dönem/dönemlere ait gelirlerin, içinde bulunulan dönemde besin olarak tahsil edilmiş kısımlarını içermektedir. Gelecek oylara ait gelirler kısa vadeli yabancı kaynaklarda; gelecek yıllara ait gelirler ise uzun vadeli yabancı kaynaklarda yer almaktadır. Analiz açısından incelendiğinde gelecek aylara/yıllara ait gelirler, işletmeye nakit girişi sağladığından işletmenin bu nakdi faaliyetlerinde kullanarak kazançlarını artırma olanakları nınlotıluhmasi işletme_açıstndan blumlu_bir -durumu yansıtmaktadır.
Gider tahakkukları, içinde bulunulan dönemde tahakkuk etmiş olmasına rağmen henüz ödenebilir veya istenebilir durumda olmayan giderlerin izlendiği hesaptır.
Özkaynaklar
Kaynakların diğer bir unsuru olan özkaynaklar ise ortakların işletmeye tahsis ettikleri sermaye ve kardan işletmeye bırakılan kısımları kapsamaktadır. Bu yüzden geri ödenmeleri söz konusu değildir.Diğer bir deyişle işletmenin sürekliliği kavramında yer alan işletmenin yaşamının sonsuz olduğu varsayımı kapsamında, özkaynaklar sonsuz vadeye sahiptir.
Özkaynaklar grubunda tutarca en büyük payı oto finansman kalemlerinin alması beklenmektedir. Kar yedekleri, geçmiş yıllar karları ve dönem net karı büyüklüğünden oluşan oto finansman büyüklüğü, işletmenin kendi faaliyetleri sonucunda yarattığı değerlerin bir göstergesi olmasından dolayı güvenin önemli bir göstergesidir.
Yatırım Faaliyetlerinin Analizi
Gerekli üretim faktörlerinin edinilmesine yönelik faaliyetlere yatırım faaliyetleri denilir. Işletmelerin faaliyet konuları ile varlıkların dağılımı arasında da ilişki bulunmaktadır. Ticaret işletmelerinde dönen varlıkların aktif içindeki payı duran varlıklar° oranla daha fazlayken, sanayi işletmelerinde ve hizmet işletmelerinde duran varlıkların payı daha fazladır. Üretim işletmelerinin ve hizmet işletmelerinin özellikle maddi duran varlık ve maddi olmayan duran varlık yatırımlarının büyük tutarlara ulaşması işletmeler arasındaki bu farkı ortaya çıkarmaktadır.
Dönen Varlıklar
Dönen varlıklar, bir yıl içerisinde veya normal faaliyet dönemi içinde paraya çevrilebilecek, tahsil edilebilecek, satılabilecek, kullanılabilecek değerler ile para ve para benzeri varlıkları içeren gruptur. Finansal analiz açısında ele alındığında dönen varlıklar grubu işletmenin Brüt çalışma (işletme) sermayesini (kaynaklarda yer alan "Sermaye" ile karıştırılmamalı) oluşturmaktadır. Brüt çalışma sermayesinin iki temel görevi bulunmaktadır.
Bunlar;
  1. Kısa vadeli yabancı kaynakların ödenmesi
  2. Günlük faaliyetlerin yürütülmesi
Dönen varlıkların kısa vadeli yabancı kaynaklardan büyük olan kısmı Net Çalışma (işletme) Sermayesi olarak adlandırılmakta ve günlük faaliyetlerin sürdürülmesinde kullanılmaktadır. Eğer dönen varlıklar kısa vadeli yabancı kaynaklardan küçükse bu durumda Net Çalışma (işletme) Sermayesi Noksanı çalışma
sermayesi noksanının olması durumunda işletme kısa vadeli yabancı kaynaklarının tamamını ödeyemediği gibi günlük faaliyetleri yürütmede sıkıntılar yaşayacaktır.
Kısa vadeli yabancı kaynaklar yalnızca dönen varlıklar' finanse etmesi gerektiğine göre dönen varlıkların kısa vadeli yabancı kaynakları aşan kısmının finansman kaynağı nedir? Bu sorunun cevabı doğal olarak kısa vadeli yabancı kaynaklar dışında kalan kaynak unsurlarında aranmalıdır. Uzun vadeli yabancı kaynaklar içinde dönen varlıklar' finanse edebilecek iki temel alt grup bulunmaktadır. Bunlar ticari borçlar ve alınan avanslardır. Işletmenin uzun vadeli olarak ham madde/ ticari mal satın alması doğrudan stoklar grubunu etkilemektedir. Uzun vadede teslim edilecek bir sipariş için alınan avanslar da hazır değerler grubunu etkilemektedir.
Özkaynaklar grubunda da sermaye ve dönem net karı dönen varlıkların finansman yerlerindendir,
Duran Varlıklar
Duran varlıklar, işletme faaliyetlerinde bir yılın üzerinde kullanılmak amacıyla edinilen varlıklar ile vadeleri bir yılın üzerinde olan alacakları içermektedir. Duran varlıklar; ticari alacaklar, diğer alacaklar, finansal duran varlıklar, maddi duran varlıklar, maddi olmayan duran varlıklar, gelecek yıllara ait giderler ve gelir tnhakkukları
ile diğer duran varlıklar alt gruplarından oluşmaktadır. Duran varlıkların esas finansman yeri özkaynaklardır. Özkaynakların yeterli olmadığı durumlarda özkaynaklarla birlikte uzun vadeli yabancı kaynaklar da duran varlıkların finansmanında kullanılmaktadır. Kısa vadeli yabancı kaynaklar duran varlıkların finansmanına katılmamalıdır. Böyle bir durum kısa vadeli yabancı kaynakları n dönen varlıklardan büyük olmasını gerektireceğinden net çalışma sermayesi noksanının oluşmasına yol açacaktır.
Amortismanlar
Duran varlıkların bir yıldan daha uzun sürelerde işletme faaliyetlerinde kullanılma özellikleri, işletmede kullanıldıkları süre zarfında işletmenin elde ettiği hasılata da katkı da bulunduklarını göstermektedir. Amortismanın muhasebeleştirilmesinde ilgili döneme isabet eden amortisman payı, dönem gideri olarak kaydedilirken aktif düzenleyici bir hesap olan Birikmiş Amortismanlar hesabına alacak kaydı yapılır. Birikmiş Amortismanlar Hesabı, ilgili maddi duran varlığın yıllar itibarıyla gidere dönüşen kısımlarını topladığından varlığın maliyetinin ne kadarlık bir kısmının gidere dönüştüğü görülebilir. Maddi olmayan duran varlıkların da değeri bir gün yok olacaktır. Bu yüzden maddi olmayan duran varlıkların maliyeti de faydalanıldıkları dönemler boyunca dönemin hasılatıyla eşleştirilmek üzere itfa edilmelidir.
Karşılıklar
Ülkemiz muhasebe uygulamalarında karşılık terimi farklı durumları ifade eden olaylar için farklı anlamlarda kullanılabilmektedir. En yaygın olarak karşımıza çıkan kullanım, aktif kalemlerin değer kaybı veya olası gider ve zararları kaydedebilmek için oluşturulan düzenleyici hesaplar için olanıdır,
DÖNEN VARLIKLAR
DURAN VARLIKLAR
(-) Menkul Kıymet Değer Düşüklüğü Karşılığı
(-) Bağlı Menkul Kıymetler Değer Düşüklüğü
Karşılığı
(-) Şüpheli Ticari Alacaklar Karşılığı
(-) iştirakler Değer Düşüklüğü Karşılığı
(-) Şüpheli Diğer Alacaklar Karşılığı
(-) Bağlı Ortaklıklar Değer Düşüklüğü Karşılığı
(-) Stok Değer Düşüklüğü Karşılığı

(-) Diğer Dönen Varlıklar Karşılığı



Analiz açısından aktifte yer alan karşılıklar bir değer kaybını ifade ettiği için işletme açısından olumlu bir durum ifade etmemektedir.
Gelecek Aylara/Yıllara Ait Giderler ve Gelir Tahakkukları
Gelecek oylara/yıllara ait giderler sonraki dönem/dönemlere ait giderlerin içinde bulunan dönemde peşin olarak ödenmiş kısımlarını içermektedir. Gelecek oylara ait giderler dönen varlıklarda, gelecek yıllara ait giderler ise duran varlıklarda yer almaktadır.
finansal analiz açısından değerlendirildiğinde gelecek aylara/yıllara ait giderler ortaya çıktığı tarih itibarıyla gerçekleşmemiş giderlerin • peşin ödenmesi anlamına gelmektedir. Dolayısıyla işletme, ödeme tutarı kadar büyüklüğü kendi faaliyetlerinde kullanmaktan feragat etmiş olmaktadır. Bu sebepten dolayı eğer zorunluluk halleri yoksa gelecek oylara/yıllara ait giderler hesabının tutarca az olması beklenmektedir.
Gelir tahakkukları ise içinde bulunulan dönemde tahakkuk etmiş olmasına rağmen henüz istenebilir durumda olmayan gelirle'rin izlendiği hesaptır.
İşletme (Üretim-Satış) Faaliyetlerinin Analizi
işletmelerin ana faaliyeti mal alıp satmak veya ürün/hizmet üretip satmak olarak özetlenebilir. Ancak işletmeler ana faaliyetleri dışında da faaliyetlerde bulunmaktadır ve bu faaliyetlerden de gelir elde etmekte veya bu faaliyetler sonucunda giderlere katlanmaktadırlar. Dolayısıyla işletmenin ana faaliyetine ilişkin faaliyet sonuçları ve bunları oluşturan unsurlar ile ana faaliyet dışında elde ettiği gelir ve karlar ile katlandığı gider ve zararların birbirinden ayrı olarak raporlanması analiz ve yorumların sağlıklı olmasını sağlayacaktır. Buradan hareketle bir işletmenin elde ettiği dönem karını şu şekilde göstermek yanlış olmayacaktır:
Kar = Hasılat - Giderler + Faaliyet Dışı Karlar - Faaliyet Dışı Zararla
Hasılat, malların teslimi veya hizmetlerin yerine getirilmesi faaliyetleri ile bunlara yardımcı olan faaliyetleri içeren tüm olağan faaliyetlerin sonucunda varlıklardaki artışlar veya borçlardaki azalışlar olarak tanımlanmaktadır.hasılatın bazı temel özelikleri bulunmaktadır. Bunlar;
  1. Hasılat, kazanma sürecinin bir sonucudur.
  2. Hasılat, olağan faaliyet ile ilgili veya beklenen nakit girişleriyle sonuçlanır.
  3. Hasılat, brüt tutar üzerinden raporlanır.
Hasılatın gelir tablosunda raporlanabilecek duruma gelebilmesi, ancak hasılatın gerçekleşmesiyle mümkün olabilmektedir. Bu da hasılatın;
  1. işletmenin, yerine getirmeyi umduğu hizmetlerin tümünü veya büyük bir kısmını yerine getirdiğinde,
  2. Hasılat tutarı veya zamanı makul derecede güvenilirlikle belirlenebilir olduğunda ve
  3. El değiştirme işlemi gerçekleştirildiğinde kayda alınmasıyla mümkündür.
Gelir Tablosu
işletmenin belirli bir dönemdeki faaliyet sonuçlarını gösteren tablo gelir tablosudur. Bu noktaya kadar anlatılanlar ışığında gelir tablosunun işletmenin ana faaliyetine ve yan faaliyetlere ilişkin bilgileri ayrı ayrı raporlayacak şekilde bölümlendirilmiş olduğunu söyleyebiliriz. Gelir tablosu şu bölümlerden oluşmaktadır:
  1. Brüt Satış Karı bölümü
  2. Faaliyet Karı bölümü
  3. Olağan Kar bölümü
  4. Dönem Karı bölümü
  5. Net Dönem Karı bölümü
Gelir tablosunun ilk iki bölümü ana faaliyet sonuçlarına ilişkin detayları içermekte, üçüncü ve dördüncü bölümler yan faaliyetlere ilişkin sonuçları dönem karı bölümünde ise vergi karşı lıkları yer almaktadır.
Brüt Satış Karı Bölümü
Brüt satış karı bölümü işletmenin mal/hizmet/ürün satışından elde ettiği toplam hasılat ve bu hasılatı elde etmek için katlandığı giderlerden oluşmaktadır. Analiz açısından bu bölümde öne çıkan iki nokta bulunmaktadır. Bunlardan ilki brüt satışlar ile net satışlar arasındaki satışların brüt satışlar büyüklüğüne yakın olması beklenmektedir. Diğer bir ifade ile satışlardan indirimlerin az olması istenir. Böylelikle işletme, yapmış olduğu satışlardan elde ettiği hasılatı mümkün olduğunca kaybetmeden elinde tutabilmiş olacaktır. Brüt satış karı bölümünde analiz açısından ikinci önemli nokta ise net satışlar ve satışların maliyeti ilişkisidir. İşletmenin brüt satış karma ulaşabilmesi için satışların maliyetinin net satışlardan küçük olması gerekmektedir. Ancak satışların maliyetinin çok küçük olması mal/ürün/hizmet kalitesiyle ilgili olumsuzluklar' akla getirebilmektedir.
Faaliyet Karı Bölümü
Faaliyet karı bölümü, işletmenin ana faaliyetiyle ilgili olup satışların maliyetine dahil edilemeyen Araştırma-Geliştirme Giderleri, Pazarlama, Satış ve Dağıtım Giderleri ve Genel Yönetim Giderlerinden oluşmaktadır. İşletmenin ana faaliyetiyle ilgili toplam karlılığı brüt satış karı büyüklüğünün faaliyet giderlerini karşı laması sonucunda kalan faaliyet karı ile görülmektedir.
Olağan Kör Bölümü
Olağan kar bölümü, işletmenin dönem içinde süreklilik gösteren yan faaliyetlerine ilişkin faaliyet sonuçlarının yer aldığı bölümdür. Bu bölümde alt gruplar olarak;
  1. Diğer Faaliyetlerden Olağan Gelir ve Karlar
  2. Diğer Faaliyetlerden Olağan Gider ve Zararlar
  3. Finansman Giderleri
yer almaktadır. Faiz gelirleri, kambiyo karlar', komisyon gelirleri, karşılık giderleri, menkul kıymet satış zararları, uzun vadeli borçlanma giderleri bu bölümde yer alan kalemiere örnek olarak gösterilebilir.
Dönem Karı Bölümü
Dönem karı bölümü, işletmenin dönem içinde süreklilik göstermeyen yan faaliyetlerine ilişkin faaliyet sonuçlarını göstermektedir. Bu bölümde alt gruplar olarak;
  1. Diğer Faaliyetlerden Olağandışı Gelir ve Karlar
  2. Diğer Faaliyetlerden Olağandışı Gider ve Zararlar
yer almaktadır. Önceki dönem gelir ve karlar', maddi duran varlık satış karlar', çalışılmayan kısım zararları gibi kalemleri bu bölümde yer alan kalemlere örnek olarak gösterilebilir. Bölüm içi sonuçlar itibarıyla gelir/kar kaleminin gider/zarar kaleminden büyük olması beklenmektedir. Böylece bölüm içi karlilık sağlanarak
olağan kar büyüklüğü artırılmakta veya olağan zarar büyüklüğü azaltdmaktachr.
Load disqus comments

4 Yorumlarınız