Rönesans Dönemi ve Sonrasında Yaşam Biçimleri Nelerdir?


Rönesans Batı dünyasının büyük bir kültürel değişimi gerçekleştirdiği dönemdi. Bu değişimlerin bir yansıması olarak yaşam biçimleri de Rönesans döneminde çok büyük değişimler geçirmiştir. 14.yy.’da başlayan bu değişim ticaretin giderek gelişmesi ile şehirlerde yaşayan varlıklı bir zümrenin ortaya çıkması sayesinde meydana gelmişti. Din dışındaki konularla yakından ilgilenmeye başlayan bu zümre bilim ve güzel sanat alanlarında çalışanları desteklemişti. Yetenekli kişileri koruyarak görevlendirenler yalnız zengin burjuva ve asiller değildi; bazı yüksek din adamları da bu gruba dahildi. Bu olgu sayesinde Roma’dan kalan eserler tekrar ele alınarak çoktandır unutulan Klasik dünyanın düşünce biçimi yeniden benimsenmeye başlamıştı. Yunan ve Roma kültürü mimarlık, güzel sanatlar, edebiyat, bilim ve teknolojiye hakim olmuştu. İnsan yeniden düşüncenin odak noktası durumuna gelmişti. Bunun ilk işaretleri resim sanatında görülmüştü. Artık kilise resimlerinde bile insan betimlemeleri Orta Çağ dönemindeki sembolik, ruhsuz, donuk ve hareketsiz biçimler yerine etten kemikten yapılmış, duygularını beden dili ve yüz ifadesi ile belli eden gerçek insanlar gibiydi. Mimarlık ve mobilya alanlarında 15.yy. İtalya’sında meyvelerini vermeye başlayan bu değişim 16.yy. boyunca tüm Avrupa ülkelerinde de benimsenmişti.

Eski Roma uygarlığı İtalya’da gelişmişti. Avrupa’nın en karanlık dönemlerinde bile İtalyan topraklarında Roma kültürü kısmen de olsa devam etmişti. Bu yüzden, örneğin çok güçlü bir kişiliği olan Gotik yapı tarzı İtalya’da pek tutunamamış yalnız dekoratif unsurları kullanılmıştı. Diğer yandan Akdeniz kıyısındaki limanları ile doğu ticareti Orta Çağ süresince bu ülkenin elindeydi. Dünyanın başka bölgeleri ile en çok ilişki kuran onlardı. Bu yalnız varsıllığın değil kültürel zenginliğin de bir nedeniydi. Bunlardan dolayı
İtalya Rönesans’ın öncü ülkesi olarak karşımıza çıkmıştı. İstanbul’un fethi ile Doğu ticaretinin Osmanlıların denetimine girmesi İtalya’nın avantajlı konumunu zedelemişti. Portekizli ve İspanyol denizcilerin keşifleri ve Uzak Doğuya Afrika’nın güneyinden gitmeleri ile kuzey Avrupa limanları çok daha önemli bir konuma gelmişlerdi. Zenginlik 16.yy.da giderek Atlantik Okyanusu’na kolay ulaşabilen ülkelerin eline geçmişti. İtalya yüzlerce yıllık birikimi ile bilim ve sanatta yine önemli bir ülkeydi ama artık Avrupa’nın başka ülkeleri de ondan geri kalmıyorlardı. 

Load disqus comments

0 Yorumlarınız