İklim Kuşakları Nelerdir?


İklim Kuşakları
İklim kuşaklarını yeryüzünün üstüne düşen güneş ışınlarına göre ayırma işi Antik Çağ’dan beri yapılmaktadır. Buna göre dönenceler arası (23,5° kuzey ve güney enlemleri arası) tropik kuşak, dönencelerle kutup kuşakları arasındaki bölge ılıman iklim kuşağı, kutup daireleri (66,5° kuzey ve güney enlemleri) ile Kuzey ve Güney kutupları arasında kalan bölge de soğuk bölge olarak anılmıştır. Bu, Güneş ışınlarının astronomik olarak dağılışına göre yapılmış bir ayrımdır; günlük ve yıllık oynamaların daha az olmasına yol açarak nemli okyanus iklimini oluşturan denizlerin etkisi hesaba katılamamıştır. Deniz iklimi ile kıtaların iç bölgelerinde görülen kara iklimi birbirlerinden oldukça farklı olabilir. Örneğin, İzlanda’nın güneyindeki Faroe Adaları ile Sibirya’daki Yakutsk yaklaşık aynı paralel (62) üstünde yer alırlar, ama Gulf Stream’in kıyılarından geçtiği Faroe Adaları’nda ocak ayı ısısı +3,2 dereceyken, kara ikliminin egemen olduğu Yakutsk’ta –43,3 derecedir. Buna karşılık ortalama temmuz sıcaklığı birincide +10,6 dereceyken, ikincide +19,0 derece olur.
Herkes tarafından benimsenmiş ideal bir iklim kuşakları ayrımı yoktur. Kuşaklar genellikle yalnızca ısı ve yağışa göre belirlenmiş ve bunların canlılar dünyası, yani bitki ve hayvanlar üstündeki etkilerine göre düzenlenmiştir. Doğal olarak, belirli bir iklimin egemen olduğu yerde de orman, step, çöl ya da tundra gibi belirli bir bitki örtüsü bulunur.
MATEMATİKİ İKLİM KUŞAKLARI
Eksen eğikliği etkisiyle aydınlanma süreleri birbirinden farklı olan ve her iki yarımkürede birbirinin simetriği şeklinde ortaya çıkan alanlara matematiki iklim kuşakları denir.
Matematiki iklim kuşakları ile sıcaklık kuşakları birbirinden farklıdır. Çünkü matematiki iklim kuşaklarında eksen eğikliği, sıcaklık kuşaklarında ise sıcaklıklar esas alınmıştır.
Ekvator’la Ekliptik arasındaki açı 23˚27’ dan daha büyük olsaydı;
Dönenceler Ekvator’dan uzaklaşırdı. Kutup daireleri de Kutup noktalarında uzaklaşırdı.
Tropikal kuşak ve Kutup kuşağı genişler, Orta kuşak daralırdı.
Güneş ışınlarının dik geldiği alanlar genişlerdi.
Gece ve gündüz arasındaki zaman farkı artardı (Ekvator hariç).
Mevsimlik sıcaklık farkları artardı.
Ekvator çevresinde ortalama sıcaklık azalırdı.
Ekvator’la ekliptik arasındaki açı 23˚27’ dan küçük olsaydı yukarıdaki sonuçların tam tersi olurdu.
Eksen eğikliği olmasaydı;
Güneş ışınları sadece Ekvator’a dik açıyla gelirdi.
Mevsimler oluşmazdı.
Gece gündüz süreleri her yerde yıl boyu eşit olurdu.
Dünya’nın yaşanabilir alanı daralırdı.
Orta kuşak sürekli bahar mevsimini yaşardı.
Kutuplar sürekli alacakaranlığı yaşardı.
Ekvator daha sıcak, kutuplar daha soğuk olurdu.
SICAKLIK KUŞAKLARI
Sıcaklık kuşaklarının sınırları deniz seviyesine indirgenmiş sıcaklık esas alınarak belirlenir. Sıcaklık kuşaklarının oluşmasında Yer’in şekli, kara ve denizlerin dağılışı, sıcak ve soğuk su akıntıları ile genel hava dolaşımı etkili olmuştur.
Sıcak Kuşak: Yıllık ortalama deniz seviyesi sıcaklıklarının 20˚C ve üzerinde olduğu alanları kapsar. Sıcak kuşakta yaz şartları egemendir.
Orta Kuşak: Yıllık ortalama deniz seviyesi sıcaklıklarının 10˚C ve 20˚C arasında olduğu alanları kapsar. Yılda dört mevsimin belirgin şekilde yaşandığı tek kuşaktır. Her türlü yaşam faaliyetine en uygun şartları taşır.
Soğuk Kuşak: Yıllık ortalama deniz seviyesi sıcaklıklarının 10˚C’nin altında olduğu alanları kapsar. Soğuk kuşakta kış şartları egemendir. Bu nedenle, her türlü yaşam faaliyeti açısından en olumsuz kuşaktır.
Sıcaklık kuşaklarının Kuzey ve Güney Yarımkürelerde farklı genişlikte olmasının temel nedeni; kara ve denizlerin dağılışıdır. Esasen, eksen eğikliğinin doğurduğu sonuçlar istisna kabul edilirse, Kuzey ve Güney Yarımküre arasında oluşan farklılıkların tamamının sebebi de kara ve denizlerin dağılışıdır.

Load disqus comments

0 Yorumlarınız