Nil Burak - Sus


Babası Kıbrıs'ın en eski sinema işletmecisi ve narenciyecisi, annesi ise ev hanımı olan Nihal Munsif, bizim onu tanıdığımız adıyla Nil Burak, üç kardeşin en küçüğü olarak Kıbrıs'ın Lefke kasabasında dünyaya gelir. Hiç kuşku yok ki, o yıllarda, 'Sanat Güneşimiz' Zeki Müren'in ona daha sonradan takacağı sahne ismi olan Nil Burak adını sanat dünyasına altın harflerle yazdıracağından henüz habersizdir.

Kıbrıs Amerikan Kız Koleji mezunu olan Nil Burak, daha sonra Londra'ya giderek dil eğitimi alır. İngilizce'nin yanı sıra Rumca da bilen sanatçının müziğe olan ilgisi ilkokul yıllarına uzanır aslında. Kıbrıs'ta Güzel Sanatlar Derneği'nin korosunda şarkı söyleyerek başladığı müzik serüveni amatör anlamda ilk olarak Londra Gallipolli Restaurant'ta sahneye çıkmasıyla ciddi bir boyut kazanır. 

1975 yılında tatil için geldiği İstanbul'da arkadaş grubuyla gittiği Playboy isimli bir gece kulübünde Türk sinemasının usta sanatçısı Sadri Alışık'ın daveti üzerine bir şarkı için sahneye çıkan Nil Burak, o gece on tane şarkı söyler.

İstanbul'un en kalburüstü seyircilerinin yanı sıra 'Sanat Güneşimiz' Zeki Müren, Ayhan Işık, Sadri Alışık, Çolpan İlhan, Ekrem Bora, Nebahat Çehre, Erol Simavi gibi değerli isimler tanık olur bu müzik ziyafetine. Herkesin dikkatini çeken ve çok beğenilen Nil Burak'a İstanbul'u o zamanların en önemli gece kulübü olan Playboy'dan sahne teklifi gelir. O gece Zeki Müren, 'En sevdiğin soyadı nedir?' diye sorar. 'Burak efendim' deyince o zaman 'Nihal Burak olmaz. Biz bunu Nil Burak yapalım' diyerek sahne isimine kavuşmuş olur.

İlk sahne deneyimini Playboy'da yapan Nil Burak, daha sonra Fahrettin Aslan'ın transferiyle Maksim Gazinolarında çalışmaya başlar. Ardından ilk televizyon deneyimini canlı orkestra eşliğinde yapar ve İngilizce ile birlikte o dönemin popüler Türkçe şarkılarını seslendirerek ün kazanır.

1975 yılının ortalarında Şat yapım tarafından ilk plağı ''Tatlı Tatlı-Sus'' ile listelerde bir numaraya kadar yükselip Altın Plak ödülü kazanır. Böylece uzun yıllar boyunca 'Tatlı tatlı' olarak da anılmaya başlayacaktır.

Pek çok ünlü hocadan Türk ve batı müziği dersleri alan sanatçı, Türkiye'nin en ünlü orkestraları ile çalışır. 70'lerin sonlarına doğru Zeki Alaysa ve Metin Akpınar ile yaptığı kabare show çok beğenilir. Yaklaşık üç ay sahnelenen show daha sonra Ayşen Gruda'nın da eklenmesi ile iki ay daha devam eder. Akabinde Ali Poyrazoğlu, Şemsi İnkaya, Atilla Arcan, Yalçın Menteş ve Oya Başar-Levent Kırca gibi usta isimlerle kabare show programları yapar. Bir dönem Caddebostan Maksim Gazinosu'nda Neco ile birlikte sahne alan Nil Burak, 1982 yılında Şili'de gerçekleşen bir festivalde Ülkü Aker-Selmi Andak ortak çalışması Oryantal ile Türkiye'yi temsil etme fırsatı bulur.

1985 yılında Türkiye Eurovison şarkı yarışmasında 3. olur ve aynı yıl katıldığı İtalya Akdeniz şarkı yarışmasında sözleri Aysel Gürel'e, bestesi Selmi Andak'a ait olan Güneş Bir Kere Doğdu ile birinciliği yakalar. Daha sonra İrlanda Cavan Müzik Festivali'nden 'En iyi yorumcu', 'En iyi aranjman' ve İkincilik ödülleri olmak üzere toplam üç ödül birden alarak döner. 

1986 yılında Türkiye Eurovision şarkı yarışmasında İbo ile birlikte Aysel Gürel-Selmi Andak ortak çalışması olan Yaşa Yaşa adlı parçayla üçüncü olurlar.

Yurt içi ve yurt dışında aralarında dünyaca ünlü Paris Olympia ve Londra The Talk of the Town gibi müzikhollerinin de bulunduğu yerlerde özel orkestralar eşliğinde sayısız konserler verir. Bunlara ilaveten Türkiye'yi temsil etmek üzere Dışişleri Bakanlığı görevlisi olarak tüm Avrupa ülkeleri, Rusya, Türki Cumhuriyetleri, Çin, Arjantin, Venezuela, Brezilya ve A.B.D'de New York, Washington, Los Angeles'ta çeşitli konserler verir.

Yorumculuğunun yanı sıra besteci ve söz yazarı olan Nil Burak, 1989 yılında çıkardığı Oldu Olacak albümünde sözleri Cem Karaca'ya bestesi Nil Burak'a ait olan Sende Başını Alıp Gitme şarkısı ile milyonların gönlünde taht kurar. Çeşitli dönemlerde Zeki Müren başta olmak üzere Cem Karaca, Sibel Can, Suavi, Faruk Tınaz, Deniz Seki gibi ünlü isimler de bu güzel şarkıyı seslendirirler.

Sanatçı; Gülşah, Eksik Etek, Merhaba Tatlım isimli üç sinema filminin yanı sıra ve Doğru Yoldan Ayrılanlar, Çalıkuşu ve Kaldırım Çiçeği adlı üç televizyon dizisinde de rol alır.

Evli ve bir erkek çocuk sahibi olan Nil Burak, 1996 yılında Kıbrıs'a döner ve butik bir otel sahibi olarak turizm sektörüne atılır. Sanatçı bu sektörde de başarılı bir iş kadını olduğunu kanıtlar.

Albüm çalışmalarına on iki yıl ara veren Nil Burak 32. sanat yılında iki yeni albümle ile yeniden müzik dünyasına döndü. 2008 yılında yurt içi ve yurtdışında bir dizi konserler verecek olan sanatçı sevenleri ile tekrar buluşuyor.
Load disqus comments

0 Yorumlarınız